İbraniler Mektubu - 28.vaaz  / 12:14-29
Allaha yüz çevirmeyin
14
Cabalayın, herkesle barışıklık içinde olasınız. Ve kutsallığın
peşinde koşun, çünkü o olmadan kimse Rabbi
görmeyecek. 15 Dikkat edin, kimse Allahın merhametinden
uzaklaşmasın. Birhangi acı kök çıkmasın, yoksa çok
kişi onunla lekelenecek. 16 Zinacı ya da Allahsız biri olmasın,
mesela Esav gibi: o, bir lokma ekmek için ilk doğan hakkını
sattı. 17 Ve biliyorsunuz, sonra mirası almak istedi, ama geri
çevirilidi. Gözyaşları döküp tövbe etmek
istedi, ama meydan bulamadı.  
18
Ama siz o balkana gelmediniz: hani, ona dokunmak yasak idi, orada
harıl harıl yanan bir ateş, karanlık ve kapkara bir fırtına vardı. 19
Bir borazan sesi ve sözlerin uğluması işitildi. O dereceye geldi
ki, onu işitenler yalvardılar, artık onlara bir söz daha
söylenmesin. 20 Çünkü onlara buyurulan söze
dayanamadılar: "Bir hayvan olsa bile, bu balkana kim dokunursa
taşlanacak!" 21 Bu görüntüye bakmak o kadar
korkunçtu ki, Musa dedi: "Çok korkuyorum ve
titriyorum."  
22
Hayır, siz Siyon Dağına geldiniz, diri Allahın kasabasına, gökteki
Yeruşalim'e, sayılamayan meleklerin şenliğine geldiniz. 23 Gökte
yazılı olan ilk doğanların topluluğuna geldiniz; herkesi davalayan
Allaha geldiniz; tamamlık durumuna getirilmiş doğru adamların
ruhlarına geldiniz. 24 Yeni anlaşmanın aracısı olan İsa'ya geldiniz;
Abil'in kanından daha iyi şeylerden için konuşan serpilmiş
kana geldiniz.  
25
Dikkat edin, konuşan Allahtan yüz çevirmeyesiniz. Çünkü
o kişiler, hani onlara yeryüzünde konuşmuş olandan yüz
çevirdiler, cezadan kaçamadılar. Madem öyle,
gökten Konuşandan yüz çevirdik mi, hepten
kurtulamayacaz. 26 Onun sesi bir vakıt yeryüzünü
sarsaladı. Ama şimdi şöyle bir söz verdi:   
"Ben
bir kere daha sarsalayacam, değil sade yeryüzünü ama
gökyüzünü de!"  
27
Bu laf, "bir kere daha" şunu demek istiyor: sarsalanan
şeyler, hani yaratılan şeyler, ortadan kaldırılıyor, öyle ki,
sarsalanmayan şeyler kalsın.  
28
Demek, sarsalanmayan bir krallık alıyoruz. Madem öyle, yüreğimiz
şükür etmekle dolu olsun. Allah korkusu ve saygınlık
içinde, Allaha makbul biçimde hizmet edelim. 29 Çünkü
Allahımız yakıp bitiren bir ateştir.  
---------------------------------------------------  
A. Kısa
nasihatlar (12:14-17)
	-  Pavlus’un
	mektuplarına benzeyen bir sıra: önce teoretik dersler –
	sonra pratik uyg  ulama  
	
-  Bu sıra rastgele değil:
	ÖNCE teoriyi anlamak lazım, hatta onu yaşamış olmak lazım –
	SONRA bunun praktikasını yapmak için bizde bir kuvvet olacak  
	
-  Demek: bu ayetlerde
	okuyacamız bütün nasihatlar kimin içindir: kim
	yeniden doğmuşsa – daha doğrusu: kim onbirinci bölümdeki
	dersi anladıysa.  
	
