Meryem ile Marta

Luka 10:38-42

Giriş:

- Rab İsa bize sadece kendi sözlerle ders vermedi - o 3 1/2 sene boyunca çok değişik insanlarla karşılaştı - ve o insanların reaksyası ve İsanın verdiği cevapları bize çok büyük ders veriyor

- İsa kiminle karşılaşmadı: Romalı bir yüzbaşı, halkın din önderleriyle, zengin bir genç adamla, babası ölmüş bir adamla, iş yapan balıkçılarla, hatta ufak kızanlarla

- ve birçok defa kadınlarla da karşılaştı: Samiriyeli bir kadın, zinada yakalanan bir kadın, onun ayaklarına parfüm süren bir kadın

- bugün de iki kadınla tanışacaz: Meryem ve Marta - ve İsanın onlara söylediği sözler bize öğrenci olmak temasında büyük hakkatlar gösteriyor

Meryem ve Marta'nın evinde - Luka 10:38-42

38 Onlar yolculuk yaparken bir köye geldiler. Marta adında bir kadın da Onu kendi evine misafir etti. 39 Meryem adında bir kız kardeşi vardı. O da İsa'nın ayaklarının dibinde oturup Onun sözlerine kulak verdi. 40 Marta gene, çok uğraştı hizmet etsin; büyük bir telaş içinde idi. Gelip dedi:

"Efendimiz, bakın, kızkardeşim beni yalnız braktı, bütün işleri yalnız yapayım. Sen de ona hiç aldırmıyorsun. Söyle de, bana yardım etsin."

41 Rab ona cevap verip dedi:

"Marta, Marta, sen çok şeyler için kahırlanıyorsun, kaygı çekiyorsun. 42 Ama sade bir şey lazım bize. Meryem daha iyisini seçti, ve onu ondan hiç kimse almayacak."



A) kişilerle ve durumuyla tanışalım:

- tekstte sadece 'bir köy' diyor, ama biz çok iyi biliyoruz: adı - Beytanya, Yeruşalim'den sadece 3 km uzak

- iki kızkardeş geçiyor: Meryem ve Marta - ama onların bir de erkek kardeşi vardı: Lazar. İsa bütün haneye çok yakın idi, onları severdi.

- daha sonra bu haneyi gene görecez: Lazar'ın ölülerden dirilmesi olayı - İsa son haftasında her gün o evde geceledi ve Meryem onun ayaklarına parfüm sürdü

B) Marta'ya bakalım:

(1) Marta, İsayı evine davet etti, önem kazanmak için

- İsayı saygın bir misafir olarak gördü - mahallede onu daha çok sene sonra konuşacaydılar: "Biliyon mu, 10 sene önce bizim evde kim yemek yedi?"

- Ne zanam İsa Zakay'a bağırdı "Senin evinde misafir olmak istiyorum", o inananmadı: "Ne, sen bana mı gelecen?" - İsa herkesin önünde o iğrenç günahkara büyük şeref gösterdi

- daha önce İsa istedi o Romalı yüzbaşının evine gelsin. Ogene dedi: "Ben layık değilim, benim evime giresin"

- aklımıza geliyor İbraniler 13:2

"Misafirleri kabul etmeyi unutmayın. Böylelikle kimi kişiler melekleri bile misafir ettiler." - bu tabii ki, konuşuyor İbrahimin hayatındaki olayı: Yaratılış 18:5-8

5 Madem kulunuza konuk geldiniz, bırakın size yiyecek bir şeyler getireyim. Biraz dinlendikten sonra yolunuza devam edersiniz." Adamlar, "Peki, dediğin gibi olsun" dediler.

6 İbrahim hemen çadıra, Sara'nın yanına gitti. Ona, "Hemen üç ölçek (10 kilo) ince un al, yoğurup pide yap" dedi. 7 Ardından sığırlara koştu. Körpe ve besili bir buzağı seçip uşağına verdi. Uşak buzağıyı hemen hazırladı.

8 İbrahim hazırlanan buzağıyı yoğurt ve sütle birlikte götürüp konuklarının önüne koydu. Onlar yerken o da yanlarında, ağacın altında durdu.

