Psa 121:1-2
Gözlerimi dağlara kaldırıyorum, Nereden yardım gelecek?
Yeri göğü yaratan RAB'den gelecek yardım.
Bu kısa bir serinin başlığı - kaldır gözlerini - yardımın Rabden gelecek
Efes mektubunda bir söz 5 defa geçiyor ve bütün İncilde başka hiç geçmiyor
Pavlus herhalde buna çok dikkat çekmek istiyor: 'göklerde' ya da 'gökteki yerlerde'
Bu geçiyor:
1:3 - Bizi göklerde her türlü ruh bereketi ile bereketledi
1:20 - İsa göklerde babasının sağında oturuyor
2:6 - Allah, İsa'ya iman edenleri İsa ile birlikte göklerde oturturdu
3:10 - Kilise göklerdeki ruhsal güçlere ilan ediyor, Allah yendi
6:12 - İmanlı göklerdeki kötü ruhlara karşı savaşıyor
Sanki Pavlus burada bir imanlının yolculuğunu, onun zaman içinde gelişmesini çiziyor:
1:3 - bereket - yeni imanlı, yeni bebek gibi sade kendini düşünüyor - bebekler dünyanın en egoist kişileridir: gece gündüz lazım onlara bakılsın - yeni imanlının en birinci düşüncesi: bereket = 'Allah benim için ne yaptı' - ama bu normaldır, ancak böyle büyüyorlar
1.Petrus 2:2 "Allahın sözü temiz süte benziyor. Siz de, yeni doğmuş bebekler gibi, o sütü özleyin."
1:20 - İsa göklerde babasının sağında - biraz büyüyünce imanlının dikkatı gittikçe daha fazla İsa'nın üzerine çekiliyor - BENden SEN düşüncesine -
Matta 6:33
"Siz gene, en birinci Onun krallığının ve Onun doğruluğunun peşine düşün. O vakıt size bütün bu şeyler de verilecek"
2:6 Ben de İsa'nın yerinde bulunuyorum: gökte, değil yeryüzünde - imanlı gittikçe kendini bu yeryüzünde yabancı hissediyor, rahat değildir - ona eskiden rahat veren şeyler, artık önemsiz kalıyor: ana baba, cins kök, mal, mülk,
İbraniler 13:14
"Zaten burada kalıcı bir kasabamız yok, gelecekteki kasabayı arıyoruz"
3:10 - şimdi 'kilise' sözü üzerine duruyor: değil sadece pazar günü toplanan kişiler, ama beden - değil sade aynı fikirleri paylaşan kişiler - ama tek bir beden - imanlı artık kendini bu bedenin içinde bir parça gibi hissediyor - ondan ayrı kaldı mı ölüdür
Rab bütün kiliseyi kullanıyor, Şeytanı yendiğini göstermek için - onu bütün ruhsal varlıklara gösteriyor: iyi ve kötü ruhlara, Rabbin ve Şeytanın meleklerine - sanki diyor: "Bakın, bu zayıf ve güçsüz insanlara bakın - sizin gücünüz onların gücünden kat kat üstün - siz onları her an ezebilirsiniz - ama ben onları seçtim, sizi değil - ve onlar sizi bir gün davalayacaklar"
Bu duruma gelmiş bir imanlı artık kendini iyice ruhsal dünyanın bir parçası hissediyor
Koloseliler 3:1-3
"Madem Mesihle beraber dirildiniz, yukarıdaki şeylerin peşine düşün. Mesih oradadır, Allahın sağındadır. 2 Değil yeryüzündeki şeyleri, ama gökteki şeyleri düşünün. 3 Çünkü siz öldünüz ve yaşamınız Mesihle birlikte Allahta saklıdır."
6:12 - imanlı ruhsal kuvvetlere karşı savaş ediyor - bu aslında en şaşılacak şey: nasıl olacak? Sen bir hiçsin, nasıl Şeytanın ve onun bütün ordusuna karşı duracak, dayanamayacan - nerede kaldı onları yenesin - ama Rab imanlıyı bunun için seçti: yaratıkların en zayıflarını seçti en güçlülerini yenmek için - imanlı başka herşeyi unutuyor - sade ruhsal savaşı düşünüyor - artık bu dünyanın çekici şeyleri ona banalno geliyor
kendi gururunu, heveslerini, saygınlığı unutuyor
insanlar, kardeşler ona ne yaptı ne yara açtılar - bütün bunları unutuyor - onları gram düşünmüyor
Bugün de aynısını yapmaya öğrenelim: "Gözlerimi dağlara kaldırıyorum" ---------------------------------------
1. vaaz: Efesliler 1:3-14
"Göklerde bulunan ruh bereketleri"
Mesih'te yedi tane ruh bereketi
'Bereket' sözü normalde nasıl anlaşılıyor: 'yeryüzünde rahatlık ve bolluk' gibi
Eski Antlaşma'da da Rab kendi halkına öyle sözler verdi:
Yasa 28:2-12
2 Tanrınız RAB'bin sözünü dinlerseniz, şu bereketler üzerinize gelecek ve sizinle olacak:
3 "Kentte de tarlada da kutsanacaksınız.
4 "Rahminizin meyvesi kutsanacak. Toprağınızın ürünü, hayvanlarınızın dölü -sığırlarınızın buzağıları, sürülerinizin kuzuları- bereketli olacak.
5 "Sepetiniz ve hamur tekneniz bereketli olacak.
6 "İçeri girdiğinizde de dışarı çıktığınızda da kutsanacaksınız.
7 "RAB size saldıran düşmanlarınızı önünüzde bozguna uğratacak. Onlar size bir yoldan saldıracak, ama önünüzden yedi yoldan kaçacaklar.
8 "RAB'bin buyruğuyla ambarlarınız dolu olacak. El attığınız her işte RAB sizi kutsayacak. Tanrınız RAB size vereceği ülkede sizi kutsayacak.
9 "Tanrınız RAB'bin buyruklarına uyar, O'nun yollarında yürürseniz, RAB size içtiği ant uyarınca sizi kendisi için kutsal bir halk olarak koruyacaktır.
10 Yeryüzündeki bütün uluslar RAB'be ait olduğunuzu görecek, sizden korkacaklar.
11 RAB atalarınıza ant içerek size söz verdiği ülkede bolluk içinde yaşamanızı sağlayacak: Rahminizin meyvesi kutsanacak; hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü verimli olacak.
12 RAB ülkenize yağmuru zamanında yağdırmak ve bütün emeğinizi verimli kılmak için göklerdeki zengin hazinesini açacak. Birçok ulusa ödünç vereceksiniz; siz ödünç almayacaksınız.
Fakat bunlar hepsi eski zamanlarda kaldı - bugün Rab bize çok daha büyük ve kalıcı berketler söz veriyor:
3 Rabbimiz İsa Mesihin Allahı ve Babası mubarek olsun. O bizi Mesihte bereketlemiştir, göklerde bulunan her bir ruh bereketiyle:
(1) 4 Bizi dünya kurulmazdan önce Mesihte seçti. Öyle ki, Onun gözünde kutsal ve kusursuz olalım.
(2) 5 Önceden sevgiyle kesin karar verdi ki, bizi evlatlık olarak kendine kabul etsin. Bu, İsa Mesih ile oldu. Evet, Onun isteğinin tatlı niyeti buydu.
(3) 6 Öyle ki, merhametinin şanı övülsün. O merhameti de sevgili Oğlu'nda bize cömertçe verdi.
(4) 7 Onda, hani Onun kanıyla kurtuluş buluyoruz, günahlarımıza af buluyoruz. Evet, onun merhameti o kadar zengin ki...!