-  Orada ne var: Eski
	Antlaşmada büyük adamlar hepsi İMANLA yaşadılar –
	ileri bakarak – daha ellerinde hiç birşey yokken, onu
	varmış gibi saydılar  
	
-  Keşke biz de öyle
	yaşamaya alışabilirsek: arkadaş sorma: “Ama benim elimden ne
	geliyor?” – “Ama nereden para alacaz?” –
	“İyi güzel, versin bana bir aylık, o zaman Rab için
	uğraşacam”  
	
-  Öyle düşünmeye
	devam etsek, hiç bir zaman İsa’ya yakın olamayacaz,
	çünkü o hep bir adım ileride – ama bir
	korkuyoruz bir adım atalım karanlık içinde  
1. “Cabalayın, herkesle
barışıklık içinde olasınız.”
	-  Bize çok kişi
	karşı gelecek, ama Rab bize kesin buyruk verdi: “Sen herkesi
	sev!”  
2. “Ve kutsallığın peşinde
koşun, çünkü o olmadan kimse Rabbi görmeyecek.“
	-  ‘peşinde koşmak’
	= uğraşmak, sanki uzaklaşan bir kişiyi yakalamaya çalışmak  
	
-  Kutsal olmak = bu
	dünyadan ayrı olmak, farklı olmak – insan bunu hep
	unutuyor  
	
-  Eski
	Ahitte başgörevlinin giysileri: sarığının üstünde
	altın bir plaka: ‘Rabbe kutsaldır’ – bu spetsyal
	rubaları giyiyerken hep aklına geldi, açan bu dünyadan
	farklıdır – bir akrabası, anası babası ölürken
	herkes kendini yırtardı, ama başgörevlinin hakkı yoktu kendini
	murdar etsin ölü için  
	
-  Herkes geleceği için
	kahırlanırdı, ama görevliler lazımdı imanla yaşasınlar  
	
-  Yeni
	antlaşmada Rab bize spetsyal rub  alar
	ve süsler vermedi – bizde kutsallık lazım içerden
	gelsin  
	
-  “o olmadan kimse
	Rabbi görmeyecek” – hiç aldanmayalım: kimse
	bu peykalarda oturduğu için kurtulmayacak – senin
	hayatın otgovor yapıyor mu senin söylediğin şeylere?  
3. “Dikkat edin, kimse Allahın
merhametinden uzaklaşmasın.”
	-  Nasıl ondan
	uzaklaşıyoruz: unutuyoruz, nereden geldiğimizi  
Deu 4:9   
“Ancak
gördüklerinizi unutmamaya, yaşamınız boyunca aklınızdan
çıkarmamaya dikkat edin ve uyanık olun. Bunları çocuklarınıza,
torunlarınıza anlatın.”  
4. “Birhangi acı kök
çıkmasın, yoksa çok kişi onunla lekelenecek.” 
	-  ‘acı
	kök’ – bu söz asmadan geliyor, asmanın kökü
	bozuldu mu, her sene, her sefer ekşi üzüm çıkaracak
	– uğraşıyorsun onları toplamaya  ,
	bir zaman için bakıyorsun, adam düzelmiş, ama sonra gene
	aynı işler çıkıyor – sebep: kök bozuk  
İbraniler 3:12  
“Kardeşler,
dikkat edin aranızda olmasın öyle bir kişi, hani içinde
kötü ve iman etmeyen bir yürek olsun ve yaşayan
Allahtan ayrılsın.”  
Yasa 29:18  
“Dikkat
edin, bugün aranızda bu halkların
tanrılarına tapmak için Tanrımız RAB'den sapan erkek ya da
kadın, boy ya da oymak olmasın; aranızda acılık, zehir veren kök
olmasın.”  
	-  Tema hep aynı: “Siz
	farklısınız, öbür milletlere benzemiyorsunuz!” –
	biz mahallede ‘cins kök’ meselesine çok önem
	veriyoruz – senin cinsin senin kökündür -
	dikkat et, bu kök senin hayatında seni saptırmasın  
5. “Zinacı ya da Allahsız biri
olmasın, mesela Esav gibi: o, bir lokma ekmek için ilk doğan
hakkını sattı. Ve biliyorsunuz, sonra mirası almak istedi, ama geri
çevirilidi. Gözyaşları döküp tövbe etmek
istedi, ama meydan bulamadı.
	-  İncilde sık sık
	görüyoruz, nasıl zina, katillik ve putperestlik gibi
	‘ağır’ günahlar, bizimce hafif günahlarla bir
	solukta anılıyor.  
	
-  Zinacı ve Allahsız: 
	nasıl Allahsız olacaz? Değil mi toplantıya geliyoruz? Değil mi,
	vaftiz olduk? Değil mi, asıl imanlıyız?  
	
-  Esav
	da imanlıydı, imanlı bir haneden idi – ama onun yüreği
	başka yerde idi: bir anlık karnını doyurmak için ilk doğan
	hakkını sattı: - ben onu hiç anlamazdım: Yakup’un
	yaptığı bana hep daha kötü gelirdi.  
	