- bu, sanki insanın içinde bir refleks: istiyorsun, kendini iyi bir ev sahibi olarak gösteresin - kaç defa kendim gittim bir kişinin evine, ama vakıt çok yoktu

- adam da oturup benimle konuşacağına, oraya buraya kopuşuyor, taze ekmek almaya, baklava almaya, mutfağa giriyor, uzun uzun yemek pişiriyor

- özellikle doğu devletlerde, orientte: hep çok daha fazla yemek yapıyorsun ne kadar lazımsa, kesinlikle lazım bitmesin, en ayıp bir şey.. - düşün: İbrahim 3 misafire 15 kg ekmek yaptırdı, plus küçük bir dana ! Lazım artsın, yoksa iyi ev sahibi değilsin.

- ama İsa, Martanın evine geldiği zaman, sade 3 kişi yoktu en azında 12 kişi idiler, belki de daha fazla - Sara'nın bir sürü hizmetçileri vardı, ama Marta yapayalnız idi.

- onun için Meryeme kızmaya başladı: "O da ne sanıyor kendini? Ben burada kopuşurken o rahat rahat holda oturuyor, İsa ve öğrencileriyle muhabbet ediyor. Ben şimdi gösterecem ona!"

(2) Marta, İsayı suçladı

- Marta İsayı davet etti, misafir olarak onlarda kalsın - ama sonra İsayı azarlıyor, hem de herkesin önünde

- daha sonra, ne vakıt kardeşi Lazarı ölümden diriltirirse, gene aynısı yapacak, gene İsayı suçlayacak: "Efendimiz, eger sen burada olsaydın, kardeşim ölmeyeceydi"

- ama İsa zaten ondan istemedi, büyük sofra yapsın: belki bir ayran, bir parça mekik yeterli olacaydı

- bugünlerde de çok imanlı İsayı suçluyorlar: "Sen dedin hep mutlu olacam. Ama bak hiç mutlu değilim. Sen dedin şifa verecen, ama bak gene hastayım, iyileşmek yok"

- tabii ki, burada gene aynı mesele var: İsa ona söz vermedi. İsa söz verdi ki, senin günahlarını bağışlatırmaya ve sana sonsuz yaşam vermeye - ve onu yapacak ya

- bugün maalesef bütün dünyada İsanın sözlerini sapıtırıyorlar da, zayıf imanlı kuzucuklar öyle sahte vaatlerle, sahte özlerle kandırıyorlar. Ama en sonunda

(3) Marta, İsanın rolünü anlamadı

- sanki İsayı bir süs eşyası gibi kabul etti, nasıl güzel bir vaza alıp odanın bir köşesine koyuyon, "Evim güzel, ama İsa ile daha da güzel"

- bugün de çok kişi bu hatayı yapıyorlar: "Hayatım aslında güzeldir, iyiydir, ama ko İsa da gelsin hayatıma, o zaman hepten güzel olacak"

- ama İsa gelmedi süslemeye, o geldi kurtarmaya - ve kurtarmak derken, anlıyoruz, çok büyük korkunçluk var - Allah öfkeli, o istiyor bütün dünyayı davalasın... nasıl o davadan kurtulacam? - işte, sen kendini onu sor

- savaşta bombalar senin güzel, süslü evinin üzerine düşmeye başladı mı, tapetlere mi sıkılacan? Yoksa kaçıp kendi hayatını mı kurtarmaya bakacan? - işte, İsa onu yapıyor: senin yanan evin içinden çıkarıp kurtarıyor

(4) Marta çok kahırlanmaya başladı

- Luka 21:34 - İsa dünyanın sonu ve kendi gelişi için öğrencilerine akıl veriyor:

34 Ama kendinizi kollayın: yürekleriniz yemek, içkicilik ve bu hayatın kahırları ile sertleşmesin. O gün sizi bir kapan gibi ansızın yakalamasın. 35 Çünkü yeryüzünde yaşayanların hepsini öyle yakalayacak.