(5) 8 Merhametini üzerimize bol bol döktü. Yüksek bilgisi ve anlayışıyla 9 bize saklı planını açıkladı. Bu da, Onun hoş maksadına uygundu, ve o maksadı Mesih'te ortaya koydu: 10 istedi, bütün zamanların dolmasını tertiplesin ve onun için hem göklerde hem yeryüzünde her şeyi Mesihte toplaştırsın.
(6) 11 Mesihte bir miras kazandık. Buna Allah bizim için önceden kesin karar verdi. Çünkü O, her şeye kendi isteğine göre karar veriyor ve her şeyi de ona göre düzüyor. 12 Öyle ki, biz Mesihe önceden umut edenler, Onun şanına övgü getirelim.
(7) 13 Önce hakikat olan haberi, hani sizi kurtaran 'iyi haber'i duydunuz. Hem de ona iman ettiniz. Böylelikle Mesihte söz verilen Kutsal Ruh'la mühürlendiniz. 14 O Kutsal Ruh bize verildi, mirasımızın bir kaporası gibi. Hani, belli olsun ki, Allah kendi malını satın alacak. Öylelikle Onun şanına övgü getirilsin.
Baçkovski manastıra binerken, çömlekler satıyorlar - 3 güveç yanyana - 1. turist geliyor "Ay ne güzel" onu sonra saksı olarak kullanıyor, yanlış amaç için kullanılıyor - 2. hiç satılmıyor, aylarca, senelerce duruyor, kullanılmıyor - 3. Bulgaristanın en büyük aşçısı gelip onu alıyor, içinde en güzel yemekler yapıyor
bazı insanlar ikincisine benziyorlar - hayatları boş, anlamsız, amaçları yok
başkaları bir şey için uğraşıyorlar ama boşuna, onun için yaratılmadılar
ama var üçüncü güveç gibi insanlar: onları Allah seçiyor ve hayatının asıl amacına kavuşuyorlar - ne büyük şeref - ne büyük bereket: hayatının asıl amacına kavuştun
burada amaç gösteriyor: kutsal ve kusursuz olsunlar diye - aynı Eyub gibi, Rab senin için diyecek: "(Eyub 1:8) RAB dedi: "Kulum Eyüp'e bakıp da düşündün mü? Çünkü dünyada onun gibisi yoktur. Kusursuz, doğru bir adamdır. Tanrı'dan korkar, kötülükten kaçınır."
Rab seni seçti o amaç için: seni kolundan tutacak, Şeytanın önüne dikecek ve diyecek, "Benim bu evladıma baktın mı? Yeryüzünde onun gibisi yoktur"
biz kutsallık ve kusursuzluk sanki çok sert laflar gibi anlıyoruz - sanki burada fena bir adam büyük sopa ile duruyor, en ufak eksiklik için bizi dövecek
ama bu ayetlerde başka söz var: sevgi - bunu şimdi ikinci berekette görecez
"Allah önceden karar verdi" - bu söz için 'kader' diyoruz - bu nasıl anlaşılıyor: başına ne gelirse Allahtantan - Türkiyeye yeni geldiğim zaman büyük zelzele olmuştu. gazetelerde: "Allah sabır versin"
anlayış: Allah insana bela veriyor - sonra güç ve sabır versin onu taşıyasın - ama neden öyle yapsın, amacı belli değil - kimse Allahı tanımıyor - Allah kocaman pitanka kalıyor - onun için onun çizdiği kader de "kör"dür
ama buradaki ayet bize başka gösteriyorİ: kader müslümanlıktaki düşünceye benzemiyor: Rab bunu 'sevgi ile' yaptı - onun amacı iyidir. Her ne başımıza gelirse Rabbin onun planını ilerletirmek içindir. Rab hayatımız için iyi bir plan çizdi. - o bize yabancı değil, karanlık değil - ama yadınlık ve sevgi
Rabbin amacı: bizi evlat durumuna getirsin - düşün hangisi daha büyük: Allahın işçisi olasın - onun peygamberi olasın - yoksa onun evladı olasın
onun için İsa Yahya için dedi: Matta 11:11
"Size doğru bir şey söyleyeyim: kadından doğanların arasında henüz öyle bir kişi çıkmadı, Yahya'dan daha büyük olsun. Ama gökün krallığında en küçük olan, ondan daha büyüktür."
Rab sana iyi bir kader seçti: en büyük peygamberden daha büyük olasın
'merhamet' sözü aynı zaman 'rahmet' olarak geçiyor - o demek: bir kişi senin borcnu siliyor, sana kanuna göre davranmıyor
nasıl benzetmede: (Matta 18:21-35) - iki borçlu: birisi milyonlarca (devlet borcu) - öbürü 200 leva
bu bizim için büyük bir ders: insan sana en kötü davranış ne olabilir? eşin seni başkasıyla aldatırsın - hükümet senin bütün hayat uğraştığın malını ya da toprağı ele geçirsin - senin en sevdiğin kişiyi öldürsünler
bunu hesapla: sana ne yaptıysalar 200 levalık borç gibidir - ama senin yaptığın en küçük günah, söylediğin en ufak yalan Allahın karşısında milyonluk bir borçtur
neden: sen İsa'nı hacının yanındaki hırsıza benziyorsun:
"biz haklı olarak çekiyoruz. Sade yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Ama bu adam hiç kötülük yapmadı ki." - Luka 23:41
"Hesap yaparken, çektiğin şeylerden kendi suçunu çıkar" - matematika
bu merhamet sözü insanın hayatında bir kere söyleniyor: cenazelerde - "Allah rahmet eylesin" - "...sin", demek daha belli değil edecek mi, etmeyecek mi - sade boş bir laf kimse onu sahi gibi kabul etmiyor - ama biz daha şimdiden "rahmetli" oluyor, rahmet aldık - kesin - belli - daha büyük bereket var mı?
bu kurtuluş nedir? - değil problemsiz yaşayalım, ama günahlarımız af edilsin
diyelim. pasportna slujbaya gidiyorsun, saatlerce bir kuyrukta bekliyorsun,en sonunda sıra sana geliyor ve adam siyecek: "Aaa, sen yanlış kuyrukta bekledin. Git yeniden sıraya gir!"
birçok insan hayat boyunca yanlış kuyrukta bekliyorlar: hayattan bir şey bekliyorlar, ama hayatının sonunda anlıyorlar ki, bana aslında başka bir şey lazım
ve bize aslında lazım olan budur: günahlardan af - bu kuyrukta bekle
Muhammed ölümünden önce Allahtan mağfiret, yani af diledi - emin değildi, ve İsa'dan başka hiç bir kişi o kadar kesin konuşamıyor - ona sakat adam getirdiler - ama İsa ona en başta şifa vereceğine diyor: "Evladım, günahların af edildi" - bu ruhsal bereketindir
geleceğini bilmek çok zor bir iş - insan hep yanlış bildiriyor - birkaç örnek
Lord Kelvin, Angliyanın en büyük fizikçi ve matematikçisi 1895 senesinde dedi ki: "Havadan daha ağır olan uçak yapmak mümün değildir, hiç olmayacak" - 15 sene sonra ilk uçak yaptılar
1903 senesinde Henri Ford'un avukatı (Horis Rekhem) dedi ki: "Motorlu araba sadece bir modadır, çabucak unutulacak - ama insan hep beygirler kullanacak"
1977 Ken Olson, komputer enjinör, dedi ki, "Hayatta düşünemem, insanlar kendi evinde komputer kullansınlar - bu hayatta olmayacak"
bu kadar küçük konularda geleceği bilmek mümkün değilse, bütün dünyanın planını nasıl anlayacaz
Rab bizim dostumuz olmak istiyor, onun için herşeyi bizimle paylaşıyor
sanki bize danışmadan biriş yapmıyor yeryüzünde
aynı nasıl İbrahime danıştı, Sodom kasabasını yıkmak için: "Yapacağım şeyi İbrahim'den mi gizleyecem?" (Yaratılış 18:17)
"istedi bütün zamanın dolmasını tertiplesin" - Mesih İsa'da zon zamanlara girdik, artık Allahtan başka bir hareket gelmeyecek
Mezmur 119:98-99
Düşmanlarımdan daha akıllı oldum, senin buyrukların sayesinde;
çünkü onlar her daim aklımdadır.
