İbraniler Mektubu - 28.vaaz / 12:14-29
Allaha yüz çevirmeyin

14 Cabalayın, herkesle barışıklık içinde olasınız. Ve kutsallığın peşinde koşun, çünkü o olmadan kimse Rabbi görmeyecek. 15 Dikkat edin, kimse Allahın merhametinden uzaklaşmasın. Birhangi acı kök çıkmasın, yoksa çok kişi onunla lekelenecek. 16 Zinacı ya da Allahsız biri olmasın, mesela Esav gibi: o, bir lokma ekmek için ilk doğan hakkını sattı. 17 Ve biliyorsunuz, sonra mirası almak istedi, ama geri çevirilidi. Gözyaşları döküp tövbe etmek istedi, ama meydan bulamadı.

18 Ama siz o balkana gelmediniz: hani, ona dokunmak yasak idi, orada harıl harıl yanan bir ateş, karanlık ve kapkara bir fırtına vardı. 19 Bir borazan sesi ve sözlerin uğluması işitildi. O dereceye geldi ki, onu işitenler yalvardılar, artık onlara bir söz daha söylenmesin. 20 Çünkü onlara buyurulan söze dayanamadılar: "Bir hayvan olsa bile, bu balkana kim dokunursa taşlanacak!" 21 Bu görüntüye bakmak o kadar korkunçtu ki, Musa dedi: "Çok korkuyorum ve titriyorum."

22 Hayır, siz Siyon Dağına geldiniz, diri Allahın kasabasına, gökteki Yeruşalim'e, sayılamayan meleklerin şenliğine geldiniz. 23 Gökte yazılı olan ilk doğanların topluluğuna geldiniz; herkesi davalayan Allaha geldiniz; tamamlık durumuna getirilmiş doğru adamların ruhlarına geldiniz. 24 Yeni anlaşmanın aracısı olan İsa'ya geldiniz; Abil'in kanından daha iyi şeylerden için konuşan serpilmiş kana geldiniz.

25 Dikkat edin, konuşan Allahtan yüz çevirmeyesiniz. Çünkü o kişiler, hani onlara yeryüzünde konuşmuş olandan yüz çevirdiler, cezadan kaçamadılar. Madem öyle, gökten Konuşandan yüz çevirdik mi, hepten kurtulamayacaz. 26 Onun sesi bir vakıt yeryüzünü sarsaladı. Ama şimdi şöyle bir söz verdi:

"Ben bir kere daha sarsalayacam, değil sade yeryüzünü ama gökyüzünü de!"

27 Bu laf, "bir kere daha" şunu demek istiyor: sarsalanan şeyler, hani yaratılan şeyler, ortadan kaldırılıyor, öyle ki, sarsalanmayan şeyler kalsın.

28 Demek, sarsalanmayan bir krallık alıyoruz. Madem öyle, yüreğimiz şükür etmekle dolu olsun. Allah korkusu ve saygınlık içinde, Allaha makbul biçimde hizmet edelim. 29 Çünkü Allahımız yakıp bitiren bir ateştir.

---------------------------------------------------

A. Kısa nasihatlar (12:14-17)

1. “Cabalayın, herkesle barışıklık içinde olasınız.”

2. “Ve kutsallığın peşinde koşun, çünkü o olmadan kimse Rabbi görmeyecek.“

3. “Dikkat edin, kimse Allahın merhametinden uzaklaşmasın.”

Deu 4:9

“Ancak gördüklerinizi unutmamaya, yaşamınız boyunca aklınızdan çıkarmamaya dikkat edin ve uyanık olun. Bunları çocuklarınıza, torunlarınıza anlatın.”

4. “Birhangi acı kök çıkmasın, yoksa çok kişi onunla lekelenecek.”

İbraniler 3:12

“Kardeşler, dikkat edin aranızda olmasın öyle bir kişi, hani içinde kötü ve iman etmeyen bir yürek olsun ve yaşayan Allahtan ayrılsın.”

Yasa 29:18

“Dikkat edin, bugün aranızda bu halkların tanrılarına tapmak için Tanrımız RAB'den sapan erkek ya da kadın, boy ya da oymak olmasın; aranızda acılık, zehir veren kök olmasın.”

5. “Zinacı ya da Allahsız biri olmasın, mesela Esav gibi: o, bir lokma ekmek için ilk doğan hakkını sattı. Ve biliyorsunuz, sonra mirası almak istedi, ama geri çevirilidi. Gözyaşları döküp tövbe etmek istedi, ama meydan bulamadı.

