2.Korintliler 4:1-5

Mesihin şahidi - insanların hizmetçisi

Giriş:

- Apo 1:8 "Siz benim şahitlerim olacaksınız" - bugün araştıracaz bu nasıl yapılır

- düşün mahkemede bir şahitsin: görmüşün bir kazayı - soruyorlar: "Anlat bakalım, nasıl oldu?"

- o zaman hakkın var gördüklerini anlatırasın - ne azını, ne fazlasını - kendi fikirlerini ekleyemezsin - ondan bir rezultat çıkaramazsın - kim haklı, kim haksız diye bildiremezsin - o hakimin işi

- bugün bakacaz, nasıl Pablus bu işi yapardı - okuyacağımız ayetlerde anlatırıyor, hangi metodla kişilere İsadan anlatırdı

2.Kor. 4:1-5

1 Madem Allahın merhameti ile böyle bir hizmet aldık, artık yorukup vazgeçmiyoruz. 2 Saklı olan ayıp şeylere sırt çevirdik. Ne kurnazlıkla yaşıyoruz, ne de Allahın sözünü değiştiriyoruz. Ama Allahın önünde hakikatı ortaya koyuyoruz. Ve bununla kendimizi bütün insanların duygusuna tanıştırıyoruz... 5 Biz kendi kendimizi ilan etmiyoruz, ama Mesih İsa'yı Rab olarak ilan ediyoruz. Kendimizi de sizin hizmetçileriniz olarak ilan ediyoruz.

A. Yanlış metodlar

1. "Saklı, ayıp şeyleri braktık"

- bu bütün hayatı için geçerli bir motivasyondur

a. kıskançlık, gurur

Filipililer 1:15-17

Tabii, var birtakım kişiler, İsa'yı anlatırıyorlar kıskançlık ve çekişme olsun diye. Ama var gene kişiler, iyi niyetle anlatırıyorlar. 16 Onlar onu sevgiden için yapıyorlar. Biliyorlar ki, bana vazife verildi, 'iyi haber'i koruyayım diye. 17 Ama öbürler Mesihi anlatırıyorlar değil temiz bir yürekle, ama kendilerini yükseltirsinler diye. Sanıyorlar ki, mapusluğumda bana zarar verecekler.

- bir pastorun duası: "Ya Rab, ver de te oradaki Baptist kilisesinden daha büyük olalım."

- var vaizler, sadece alkışlar için uğraşıyorlar - ama İsa:

Yuhanna 5:44

"Siz birbirinizden şanlılık kabul ediyorsunuz ve tek olan Allahtan gelen şanlılığı aramıyorsunuz. Madem öyle, siz nasıl iman edebilirsiniz?"

- bugün çoğu vaizler için İncilin sözlerini okurken, makam daha önemli asıl sözlerin anlamından. Makamlı bir ses tonu ile konuşmak, insanı belki coşturuyor, ama onun ruhuna bes vermiyor.

- Pavlus'a zarar vereceklerini sandılar: sanki Mesihi bildirmek bir yarış

- gerçek Rabbin işçisinde Yahyanın düşüncesi var: "Gelin kimin ise güvey odur. Ama güveyin arkadaşı da onunla birlikte seviniyor"

b. kazanç düşüncesi ile

2.Kor. 2:17

17 Birçok kişinin yaptığı gibi yapmıyoruz. Onlar Allahın sözünü ticaret yapmak için kullanıyorlar. Biz gene Mesihte, Allahın gönderdiği kişiler gibi ve Allahın önünde dürüstlükle konuşuyoruz.

Apo 20:33-34

Hiç bir vakıt hiç kimsenin gümüşünde, altınında ya da rubasında gözüm kalmadı. 34 Siz kendiniz biliyorsunuz, kendi ellerimle işledim, hem kendi ihtiyaçlarımı, hem de benimle birlikte olanların ihtiyaçlarını karşılayayım diye.

