İsrailin kralları - 3. vaaz
Rehavam - krallık bölünüyor

Giriş:

- Son olarak Süleymanı gördük: Allahevini yaptı, çok zenginlik biriktirdi, dünyada en akıllı insan odu

- ama hayatının sonunda bozuldu: çok karılar, çok beygirler ve en sonunda iğrenç putperestlik

- "Gümüş değerli sayılmazdı, her şey altından idi" - buna imreniyoruz, ama bu zenginliğin içinde yok olmanın tohumları vardı


1.Krallar 11:43

"Süleyman ölüp atalarına kavuşunca babası Davut Kenti'nde gömüldü. Yerine oğlu Rehavam kral oldu".


A. İsrailliler Rehavam'a Başkaldırıyor

1.Krallar 12:1-

"Rehavam Şekem'e gitti. Çünkü bütün İsrailliler kendisini kral ilan etmek için orada toplanmışlardı. Kral Süleyman'dan kaçıp Mısır'a yerleşen Nevat oğlu Yarovam bunu duyunca Mısır'da kalmaya karar verdi. İsrail topluluğu Yarovam'ı çağırttı. Birlikte gidip Rehavam'a şöyle dediler: "Baban üzerimize ağır bir boyunduruk koydu. Ama babanın üzerimize yüklediği ağır yükü ve boyunduruğu hafifletirsen sana kul köle oluruz."

- Tarihte 120 sene geri gidersek. Görecez, nasıl Allah kendi halkını o temada uyarmıştı:


1.Samuel 4:10-19

"Samuel kendisinden kral isteyen halka RAB'bin bütün söylediklerini bildirdi:

"Size krallık yapacak kişinin yönetimi şöyle olacak: Oğullarınızı alıp savaş arabalarında ve atlı birliklerinde görevlendirecek. Onun savaş arabalarının önünde koşacaklar. Bazılarını biner, bazılarını ellişer kişilik birliklere komutan atayacak. Kimisini toprağını sürüp ekinini biçmek, kimisini de silahlara bakmak ve savaş arabalarının aydamak için görevlendirecek. Kızlarınızı parfümcü, aşçı, fırıncı olmak üzere alacak.

14 En seçme tarlalarınızı, bağlarınızı, zeytinliklerinizi alıp kendi hizmetkârlarına verecek. Ekinlerinizin, üzümlerinizin ondalığını alıp saray görevlilerine ve öbür hizmetkârlarına dağıtacak.

16 Erkek, kadın kölelerinizi, en seçkin boğalarınızı, eşeklerinizi alıp kendi işinde çalıştıracak. Sürülerinizin de ondalığını alacak. Sizler gene onun köleleri olacaksınız.

18 Bunlar gerçekleştiğinde, seçtiğiniz kral yüzünden feryat edeceksiniz, ağlaşacaksınız. Ama RAB o gün size karşılık vermeyecek."

19 Ne var ki, halk Samuel'in sözünü dinlemek istemedi. "Hayır, bizi yönetecek bir kral olsun" dediler, "Böylece biz de bütün uluslar gibi olacağız. Kralımız bizi yönetecek, önümüzden gidip savaşlarımızı sürdürecek."

- Allahın sırasına karşı gittik mi, hakkımız yok ağlaşalım. Rab diyecek: "Kendin istedin, kendin çekecen”

- Israil halkı mümkün olmayan bir şey istediler: hem bütün başka halklar gibi olmak istediler, hem de bütün halklardan farklı olmak istediler

- her halk kendi kralına hizmet etmek için vergiler ödüyor, bedava işliyor

- ama bu ne demek olduğunu görünce, onlara zor geldi

- anlamadılar ki, hep bir bondruğun altındayız, daha iyi Rabbin bondruğun altında olalım ne kadar birhangi insanın

- Isa Mesih seni çağırıyor:

Matta 11:28-30

Ey bütün yorgunlar, ağır yük altında olanlar! Bana gelin, ben size rahatlık verecem. 29 Benim bondruğumu takın ve benden öğrenin. Çünkü ben yavaş ve alçakgönüllüyüm. O vakıt canlarınız için rahatlık bulacanız. 30 Çünkü benim vereceğim bondruk kolaydır, benim vereceğim yük yiğindir."

- ne kadar sık Israil halkı gibi, Rabbin bondruğunu atmak istiyoruz, insanların bondruğu bize daha yiğin gözüküyor – ama Rab diyor: “Hayır, aslında benim bondruğum yiğindir”

- bir güdücü sana derse “Git filanca kardeşi ziyaret et”, o zaman sana kocaman bir yük gibi görünüyor. Ama bir akraba derse: “Git, filanca bırçetkana akıl ver” - o zaman kuvvet bulursun, o zaman vakıt bulursun

- toplantıda herhangi bir sebep için para toplanılırsa, o sana kocaman bir yük gibi görünüyor. Ama azlaşmadığın bir kişi seni düğününe çağırırsa, askı için para bulunuyor.