-  Ama
	Esav  ’ın
	günahı gerçekten daha büyüktü –
	onda var iken onu bokluğa attı. Nasıl sen İsa’nın hakikatını
	kısacık bir kazanç için bokluğa atacan: bir tavuk için
	podpis atanlar oldu? – bir seçim için DPS’ye
	kendini satanlar vardı  
	
-  “Yok
	bir şey, şimdi yaparım, sonra bir tövbe basarım, hazır!”
	– Esav sonra tövbe etmek için   meydan
	bulamadı  
B. İki balkan: Sina ve Siyon (12:18-24)
	-  avtor iki balkanı
	karşılaştırmakla, iki zamanı, iki Allah sistemi karşılaştırmak
	istiyor: Musa ve İsa – Eski ve Yeni sistem  
   Sina Dağı  
Siyon Dağı
 
  
1. eski balkan: Sina Dağı (12:18-21)
18
Ama siz o balkana gelmediniz: hani, ona dokunmak yasak idi, orada
harıl harıl yanan bir ateş, karanlık ve kapkara bir fırtına vardı. 19
Bir borazan sesi ve sözlerin uğluması işitildi. O dereceye geldi
ki, onu işitenler yalvardılar, artık onlara bir söz daha
söylenmesin. 20 Çünkü onlara buyurulan söze
dayanamadılar:  
"Bir hayvan olsa bile, bu balkana kim dokunursa taşlanacak!"
21 Bu görüntüye bakmak o kadar korkunçtu ki,
Musa dedi: "Çok korkuyorum ve titriyorum."  
a. Dokunmak yasak: 
	-  bütün
	dinlerde bir tabu var: dokunulması yasak olan bir şey: bir put,
	resim, kutsal adam, ‘haram’ düşüncesi  
	- İsa Mesih bunu ortadan kaldırdı 
Kol 3:20-21   
“Madem
Mesihle beraber bu dünyanın temel kuvvetlerinin karşısında
öldünüz, neden daha dünyada imiş gibi
yapıyorsunuz? Neden şöyle buyruklara itibar ediyorsunuz: 21
'Elleme, dadına bakma, dokunma!' 22 (bütün bu buyruklar
öyle şeylerle uğraşıyorlar ki, hani kullandığın vakıt yok
oluyorlar).”  
	-  İsa Tomas’a şöyle
	konuşuyor: “Gel bana dokun, parmağını buraya koy!”  
	
-  İsa
	bizi çağırıyor: “Gelin, benimle birlikte yiyin” –
	Petrus’ gökten konuştu: "Petrus, kalk, kes de ye!"
	(Apo. 10:13)  
	
-  artık yasak etler,
	içecekler yok  
b. Ateş:
	-  elbette Allah hiç
	sönmeyen ateştir – ama ateşin iki işi olabilir: yok etmek
	ve temizlemek, arındırmak  
1.Petrus 1:6-7  
“Olabilir,
dakkada kısa bir vakıt için türlü çeşit
denemelerde lazım üzülesiniz. Ama gene de seviniyorsunuz. 7
Bununla imanınız belli ediliyor. Çürüyen altın bile
ateşten geçmekle deneniyor. Ama sizin imanınız ondan daha
kıymetlidir.”  
c.
Karanlık ve fırtına
	-  Eski Antlaşma altında
	bile Allah karanlık içinde kalırdı – o kendini 100%
	açıklamazdı  
	
-  Ama
	şimdi onun şaşılacak aydınlığına geldik (1.Petrus 2:9)  
d.
Borazan sesi ve uğluması
	-  İnsanın
	içindeki günah problemi daha çözülmemişti
	  –
	bu duyguyu tanıyor musunuz? Korku filmlerin içinde onu çok
	sık kullanıyorlar – kalın sesli müzik ve hep
	tekararlanıyor  
	
-  Sanki
	Eriha kasabası  nn
	içinde yaşıyorsun – ve günden güne o borazan
	seslerini işitiyorsun – biliyorsun, bir gün kesinlikle bu
	duvarlar yıkılacak  
	
-  İnsanlar
	Allahı düşünürken aynı duygularına kapılıyorlar –
	müslümanların müzikleri hep öyledir: insanlarda
	bu duyguyu   yaratmaya
	çalışıyorlar  
	
-  Ama
	bizim ilahilerimiz bu duyguyu yaratmaya çalışmıyorlar   –
	sevinç dolu, çünkü kurtulduğumuzu biliyoruz  
e.
Taşlanmak
	-  dokunan taşlanacak –
	İsa yeni bir zaman başladı: Yuhanna 8:1-8 – zinadan yakalanan
	kadın  
	