Bütün ustalarımdan daha çok biliyorum,
çünkü senin öğrettiklerin üzerinde düşündüm.
miras demek, birisi lazım ölsün de sana büyük servet braksın - İsa'nın ölümü bize çok büyük miras kazandırdı
biz daha küçüküz, ama büyüdük mü, bize verilecek
Açılama 7:2-4
Başka bir melek de gördüm, o da gündoğusundan yükseldi. Onda yaşayan Allahın mühürü vardı. Ve yüksek sesle o dört meleğe bağırdı, hani onlara verilmişti toprağa ve denize zarar versinler. 3 Dedi ki, "En birinci Allahımızın hizmetçilerini alınlarından mühürleyelim. O zamana kadar ne toprağa, ne denize ne de ağaçlara zarar vermeyin." 4 Mühürlenen kişilerin sayısını işittim. İsrail oğullarının bütün cinslerinden yüz kırk dört bin kişi mühürlendi:
Bu şu anda bizim için en önemli bereket: Kutsal Ruh yanımızdadır, içimizdedir
imansızlar bunu hepten anlayamaz: "Sizde Allahın ruhu olsun, o zaman lazım patlaysınız!"
madem onu bizde görüyoruz diyecez ki, ben ne olacağı bilmiyorum - ama klient bana bir kapora verdi ve mutlaka gelecek malınıü yani beni alacak
SON:
yedi Allahın sayısıdır - bütünlük gösteriyor - en başta dedi ki: "her bir ruh bereketiyle bereketlemiştir"
evet, Rab yok daha başka ne versin - para, rahatlık, kızanlar, sağlık bir... hepsi bir gün geçecek
ölüm meleği senin kapını çaldı mı, onlar sana yardım edemeyecek - sadece saydığımız Rabbin bu ruhsal bereketleri kalıcıdır - onları arayalım
2. vaaz: Efesliler 1:20
"Göklerde oturan Mesih"
İkinci yerde Efesliler mektubunda görüyoruz nasıl bir kişi göklerdedir - o da İsa Mesihtir
Hem de diyor: babasının sağında oturuyor
İsa Mesih'in şimdiki durumu değişik değişik sözlerle anlatılıyor. Bu sözler bize birer ruhsal ders vermek istiyorlar. Dikkat etmemiz lazım ki, onları bukvalno almayalım. Allah Ruhtur - onun sağı solu, önü arkası yoktur:
1) Rab onun sağındadır (demek, o Rabbin solunda)
Apo 2:25
"Çünkü Davut Ondan için şöyle diyor: 'Ben Rabbi her daim karşımda gördüm. Çünkü O, benim sağ tarafımdadır. Öyle ki, ben sarsılmayayım."
bu söz askerlikten geliyor: eskiden askerler sıralarda savaşırdılar: senin sağ tarafın yanındaki askerin sol tarafı olurdu
askerlerin çoğu kılıcı sağ elle tuttuğu için, senin sağ tarafını koruyan asker lazım çok hızlı olsun - oraya sadece en güvendiğin arkadaşı koyuyorsun
bu sözleri en başta Davut söyledi, ne vakıt düşmanları onu kovaladı - ama bu sözlerin asıl gerçekleşmesi İsa Mesihte oldu: o haça gerilirken bilirdi ki, Rab Baba onun sağındadır - ölümün içinde bile onu brakmayacak
2) O Rabbin sağında duruyor (ayakta)
Apo 7:55-56
Ama o, Kutsal Ruh'la doldu, gözlerini göke dikip Allahın şanlılığını gördü. Ve gördü, İsa nasıl Allahın sağ tarafında durdu. 56 Ve dedi: "Bakın, ben görüyorum, nasıl gök açık duruyor ve İnsanoğlu nasıl Allahın sağ tarafında duruyor." derinleşsin - öyle ki, onun kıymetini bilelim kaba inşaata, sade tuğla ve beton * öyle evde yatabilirsin, ama rahat d
- bu söz iki yerde kullanılıyor:
(1) kralın sarayından geliyor: kralın veziri, akıldanecisi
(2) Allahevindeki başgörevli - kahinler hiç oturmaz, hep ayakta duruyorlar
sanki İsa şimdi Stefanusun kurbanını kabul etmeye hazırdır
3) o kral iskemlesinin ortasında duruyor
Açık 5:6
"Ben de baktım ve, işte, kral iskemlesinin ve dört malüğün ortasında bir Kuzu dururdu. Sanki kesilmiş gibi idi. Onun yedi boynuzu, hem de yedi gözü vardı (bunlar bütün dünyaya gönderilmiş olan Allahın yedi ruhudur)."
Açık 7:17
"Çünkü kral iskemlesinin ortasında olan Kuzu onlara çobanlık yapacak. "
kontrastlarla dolu bir görüntü: kuzu onlara çobanlık yapacak - .ünkü insanlar tarafından atılan kişi artık en güçlü yerdedir
4) O Rabbin sağında oturuyor
- kralın sarayından: kral kendi gücünü ve krallığını başkasıyla paylaşıyor
-------------
İsaya kocaman bir görev verildi - öyle zor bir şey ki, yapılması sanki mümkün değildi:
1.Yuhanna 3:8
"Allahın Oğlu onun için ortaya çıktı, Şeytanın işlerini bozsun diye"
tek bir kişi bütün Şeytanın ordularına karşı
Yuhanna 16:33
Bu dünyada sıkıntılarınız var, ama kurajlı olun: ben dünyayı yendim."
Açıklama 3:21
Kim yenerse, ona verecem, benimle birlikte kral iskemleme otursun. Aynı nasıl ben de yendim ve Babamla birlikte Onun kral iskemlesine oturdum.
Mahallede hayatımız sanki hep aynı gidiyor. Kafamızda savaş diye bir şey yok, uğraşmak - ya da sport - kendimizi sıkmak ve büyük bir hedefin peinde koşmak yok
bir kişi kalktı kasabayı değiştirsin, herkes ona karşı çıkıyor: "Eh, sen de kimsin. Sen mi değiştirecen Bulgariayı?"
Bir kişi kendine hedef koymuş "ben okuyacam" - herkes ona karşı çıkıyor "Eh, sen de.... papaz mı olacan? Baksana: arhıtektler, injenörler çistaçka olmuş süpürge salıyor"
ve kişi Rab için büyük işler yapmaya kalktı mı, başkaları onu hemen kıskanıp kesiyorlar - biz de çabuk vazgeçiyoruz
Olamaz dua edip yukarıya bakalım, orada İsayı görelim ve aynı zamanda bu bize kuvvet vermesin, biz de aynı yarışı koşalım, aynı savaşı sürdürelim
Eski Antlaşmadan en çok alınan ayet hangisi: Mezmur 110:1
Apo 2:35-36
'Rab Rabbime dedi: 'Senin düşmanlarını ayaklarına bir basamak yapacam. O zamana kadar sen benim sağımda otur.'
36 Onun için, bütün İsrail halkı şunu kesin olarak bilsin: bu İsa, hani siz onu haça gerdiniz, Allah Onu hem Rab, hem Mesih yaptı!"
birinci 'Rab' sözü Allah demektir - ikincisi kimdir: yazar Davut kime 'Rabbim' diyor - o birinci Rab olamaz - o Mesihtir
"Düşmanlarını ayakların bir basamak yapacam" - şu anda İsa bu protsesin içindedir - bütün dünya ona iman etmeyecek, ama bütün dünya onun kim olduğunu görecek
Bu krallık başkadır: dünyaDAdır ama dünyaDAN değildir - ve bu sanki imanlıy iki tarafa dartıyor
Eyub 9:33 Keşke aramızda bir hakem olsa da, Elini ikimizin üstüne koysa!