- Sen mahallenin bondruğunu taşımaya razısın, ama Mesihin bondruğu sanki sana ağır geliyor. Ama aslısı öyle değil: “Benim bondruğum yiğindir” - Rab İsa sırtına ağır yükler bağlamak istemiyor. Çünkü bir şeyi unutuyorsun: bondruklar her zaman bir çift için yapılıyor: sen İsanın verdiği yükünu yalnız taşımıyorsun, o da seninle birlikte o yükü taşıyor.

- İşte, İsrail halkı en sonunda bu dersi öğrendiler, krallık istediler, ama en sonunda krallık onlara çok ağır geldi.

B. Rehavam karar vermek zorunda

1.Krallar 12:5-11

Rehavam, "Şimdi gidin, üç gün sonra yine gelin" yanıtını verince halk yanından ayrıldı. Kral Rehavam, babası Süleyman'a sağlığında danışmanlık yapan ihtiyarlara sordu: "Sizce bu halka nasıl cevap vereyim?" İhtiyarlar şöyle karşılık verdiler, "Bugün bu halka hizmet edersen, yumuşak cevap verirsen, sana her zaman kul köle olurlar"

8 Ne var ki, Rehavam ihtiyarların aklını reddetti, birlikte büyüdüğü genç görevlilerine danıştı: "Sizce ne yapayım? 'Babanın üzerimize koyduğu boyunduruğu hafiflet' diyen bu halka nasıl bir cevap verelim?"

10 Birlikte büyüdüğü gençler ona şu karşılığı verdiler: "Halka de ki: 'Benim küçük parmağım babamın belinden daha kalındır. Babam size ağır bir boyunduruk yüklediyse, ben boyunduruğunuzu daha da ağırlaştıracağım. Babam sizi kırbaçla yola getirdiyse, ben sizi akreplerle yola getireceğim.'"

- burada artık kral Rehavam'ı görüyoruz, nasıl zor bir karar veriyor. Biz de biraz bu tema kendi hayatımıza bakalım. Sen hayatında nasıl karar alıyorsun? Ya da: "Allah imanlıya nasıl konuşuyor?"

1) Sen geçekten istiyor musun karar veresin?

- Mahallede çok kişi karar vermiyorlar - başkaları senin hayatına karışıyor, sen de buna razısın.

- En birinci, en önemli mesele: karar veren sensin. Rab seni sorumlu tutuyor, bir gün ona sen cevap verecen. O zaman diyemezsin "Ama amcam bana dedi ki...", "Ama bizim mahalede adet öyle idi", "Ama ne yapacaydım, hepsi bana bağırdılar".

- Akıllan, kurajlan, kendi hayatını sen ayda

2) ikinci bir mesele: sen Allahtan istedin mi?

- O sana yardımını teklif ediyor:

Yakup 1:5

"Birinizin anlayışı eksik mi, Allahtan onu dilesin. O, zaten hiç azarlamadan herkese bola gani veriyor. Ve o vakıt o kişiye anlayış verilecek."

- burada hiç okumuyoruz, Rehavam o kadar zor bir temada Rabden akıl istesin. 250 sene sonra Hizkiya adında bir kral yaşadı

- Suriyeliler onun kasabasını sardılar, ona mektup yazdılar, teslim olsun diye, yoksa herkese öldüreceklerdi:

2.Krallar 19:14-19

"Hizkiya mektubu ulakların elinden alıp okuduktan sonra RAB'bin Tapınağı'na çıktı. RAB'bin önünde mektubu yere yaydı ve şöyle dua etti: "Ey İsrail'in Tanrısı RAB, bütün dünya krallıklarının tek Tanrısı sensin. Yeri göğü sen yarattın. Ya RAB, kulak ver de işit, gözlerini aç da gör, ya RAB; Sanherib'in söylediklerini, yaşayan Tanrı'yı nasıl aşağıladığını duy... Ya RAB Tanrımız, şimdi bizi Sanherib'in elinden kurtar ki, bütün dünya krallıkları senin tek Tanrı olduğunu anlasın."

3) Rabbin sözünde akıl var

Mezmur 119:105

"Sözün bir fenerdir adımlarımın önünde, bir ışıktır yolumun üzerinde!"

- bunu çoktan biliyoruz, ilahi olarak söylüyoruz - kaldı ki, hayatımızda onu yerine getirelim

- bu belki en zor metod, çünkü bunun için lazım Allahın sözünü iyice bilelim. Sade orada burada birkaç ayet bilmek yeterli değil.

