Martin Amca

Rus yazar Leo Tolstoy’un bir Noel öyküsünün uyarlama eseridir.

Piyes, Almanca’dan Handan Kang ve Andrea Petersmann tarafından Türkçe’ye çevirildi. 2002 yılında Liane Mistele tarafından uyarlandı.


Katılan:


Martin amca

Süpürgeci İvan

Bebekli Bayan

İsa

3 Komşu: Bakkal

Çocuk

Dilenci

Okuyucu

Anlatan


1. Perde

(Anlatan gelip Martin amca’nın durumunu açıklıyor.)

Anlatan: Biz şimdi Rusya’nın küçük bir kasabasındayız.

Bakın, burada Martin amca oturuyor. O bir ayakkabıcıdır.

Bütün kasabadakiler onu çok seviyorlar çünkü o iyi yürekli ve yardımseven bir insandır. Karısı ölmüş ve çocukları evlenip başka bir yerlerde oturuyormuş. Zavallı amca şimdi tek başında kalıyor.

(A sahneden çıkıyor.)


Martin Amca: Evet, yarın İsa’nın doğum günüdür. Eskiden onu hep ailece kutluyorduk. Şimdiyse karım yok, çocuklarım uzaktadır. Ben burada yapayalnızım. Herkesin ailesi var ve misafirler de gelirler – kim bana gelebilir ki?

Fakat tek başında olsam da, yine Noel hikayesi okuyarak İsa’nın doğum gününü kutlayabilirim. Acaba Kutsal Kitap’ım nerede?

(Lambayı yakıp rafta aramaya başlıyor. Kitabı bulup oturuyor ve okumaya başlıyor.)


Okuyucu: (Luka 2, 1-7 arası okuyor)


Martin Amca: Aaa, neden, bana misafir olarak gelseydiler sıcacık ve rahat olan kendi yatağımı onlara verirdim. Misafirsiz Noel olur mu?

(Okumaya devam ediyor.)


- İLAHİ -

2. Perde

Martin Amca: (Kitap elinde) Aaa, çobanlar yeni doğan krala tapınmaya gittiler. Taaa uzaktan bilimadamları bile hediyeler sunmaya geldiler. Acaba ben O’na ne verebilirdim? (Kalkıp arıyor. Bir kutu alıp bebek ayakkabısını gösteriyor.) Bunu yeni doğan bebek İsa’ya verebilirdim.

(Okumaya devam ederken uykuya dalıyor.)


İsa: Martin amca, Martin amca!


Martin Amca: Kimsin?


İsa: Martin amca, beni duyuyor musun? Benim ziyaretine gelmemi istiyordun, değil mi? Yarın sana geleceğim, fakat dikkat et yoksa beni tanımayacaksın.


Martin Amca: (Şaşırıp uykudan kalkıyor.)

Acaba bu bir rüya mıydı yoksa İsa gerçekten benimle konuştu mu? Evet, ben O’nu tanıdım. O gerçektir ve yarın bana gelecektir.

(Mutlu ve sevinçli uykuya dalıyor.)


- İLAHİ -

3. Perde

(Sabah oldu, Ma dışarıya çıkıp komşularla bayramlaşıyor.)


Bakkal: Doğuş bayramınız kutlu olsun! (öpüşüyorlar)


Martin Amca: Teşekkür ederim. Seninki de kutlu olsun!


Çocuk: Merhaba Martin amca! Mutlu Noeller! (öpüşüyorlar)


Martin Amca: Sana da, yavrum.


Dilenci: Tanrı seni bereketlesin!


Martin Amca: Seni de bereketlesin. (Kasesine şeker koyuyor.)


Dilenci: Sağ ol.


(Martin Amca içeriye gidip odayı düzeltiyor.)


Martin Amca: Acaba İsa ne zaman gelecek? O’nu tanımalıyım. (Dışarıya bakmaya başlıyor.) Oradan biri geliyor! O olması lazım. Ama ne yapıyor orada. Tabii ki o İsa değil, süpürgeci İvan’dır. Ah, zavallı, Noel bayram olduğu halde bu soğuk havada çalışmak zorunda. Ona bir iyilik yapayım. (Kapıyı açıyor.) İvan gel, bir çay iç ve biraz ısın.


Süpürgeci İvan: Merhaba Martin amca, Noel bayramın kutlu olsun. (Ma çay veriyor.) Çok iyisin. Bu soğuk havada çay çok iyi geliyor.