- ne fazla rahat olalım, boş verelim (yemek, içmek), ne de gündelik işlerle kahırlanalım

- İsa senin hayatına misafir geldi, sen artık o vakiti nasıl kullanıyorsun? Sen onu braktın holda, hayatını daha süslü yapasın diye

- zamanın sonsuz değil: ya ölecen, ya daha önce İsa dönecek bu yeryüzüne, öyle de böyle de, zamanın sonsuz değil

- düşün: sen bütün vaktını mutfakta geçirdin, en super bir sofra kurdun misafire, o da yiyecek ve yedikten hemen sonra kalkıp yoluna devam edecek - o zaman pişman olmayacan mı? "Keşke onunla daha fazla vakıt geçirseydim" demeyecen mi?

- sanki braktın İsayı yalnız, daha süslü bir hayat süresin diye - o da çok kahırlanmak demektir

- İsa biliyor ki, bu hayatın sıkıntıları ve kahırları ruhsal hayatımıza otalaktır, zehirdir - engel oluyorlar, İsayla beraber vakıt geçiresin

- birçok kadın için kendi evi puttur: bütün vakıt harcıyorlar onu temizlemeye - bakıyorum, bizim vhodda kızanlar pis merdivenlerde oturup karta oynuyorlar, soruyorum onlara: "Niye evlerinizde oynamıyorsunuz?"

- ama aslında biliyorum neden: anaları brakmayacaklar kızanlar dalsın, en ufak toz gelsin eve - daha iyi kendi kızanım boklukta oynasın, ne kadar komşularım demesinler, onun evi tozlu

- bir imanlı olarak, o kadar vakıt harcıyor musun, o kadar düşünce ve zahmet harcıyor musun, kendi yüreğini temiz tutmaya?

- erkeklerin çoğu kahırlanıyor gelecek için: kızıma düğün yapmak, çocuğuma bir ev almak - bütün bunlara para lazım, hazırlık lazım

- TRde güzel bir atasöz var: "Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını" - yani: ne kadar paran varsa, ona göre yemek yap, ona göre düğün yap, ona göre ev al - kendi kendini sıkıntıya sokmak zarar erecek

- bu kahırlarla kendi ruhsal hayatını yok edecen - İsa onu bildiği için, kendi imanlılarını uyarıyor: kahırlanmayın, sıkılmayın, ben size bakacam - ama önce siz benim işimi görün

- kardeş: sen biraz rahatlanıp yükünü Rabbe brakmaya öğrenirsen, bu dünya şeylerin üzerine ne kadar sıkılırsan, ne kadar kahırlanırsan, onun 5% Rabbin işini harcarsan, ona kahırlanırsan, eminim o boşuna olmayacak

C) Meryem daha iyisini seçti - o 'daha iyi olan şey' ne olabilir?:

1) İsa'ya yakın olmak

- Marta İsayı çağırdı, ama sonra ondan uzaklaştı - kendi kendine ded: "İsa benim evimde dursun, yeter"

- Meryem için ona yakın olmak daha önemli idi: onu seslerken, herşeyi unuttu, onun yanından ayrılamadı

- Açıklama 14:4 - orada 144.000 kurtulmuş kişi gösteriliyor: büyük sıkıntıdan geçmiş olanlar, imanlıların bütünü: "Ve Kuzu her nereye giderse, onlar da Onun peşinden gidiyorlar."

- İsa hem iyi çobandır, ama burada kendisi bir kuzu imiş gibi gösteriliyor - çünkü kuzu olmakla hakkı oldu çoban olsun - o senin halinden anlıyor

- bütün sıkıntılarını, telaşlarını, korkularını ve zayıflıklarını biliyor - onun için ondan uzaklaşma, ona yakın kal

- onun sesini işittin mi, kendini saklama - o seni çağırdı mı, ona gel

2) Rabbin sözlerini seslemek

Mezmur 40:6

Kurbandan, sunudan hoşnut olmadın, Ama kulaklarımı açtın. Yakmalık sunu*, günah sunusu* da istemedin.