-  İsa parmakla toprağa
	birşeyler yazmaya başladı – hepsi kıra çıkmaya
	başladılar – en yaşlılardan başlayarak  
	
-  Acaba, İsa ne yazdı –
	belki herkesin günahlarını yazmaya başladı  
	
-  Sonra
	kadına döndü: “Hani seni davalamaya kalkanlar
	nerede? O zaman ben de sni davalamayacam. GİT, BİR DAHA GÜNAH
	İŞLEME”  
	
-  Eskiden insanları
	günahtan uzak tutan neydi: ölüm ve ceza korkusu  
	
-  Eskiden zina işleyenler
	lazımdı taşlansın – İsa yeni bir zaman başlatırdı: artık günah
	işleyenin bedenini öldürmek yok – onun yüreğini
	değiştirmek var  
	
-  Bazıları bunu zayıflık
	sayıyorlar – ama sizce o kadın bir daha zina işledi mi?
	Sanmıyorumn, ama onu değiştiren neydi? İsa ile karşılaşmak  
	
-  Sen de seçebilirsin:
	Eski sistem mi, yoksa yeni sistem mi? Sert yürekle devam etmek
	mi, yoksa yüreğini yumuşatıracan mı?  
2.
Yeni balkan: Siyon Tepesi (12:22-24)
“22
Hayır, siz Siyon Dağına geldiniz, diri Allahın kasabasına, gökteki
Yeruşalim'e, sayılamayan meleklerin şenliğine geldiniz. 23 Gökte
yazılı olan ilk doğanların topluluğuna geldiniz; herkesi davalayan
Allaha geldiniz; tamamlık durumuna getirilmiş doğru adamların
ruhlarına geldiniz. 24 Yeni anlaşmanın aracısı olan İsa'ya geldiniz;
Abil'in kanından daha iyi şeylerden için konuşan serpilmiş
kana geldiniz.”  
a. Siyon Dağı, diri Allahın
kasabası, gökteki Yeruşalim
	-  eskiden Rabbin çadırı
	hep gezerdi, hiç bir yerde durmazdı: Beytel, Şilo ve başka
	kasabalarda  
	
-  sonra
	Rab izin verdi Yeruşalim’in en yüksek tepesine yerleşsin
	– artık sarsılmayacak bir kayanın üzerine  
Mezmur 132:13-14  
“Çünkü
RAB Sion’u seçti, onu kendine ev yapmak istedi. 14 “Bu
kasaba sonsuzlara kadar benim rahat ettiğim yerdir; Orada oturacam,
çünkü bunu arzu ettim.”  
	-  Ama İsa Yuh4’te
	kadına dedi: “Artık başka bir zaman başladı. Artık o balkanda,
	yani Siyon’da Babama tapmayacaksınız  
	
-  -587 senesinde vakıt
	geldi halkına bir ders versin: benim krallığım farklı – Rab
	izin verdi, o Siyon tepesindeki Allahevi yıkılsın – yeniden
	yaptılar, hem de daha büyük, İsadan 40 sene sonra bir daha
	yıkıldı, bugüne kadar yapılmadı  
	
-  Yeruşalim
	kasabasında dakkada Yahudiler ve müslümanların arasında
	bir kavga var, kim o eski taşları alsın – çok şükür
	Rabbe ki, bizim kasabamızda göktedir, biz birkaç kayaya
	bağlı  
	değiliz.  
b. Meleklerin şenliği
1.Kor. 6:3  
“Yoksa
bilmez misiniz, biz melekleri bile davalayacaz.”  
1.Timoteyus 5:21  
“Allahın
ve Rab İsa Mesihin ve seçilmiş meleklerin önünde
sana çok ciddi olarak şu vazifeyi veriyorum...”  
1.Korintliler 4:9  
“Bütün
dünyaya, hem insanlara hem de meleklere, seyirlik için
olduk.”  
	-  İsa’nın hayatı
	baştan sona kadar melekler tarafından eşlik edildi – Meryem’in
	gebe kalmasından, göke alınıncaya kadar  
	
-  İmanlının hayatı değil
	sade insanların, ama aynı anda meleklerin önünde geçiyor  
	
-  Melekler
	sade ruhtur, ruh varlıklarıdır – bizim hayatımız onlara
	şahitliktir  
	
