7.nişanlı mucize:

Lazar'ın dirilişi

Yuhanna 11

Giriş:

- bugün İsa'nın yedi nişanlı mucizelerin sonuncusónu okuyacaz: Lazar'ıın ölülerden dirilmesi - o da Yuhanna 11. bölümde geçiyor ve hepimiz aşağı yukarı biliyoruz nasıl oldu, nasıl gitti - ama bugün aacık daha yakından ona bakalım

- daha önce ne oldu, İsa nerede idi: Yuhanna 10:39-42

39 Onun için İsa'yı tekrar yakalamaya çalıştılar. Ama o onların elinden kurtulup gitti. 40 Ve oradan ayrılıp gene Yordan ırmağına geldi. Aynı o yere, nerede Yahya en başta vaftiz etmişti. Orada da kaldı. 41 Ve Ona çok kişi gelip dediler: "Sahi, Yahya hiç mucize yapmadı. Ama Yahya bu adamdan için ne söylediydi, hepsi doğru çıktı." - 42 Ve orada çok kişi Ona iman etti.

- İsa Ferisilerin ve başgörevlinin baskısından kaçıyor. Yordan ırmağının öbür tarafına geçiyor. Orası başka bölge idi ve o kadar kolay onu yakalayamadılar.

- İsa neden saklanıyor: değil korktuğu için. Zaten bugün okuyacaz, nasıl kendini teslim ediyor. Ama İsa'nın planı vardı: o lazımdı tam Fısıh Bayramında kurban olsun.

1 Ve Beytanya köyünden Lazar adında bir adam hasta idi. Meryem ve onun kızkardeşi Marta'nın köyündendi. 3 Ve kızkardeşleri İsa'ya şöyle haber yolladılar: "Ey efendimiz! Senin sevdiğin adam hastadır"

4 Bunu duyunca İsa dedi: "Bu hastalık ölümle bitmeyecek ama Allaha şan getirmek içindir, öyle ki, onunla Allahın Oğlu'na şan getirilsin."


A. İsa bekliyor

5 İsa, Marta'yı, onun kızkardeşini ve Lazar'ı severdi. 6 Ama İsa ne vakıt onun hasta olduğunu işitti, gene de olduğu yerde iki gün kaldı. 7 Ondan sonra öğrencilerine dedi:

"Yahudiye sancağına tekrar dönelim."

8 Öğrenciler Ona dedi: "Muallim, biraz önce Yahudiler seni taşlamaya kalktılar, şimdi de tekrar oraya mı dönecen?"

9 İsa şöyle cevap verdi: "Günde oniki saat var, değil mi? Kişi gündüz iken yürüdü mü, kösteklenmez, çünkü bu dünyanın aydınlığını görüyor. 10 Ama kişi geceleyin yürüdü mü, köstekleniyor, çünkü kendisinde aydınlık yok."

11 Bunları anlatırdıktan sonra, onlara dedi: "Arkadaşımız Lazar uykuya daldı. Ben de gidiyorum, onu uyantırayım."


- bakın: İsa onu dirileceği bilirdi. Onun için öldü demiyor, uyku diyor. Bu da bizim için çok büyük bir teselli. İncilde hep uykuya dalmış olanlar diyor.

- nasıl İsa o 12 yaşındaki kızı elinden tutup `talita kumi” dedi, aynı biçimde bir gün seni de elinden tutup “Kalk oğlum, kalk kızm... vakıt geldi” diyecek ve senin bedenini topraktan diriltirecek. Ben nasıl her sabah oğlumu uyantırıyorum, aynı öyle.


12 Bunun üzerine öğrenciler dedi: "Madem o uykuya daldı, demek iyileşecek."

13 Ama İsa onun ölmesinden konuştu. Onlar gene sandı, İsa dinlenmek uykusundan için konuştu. 14 Bunun üzerine İsa onlara açık açık söyledi: "Lazar öldü! 15 Ben de sizin için seviniyorum, ben orada bulunmadım diye. Öyle ki, iman edesiniz. Haydi, onun yanına gidelim."

16 Bunun üzerine Tomas (onun lağabı 'İkiz'dir) öbür öğrencilere dedi: "Biz de gidelim ve Onunla birlikte ölelim."

- demek Tomas hep şüpheci değildi, kendi canını kurban etmeye hazırdı, kurajlı idi

- ama sonra okuyoruz, nasıl İsa daha 2 gün bekledi, gitmedi

- ne vakıt Romalı bir yüzbaşı ona geldi, İsa hemen hazırdı, onunla onun evine kadar gitmeye. Hem de o adamı hiç tanımazdı.

