Velikden'in anlamını biliyor musun ?

Her sene ilkbahara ayak bastığımızda, üçüncü ya da dördüncü ayın bir pazar gününde, Bulgaristan'ın her tarafında yumurtalar boyanıyor, kozunak gibi tatlılar yapılıyor ve özel yemeklerle bu güzel gün kutlanıyor. Hristiyan halkın bu adetleri birçok Türk tarafından da tutuluyor. 'Biz onların bayramlarına saygı gösteriyoruz, onlar da bizimkilerine' düşüncesi çok yaygındır. Değişik halkların arasındaki bu saygı ve sevgi gösterileri çok kıymetli bir değerdir ve Bulgaristan Türklerinin barışsever, medeni ve tam anlamıyla Avrupalı olduklarını bir kez daha ispatlamaktadır.

Bu küçük broşürün amacı, bu konuda Türk okuyucularımızı biraz aydınlatmak, bir adım daha atmalarına yardımcı olmaktır. Komşularımızın tatlılarını paylaşmakla yetinmeyelim, 'Velikden' dedikleri o büyük bayramın anlamını, onun vermek istediği ruhsal derslerini de kavrayalım.

İlk olarak dikkatimizi çeken o bayramın adıdır: Velikden, yani 'En büyük gün', türkçesi gene 'Paskalya', ya da çağdaş adıyla 'Diriliş Bayramı'. Demek, Hristiyan alemin içinde bu bayram, yılın en büyük, en önemli günü olarak kabul ediliyor. Bunun nedenini aşağıdaki satırlarda açıklamaya çalışacağız. Velikden sadece herhangi bir kutsal adamın anma günü, mesela 'Nikolden' gibi, değildir, boşuna onu en büyük gün saymıyorlar. Bunun sebebini anlamak için, kendimizi o günde meydana gelen tarihi olayın ne olduğunu soralım.

Velikden İsa Mesih'in dirilişini kutlayan bayramdır.

Allahın göndermiş olduğu peygamberlerin arasında İsa Mesih özel bir yer alıyor. Bir tek onun doğuşu önceden melekler tarafından müjdelendi, bir tek o günahsız olarak doğdu ve hayat boyunca tek bir günah için Allahtan af dilemeye gerek görmedi, bir tek o başkalarının günahlarını af etme gücüne sahipti. Çoğu peygamberlerin görevi, Allahın sözünü iletmekle sınırlıydı, ama İsa Mesih'in hayatı mucizelerle doluydu. Mesela, dilsizlerin dilini çözdü, körlerin gözlerini açtı, sakat kişileri iyileştidi, kocaman fırtınayı dindirdi, beş ekmek ve iki balıkla 5000 kişi doyurdu, hatta üç defa ölü kişileri diriltirdi. Fakat onun en büyük mucizesi hiç şüphesiz, kendisinin ölümden dirilmesi idi.

Ama İsa'nın dirilişi gerçekten oldu mu, onun tarihte ispatları var mı, yoksa sadece dini bir masal mıdır? Bu soru bizim için hiç de önemsiz değildir. Bir düşünelim: insanlar ölümden sonrası var mı, yok mu diye tartışırken, sık sık şöyle bir laf işitiyoruz: "Oraya gidip de dönen yok ya!". - Ya varsa? Gerçekten ölüp dirilen bir kişi olsa, bu bizim için ne demek olurdu? Öyle bir kişi olsa, hayatımız için kesin bir umut olur. O zaman büyük bir güvenle diyebiliriz ki, ölümden sonra yaşam var. Ve buna güvenebilmek için birhangi peygamberin sözlerine değil, canlı bir örneğe dayanabiliriz. İsa Mesih'in hayatını anlatan İncil kitabı da aynı hakikatı dile getiriyor. "Mesih dirilmemişse, sizin imanınız boştur. Ve siz hâlâ günahlarınız içindesiniz."