-  Onlar da şenlik
	yapıyorlar  
c. gökte
yazılı olan ilk doğanların topluluğu
	-  Mesihte
	herkes bir ilk doğandır – ister kardeşlerin olsun olmasın,
	  ister
	en büyük olasın, ister en küçük –
	ister erkek ol, ister kadın – herkes Mesihte bir ilk doğandır
	
-  İlk doğanın spetsyal
	hakları vardı – iki kat daha fazla miras alırdı
	
-  Biz nasıl ilk
	doğanlarız? – herkes İsa’nın yüceliğini kabul
	edecek, biz gene onu daha şimdiden yapıyoruz 
Yakup 1:18  
“Kendisi
istediği için, hakikat sözünü kullanıp bizi
doğurdu; öyle ki, Onun varlıklarının arasında sanki ilk
yemişleri olalım.”  
	-  Adlarımız
	gökte yazılıdır – İsa söz veriyor: “Kim
	yenerse, onun adını yaşam kitabından silmeyecem” (Açıklama
	  3:5
	– Sardis)  
	
-  Şimdi  
	anlıyor musun, açan senin yanındaki kardeşin gerçekten
	kardeşindir – onbun adı seninkisi ile birlikte aynı kütük
	defterinde yazılıdır – aynı ‘akt za rajdane’ye
	sahiptir  
d. Herkesi
davalayan Allah
	-  bu
	bizim toplantılarımızda belli olsun  
	  
	
	
-  Martin
	Luter reformasyon hareketini başlarken ilk önce şunu yazdı:
	“Gerçek imana dönmek için en başta
	kiliselerimizde bütün altınlar, ikonalar, özel
	rubalar, kokular ve buna benzer şeyler yok edilsin”  
	
-  Bütün bu
	şeyler insanda bir korku ve saygınlık duygusu yaratmak için
	kullanılıyor  
	
-  Sen bir papaz kilisesine
	ya da camiye dalırken, öyle davranabilir misin: sakız çiğnemek,
	geç gelmek, istediğin zaman çıkmak, başkalarla
	konuşmak, ayaklarını kaldırmak ...  
	
-  O zaman korkun olacak –
	ama bizim korkumuz lazım olmasın öyle dış şeylerden, ama
	aslında kimin önüne geliyoruz diye  
	
-  İsa
	  Matta
	23:38 “Bakın, eviniz ıssız bırakılacak!” – o
	süslü ev, o kocaman tapınma yeri boş kalacak, çünkü
	Rab orada değil artık  
	
-  Ama
	bizim Allahevimiz boş kalmayacak – biz her Pazar günü
	diri tanrının huzuruna geliyoruz  
e. Doğru
adamların ruhları
	-  Allhın
	halkı birdir – ve eski antlaşma altında yaşayan büyük
	adamla  r
	bizimle birliktedirler, bizim,  
Matta 8:11  
“Size
şu kadarını söyleyeyim: gündoğusundan ve günbatısından
çok kişi gelecek ve gökün krallığında İbrahim ve
İshak ve Yakup'la birlikte sofraya oturacaklar.”  
f. Yeni
Anlaşmanın aracısı
	-  direktno İsa’nın
	önündeyiz – Yuhanna gibi, onun ayaklarının dibine
	düşmek lazım  
	
-  eskiden kişiler Musa’nın
	kitabına saygı gösterirdiler – ama biz diri bir kişiye
	saygı gösteriyoruz  
g. Abilin
kanından daha iyi konuşan bir kan
	-  Abil öldürüldükten
	sonra Rab dedi:   
	
Yaratılış 4:10  
“RAB,
"Ne yaptın?" dedi, "Kardeşinin kanı topraktan bana
sesleniyor.”  
İbraniler 11:4  
“O
kendisi öldü, ama iman yoluyla gene de bize konuşuyor.”  
	-  İsa Mesihin kanı kutsal
	bir şeydir – Rabbin sofrası alırken ona göre davranalım  
	