Eyub 23:3 Keşke O'nu nerede bulacağımı bilseydim, Tahtına varabilseydim!
Eyub İsa'dan önce yaşadı - henüz karanlık zamanında - Allah ona daha karanlık idi
ama şimdi: "İçerde adamımız var"
Apo 2:33
O İsa, Allahın sağ eline kadar yükseltirildi ve Baba'dan söz verilen Kutsal Ruh'u aldı. Onun için O, gördüğünüz ve işittiğiniz bu şeyi döktü.
Efesliler 4:7-11
7 Ama Mesih her birimize merhametinden verip derece derece vergiler dağıtırdı. 8 Onun için şöyle deniliyor :
"Ne vakıt yukarıya çıktı, Mapusluğu mapusa attı, Ve insanlara bahşişler dağıtırdı
11 Ve O, kimi kişileri apostol olarak verdi, kimi kişileri peygamber olarak verdi, kimi kişileri müjdeci olarak verdi, ve kimi kişileri de çoban ve muallim olarak verdi.
ne zaman açacan o bahşişi, ne zaman başlayacan onun gücünü kullanmaya, daha ne kadar bekleyecen, ne zaman hizmet etmeye başlayacan?
Yuhanna 14:2
Benim Babamın evinde çok odalar var. Öyle olmasaydı, onu size bildireceydim. Ben gidiyorum, size bir yer hazırlayayım.
İsanın kurtuluşu daha hemen hazırdı, ama o sanki benzedi kaba inşaata, sade tuğla ve beton - öyle evde yatabilirsin, ama rahat değil, daha büyük eksiklik var
İsa'nın verdiği kurtuluş lazımdı genişlensin, derinleşsin - öyle ki, onun kıymetini bilelim
bütün halklardan, dillerden ve cinslerden - İsa göke çıktığı zaman sadece Yahudi idiler
bütün yerlerden - İsa'nın haçını iki polyusa diktiler - Mount Everestte bir haç var ve en alçak yerde (Ölü Deniz) İsa'nın vaftiz yeri
20. Yuli 1969 senesinde Buzz Aldrin ayda Rabbin sofrasını kutladı
bütün historiya ile - uzun bir zaman lazımdı geçsin, öyle ki, İsa'nın zaferi anlaşılsın
1.Kor 2:9-10
Ama nasıl da yazıldı: "Allah, Onu sevenler için öyle şeyler hazırladı ki, hiç bir göz onları görmemiş, hiç bir kulak onları işitmemiş ve onlar hiç bir yüreğe girmemiştir." 10 Ama Allah bize bu şeyleri kendi Ruhu ile apaçık etmiştir.
cennet, sonsuz yaşam yeryüzünde hiç bir şeye benzemeyecek: ne yeşillik, ne güzellik ne de yemekler ya da eğlenceler
Ama bize kendi Ruhu ile açıklamıştır: sadece biz anlayabiliriz, Gökteki baba ile beraber olmak nedir - kimde Allahın ruhu yoksa o anlayamaz
İbraniler 6:18-20
Biz zaten Ona sığındık, önümüze koyulan umuda sıkı tutunalım diye. 19 Bu umut, bizim canımıza bir gemi demiri gibidir: sağlam ve sarsılmaz, perdenin iç tarafına atılmış bir demir. 20 Bizim önümüzden koşan İsa da, Melki-Zedek'in sırasından bir başgörevli kılındı ve oraya girdi.
İbraniler 2:10-11
10 Herşey Allah için yapıldı, ve Allah tarafından yapıldı. O istedi, birçok çocuğu şanlılık durumuna getirsin. Ve O uygun gördü, onların kurtuluşunun Başı'nı da çekilerle tamamlanmış bir duruma getirsin. 11 Kutsal Kılan ve kutsal kılınanlar, ikisi bir Varlıktandır. Onun için İsa utanmıyor, onlara 'kardeş' desin.
İbraniler 12:2 - gözlerimizi ona dikelim
vakıt geldi, gözlerimizi bu yeryüzündeki şeylerden kaldıralım
3. vaaz: Efesliler 2:6
"Mesih'le birlikte göklerdeyiz"
"Bizi Onunla beraber diriltirdi, ve Onunla beraber Mesih İsa'da göklerde oturturdu."
Geçen hafta İsayı gördük, nasıl göklerde duruyor. O çok şaşılacak bir durum idi. Bugün Pavlus daha da öteye gidiyor ve diyor ki: "Değil sade İsa BİZ de aynı onun gibi gökerlde oturuyoruz"
Açık 12:5-6
"Ejder de doğurmak üzere olan kadının önünde durdu. Öyle ki, kadın doğurur doğurmaz, onun kızanını yesin. 5 Kadın da bir erkek çocuk doğurdu. O, bütün milletleri demir çomakla güdecek. Kadının çocuğu da Allahın yanına, Onun kral iskemlesinin yanına götürüldü."
Burada çok kısa anlatıyor - İsa'nın yükselmesi başka anlamla gösteriliyor: değil sade şan vermek için, ama Şeytanın saldırılarından korunsun diye
Aynısı şimdi imanlı için geçerli: Şeytan sana ulaşamıyor - sanki korkunç bir aslan gibi, ama onun boynunda demirden zincir var - sen ona fazla yaklaşmadınmıi o sana yaklaşamaz
Rom 8:37-39
"Hayır! Bütün bu şeylerin içinde bizi seven Mesihin sayesinden öyle büyük bir yengi kazanıyoruz ki! 38 Eminim, ...
- ne ölüm ne de yaşam,
- ne melekler, ne Şeytanlar, ne de başka ruh kuvvetleri,
- ne şimdi var olan şeyler ne de gelecekteki şeyler,
39 - ne yükseklik ne de derinlik
- ne de yaratılmış birhangi başka şey
...bizi Allahın sevgisinden ayıramayacak, ve o sevgi Rabbimiz Mesih İsa'da bulunuyor."
Açık 7:1-8 - 144,000 kişi mühürleniyor - ve aynı kişiler sonra Açık 14:1 gene görüyoruz
"Onlar kendilerini kadınlarla lekelenmemiş kişilerdir, çünkü delikanlıdırlar. Ve Kuzu her nereye giderse, onlar da Onun peşinden gidiyorlar. Onlar insanların arasından satın alındılar, Allaha ve Kuzu'ya ilk yemişler olsunlar diye.5 Ve onların ağzında hiç bir yalan bulunmadı. Onlar kusursuzdurlar."
Geçen hafta İsayı gördük:
20 Ve o kuvvet Mesihte belli oldu, ne zaman Onu ölülerden diriltirdi ve ne zaman Onu göklerde kendi sağında oturturdu.
ama hemen orada yazıyor:
19 ... ve bilesiniz, bizim için, hani iman edenler için, Allahın kudreti nasıl da her şeyden büyüktür. Bu kudret Onun kuvvetli işlerinde belli oluyor.
BİZİM İÇİN... aynı kuvvet bizim için hazırdır işlesin
Efes 3:19-20
"O vakıt Allahın bütün doluluğu ile dolacağınız.20 Evet, var Biri, ne dilersek, ya da ne düşünürsek, bunlardan daha fazlasını, hem de çok çok daha fazlasını yapabilir. Bunu içimizde işleyen kuvvetle yapabilir."