- Benny Hinn: 3 milyon dolarlık evi var - Hollywood'da en pahalı butiklerdem bagaj alıyor: bir takım elbisesi, kostüm 9-10.000 dolar

- kendi jet uçağı var: senede 2-3 milyon dolar masraf - Avrupanın en pahalı hotellerde kalıyor: Milanoda bir gece 14.000 dolar

- London'da bir aksam yemeginde garsona 1200 dolar bahşiş braktı - onun organizatsası senede 200 milyon dolar kazanıyor, vergisiz ve adam istediği gibi kullanıyor

- Avustralyada Hillsong: kocaman bir kilise kurdular - senede 100 milyon dolar kazanıyor - meşhur hvaliteller (tapınma görevlileri) var: bizim de çok ilahilerimiz oradan geliyor - her ilahi için telif hakkı, avtorski prava istiyorlar

- bunlar Mesihin işi için birer utançtır

2. "Kurnazlıkla çalışmıyoruz"

a. 1. metod: "hele gel de, anlaşacaz"

- dükkana adım atmak satışın yarısıdır: kaç defa aldandım: supermarkette çok ucuz bir mal satıyorlar: yogurt 25 santim - ve bir kere ayak attın mı, onu da görüyorsun, bunu da görüyorsun... hiç anlamadan kasadan çıkıyorsun: 50 leva!

- atrakciaları dışarı koyuyoruz: gel şifa bulacan, burada mutluluk var, burada güzel anlaşmak var, burada sevgi var

- sonra adam senelerce bizim kilise denilen supermarketimizde geziyor, kendisine iyi gelen şeyleri topluyor, alışveriş sepeti ruhsal mallarla doluyor - ama bir gün kasaya gelince çok fena bir uyanış olacak

- İsa diyecek: "Tamam, sen o kadar sevgi aldın, o kadar teselli buldun toplulukta - ama sen ne kadar teselli verdin, sen ne kadar sevgi gösterdin? Sen zorda iken kardeşlerin hep koşardılar, sana hizmet etsinler. Ama başkaları zorda iken, sen koştun mu?"

- ama onun suçlusu biziz, açan biz İsanın haberini kurnazlıkla anlattırdık

b. 2. metod: "sen oraya bakma, buraya imzanı at"

- bunu en çok görüyoruz telefon firmalarında - reklama: "Gelin, yürüyün !! Bütün firmalardan en düşük taksalar bizde - ayda sadece 5 leva" - dükkana giriyon, dırdırıdr, satıcı 5 dakkada senin kafanı dolduruyorlar - sonra kağıtları hazırlayıp "Te buraya imza atın" diyorlar. Kontrat-dogovor 5 sayfa ama sadece küçücük bir tarafını gösteriyorlar sana"

- aşağıda küçücük harflerle başka bir şey yazıyor, ama ona bir mikroskop lazım, onun için okumuyorsun

- orada gene yazıyor: bu tarife sadece ilk 6 ay içi geçerli: sonra fiyat 3 katına binecek" - 6 ay sonra panika büyük

- biz gene yapıyoruz: 4 ruhsal hakikat ve sonra 'günahkarın duası' - kişiyi 4 kolay adımlarla 15 dakkada imana getiriyoruz

- sonra "Ha, şimdi dua edecez. Ben söyleyecem, sen tekrarla... " - Tamaaam... şimdi imanlı oldun

- vakıt geçiyor, adam toplantılara katılıyor... bu sefer ses tonumuz başka: "Madem imanlısın, artık lazım ... yapasın!" - ve kişiyi kanunla aydamaya çalışıyoruz, değil İsanın iyi haberi ile

- suç bizde: biz adama kurnazlıkla İsayı sattık

aynı biçimde İsayı satmak için bir koz kullanıyoruz: "İman etmek çok kolay

c. 3. metod: bazı şeyleri vaad etmek ve sonra sözünde durmamak

- satıcıların en kurnazları: araba satıcısı, saatte 120 konuşuyorlar, senin karakterini daha kapıdan girerken anlıyorlar ve ona göre seni laflarla bağlıyorlar


3. “Allahın sözünü değiştirmiyoruz”

- müslümanlardan hep işitiyoruz: "Siz kendi kitaplarınızı değiştirdiniz" - öyle bir şey olmaz... bir kere kitap haline geldikten sonra değişmez

- buradaki anlam: Rabbin konuşmadığını konuşmak, onu Rabbin sözü olarak tanıttırmak:

1.Krallar 22:7-23

Ama Yehoşafat sordu: "Burada danışabileceğimiz RAB'bin başka peygamberi yok mu?".