- bu ve buna ayetleri çok seviyoruz konuşalım imansızlara göstermek için, kurban ne kadar boş bir şey diye - ama Rab kurbanı kaldırıyor, daha önemli bir şey koymak için: seslemek

- çok kişi İsayı terk etmeye başlayınca, Petrus İsaya dedi: "Rab nereye gidelim, sonsuz yaşamın sözleri sende"

Açıklama 2-3: "Kimin kulağı varsa, seslesin, Kutsal Ruh topluluklara ne konuşuyor"

- Koloseliler 3:16 "Mesihin sözü içinizde bol bol yaşasın" - sonra konuşuyor ilahi söylemek için - biz lazım her gün, Meryem gibi taze taze İsanın sözlerini işitelim de, içimizde yaşasınlar - yoksa o sözler ölecek, sadece uzaktan bir eho kalacak

3) öğrenci olmak

- ayakların dibinde oturmak, bir muallimin öğrecisinin pazisyonu idi - Meryem burada tam bir öğrenci gibi gösteriliyor

- İsa burada çok büyük yenilik yapı: o zaman kadar kadınların hakkı yoktu büyük hocaların öğrencileri, talebeleri olsunlar ("Saçı uzun, aklı kısa" diye düşünürdüler)

Klasik Yahudilerin düşünceleri:

- "Kadın ne hakim (sıdya) olmaya, ne de dava yerinde şahitlik vermeye layıktır. Devlette herhangi bir görev yapmaya layık değildir. Musanın kanunda diyor ki, "Kendine bir kral seçeceksin - değil bir kraliçe"

- "Erkek her sabah şu dua okumalı: 'Ey Rabbim, sana şükür ederim ki, beni kafir olarak yaratmadın, beni akılsız olarak yaratmadın ve de beni kadın olarak yaratmadın.'"

- "Bir kadına fazla konuşmak erkeğe yakışmaz, çünkü kadınların konuşmaları hep zina hakkındadır. Kim kadına fazla konuşursa, kendi kendine zarar veriyor ve en sonunda cehennemi miras alacak."

- "Musanın kanununu kendi kızına öğretirme, çünkü kadının aklı öğrenmeye elverişli değil. Kadının düşünceleri ancak önemsiz, saçma şeylerle meşguldur."

- "Diyelim, bir ırmağın kıyısında durup görüyorsun, nasıl bir kadın hem de bir erkek boğuluyor. En birinci erkeği kurtaracaksın, çünkü Allahın kanunu onlara daha fazla sorumluluk vermiştir, ama kadının aklı sadece iplik ermeye kadar eriyor. Hatta, daha iyidir, Musanın kanun kitabını yakasın, ne kadar bir kadına veresin."

- İsanın zamanında aynı onun gibi bütün devleti gezen muallimler vardı. Ama hiç kimsenin aklın abile gelmeyeceydi, bir kadını öğrenci olarak kabulş etsin. Ama İsa bu sistemi bozuyor: artık kadın öğrenci kabul ediyor - örnekler:

(1) Luka 8:1-3

1 Sonra İsa köyden köye, kasabadan kasabaya gezmeye başladı. Halka konuşup Allahın krallığından için iyi haberi bildirdi. Onikiler de onunla birlikte idiler. 2 Hem de bazı kadınlar vardı. İsa onları kötü ruhlar ve hastalıklardan kurtarmıştı:

- Meryem (ona 'Mejdelli' derdiler, ondan yedi tane kötü ruh çıkmıştı),

3 - Yoana (Hirodes'in veziri olan Suza'nın karısı), - Suzanna, - ve daha birçok kadınlar. Kendi keselerinden onların geçimi için yardım ederdiler.

(2) dirilişinin şahitleri olarak kadınları seçti

Apo 10:41

"Bütün halka görünmedi. Allah çok önceden şahitler seçti, işte onlara göründü."

- bu hakikat, İsanın müjdesinin doğru olduğuna çok büyük bir ispar. Çünkü bir kişi kaksın bu haberi uydurmaya - o zaman seçmeyecek kadın şahitleri

(3) kadınların anlayacağı biçimde konuştu

a. önce İsa erkeklere konuşarak diyor ki. "Gökteki gargalara bakın: ne ekerler ne biçerler..." - hani bu erkeklerin işi - aslında bu kadar yeterli idi, ruhsal ders anlaşılıyor

- ama İsa devam ediyor... bu sefer kadınlara konuşarak diyor ki "Tarladaki çiçeklere bakın nasıl büyüyorlar: ne iş yaparlar, ne de iplik eğirirler. " - sanki özellikle uğraşıyor, kadınlar da bu dersi anlasınlar

b. Matta 24:40 - "O vakıt iki adam tarlada olacak: birisi alınacak, öbürü geri kalacak." sonra aynı dersi kadınlar da anlasınlar diye "İki kadın bir değirmende oturup buğday öğütürecek: birisi alınacak, öbürü geri kalacak."