- Kutsal Kitap bir falcılık kitabı değil - bazen imanlılar öyle davranıyorlar: "Rab bana göster ne yapayım" deyip Kutsak Kitabı rastgele bir yere açıyorlar. Gözüne çarpan birinci ayet Allahın konuşması olarakkabul ediyorlar.

- Birisi gene öyle yapmış, rastgele Incili açmış ve buldu şu ayeti: Matta 27:5 - "Yahuda oradan çekildi. Ve gidip kendini astı."

- Aaahh... Rab bu olmadı, sen ciddi olamazsın. Bir daha deneyecem

- Bu sefer ona çıktı Luka 10:37 "İsa adama dedi: "Sen de git, aynı onun gibi yap."

- Evet, bu metod böyle olmuyor


İbraniler 5:13-14

"Ve her kim süt içerse, o henüz bebektir, daha doğruluk sözünde pişkin değildir. Kuvvetli yiyenti gene, yetişkin kişiler içindir. Onlar, kendini alıştıra alıştıra, duygularını çalıştırmışlar, ve artık iyiyi ve kötüyü seçebilirler."


- İşte, Allahın sözünde kendimizi alıştırmak lazım. Lazım bilesin aşağı yukarı nerede ne yazıyor - o vakıt Allah onu kullanacak sana yardım etsin karar vermek konusunda.

4) içimizdeki ses

- Bu çok imanlıda populer oldu: "Allah bana dedi ki...", "İçimde bir ses bana diyor ki..."

- Ama insanın yüreği çok nağaralı bir yer - her türlü ses var orada: senin beden tabiyatın bağırıyor "Al bunu, al şunu. Bak senin canın neye çekiyor" - dünya orada bağırıyor: "Herkes şöyle böyle yapıyor" - Şeytan orada sesini duyuruyor: "Sen Allah gibi olacan" - insanın yüreğinde hiç sakinlik yok

Yuhanna 10:27

"Benim koyunlarım benim sesimi işitiyorlar".

1.Krallar 19:11-13

"RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi Depremden sonra bir ateş çıktı, ancak RAB ateşin içinde de değildi. Ateşten sonra ince, yumuşak bir ses duyuldu. İlyas bu sesi duyunca, cüppesiyle yüzünü örttü, çıkıp mağaranın girişinde durdu. O sırada bir ses, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" dedi."

- Rab imanlıya çoğu zaman ince ve yumuşak bir sesle konuşuyor ve çoğu imanlılar daha alışık değiller o sesi işitsinler.

- onun için alatlamaylım, Rab bize son olarak başka bir metod verdi

5) başkalarından akıl almak

Özdeyişler 11:14

"Yol göstereni olmayan halk düşer, danışmanı bol olan zafere gider."

Özdeyişler 12:15

"Ahmağın yolu kendi gözünde doğrudur, ama akıllı kişi öğüde kulak verir".

Özdeyişler 15:22

"Karşılıklı danışılmazsa planlar boşa çıkar, danışmanların çokluğuyla başarıya ulaşılır."

Özdeyişler 19:20

"Öğüde kulak ver, terbiyeyi kabul et ki, bütün hayatında anlayışlı olasın."


1.Korintliler 16:15

"Kardeşler, sizden bir şey rica edeyim: Stefanus'un ev halkını tanıyorsunuz. Onlar Ahaya sancağında birinci imanlıların arasında idi, ve kendilerini kutsallara hizmet etmeye verdiler. 16 İşte, siz böyle kişileri, hem de işe katılan ve çalışan herkesi sesleyin."


- Tabii ki, anlayışsız bir kardeş başka bir anlayışsız kardeşe danışırsa onda fayda yok. Ama burada anlatıyor kime danışalım: hem imanda daha eski olsun, hem de Rab için çok işlemiş olsun.

- dönelim kral Rehavam'a - bakalım o nasıl karar verecek:

1.Krallar 12:12-14

"Yarovam'la bütün halk üçüncü gün Rehavam'ın yanına geldiler. İhtiyarların aklını reddeden Kral Rehavam, gençlerin öğüdüne uyarak halka sert bir cevap verdi: "Babamın size yüklediği boyunduruğu ben daha da ağırlaştıracağım. Babam sizi kırbaçla yola getirdiyse, ben sizi akreplerle yola getireceğim."


- akrep hem o hayvan için konuşuyor, hem de özel bir çeşit kamçı için kullanılıyor: ucuna demir ya da cam parçaları bağlardılar. Her vuruşta sade iz brakmıyor, ama et parçaları koparıyor.