8 İsrail Kralı cevap verdi: "Mikaya adında biri daha var. Onun aracılığıyla RAB'be danışabiliriz. Ama ben ondan nefret ederim. Çünkü benimle ilgili hiç iyi peygamberlik etmez, yalnız kötü şeyler söyler." ...

10 İsrail Kralı Ahav ile Yahuda Kralı Yehoşafat kral giysileriyle Samiriye Kapısı'nın girişinde, harman yerine konan tahtlarında oturuyorlardı. Bütün peygamberler de onların önünde peygamberlik ediyordu.

11 Sidkiya, yaptığı demir boynuzları göstererek şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'Aramlılar'ı yok edinceye dek onları bu boynuzlarla vuracaksın." 12 Öteki peygamberlerin hepsi de aynı şeyi söylediler: "Ramot-Gilat'a saldır, kazanacaksın! Çünkü RAB onları senin eline teslim edecek."

13 Mikaya'yı çağırmaya giden görevli ona, "Bak! Peygamberler bir ağızdan kral için iyi şeyler söylüyorlar" dedi, "Rica ederim, senin sözün de onlarınkine uygun olsun; iyi bir şey söyle."

14 Mikaya, "Yaşayan RAB'bin hakkı için, RAB bana ne derse onu söyleyeceğim" diye karşılık verdi. ...

17 Mikaya şöyle karşılık verdi: "İsrailliler'i dağlara dağılmış çobansız koyunlar gibi gördüm. RAB, 'Bunların sahibi yok. Herkes güvenlik içinde evine dönsün dedi."

18 İsrail Kralı Yehoşafat'a dedi: "Ben sana demedim mi, bu adam benimle ilgili iyi peygamberlik etmez, hep kötü şeyler söylüyor?" dedi.

19 Mikaya devam etti: "Öyleyse RAB'bin sözünü dinle! Gördüm ki, RAB tahtında oturuyordu, bütün göksel varlıklar da sağında, solunda duruyordu. 20 RAB sordu: 'Ramot-Gilat'a saldırıp ölsün diye Ahav'ı kim kandıracak? "Kimi şöyle, kimi böyle derken, bir ruh çıkıp RAB'bin önünde durdu ve, 'Ben onu kandıracağım dedi. "RAB, 'Nasıl? diye sordu.

"Ruh, 'Aldatıcı ruh olarak gidip Ahav'ın bütün peygamberlerine yalan söyleteceğim diye karşılık verdi. "RAB, 'Onu kandırmayı başaracaksın! dedi, 'Git, dediğini yap. "İşte RAB bütün bu peygamberlerin ağzına aldatıcı bir ruh koydu. Çünkü sana kötülük etmeye karar verdi."

- Rab aldatıcı, kötü ruhlara izin veriyor, insanları aldatırsınlar - sebep: zaten defalarca gösterdiler ki, hakikatı sevmiyorlar

2.Selanikliler 2:10-12

Öylelikle perişan olacak olan kişileri aldatıracak. Çünkü kurtulsunlar diye hakikata karşı bir sevgi almadılar. 11 Ve bu sebep için Allah onlara saptırıcı bir kuvvet gönderecek, bir yalana inansınlar diye. 12 Öyle ki, kim hakikata iman etmedi ama haksızlığa sevindi, onlar hepsi davalansınlar.

- hakikat varken neden sözde hakikatı arıyorsun? - İsadan sonra Allah sana daha ne bildirsin ki? Ve sen inatla hakikatı kabul etmek istemiyorsan, o zaman yalana inanacan

- Muhammed aynısı: onun amcası Abu-Talib Matta incilini arapçaya çevirirdi: ama Muh. yalnızlığa çekildi "İsayı istemiyoruum, Allah bana direktno anlatsın" dedi - kötü ruhlar bunu fırsat buldular, Allah da ona izin verdi.

- ama biraz da öbür peygamberlerin durumuna bakalım: kralı kırmamak için onu hep güzel şeyler bildirirdiler: "Savaşı kazanacan"

- Rabbin gerçek peygamberi acı bir haber veriyor: "Sen ölecen!"