Bu güç, bu kuvvet nasıl bir şey: tabii ki, Rabbin işini yaparken ne kadar kuvvet lazımsa, onu verecek sana
Quo Vadis filminde Ursus adında bir imanlı köle oynuyor - bir stsenada emperator Nero Roma'daki imanlılara baskı yapıyor, bazılarını stadyumun içine atıyor vahşı hayvanlarla boğuşsunlar diye. Bir de bakıyorsun, küçük grup imanlılar, üzerine kocaman öküz yürüyor. Ursus onu boynuzlarından tutuyor, yavaş yavaş onu boğmaya başlıyor. O zaman imanlılar 'Rab onu kuvvet ver' diye dua etmeye başlıyorlar - ve öyle de oluyor
Bu durum başka, kendi keyfin için uğraşırsan başka - eminim şimdi en yakın köye gidip, rastgele bir öküz tutarsan, aynı biçimde dua edersen - Rab sana o gücü vermeyecek
Bu zaten İsa'nın birinci ve ikinci denemesi idi: "Kayalardan ekmek yap" - Allahın gücünü kullan kendi keyfin için - "Kendini buradan aşağı at" Allahın kuvvetini kullan kendini şanlamak için - sirkte bir akrobat gibi
Hayır, ama o kuvvet, o güç sana veriliyor ne zaman başlıyorsun Allahın işini yapmaya
kardeş, at bir adım, yap bir risk - mahalleden farklı ol
Koloseliler 1:3-4
"Çünkü siz öldünüz ve yaşamınız Mesihle birlikte Allahta saklıdır. 4 Evet, bizim yaşamımız Mesihtir. Ve O ne zaman ortaya çıkacaksa, o zaman siz de Onunla birlikte şanlılıkla ortaya çıkacanız."
bir kelebek nasıl doğuyor: önce tırtıldır sonra kelebek oluyor - aynı onun gibi, bu şimdiki hayat bu tırtıla benziyor, asıl yaşamımız bu değil
Geçen hafta gördük, nasıl İsa'nın yükselmesi ona şan ve şeref getirdi. - Rab istemiyor şımaralım, ama aynı şeref bizi de bekliyor
Bir anlamda o şeref bize verilecek, henüz verilmedi:
2.Timoteyus 4:7-8
"Ben iyi muharebede dövüştüm, yarışı bitirdim, imanı kolladım. 8 Artık bundan sonra doğruluğun tacı benim için hazırdır. Doğru hakim olan Rab o tacı bana son günde verecek. Ve değil sade bana versin, ama her kim Onun gelişini severse, ona da verecek."
o taç, aslında yarışlarda verilen bir çelenk, - bugün ona madalya deriz, ya da şampion kupası
Ama İncil başka şerefli bir şey gösteriyor: düğün elbisesi - düşün bir kere: bir kız o elbiseyi hiç çıkarmasa - bambaşka davranacak
İsanın başına gelen herşey bedence oldu:
İsa bedence ölülerden dirildi - ama biz ruhça dirildik
İsa beden göke alındı - biz gene ruhça göklere çıktık
İsa bedence babasının yanına oturdu - biz gene ruhça Allahın yanında oturuyoruz
Ama gün gelecek, bizim için de bütün bu olaylar bedence gerçekleşecek. O güne kadar bunlar hepsi birer ruhsal hakikattır
Bu ayet demek istiyor ki: İmanlı artık bu dünyaya bağlı değildir, Allahın krallığının bir parçasıdır
Bir vakıt imanlı bu dünyaya bağlı idik. "Bu dünyanın gidişine uyardınız." Efes 2:2
Bu dünya tabii ki, ellen tutulan şeyler demek istemiyor. Biz imanlı iken havaya uçmuyoruz - bu yeryüzündeki hayatımız devam ediyor
ama 'dünya' sözü burada demek istiyor: Allaha düşman olan bir krallık, insan sistemi
Kutsal Kitap çok kesin anlatıyor, o dünya sistemi ile aramıza nasıl lazım olsun:
1.Yuh 2:15 - Bu dünyayı SEVMEYİN
Rom 12:2 - Bu dünyaya UYMAYIN
Yakup 4:4 - Bu dünyaya ARKADAŞ OLMAYIN
Neden, bu 'dünya' insanlardır, ve o insanlar Rabbimiz İsayı öldürdüler
Bir kasabada bir karı koca var, birbirlerini çok severdiler. Ama onların komşusu adama karşı çok fazla kin kovalıyor, gittikçe daha fazla nefret ediyor ondan. Bir gece onların evine baskın ediyor ve adamı yatakta yatarken öldürüyor.
Mahkemede kendini en hızlı advokat tutuyor, ve sahiden de serbest çıkıyor.
İki, üç hafta geçiyor - bir de bakıyorsun, adamın karısı o katil adamla sokakta kol kola geziniyorlar. Maytap yapıyorlar, öpüşüyorlar bile. - ona diyor ki: "Ay, seninle çok mutlu oldum"
Acaba, o kasabanın halkı bu kadın için ne diyecek. Herkes onun hakkında en kötü şeyler düşünecek. Herkes maana bulacak. Diyecekler, sen nasıl kocanın katili ile anlaşabilirsin.
İşte, bir imanlı bu dünyayı sevdi mi, aynı o kadın gibi oluyor. - Mesihin düşmanları ile işbirlik yapıyor.
Sen o amaçla kurtuldun: Gal 1:4
"O kendini bizim günahlarımız için teslim etti. Allahımız ve Babamız istedi ki, O bizi bu şimdiki kötü dünyadan çıkarsın."
Dünya düşüncesine karşı gök düşüncesini koyuyoruz. Arkadaş, sen dünyayı yenebilirsin - 1.Yuh 5:4
"Allahtan doğan herkes dünyayı yenmiştir. Zaten dünyayı alt eden yengi imanımızdır."
Bir adam hakkında okudum - sokakta beş dolar bulmuş ve çok sevinmiş. Karar vermiş: "Ay ne güzel sokakta para var. Ben artık hep trotoara (kaldırıma) bakacam. Beki daha çok para bulacam"
Derken o günden sonra gözlerini hiç kaldırmamış, sokakta gezerken hep aşağı bakmış. Ve yazıyor uzun seneler içind ne kazanmış: 29.516 kopçe, 54.172 toka, 1,256 himikal, 12 santim para bir de diskopatiya. Ve en fenası, onun bütün düşünceleri değişmiş, bambaşka insan olmuştu.
Sade düşün bakalım: aşağı bakmakla neler kaçırdı: mavi göklerin güzelliğini göremedi, bebeklerin yüzündeki gülüşleri göremedi, ve güllerin hoş kokularını koklayamadı.
Koloseliler 3:1-2
"Madem Mesihle beraber dirildiniz, yukarıdaki şeylerin peşine düşün. Mesih oradadır, Allahın sağındadır. 2 Değil yeryüzündeki şeyleri, ama gökteki şeyleri düşünün"
Maalesef, birçok imanlı bu adama benziyor. Karşılaşırken soruyorum "nasılsın" - cevap: sade ağlaşmak, asık surat ve bu dünyanın temaları
Kimin için gökteki temalar önemli? Kim onlara sadece haftada 1 saat ayırıyor.
Biri manlı rap şarkısında işittim: "Kızkardeş, sen günde ne kadar zaman ayırıyorsun aynaya bakıp kendi yüzünü düzesin - ve ne kadar zaman ayırıyorsun Rabbin yüzünü arayasın?"
Ya sen kardeş: Günde ne kadar zaman ayırıyorsun, bu dünyanın haberlerini işitesin - ve ne kadar zaman ayırıyorsun, Rabbin krallığının haberini yayasın?
4. vaaz: Efesliler 3:10
"Gökteki kuvvetlere Allahın bilgisini ilan ediyoruz"
"Öyle ki, Allahın çok türlü bilgiliği şimdiki zamanlarda belli olsun. Onu göklerdeki ruh hükümetlere ve kuvvetli ruhlara bildirmek için, Allah kiliseyi kullandı.