(Martin amca arasıra dışarıya bakıyor.)

Çok teşekkürler. Birini mi bekliyorsun, gözün hep dışarıda.


Martin Amca: İnanamayacaksın, ama İsa bana gelecektir. Sana anlatayım. O dün gece benimle konuştu. Bugün bana misafire geleceğine söz verdi.


Süpürgeci İvan: Aa, öyle mi? İsa sana söz verdiyse o zaman mutlaka gelecek. – Şimdi işime devam edeyim. Noel bayramında sokak temiz olmalı. Senden aldığım çay benim tek Noel hediyesi. Çünkü bana bir şey verecek kimse kalmadı. Rab seni bereketlesin. Allahaısmarladık.


Martin Amca: Rab seni de bereketlesin, ahbap.

(Martin amca tencere sobaya koyuyor.)

İsa, ne zaman geleceksin. Ben Seni dört gözle bekliyorum.

(Dışarıya bakıyor.)

Ay, bu kız çok kötü görünüyor. Yoksa... o bir kız değil. Genç ve bebekli bir anne. (Dışarıya çıkıp ona sesleniyor.) Kızım, gel, bir çorba iç, herhalde acıkmışsın.


Bebekli Bayan: Sağol, biraz ısınalım, bu bizim için yeter.


Martin Amca: O zaman en azından bebeğe biraz süt verelim. (Ma bebekle oynuyor.) Ne kadar tatlı bir bebek. Merak etme. Ben de çocuk büyüttüm. – Eyvah, bebeğın ayakları çıplak.

(Bayana dönüyor.) Kızım sen oraya otur ve bir çorba iç. Ben bir şey alacağım.

(Rafa gidip oradan bir kutu alıyor.)

Evet, buldum! (Bebek ayakkabısı bayana veriyor.)


Bebekli Bayan: (Ayakkabı alıp bebeğe giydiriyor.)

Aa, sanki özellikle onun için yapılmış! Onlar çok güzel. Size nasıl teşekkür edebiliriz. Siz gerçekten çok iyi bir insansınız.


Martin Amca: Biliyor musun, sana bir şey anlatayım. Bugün özel bir misafir bekliyorum.


Bebekli Bayan: Gelecek misafirin kim?


Martin Amca: (Heyecanlı) İsa! O bugün bana gelecektir.


Bebekli Bayan: Mutlaka sana gelecek. Senin gibi iyi yürekli insana gelmezse kime gelecek. Biz şimdi yolumuzu devam edeceğiz. Bize bu verdiğin sevgi ve hediye için çok teşekkür ederiz. Rabbimiz seni bereketlesin.


(Ma lambayı yakıyor.)

Martin Amca: Akşam oldu hala O gelmedi. Ben O’nu karşılamaya gideyim. (Dışarıya çıkıyor ve bakkala gidip meyve alıyor. Komşularla merhabalaşıyor.) İyi akşamlar!


Bakkal: İyi akşamlar! Gününüz nasıl geçti?


Martin Amca: Teşekkür ederim. Seninki nasıl geçti?


Bakkal: Sağ olun!


Çocuk: Martin amca, Noel hediyemi sana göstereyim!


Martin Amca: Çok güzel.


(Dilenci de orada ve Ma ona meyve verip eve dönüyor.)


Martin Amca: Belki O geçmiş ve ben O’nu tanımadım mı? Çok üzüldüm, şimdi ne yapacağım?

(Ma oturup uykuya dalıyor. Süpürgeci, bayan ve komşular sırayla geçiyorlar.)


Süpürgeci İvan: Beni tanımadın mı?


Bebekli Bayan: Gerçekten beni tanımadın mı?


Bakkal: Gerçekten beni tanımadın mı?


Çocuk: Merhaba Martin amca, Noel hediyemi sana göstereyim.


Dilenci: (Elini uzatıp para istiyor.) Çok teşekkür ederim.


Martin Amca: Kimsiniz? Bana söyleyin, kimsiniz?


İsa: Martin amca!


Martin Amca: Aynı ses, dün gece gibi. Bu İsa olmalı.


İsa: Acıkmıştım, bana yiyecek verdin; susamıştım, bana içecek verdin;

yabancıydım, beni içeri aldın; çıplaktım, beni giydirdin.

Bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığını, benim için yapmış oldun.


Martin Amca: Gerçekten İsa bana geldi, çok mutluyum, çok! (Dua ediyor.)


- İLAHİ No. 441 -





4