- ne vakıt o küçük kızın anası babası İsaya geldiler, kız hasta diye, İsa gene hemen kalktı onun yanına gitti

- neden şimdi ne vakıt onun sevdiği bir arkadaşı ağır hastadır, hemen kalkmıyor, gelmiyor, çak 2 gün bekliyor? Neden? - Neden izin veriyor, Marta, Meryem ve Lazar'ın öbür akrabaları ve dostları o kadar acı çeksin, ağlasınlar - neden?

- sen de kendini hiç öyle hissediyor musun? artık hiç gücüm yok diyorsun? Rab neden oyalıyor, neden hemen yardımıa koşmuyor.

- Meryem ve Marta da İsa ile karılaşınca aynısını söylüyorlar: “Sen burada olsaydın kardeşim ölmeyeceydi!”

- İsa neden bekledi? Sanki mahsustan istedi, Lazar ölsün.

- Allah insanlarla hep öyle uğraşıyor: o lazım anlasın kendi halini, kendi zayıflığını, kendi hiçliğini.

- öğrencileri kayıkta iken, İsa gecenin son saatinde geldi onlara

- Petrus lazımdı bütün gece boşuna kürek çeksin ve gene br tek balık tutmasın, ancak o zaman hazırdı, İsanın kim olduğunu anlasın.

- 1.Kor 12:9 - “Rab bana dedi, "Benim merhametim sana yeter. Çünkü benim kuvvetim zayıflıkta tamamlanıyor."”

B. İsa ağlıyor

33 Bunun üzerine İsa gördü o nasıl ağlıyor ve onunla birlikte gelmiş olan Yahudiler de ağladılar. O vakıt İsa kendi ruhunda inledi ve sıkılmaya başladı. 34 Ve dedi: "Siz onu nereye yattırdınız?" - Ona, "Efendim, gel de gör" dediler.

35 Ve İsa ağladı. 36 Bunun üzerine Yahudiler dediler: "Bakın, onu ne kadar severmiş!"

37 Ama onlardan kimi kişiler dedi: "Bu adam körlerin gözlerini açardı. Onda yok muydu fırsat, öyle yapsın da, Lazar ölmesin?"

- “İsa ağladı” - bütün Kutsal Kitap'ta en kısa ayet. Ama o iki sözücüğün içinde o kadar derin anlamlar var: orada hem İsa'nın insan tarafını, hem onun peygamber olduğunu, hem de Allahın kendisi olduğunu görüyoruz

(1) İsa ağladı, çünkü insanların acısını hissetti ve merhamet etti

- çok karışık bir sahne: onu suçluyorlar, öbür tarafta İsa baştan bilirdi ne olacak, kendisi Lazar'ın ölmesine engel olmadı: neden sakin sakin konuşmuyor? Beş dakka sonra Lazar'ı diriltiren bir kişi neden ağlasın ki?

- Hatırlarsanız, seneler öncesi bir tiyatro yaptık - tanıdık bir kişi ile anlaştık, tiyatronun zamanında bir dilenci yapsın kendini, topluluğun önüne çıksın yardım için ve sonra mahsustan bayılsın. Herkes onu ciddi, gerçek sandı - sadece tiyatro oynayanlar bilirdiler, açan hepsi numara, mahsus.

- ama o çok duygusal geçti, herkes eyvahlandı bazıları ağlamaya başladı. Ve oynayanların arasında bir kız vardı, herkesin tepkisini görünce kendini tutamadı, o da ağlamaya başladı. Hem biliyor herşey oyun, herşey mahsus - ama gene de ağladı, çünkü o kadar duygusal bir sahne, o kadar emotsyonalno bir stsena idi

- acaba İsanın ağlaması öyle mi? Sanıyorum bir parça öyle. Filmlere bakarak, İsa'yı hep böyle sakin bir tonla konuşan, hep ruhsal hakikatları saçan bir muallim gibi görüyoruz.

-Ama anlamıyoruz, İsa her bir insan gibi hissetti: babasının yanında işlerken bir enseri vururken çekicini parmağına vurduğu zaman acıdı, bağırdı.

- bakın İbraniler 4:15'te ne yazıyor:

Bizim başgörevlimiz değil öyle birisi, hani bizim zayıflıklarımızı anlamasın, ya da aynısını hisetmesin. Hayır, O her meselede aynı bizim gibi denendi - yalnız, hiç günah işlemedi.”