- Rehavam neden öyle cevap verdi: o sandı hayat hep öyle gidecek.

- o başka bir kuşaktan idi, Israilin zor günlerini hatırlamadi, hep bolluk ve güzellik içinde büyüdü - bir lafça şımarık oldu

- bütün altınlar, köleler, başka devletlerden hediyeler - gençler sandılar ki, biz bunları hak ediyoruz - meğerse bu hepsi halkın alınterinden geldiler.


1.Krallar 4:22-28

"Süleyman'ın sarayının bir günlük yiyecek ihtiyacı şunlardı: 1100 kg ince un, 2200 kg kepekli un; otuz tane öküz ve yüz tane koyun; ayrıca geyikler, ceylanlar, karacalar ve semiz kuşlar.

Süleyman'ın savaş arabalarının atları için kırk bin ahırı ve on iki bin atlısı vardı. Bölge valilerinin her biri kendine düşen bir ay boyunca, Kral Süleyman'a ve sofrasına oturan herkese yiyecek sağlardılar, hiçbir şeyi eksik etmezdiler. Her vali kendisine verilen buyruğa göre, savaş arabalarının atlarıyla öbür atlar için belirli bir yere arpa ve saman getirirdi."

- Rehavam kücüklüğünden beri bu hayat stiline alışmıştı - ama daha yaşlılar Davut'un zamanlarını hatırlardılar - o vakıt herkes daha yavaş, daha skromno yaşardı

- bir gün aramızda da öyle olmasın, gençler herşeyi normla olarak. sanki kendi hakları imiş gibi kabul etsinler. Hiç bir şey kendiliğinden olmuyor.

- Rehavam ve bütün gençler realnostu kaybetmişlerdi. Ama halk artık bıtkınlık derecesine geldi, kafa kaldırmaya hazır idiler.

C. İsrail halkı ikiye bölünüyor

1.Krallar 12:15

"Kral halkı dinlemedi. Çünkü Şilolu Ahiya aracılığıyla Yarovam'a verdiği sözü yerine getirmek için RAB bu olayı düzenlemişti."


- Rab daha önce Yarovam'a söz vermişti, o kral olacak diye: 12 parçadan 10 tanesi ona düşecek diye.

- Rab böylece kendi halkını cezalandırdı, çünkü seslemdiler, kral istediler


1.Krallar 12:16-20

"Kralın kendilerini dinlemediğini görünce, bütün İsrailliler bağırdılar, "Yişay oğlu Davut'la ne ilgimiz, Ne de payımız var! Ey İsrail halkı, haydi evimize dönelim! Davut'un soyu başının çaresine baksın." Böylece herkes evine döndü.

Rehavam da yalnızca Yahuda kasabalarında yaşayan İsrailliler'e krallık yapmaya başladı.

İsrailliler Kral Rehavam'ın gönderdiği angaryacıbaşı Adoram'ı taşa tutup öldürdüler. Bunun üzerine Kral Rehavam savaş arabasına atlayıp Yeruşalim'e kaçtıİsrail halkı, Davut soyundan gelenlere hep başkaldırdı.

Yarovam'ın Mısır'dan döndüğünü duyunca, bütün İsrailliler haber gönderip kendisini toplantıya çağırdılar ve onu İsrail Kralı ilan ettiler. Yahuda cinsinden başka hiç kimse Davut soyunu izlemedi."

- böylece Allah halkı ikiye bölündü - ne kadar acı bir şey. Komşu devletlerde sigur dediler: "Te gördün mü, onlar da sıradan bir halk. Farklı olmaya kalktılar, ama onlar da bizim gibi.

- bu ayrılık sebep oldu krallık düşsünler:

- Israil (sever tarafı): 19 kral çıktı ve hepsi yaramaz idiler, putlara taptılar - 210 sene devam etti - Assur kralı onları sürgün etti

- Yahuda (yujna tarafı): 20 kral çıktı; bazıları iyi, bazıları yaramaz idiler - 345 sene devam etti - Babil kralı onları sürgün etti

Son:

1.Krallar 14:30

"Rehavam'la Yarovam arasında sürekli savaş vardı."

- nerede birlikte düşmanlara karşı koyabildiler, şimdi birbirlerini bitiriyorlar. Maalesef bugünlerde de çok kardeş bunu yapıyor - beraberlik nerede bozulursa, orada Allahın düşmanları kazanıyor

- ve bu hepsi bir güdücünün akılsız karar vermesinden

- bu hepimize ve özellikle bütün güdücülere bir uyarı: akıllanın, aranızdaki birlik bozulmasın.

- belki sen güdücü değilsin, ama o birlik bozulmasın diye dua edebilirsin