-----------------------------
Pavlus ikinci bölümde Allahın gizli planı hakkında konuşmuştu. Bu plan neydi?
1) birinci stepen (2:12-14) : İsa'nın yaptığı (haçta ölmesi ve dirilmesi) sadece insanları tek tek kurtarmadı - onları bir yeni 'beden' içinde birleştirdi
Sadece İsa Mesih inancında 'kutsal yerler' yok, hram yok. Bütün dikkat insanların üzerindedir, onların birliği üzerindedir
Papaz kiliselerinde nasıl: insan gidiyor, haç çıkarıyor, mum yakıyor, kendi kendine bir şeyler söyleyip çıkıyor. Bereket almış. Allahın önünde yapayalnız
Camide nasıl? Belki kişi kalabalık içinde namaz kılıyor, ama bu kalabalık sade politikadır, Allahın önünde yapayalnızsın. Ha evde namaz kılmışsın, ha kalabalık içinde - değişen bir şey yok.
Ama İncildeki anlayış bambaşka: bir bedendeki parçalar ayrı ayrı işleyemezler, yaşayamazlar bile. Birbirlerine muhtaçtırlar.
2) ikinci stepen: bu bedenin içinde birlik var (3:8-9): Yahudiler ve milletler tek bir yoldan kurtuluyorlar. Ve Rab bütün bereketlerini o bedenin üstüne dökmek istiyor.
Bazı kişilere göre, kilise Allahın asıl planı değildi. Yok efendim, önce istedi Allahın krallığı kursun, ama olmadı - sonra kilise fikrini ortaya koymuş. Bu çok yanlış: Allah baştan beri kilise için uğraştı. Ona bütün zenginliklerini hazırlıyor.
1:18 "... bilesiniz, Allahın alacağı miras ne kadar şanlı, ne kadar kıymetlidir. Ve o miras kutsallardır."
Rab kendine bir miras hazırlıyor * o biziz. Değersiz kişileri alığ, temizliyor. Onlara vergiler verip çalıştırıyor - böylelikle çok kıymetli bir şey meydana getiriyor.
Sanki Rab kendine bir çeyiz hazırlıyor: ve kişi bunu yaparken bol bol kullanıyor, kıta kıta değil. Bu bereketler kilisesine döküyor.
3) üçüncü stepen (bugünkü tekst): Allah bütün bu protsesi başka amaçla da kullanmak istiyor:
---------
Bütün İncilde gösteriyor, nasıl kilisenin işi ruhsal güçlere bağlanıyor:
1.Tim 3:16
- beden içinde ortaya çıktı ve Ruhla haklı çıkarıldı,
- meleklere göründü ve milletlere ilan edildi,
- bütün dünyada iman edildi ve şanlılık içinde yukarıya alındı.
1.Kor. 6:3
"Yoksa bilmez misiniz, biz melekleri bile davalayacaz."
1. Tim 5:21
"Allahın ve Rab İsa Mesihin ve seçilmiş meleklerin önünde sana çok ciddi olarak şu vazifeyi veriyorum"
1.Kor 4:9
"Bütün dünyaya, hem insanlara hem de meleklere, seyirlik için olduk."
İbr 2:5
"Biz gelecek dünyadan için konuşuyoruz, ve onu meleklerin ayaklarının altına koymadı."
1. Petrus 1:10-12
"İşte, peygamberler bu kurtuluştan için dikkatla karıştırıp araştırdılar. Ve size gelecek olan merhametten için peygamberlik ettiler. 11 Onların içinde Mesihin Ruhu vardı. O Ruh, Mesihin çekilerini, hem de onun arkasından gelecek şanlılığını önceden bildirirdi. Peygamberler de araştırdılar, Ruh hangi kişiyi ve hangi zamanı gösterirdi. 12 Onlara açıklandı ki, kendi kendilerine hizmet etmediler, ama size hizmet ettiler. Öyle şeyler bildirdiler ki, aynısını size 'iyi haberi' getirenler de bildirdi. Onlar da, gökten gönderilmiş olan Kutsal Ruh ile konuştular. İşte, melekler bile özlüyorlar, bu meseleleri araştırsınlar."
---------------
Bu vazifeyi nasıl yerine getirecez? Pavlusun sözlerine göre, Rab kiliseyi bu amaç için kullandı. Uğraşan odur: kilise bir şey yapmıyor. Onun içi ne yapacaz: kilise OLACAZ. Rabbin planını yerine getirdik mi, o bizi kullanacak, ruh kuvvetlerini yendiğini göstermek için
Kilisenin nesi Allahın bilgiliğini ilan ediyor?
1) Kilisenin kurulması ile:
Eski Antlaşma zamnında İsrailin krallığı nasıl kuruldu? Saul kral olarak seçildi, ve...
1Sam 9:2 Saul adında genç, yakışıklı bir oğlu vardı. İsrail halkı arasında ondan daha yakışıklısı yoktu. Boyu herkesten bir baş daha uzundu.
Isa 53:2-3 O RAB'bin önünde bir fidan gibi, Kurak yerdeki kök gibi büyüdü. Bakılacak biçimden, güzellikten yoksundu. Gönlümüzü çeken bir görünüşü de yoktu. İnsanlarca hor görüldü, Yapayalnız bırakıldı.
Kral Saul önce Amonluları ve sonra Filistileri yendi. Onları o zamana kadar kimse yenemedi. Saulun metodu (dünyanın metodu): düşmanını yok etmekle yeniyor.
Ama İsa Mesihin metodu başka - o insanları öldürmedi, ama ölümü yok etti.
Kilise de kurulmadı bir insanın planlaması ile. oturup düşünsüner: ne yapacaz, ama beklemekle ve Rabbin gücüyle:
Apo 1:8
"Ama Kutsal Ruh üzerinize geldi mi, kuvvet alacanız. O vakıt benim şahitlerim olacaksınız, hem Yeruşalim kasabasında, hem bütün Yahudiye ve Samiriye sancaklarında, hem de dünyanın en uzak köşelerinde"
2) Kilisenin yayılması ile:
Pentikost gününde ne oldu: bir mucize - en başta Allahın gücüyle yayılıyor
kısa zaman sonra (Apo 3) gene bir mucize: kişilerin sayısı gittikçe çoğalıyor
sonra: Stefanus'un ölümünden sonra: baskı ve zayıflık içinde yayılıyor
Apo 8:1
"O günde Yeruşalim'deki topluluğa karşı büyük bir eziyet başladı. Apostollardan başka, hepsi Yahudiye ve Samiriye sancaklarına dağıldılar."
Allahın krallığı bugüne kadar öyle yayılıyor: hem mucize ile, hemde eziyet görmekle.
Bu sadece Allahın gücü ve bilgiliği ile oluyor - hiç bir insan öyle metod kullanmaz.
Muhammed ilk seneleri barışı seven bir insandı. Tek Allah var diye haber yaydı. Ama başarılı olamadı: 3 sene içinde 50 kişi bile kazanamadı.
O zaman Medine kasabasından ona teklif geldi: "Bize gel seni kmet yapacaz" O vakıt büyük bir değişiklik oldu: Muhammed politikayı kullanmayı başladı.
Daha sonra Medine kasabasında kılıç zoruyla iki Yahudi mahalle kovdu, üçüncüsüne öldürdü.
Senelerce savaş ve saldırmakla geçindi. Böylelikle bütün Arabistanı kazandı.
Onun ölümünden sonra birçok Arap cinsleri gene müslümanlıktan vazgeçtiler. Oun halifesi Ebu Bekir onları gene savaşla müslüman yaptı.