- düşünebilir misin: sen ağlarken, İsa senin acısını hissediyor, ağlamaktan utanmıyor

(2) İsa ağladı, çünkü kişilerin başına geleceklerini bilirdi

- çok defa görüyoruz, nasıl İsa geleceğini önceden söyledi:

- “Ama vay o günlerde gebe olan ya da bebek emzirenlerin haline! Çünkü dünya üzerine büyük bir sıkıntı ve bu halkın üzerine öfke gelecek. 24 Kılıçtan geçirilecekler ve bütün halklara esir olarak dağılacaklar, çak Allahsız halkların günleri doluncaya kadar.” (Luka 21:23-24)

- Yeruşalim'in yıkılışında belki 1 milyon insan öldü. Bir de o kadar fazla insanlar köleliğe satıldı ki, bütün Romalı emperatorluğunda kölelerin fiyatı düştü. Ve belki İsa orada duranların sonunu gördü: tek tek bakarak fark etti ki, nasıl kılıçtan geçirilecekler.

- Ne vakıt İsa'yı götürdüler Golgota'ya, haçını taşırken şöyle konuştu: "Ey Yeruşalim kızları. Benim için ağlamayın, kendiniz ve kızanlarınız için ağlayın. 29 Çünkü işte, öyle günler gelecek ki, 'Ne mutlu kısır olanlara, ne mutlu hiç kızan taşımamış ana karnılarına, ne mutlu hiç emzirmemiş olan ana memelerine' diyecekler.

- “Benden Lazar'ın dirilmesini bekliyorsunuz. Ama dirilse bile ne fayda: gene ölecek” yeterli değil insanın bedeni bir daha eskisi gibi olsun. Bize başka bir çeşit beden lazım, çürümez bir beden.

(3) İsa ağladı, çünkü insanları sert yüreklerini gördü

- İsa görüyor ki, insanlar çok güzel bekliyorlar, İsa mucize yapsın - ama bütün iş oraya kadar. Kimse durup düşünmedi, “Dur ya, bu mucizeyi yapan kişi nasıl biri? Bizim eski peygamberlere benzemiyor. O çok daha büyük.”

- bir lafça: herkes faydacı “Sen yap mucizeyi, gerisi beni interese etmez.”

- Bir Amerikalı arkadaşımız vardı İzmir'de. Beş sene orada yaşadıktan sonra, Amerika'ya döndü. Son gece en yakın arkadaş ailesini ziyaret etti, vedalaşmak için. Ve kardeş çok duygulandı, belki bir daha görüşmeyecekler diye. Ama o insanların cevabı neydi: “Aa, madem Amerika'ya gidiyorsun, bize bir mikser gönder. Türkiye'de güzel mikserler yok.”

- sanıyorum, İsa da ona benzer bir şey hissetti: “Siz hiç anlamıyor musunuz, aranızda kim bulunuyor. Allah size yaklaştı, aranızdadır:

Ama onunkiler onu kabul etmediler, anlayamadılar (Yuhanna 1:17), mikseri düşündüler.

- “Siz daha anlamıyor musunuz? Yoksa o beş ekmek ve beşbin kişi meselesini hatırlamıyor musunuz? Hem de kaç tane sepet topladınız? 10 Ya da o yedi ekmek ve dört bin kişi meselesini, ve o zaman kaç tane büyük sepet topladınız? 11 Nasıl oluyor da, siz hâlâ anlamıyorsunuz” (Matta 16:9-11)

- Yeruşalim, Yeruşalim! Sen ki, peygamberleri öldürüyorsun ve sana gönderilen adamları taşlıyorsun. Kaç defa istedim, senin evlatlarını toplayayım, aynı bir tavuk piliçlerini kanatlarının altında topladığı gibi. Ama siz istemediniz. 38 Bakın, sizin eviniz kimsesiz brakılacak. (Matta 23:37-38)

- birçok sözde imanlı olan kişiler de bugüne kadar sade kendi faydasını arıyorlar, yürekleri serttir.

C. İsa kendini tanıtırıyor

"Ey efendimiz! Sen burada olsaydın, kardeşim ölmeyeceydi. 22 Ama şimdi bile biliyorum, Allahtan ne dilersen, Allah sana onu verecek."

23 İsa ona dedi: "Senin kardeşin tekrar dirilecek." - 24 Marta da Ona şöyle dedi: "Biliyorum o son gündeki dirilişte, kardeşim dirilecek."

25 İsa ona dedi: "Diriliş ve yaşam ben'im. Kim bana iman ederse, ölse bile yaşayacak. 26 Ve kim yaşarsa ve bana iman ederse, o sonsuzlara kadar ölmeyecek. Sen buna iman ediyor musun?" - 27 Ona "Evet, Rab!" dedi. "Ben artık inandım, Mesih sensin, dünyaya gelen Allahın Oğlu sensin."