-  Adolf Hitler her sene
	eski arkadaşlarıyla bir seremonya yapardı – kanlı bayrak sürme
	töreni – ilk ayaklanmada Münihte öldürlenlerin
	kanına saygı gösterirdiler – her sene o bayrağı alıp
	herkese dokundurdu – ve onun sıfatında görüyorsun
	kötü ruhlar nasıl işliyor    
-  Biz gene her hafta
	İsa’nın kanına geliyoruz – o kana dokunuyoruz – o
	zaman Kutsal Ruh işleyecek  
C.
Dünya sarsalanacak (12:25-29)
“25
Dikkat edin, konuşan Allahtan yüz çevirmeyesiniz. Çünkü
o kişiler, hani onlara yeryüzünde konuşmuş olandan yüz
çevirdiler, cezadan kaçamadılar. Madem öyle,
gökten Konuşandan yüz çevirdik mi, hepten
kurtulamayacaz. 26 Onun sesi bir vakıt yeryüzünü
sarsaladı. Ama şimdi şöyle bir söz verdi:   
"Ben
bir kere daha sarsalayacam, değil sade yeryüzünü ama
gökyüzünü de!"  
27
Bu laf, "bir kere daha" şunu demek istiyor: sarsalanan
şeyler, hani yaratılan şeyler, ortadan kaldırılıyor, öyle ki,
sarsalanmayan şeyler kalsın.  
28
Demek, sarsalanmayan bir krallık alıyoruz. Madem öyle, yüreğimiz
şükür etmekle dolu olsun. Allah korkusu ve saygınlık
içinde, Allaha makbul biçimde hizmet edelim. 29 Çünkü
Allahımız yakıp bitiren bir ateştir.”  
1. Dünyanın sonu kesindir
	-  Rab
	dünyayı kurduğu gibi, onu bir gün çözecek,
	gökleri bir kilim gibi saracak (Açık  lama
	= ‘otkrovenie’ = grekçe: ‘apokalipsis’,
	yani bir örtüyü çekmek )  
	
-  Bütün
	planlarımızı lazım oradan tutalım – sanki o data nulla senesi
	oradan geri sayalım – o data en önemli faktor bizim hayat
	hesabımızda  
2. sarsalanan şeyler ve de
sarsalanmayan şeyler
	-  İmanlı kendi kendine
	sorsun: ne için yeryüzünde duruyorum? Yaptığım
	işler geçici mi, yoksa kalıcı mı?  
	
-  Bunu anladık mı, herşey
	başka bir anlam alıyor – eskiden kıymetli saydığımız şeyler
	artık önemsiz kalıyor  
	
 Titanik
	gemisi batarken şöyle bir olay oldu: herkes gemiden inip
	kayıklara biniyordu - çok zengin bir kadın tam kayığa
	binmişken ofitsire dedi: “Bekleyin, lazım geri döneyim.
	Kabinamda çok önemli bir şey unuttum” – O da
	cevap verdi: “Tamam, ama çok acele edin! Beş dakka
	sonra çıkıyoruz. O zamana kadar dönmediysen, seni
	beklemeyecez!” – Kadın hemen odasına doğru koşmaya
	başladı. Gemi artık korkunç eğilmeye başladı – Kadın en
	sonunda odasını buldu. Acaba ne alacaktı? Kabinasının içinde
	her yerde diamantlar ve altınlar dağılmıştı. Ama onlara hiç
	bakmadan, yatağının yanındaki dolaba yetişmiş, oradan aldı üç
	tane PORTAKAL almış, onları çabuk çabuk mantosunun
	cebine koymuş ve hemen kayığa dönmüş. Titanik
	gemisi batarken şöyle bir olay oldu: herkes gemiden inip
	kayıklara biniyordu - çok zengin bir kadın tam kayığa
	binmişken ofitsire dedi: “Bekleyin, lazım geri döneyim.
	Kabinamda çok önemli bir şey unuttum” – O da
	cevap verdi: “Tamam, ama çok acele edin! Beş dakka
	sonra çıkıyoruz. O zamana kadar dönmediysen, seni
	beklemeyecez!” – Kadın hemen odasına doğru koşmaya
	başladı. Gemi artık korkunç eğilmeye başladı – Kadın en
	sonunda odasını buldu. Acaba ne alacaktı? Kabinasının içinde
	her yerde diamantlar ve altınlar dağılmıştı. Ama onlara hiç
	bakmadan, yatağının yanındaki dolaba yetişmiş, oradan aldı üç
	tane PORTAKAL almış, onları çabuk çabuk mantosunun
	cebine koymuş ve hemen kayığa dönmüş.
-  Kadın için bir
	anda bütün değerler değişti – daha yarım saat önce
	3 kaşon portakalı karşılığında en küçük diamantı
	bile vermeyecekti. Ama artık gemiye ölüm girmişti –
	o da herşeyi değiştirdi: eskiden kıymetli olan şeylerin hiç
	değeri kalmadı.