2.Timoteyus 4:3-4

Çünkü zaman gelecek ki, sağlam öğretişe dayanamayacaklar. Ama kulakları kaşınacak ve onun için istedikleri gibi kendilerine muallim toplayacaklar. 4 Kulaklarını hakikattan döndürüp masallara sapacaklar. 5 Sen gene her bir şeyde ağır ol, zorluklara dayan, bir müjdecinin işini yap, vazifeni tam olarak bitir.

- Allahın sözünü değiştirmek için üç yol var:

(1) sözleri değiştirmek

- yılan Havvaya söylediği gibi: “Kesinlikle ölmeyeceksin”

- Yehova Şahitlerinin tercümesi var: Yeni Dünya Çevirisi - gördünüz mü sakının, onu kullanmayın, kabul etmeyin: İsanın tanrılığını inkar ediyorlar

- ona göre sözleri değiştiriyorlar Yuhanna 1:1 "Başlangıçta Söz vardı.... ve Söz Tanrı idi" - onlar gene "Ve Söz tanrısal bir varlık idi" - Tomas İsaya diyor "Rabbim ve Tanrım" - Yehovistler: onu İsaya söylememiş, onu göke bakarak Allaha söylemiş - sanki "Allaha Allah - ya Rabbim"

(2) sözleri bütün olarak anlatmamak:

- TR'de bir kardeş araba aydardı Bursa'dan İzmit'e, polis onu durdurdu - "Eyvah, yandık" - polis sordu: "Ehliyetiniz var m?" - Adam dedi "Vaaar" - sonra pfüü yaptı, "ucuz kurtuldum" - neden? - "Ehliyetim var ama süresi geçti, artık geçerli değil - ama yalan söylemedim"

- yarım hakikat, bütün bir yalandır

- Pavlus Efesteki güdücülere: "hiç çekinmedim, Allahın bütün planını size bildireyim." (Apo 20:27)

1.Tim 2:11-12

"Şu söz çok doğrudur: Eger Onunla birlikte öldüysek, Onunla birlikte de yaşayacaz. 12 Eger dayanırsak, Onunla birlikte krallık sürecez."

- kişilere söylüyoruz: "İsa sonsuz yaşam veriyor" - yanlış değil ama yarım hakikat: "Eger onunla birlikte oldüysek"

- kişilere söylüyoruz: "Allahla birlikte sonuzlukta krallar gibi yaşayacaz" - yanlış değil ama yarım hakikat: "Eger dayanırsak"

- çok renkli takvimler, kalendarlar yapılıyor, üzerinde Kutsal Kitaptan tatlı tatlı sözler yazılıyor

- imanlı radyo, TVda, internette kişiler konuşuyor psihologlar gibi: "

(3) sözlere başka bir anlam vermek

- bu çok daha korkunç bir şeydir, çünkü daha zor anlaşılıyor:

- 'tapınma' - sanki tapınmak için mikrofon, spiker, bir sahne, stsena ve düğün kadar ses lazım - asıl tapınmak eğilmek demektir, Rabbin büyüklüğünü anlamak demektir

- 'bereket' - evet Rab bizi bereketliyor: ama göksel, gökte olan ruhça bereketlerle - sahte müjdeciler gene onu yeryüzüne indirdiler, sanki Rabbin başka işi yok, bize pahalı maratonkiler ve son model I-Phone alsın

- 'büyük sıkıntı' (golyam skrıb) - sanki sadece dünyanınsonunda yaşayanlar çeki görecek... o zaman kadar biz rahatız

- 'grabvane' - elbette İsa gelince alınacaz, ama değil çeki görmeyelim diye. Böylece bütün bir kuşak imanlı yetişti, kim sanıyor, senin keyfin en büyük mesele imiş

B. Doğru metodlar

1) Hakikatı ortaya koyuyoruz

- Allahın sözünde kuvvet var: Pavlus diyor Rom 1:17-18 "Ben iyi haberden utanmam, çünkü onda kurtuluş için Allahın kuvveti var" - grekçe kuvvet sözü: dunamis - yani dinamit - sanki dinamit var içinde, kayaları bile kırabilir

- Allahın sözü tohumdur: önce gömülüyor, unutuluyor, ancak uzun zaman sonra meyvası meydana çıkıyor