Büyük kontrast: Allahın gücü ve insanın gücü. Göklerdeki kuvvetler buna bakıp şaşıyorlar: "Bu nasıl mümkündür" diyorlar
3) Kilisenin idare edilmesi ile
Herhangi bir organizasyonun kurulması sadece işin yarısıdır - ama nasıl devam edecek? İnsanca bunun normal modeli: hirarhiya, yani piramit gibi güç dağılması:
piramidin başında tek bir kişi var - o kişinin altında bir avuç başka kişiler var, onların altında gene birer avuç başka kişi. Herkes biliyor, kimin görevi nedir, ve kime hesap verecek.
Bunu görüyoruz askerlikte, poliste, firmalarda ve katolik kilisesinde: bir papa, onun altında 120 kardinallar var, sonra 5200 episkop, onların altında yüzbinlerce papazlar ve diakonlar.
Ama Rab kendi halkı için bambaşka sıra koydu: her yerli kilise başkasından bağımsızdır, kendi kendine idare eeeediyor. Onun başında bile tek bir kişi yok, birkaç güdücü birlikte işliyorlar.
Kişilere görev veren birhangi insan değildir, ama Kutsal Ruhun kendisi imanlılara vergiler veriyor, kendileri başlıyorlar işlemeye.
Böyle sistem insanca zayıftır, ama Allahın gücü onda belli oluyor.
Bununla Allah göklerde Şeytanın güçlerine kendi gücünü gösterdi.
Daha birçok tema var, nerede Allahın kuvvetini görüyoruz: Kutsal Kİtap'ın korunması, imanlılar kirli bir dünyada nasıl kutsal oluyorlar,
- Bunu anladıktan sonra nasıl hayatımızı değiştirecek? - Sen daha büyük bir işin bir parçasısın.
- Hayata nasıl bakarsın sana bağlı: Bir obektte üç görüyorsun nasıl işliyorlar. Hepsine teker teker soruyorsun: "Abi ne iş yapıyorsun burada?"
Birincisi sinirli sinirli diyor: "A be görmüyon mu, beton karıştırıyorum"
İkincisi of çekip diyor: "A be ne yapayım, evde 6 tane gırtlık var. Te, ekmek davası..."
Üçüncüsü gülümseyip diyor: "Bak biz burada bir hastane yapıyoruz. Bu bina bitti mi, çok kişi gelecek, şifa bulacaklar".
Üçü de aynı işi yapıyorlar, ama onların bakışı bambaşka - onun için aslında başka iş oluyor.
Sen birinci adam gibi sade günden güne mi yaşıyorsun. Sade şu anda ne varsa, ona mı reaksya gösteriyorsun?
Yoksa ikinci adam gibi, her şey sana yük oluyor, sade yükleri taşımak için mi uğraşıyorsun? Sana imanlı hayat bir yük mü gibidir. En çok sorduğun soru: 'Lazım mı, ... yapayım'. Sabah kalkıp, "Ehhh... gene mi lazım toplantıya gideyim"
Ama olabilir üçüncü adam benzesin: o anladı ki, daha büyük bir işin parçasıdır. O işini yaptı mı, başkasına bereket getirecek
-------
1. Kor. 2:14
"O bizi her zaman Mesihin yengi alayında yürütürüyor."
Bu savaştan sonradır. En büyük bitka zaten bitmiştir. General kralına yanına döndü. Ve layık olan askerlerle bir alay yapıyor.
5. vaaz: Efesliler 6:12
"Gökteki kuvvetlerle savaşıyoruz"
"Çünkü bizim muharebemiz et ve kana karşı değildir. Ama bu karanlığın ruh hükümetlerine, ruh güçlerine ve bu dünyanın ruh kuvvetlerine karşıdır. Göklerdeki kötü ruhlara karşıdır."
-----------------------------------
Geçen hafta gördük, nasıl kilise gökteki kuvvetlere Rabbin yengisini ilan ediyor. Ve dediğimiz gibi: her hafta daha şaşaılacak bir hakikatı öğrenecez. Serimizin sonuna geldik ve bugün en şaşılacak bir şey görecez: biz zayıf insanlar Şeytana ve oun kötü ruhlarına karşı savaşıyoruz
a) Yaratılış 32:1-2
"Yakup yoluna devam ederken, Tanrı'nın melekleriyle karşılaştı. Onları görünce, "Tanrı'nın ordugahı bu" diyerek oraya Mahanayim adını verdi."
Yakup hayatının en korkunç noktasına geldi: bunca sene sonra agasıyla karşılaşacak. Ve agası belki de intikam alıp onu öldürecek. Hayatında bütün uğraşmaları boşuna olacak.
Bu durumda Rab ona meleklerle destek veriyor. Demesi: "Bu gelecek savaşta ben seninle olacam. Aganın daha fazla insanları olsa bile, ben seni destekledim mi, korkma."
Ve Yakup oraya 'Rabbin ordugahı' dedi: ordugah nedir? Bir ordunun tsentırı, nerede generaller plan yapıp karar veriyor
b) Yeşu 5:13-15
13 Yeşu Eriha'nın yakınındaydı. Başını kaldırınca önünde, kılıcını çekmiş bir adam gördü. Ona yaklaşarak, "Sen bizden misin, karşı taraftan mı?" diye sordu.
14 Adam, "Hiçbiri" dedi, "Ben RAB'bin ordusunun komutanıyım. Şimdi geldim." O zaman Yeşu yüzüstü yere kapanıp ona tapındı. "Efendimin kuluna buyruğu nedir?" diye sordu.
15 RAB'bin ordusunun komutanı, "Çarığını çıkar" dedi, "Çünkü bastığın yer kutsaldır." Yeşu söyleneni yaptı.
Musa Rabbi gördü bir yanan çalıda - o daha sonraki ateş direğini andırıyor - Musa ile Rab öyle çalıştı: Mısırdan çıkmak
Ama Yeşu ile Rab başka işliyecek: şimdi söz verilen toprağa geldiler ve Rab kendini gösteriyor burada bir general gibi
c) 2. Krallar 6:14-17
14 kral oraya atlılar, savaş arabaları ve büyük bir kuvvet gönderdi. Geceleyin varıp kenti kuşattılar.
15 Tanrı adamının hizmetçisi erkenden kalktı. Dışarıya çıkınca kentin askerler, atlılar ve savaş arabalarınca kuşatıldığını gördü. Dönüp Elişa'ya, "Eyvah, efendim, ne yapacağız?" diye sordu.
16 Elişa, "Korkma, çünkü bizden yana olanlar onlarınkinden daha çok" diye karşılık verdi.
17 Sonra şöyle dua etti: "Ya RAB, lütfen onun gözlerini aç, görsün!" RAB uşağın gözlerini açtı. Hizmetçi Elişa'nın çevresindeki dağların atlılarla, ateşten savaş arabalarıyla dolu olduğunu gördü.
o savaş arabaları İlyası yukarıya aldılar, Allahın katına - eskiden 4 element var diye düşündüler: toprak - su - hava ve ateş - bu dört elementlerin en yiğini ateş idi, gramajı yok - o yüzden ruh için sembol oldu
düşün: kocaman bir ordu geliyor, senin evine sarıyor - insanca düşünürsen, şansın yok, mutlaka perişan olacan
ama bu yeryüzündeki durumlar önemli değil - önemli olan ruh dünyasındaki durum - bizimkiler daha kalabalık - iki kişiye karşı 5000 kişi, ama o iki kişi daha kalabalık
Yeşaya 31:3
"Mısırlılar Tanrı değil, insandır, Atları da ruh değil, et ve kemiktir. RAB'bin eli kalkınca yardım eden tökezler, Yardım gören düşer, hep birlikte yok olurlar."
O senelerde Mısır dünyanın en hızlı ordusuna sahipti. İsrail kralları zor görünce Mısırla anlaştılar, onun gücüne güvendiler.