B. İki balkan: Sina ve Siyon (12:18-24)

   Sina Dağı Siyon Dağı

1. eski balkan: Sina Dağı (12:18-21)

18 Ama siz o balkana gelmediniz: hani, ona dokunmak yasak idi, orada harıl harıl yanan bir ateş, karanlık ve kapkara bir fırtına vardı. 19 Bir borazan sesi ve sözlerin uğluması işitildi. O dereceye geldi ki, onu işitenler yalvardılar, artık onlara bir söz daha söylenmesin. 20 Çünkü onlara buyurulan söze dayanamadılar: "Bir hayvan olsa bile, bu balkana kim dokunursa taşlanacak!" 21 Bu görüntüye bakmak o kadar korkunçtu ki, Musa dedi: "Çok korkuyorum ve titriyorum."

a. Dokunmak yasak:

Kol 3:20-21

“Madem Mesihle beraber bu dünyanın temel kuvvetlerinin karşısında öldünüz, neden daha dünyada imiş gibi yapıyorsunuz? Neden şöyle buyruklara itibar ediyorsunuz: 21 'Elleme, dadına bakma, dokunma!' 22 (bütün bu buyruklar öyle şeylerle uğraşıyorlar ki, hani kullandığın vakıt yok oluyorlar).”

b. Ateş:

1.Petrus 1:6-7

“Olabilir, dakkada kısa bir vakıt için türlü çeşit denemelerde lazım üzülesiniz. Ama gene de seviniyorsunuz. 7 Bununla imanınız belli ediliyor. Çürüyen altın bile ateşten geçmekle deneniyor. Ama sizin imanınız ondan daha kıymetlidir.”

c. Karanlık ve fırtına

d. Borazan sesi ve uğluması

e. Taşlanmak

2. Yeni balkan: Siyon Tepesi (12:22-24)

“22 Hayır, siz Siyon Dağına geldiniz, diri Allahın kasabasına, gökteki Yeruşalim'e, sayılamayan meleklerin şenliğine geldiniz. 23 Gökte yazılı olan ilk doğanların topluluğuna geldiniz; herkesi davalayan Allaha geldiniz; tamamlık durumuna getirilmiş doğru adamların ruhlarına geldiniz. 24 Yeni anlaşmanın aracısı olan İsa'ya geldiniz; Abil'in kanından daha iyi şeylerden için konuşan serpilmiş kana geldiniz.”

a. Siyon Dağı, diri Allahın kasabası, gökteki Yeruşalim

Mezmur 132:13-14

“Çünkü RAB Sion’u seçti, onu kendine ev yapmak istedi. 14 “Bu kasaba sonsuzlara kadar benim rahat ettiğim yerdir; Orada oturacam, çünkü bunu arzu ettim.”

b. Meleklerin şenliği

1.Kor. 6:3

“Yoksa bilmez misiniz, biz melekleri bile davalayacaz.”

1.Timoteyus 5:21

“Allahın ve Rab İsa Mesihin ve seçilmiş meleklerin önünde sana çok ciddi olarak şu vazifeyi veriyorum...”

1.Korintliler 4:9

“Bütün dünyaya, hem insanlara hem de meleklere, seyirlik için olduk.”

c. gökte yazılı olan ilk doğanların topluluğu

Yakup 1:18

“Kendisi istediği için, hakikat sözünü kullanıp bizi doğurdu; öyle ki, Onun varlıklarının arasında sanki ilk yemişleri olalım.”

d. Herkesi davalayan Allah

e. Doğru adamların ruhları

Matta 8:11

“Size şu kadarını söyleyeyim: gündoğusundan ve günbatısından çok kişi gelecek ve gökün krallığında İbrahim ve İshak ve Yakup'la birlikte sofraya oturacaklar.”

f. Yeni Anlaşmanın aracısı

g. Abilin kanından daha iyi konuşan bir kan

Yaratılış 4:10

“RAB, "Ne yaptın?" dedi, "Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor.”

İbraniler 11:4

“O kendisi öldü, ama iman yoluyla gene de bize konuşuyor.”

C. Dünya sarsalanacak (12:25-29)

“25 Dikkat edin, konuşan Allahtan yüz çevirmeyesiniz. Çünkü o kişiler, hani onlara yeryüzünde konuşmuş olandan yüz çevirdiler, cezadan kaçamadılar. Madem öyle, gökten Konuşandan yüz çevirdik mi, hepten kurtulamayacaz. 26 Onun sesi bir vakıt yeryüzünü sarsaladı. Ama şimdi şöyle bir söz verdi:

"Ben bir kere daha sarsalayacam, değil sade yeryüzünü ama gökyüzünü de!"

27 Bu laf, "bir kere daha" şunu demek istiyor: sarsalanan şeyler, hani yaratılan şeyler, ortadan kaldırılıyor, öyle ki, sarsalanmayan şeyler kalsın.

28 Demek, sarsalanmayan bir krallık alıyoruz. Madem öyle, yüreğimiz şükür etmekle dolu olsun. Allah korkusu ve saygınlık içinde, Allaha makbul biçimde hizmet edelim. 29 Çünkü Allahımız yakıp bitiren bir ateştir.”

1. Dünyanın sonu kesindir

2. sarsalanan şeyler ve de sarsalanmayan şeyler