- madem öyle güvenelim Allahın sözünün kendisine: yeter ki kişiler onu seslesinler - Allahın sözü bir yol bulacak onların kalbine

- ama diyecen: bu kadar kişiye boşuna konuştum, kimse iman etmedi - ama Rab başka bakıyor: dört toprak benzetmesinde (Matta 13) çok tohum sağa sola atılıyor ve ziyan oluyor - ama en sonundaki rekolte çok daha büyük: 30, 60, 100 kat

2) Kendimizi herkesin duygusuna tanıştırıyoruz

- herkesin önünde temiz ve açık bir hayat sürmek

- haber haberciden ayrı değildir: haberci haberin bir parçasıdır

- ne zaman TV populer olmaya başladı öyle bir diskusia başladı: "Hangisi daha önemli: verilen mesaj mı, yoksa o mesajı, o haberi bize ulaştıran medyum mu, yani gazete, TV, radyo" ve Kanadalı bir profesor çok derin bir laf çıkardı: "Mesaj medyumun kendisir"

- bu özellikle İsanın müjdesi için geçerli: medyum biziz, haberi ulaştıran bizi, ve konuşmakla haberin br parçası oluyoruz

- sen derken: "İsa yeni hayat veriyor, İsa günahkarları değiştiriyor" kişiler sana bakacaklar ve soracaklar: "Dur bakalaım, bu herifin hayatına bir göz atacam, acaba anlatırdığı şeyler doğru mu"

- ve sen sövüldüğün zaman sövmezsen, İsanın sevgisini başkalarına gösterirsen ve her durumda hakikatı konuşursan, kişiler anlayacak ki, İsanın haberi doğrudur

3) İsanın Rab olduğunu bildiriyoruz

- bu en eski ve en temel inanç: mesihçi olmak için önce bunu anlayamak ve ağınla ikrar etmek lazım

Rom 10:9

"eger ağzınla açık açık söylersen, İsa Rab'dir diye, ve yüreğinle iman edersen, Allah onu ölülerden diriltirdi diye, o zaman kurtulacan."

: RAB ne demek -

(1) İsanın Allah olduğunu kabul etmek: Rab sözü Yahudiler için sadece o anlam taşırdı - bugün bazı sektalar ayrım yapmaya çalışıyorlar: İsa Rabdir ama Allah değildir - bu saçma: başka Rab olamaz

(2) ama İsayı Rab olarak kabul etmenin ikinci anlamı var: o benim efendim.

- tema: hayatını kimin hizmetine sunacan?

- kişilere bildiriyoruz: "Sen şimdiye kadar yanlış efendiye kulluk etmişin. Sen günaha hizmet ettin, çünkü günah işleyen ehrkes günahın kölesi oluyor

- iyi haberi yaymanın tsentyrınde değil "İsa senin için ne yaptı" - ama: "Sen hayatında kime itaat edecen"

4) Herkesin hizmetçisi oluyoruz

- 5:20 "Mesihin diplomatlarıyız" dedik ki, diplomat çok saygın bir iş: her yerde ona kapılar açılıyor, adamın şoförü var - ama burada büyük kontrast:

- bir tarafta insanlara Allahın otoritesi ile konuşuyoruz, bir peygamber gibi - öbür tarafta insanlara konuşuyoruz bir hizmetçi gibi, sani onlar efendi, biz köle

- Martin Luther:

"İmanlı serbesttir, herşeyin efendisidr ve kimsenin kulu değildir.

İmanlı aynı zaman hizmetkar, her şeyin kölesi ve herkesin kuludur."

- Josef de Foyster - katolik bir papaz: 1864 Hawaii'ye gitti bir misyoner olarak, ama bir lepralı köye - 25 sene orada çalıştı ve en sonunda kendisi hastalanıp, lepradan öldü

- daha küçük örnekler: herkes kendi hayatında İsanın yaptığını tekrarlıyor: kendini alçaltırıp insanlara İsa Mesihin iyi haberini vermek için o insanlarla karışıyor, bir oluyor,

- lazım tuz olalım: ama tuz çorbaya nasıl hizmet ediyor? - lazım tuzlukta kalmasın, çorbaya atlasın onun içinde çözülüp yok olsun.



6