- Evet, “Diriliş ve Yaşam benim” - var mı insan ondan daha büyük sözler söylemiş olsun: değil - diriliş olacak, değil sesleyin beni cennete gideceksiniz - Yaşam benim -kim öye konuşabilir

- buradaki Marta'nın sözleri, Yuhanna İncilin sonunda Tomas'ın sözleri olacak: “Rabbim ve Allahım” - “Mesihim ve Allahın Oğlu”

Ancak Allahta güç var hayat versin

- Yahudilerde öyle bir inanç vardı, insanın ruhu öldükten sonra daha 3 gün mezarda kalırmış, ancak ondan sonra insan tam ölü sayılırmış. Ondan sonra insanın ruhu bir ölüler devletine gidermiş, orasının adı Şeol. Artık orada kişilerin halı nasıl, kimse bilemez. Bir gölgelik diyarıdır.

- sanıyorum İsa o yüzden de bekledi 4. güne kadar: iyice anlaşılsın ki, Lazar ölüdür - değil çeyrek ölü, değil yarı ölü - ama tam ölü.

- Lazar artık Şeol'dadır diye düşündüler. Bir daha dönemez.

- putperest halklarda çok tanrıların arasında hep bir tanesi ölüler devleti için sorumlu idi, orasının efendis sayılırdı. Grekler ona 'Hades' derdiler, Romalılar 'Pluto'. Mısırlılar 'Osiris', Babilliler 'Ereşkigal'. Hinduistler 'Yama' ve Finladyalılar 'Tuoni'

- ama Yahudiler için, yani Kutsal Kitaba göre ölüler devletinin tek bir efendisi var: o Rab'dır.

- Kim insanları en başta meydana getirdi, sade onun hakkı var insanı ölüler devletine yollasın. Ve sade onun hakkı var, insanları oradan çıkarsın.

- Evet, hayatın ve ölümün tek efendisi Rab Yahvedir. KK'a bakalım:

Mezmur 49:15 Ama Tanrı beni Ölüler diyarının pençesinden kurtaracak Ve yanına alacak.

Mezmur 16:10 Çünkü sen beni ölüler diyarına terk etmezsin, Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin.

Mezmur 86:13 Çünkü bana sevgin büyüktür, Canımı ölüler diyarının derinliklerinden sen kurtardın

Hoşea 13:14 "Onları fidyeyle kurtaracağım Ölüler diyarının elinden, Ölümden fidyeyle kurtaracağım. Felaketin nerede, ey ölüm? Yıkıcılığın nerede, ey ölüler diyarı?

D. İsa kendini feda ediyor

- yukarıda gördük, nasıl İsa Yordan'ın ötesinde idi. Orada kalabilirdi. Belki düşmanları sakinleşeceydiler

- “53 O gün İsa'yı öldürmek için plan kurmaya başladılar.” Bardağı taşıtıran su damlası var ya... “Bir saman ufağı deveyi çöktürmüş, sırtını kırmış” - işte o Lazar'ın dirilmesi oldu. O sebep oldu, İsa'yı öldürmek için konkretno plan yapsınlar

- yani, Lazar'ın yaşaması için, lazımdı İsa ölsün. Bu kocaman hakikata biz belki alıştık, belki bize banalno geliyor, artık efektini kaybetmi

- ama o zamanın başgörevlisi, İsaya iman etmeyen, ona düşmanlık yapan, istemeyerek de olsa söyledi: “"Siz hiç bir şey bilmiyorsunuz. 50 Ne de şunu düşünmüyorsunuz: bütün halk yok olacağına, tek bir kişi halkın yerinde ölsün. Bu sizin için daha faydalı olacak."”

- onun maanası başka idi: “Biz şimdi İsayı hayatta braktık mı, çok kişi ona gidecekler. O da halk arasında bir isyan, bunt kalkacak. Sonra buna tepki olarak, Romalılar gelip bizim tapınağımızı yok edeceklr. Daha iyi o olsün, ne kadar bütün halk.

O, bizi her türlü haksızlıktan kurtarsın diye, kendini bizim için teslim etti.” (Titus 2:14)

O kendini bizim günahlarımız için teslim etti. Allahımız ve Babamız istedi ki, O bizi bu şimdiki kötü dünyadan çıkarsın.” (Galatyalılar 1:4)

Mesih kendini bizim için verdi. Allaha bir adak ve kurban oldu, Ona hoş bir koku oldu. İşte, siz de öylelikle sevgi yolunda yürüyün.” (Efesliler 5:2)

5