(4) öğrencilerin dikkatini kadınların yaptıklarına çevirdi, onları örnek gösterdi

a. Matta 26:13 - "Size doğru bir şey söyleyeyim: bütün dünyada 'iyi haber' nerede bildirilecekse, orada bu kadının yaptığı da bildirilecek, kadın anılsın diye."

b. Markos 12:43 - "Size çok doğru bir şey söyleyeyim: bu fukara dul kadın, kasaya para atanların hepsinden daha çok attı.

(5) kadınlara merhamet gösterdi

- orientalski kafa: kadının tek değeri, çocukları dünyayı getirmek için - onun dışında kadınlara bed davranırdılar

- Yuhanna 8:1-11 zinada yakalanan kadın - bütün halk hemen onu taşlamak istedi, ama bu büyük ikiyüzlülük - Musanın kanunu hem erkek, hem kadın için ceza koydu

- ama halk sade kadını tutuup öldürmek istedi - biliyorsunuz bugüne kadar öyle yapılıyor: İranda, Suudi Arabistan, her zaman zina etmiş kadınları öldürüyorlar

- ama İsa onu kurtardı: "Aranızda kimin günahı yoksa, o birinci taşı atsın" - ama arkasından kadını da uyardı: "Git, bir daha günah işleme"

(6) en büyük mesele: onun dirilişinden sonra en birinci şahitler kadınlar idi.

- Mecdelli Meryem ve birkaç kadın daha. Bu aynı zaman büyük bir ispat tırÇ eğer bir kişi İsanın dirilişini uydurmaya kalksaydı, kesinlikle kadınların şahitliğiklerini karıştırmayacaydı.

(7) Pentekost gününde

- yukarıdaki odada 120 kişi beraber idiler, ondan önce 10 gün dua etmişlerdi - orada erkekler kadınlarla birlikte idiler - o zaman için düşünülmez bir olay

- bugüne kadar Yahudillerde toplantılar için bir kural var: minyan: on erkek lazım bir araya gelsin, yoksa toplantı yapılamaz, kadınlar sayılmıyor

(8) apostollar da kadın imanlıları birer Rabbin işçisi olarak kabul ettiler

- Filipilier 4:2-3

"Evodiya ve Sintihe'ye yalvarırım, Rab'de aynı fikirde olsunlar. 3 Sana da yalvarırım, ey hakikat hizmetçi arkadaş, o kadınlara yardım et. Onlar benimle, Klement'le ve başka iş arkadaşlarımla birlikte 'iyi haber'de işlediler. Adları yaşam kitabında yazılıdır."

- birçok kızkardeşler bu sözleri işittikleri zaman, onlara çok iyi geliyor... "Hakkımız var..."

- ama haklarla beraber sorumluluklar da geliyor. Privilegyanın yanısıra iş, görev de var

- bekliyorum, öyle bir zaman, diyecem falanca kasabada ihtiyaç var, kızan dersi yapmak için kişileri yetiştirelim, ve hemen on kız kardeş gönüllü olarak katılacak

- bekliyorum, öyle bir zaman, diyecem, iyi olacak bir kız kardeş ingilizce okumaya ve yazmaya öğrensin, çok yazmak var...

- bekliyorum, öyle bir zaman, diyecem, fukaraları beslemek için lazım birkaç kızkardeş, ve hemen...

- bekliyorum, bütün BG'da imanlı kızkardeşler kendi rollerini yerine getirmeye başlasınlar

SON:

- sana üç soru

(1) sen İsayı misafir etmeye mi bakıyon, yoksa o sana hizmet mi ediyor?

(2) sen onun kafasında mı duruyon, yoksa onun ayaklarının dibinde mi?

(3) sen İsadan uzak iken telaşa mı düşüyorsun - yoksa ona yakın iken rahat mısın?





6