Rab burada bir karşılaştırma yapıyor: Mısırlıların gücü, Allahın gücünün yanında ne kadar zayıf kalırsa,
"Et ve kemik" de ruhun gücünün yanında o kadar zayıf kalıyor
Birinci dünya savaşının başında Alman ordusu Polonyaya saldırdı. En yeni silahları kullandılar, aralarında tanklar da vardı. Ve ilk günlerde Polonyalılar beygirlerle kariı koydular.
Bir insan ruhlarla savaşsın - işte o da o kadar gülünç bir düşüncedir. Mümkün değil, şansımız yok. Ama Rab gene de bu savaşı buyurdu
a) Matta 16:22-23
"Petrus da Onu bir kenara çekip azarlamaya başladı: "Efendimiz, Allah onu göstermesin! Öyle bir şey asla başına gelmesin!" 23 Ama İsa dönüp Petrus'a dedi: "Çekil önümden, Şeytan! Sen beni kösteklemeye bakıyorsun. Çünkü sen Allahça düşünmüyorsun, insanca düşünüyorsun."
İsa öğrencilerine sefte bildirdi ki, haçta ölecek. Bu korkunç bir ilan idi. Petrus da hemen araya girdi, İsanın fikrini değiştirmeye kalktı. Ona iyi bir şey söyledi, İsaya kuraj vermeye çalıştı - ama İsa çok ağır ve şaşırtıcı bişr laf yapıyor: "Çekil önümden Şeytan"
İsa Petrusa 'Şeytan' demedi - ama o anda ruhsal bir savaş oldu, Şeytan İsaya bir fikirle saldırdı
Petrus çok güzel ve tatlı sözler kullandı. "Öyle bir şey başına gelmesin" - ama bu laflar Şeytanın bir saldırısı idi - İsa lazımndı acı çeksin, Şeytan istedi onu haçtan uzaklaştırsın
Bu bize gösteriyor ki, ruhsal savaş çoğu zaman sakin ve hiç anlamadan oluyor.
b) Apo 26:24-28
24 Pavlus bu sözlerle kendini haklı çıkarırken, Festus yüksek sesle dedi:"Pavlus, sen çıldırmışsın! Çok okumuşluğun seni deli etti!"
25 Ama Pavlus dedi: "Hayır, kıymeyli Festus, ben çıldırmış değilim. Hakikat sözleri, akıla uygun sözleri konuşuyorum. 26 Çünkü kral da bu meseleleri biliyor. Ona da serbestçe konuşmak istiyorum. Çünkü eminim, bu meselelerin hiç biri onun dikkatından kaçmadı. Ve bunlar zaten saklı bir köşede olmadı.
27 Kral Agripa, sen peygamberlere iman ediyor musun? Biliyorum, iman ediyorsun." 28 Agripa da Pavlus'a şöyle cevap verdi: "Sen beni bu kadar azla mı Mesihçi yapmaya kalkıyorsun?"
Pavlus mahkemenin önünde, ama sadece kendini haklı çıkarmaya bakmıyor, aynı zamanda Yahudilerin kralı Agripa ve Romalıların sancakbeyi Festus'a müjdeyi bildiriyor.
Pavlus görüyor, nasıl kral Agripanın yüreğinde bir kapı açılıyor, nasıl iman etmeye başlıyor.
O anda korkunç bir ruhsal savaş oldu: kral imana gelseydi, bütün müjdenin yayılması için büyük fayda getireceydi.
Kutsal Ruh, Pavlusun sözlerini kullanaıp Agripanın yüreğinde çalıştı: "Bu sözler hakikattır - bunu kabul et"
Öbür tarafta Şeytan ve onun ordusu başka fikirler koyuyor onun kafasına: "Aman sakın ha! Sen bir kral olarak kendini bu aşağılanmış heriflerle bir mi koyacan?"
c) Ruhsal savaşın en önemli bitkası ne zaman oldu? - İsa'nın son gecesinde:
Matta 26:36-41
36 İsa onlarla birlikte Getsemani adında bir yere geldi. Öğrencilerine dedi:"Ben te oracığa kadar gidip dua edecem, siz gene, burada oturun."
37 Ama yanına Petrus'u ve Zebedi'nin iki oğlunu aldı. Sonra başladı, üzülmeye ve ağır bir sıkıntı hisetmeye. 38 Onlara dedi: "Canım o kadar sıkıntı içinde, sanki ölecem. Siz burada kalın ve benimle birlikte uyanık durun."
39 Biraz ileri gitti, yere kapandı ve şöyle dua etmeye başladı: "Babam, mümkünse, bu kadeh benden geçsin. Gene de, değil benim istediğim, ama senin istediğin olsun."
40 İsa öğrencilerine döndü, ama onları uykuda buldu. Ve Petrus'a dedi: "Demek, bir saat olsun, benimle birlikte uyanık duramadınız. 41 Uyanık durun ve dua edin, denemeye düşmeyesiniz. Ruh istekli, ama beden zayıfıtr."
İsa öldükten sonra dirileceğini bilirdi - o zaman neden o kadar sıkıldı? Bu sanki bir operatsyaya benzedi: kişi doktoruna güvendi mi, opoyka alıp rahat rahat uyuyor
Ama o anda Şeytanın bütün ordusu ona saldırdı. İsa'nın gözlerinin öünüe öyle bir korkunç senaryo dizdiler ki - ve türlü türlü fikirler soktular İsanın kafasına:
"Baban seni brakacak. Ölüp mezarda kalacan"
"Herşey boşuna idi, boşuna uğraştın - bak senin en yakın arkadaşların biell uykuya daldı. Sen bunlarla mı kendi krallığını kuracan?"
"Vakıt varken kaç. Sonra Pilatus ve Hirodesle anlaşacan. Anlayışa gelecekler"
Bu örnekte ruhsal savaşının özünü görüyoruz: "Gene de, değil benim istediğim, ama senin istediğin olsun."
Her bir imanlının hayatında bu savaş her gün tekrarlanıyor: doğru olan nedir biliyorsun. Neyi seçecen: Rabbin istediğini mi, yoksa kendi keyfini mi, kendi rahatını mı?
Kol 2:8
Dikkat edin, hiç kimse sizi filozoflukla ve aldatırıcı boş meselelerle çalmasın."
Matta 24:4-5 (eski putperestlik, yeni çağ, büyücülük,)
"Bakın kimse sizi saptırmasın. Çünkü çok kişi benim adımla gelip, 'Mesih benim' diyecekler ve birçoklarını saptıracaklar.
Matta 24:11 (büyük teleevangelizatorlar)
"Bir sürü yalancı peygamber kalkıp çok kişiyi saptıracaklar."
Matta 24:12
"Günah çoğalacak ve onun için çoğunun sevgisi soğacak."
kadın papaz ya da vaiz iki erkek evlendiriyor, hayvanlara bereketleme, razvod için bereketlenme
1.Timoteyus 4:1
"Ama Ruh açık açık diyor ki, son günlerde birçok kişi yalancı ruhlara ve kötü ruhların öğretişlerine kulak verecek, ve böylelikle imandan sapacaklar."
o vakıt: et yemek ve evlenmek yasak (katolikler)
bugün: "öğretiş önemli değil, duyguların daha önemli -
Matta 13:27-28
"Toprak sahibinin hizmetçileri ona gelip demişler:'Efendimiz, sen tarlana iyi tohum ekmedin mi? Nasıl oluyor da, onda şimdi kısır ekini var?' 28 Adam onlara demiş:'Bunu bir düşman yaptı.'"
Kayış, göğüslük, çizme, kalkan, kasket ve kılıç
ama yedincisi en önemli:
Efes 6:18
"Her zaman her türlü yalvarmakla ve dilemekle Ruhta dua edin. Bunu yapmak için uyanık durun, bütün kutsallar için durmadakka yalvarın."
Üç büyük söz var:
dua edin
uyanık durun
bütün kutsallar için