İşte, Diriliş Bayramında, tarihin içinde yer alan ve bütün insanları etkileyen bir olay kutlanıyor. İsa Mesih'in ölümü ve dirilişi birçok göz şahitleri tarafından ispatlanmıştır. İncil'in sayfalarında onların şahitliklerini buluyoruz, ve ona bakarak bu olayın gerçek olduğunu da anlarız. İsa Mesih'in ölümü ve dirilişi şöyle oldu:

İsa Mesih aşağı yukarı üç sene kendi halkı olan Yahudilerin arasında görevini sürdürdü. Allahın krallığı yakın ve kendisinin de beklenen Mesih olduğunu yaydı. Kendi kişiliğini göstermek için birçok mucize yaptı. Ama halkının önderleri kıskançlık yüzünden ona ölüm cezasını vermeye karar verdi. İsa Mesih'in bu kadar güce sahip olduğu halde kesin ölümünden kaçmadı, tam tersi kendi kendini kurban etmek için bu aşağılayıcı ölümü kabul etti. O da kendi keyfini kalmış bir karar değildi, yüzlerce seneden beri Allahın bütün peygamberleri bir gün öyle bir kişinin geleceğini önceden müjdelemişlerdi.

Yahudilerin en büyük bayramı "Pas'ha" dedikleri kurtuluş bayramı idi (türkçesi: Fısıh - Paskalya adı da ondan geliyor). Musa'nın zamanında Allah onları nasıl Mısır köleliğinden kurtardığını anan bir bayramdı. O bayram için her aile bir yaşında bir kuzuyu kesip birlikte yemeleri gerekirdi. İsa Mesih tam o günde 'haç' dediğimiz darağacına gerildi. Onun haçta öldüğünü kimse inkar edemez. Onu çok yakından tanıyan birçok kişi, onun en sevdiği öğrencisi, hatta kendi annesi orada idi, onu yakından gördüler. O haçta yaklaşık altı saat kaldıktan sonra, İsa kendi canını verip "Tamamlandı" dedi. Onunla göstermek istedi ki, asıl ve tek geçerli kurban kendisidir. İsa'dan önce 1400 sene boyunca kuzular kesilirdi, fakat onların hiç biri Allah katında bizim günahlarımıza karşılık veremedi. Ama gerçek kurtuluş İsa'nın ölümü ile tamamlandı. Artık bir daha hayvanlar kesilmeyecekti. İsa'nın kurbanı bizim için yeterlidir.

Yahudi adetlerine göre, İsa'yı cuma akşamına doğru haçtan indirip kayalı bir mezara koydular. Mezarın girişinde 2-3 tonluk değirmentaşı kadar büyük bir kaya dururdu. Hatta, Romalı devlet adamları, kimse cenazeyi çalmasın diye, mezarın başında altı özel eğitilmiş asker braktılar. Bütün bu önlemlere rağmen, pazar günü güneş doğmadan önce İsa Mesih büyük güç ve şanla o mezardan dirildi. Önce kendi öğrecilerine, sonra başka kişilere göründü. Onu ölümünden sonra dirilmiş olarak gören beş yüzden fazla şahit var. Şahitlikleri de büyük ayrıntılarla İncil kitabında yazılıdır. Ciddi olarak bu önemli konuyu araştırmak isteyen, onu okuyarak bu olayın gerçek olup olmadığına karar verebilir. Dirilişinden 40 gün sonra İsa Mesih gene göz şahitlerin önünde göğe alındı ve Allah katında en şerefli yeri aldı.

Bu yeryüzünden ayrılırken, İsa Mesih kendi öğrencilerine buyurdu ki, bütün dünyaya gidip kendisiyle ilgili bu iyi haberi yaysınlar. Çünkü İsa Mesih'in dirilişi bizim için gerçekten de iyi bir haberdir:

- madem o dirildi, İsa Mesih hakikattır. Herkes gelip 'Ben peygamberim' diyebilir. Zaten son zamanlarda birçok kişinin bunu yaptığını görüyoruz. Fakat her gerçek peygamber kendini mucizelerle ispatlamalıdır. Ve İsa Mesih'in dirilişinden daha büyük bir mucize olmamıştır, olmayacak da. Kendisi dedi ki, "Kendi canımı hem vermeye, hem de yeniden almaya yetkim var". İsa'dan başka bunu kim söyleyebilir? Kimi peygamberler mucize işlemiştir, ama hangi peygamber kendisi ölü iken mucize yapmıştır? Birçok peygamberlerin mezarları bugüne kadar onlara iman edenler tarafından ziyaret ediliyor. Fakat İsa Mesih'in mezarını ziyaret eden kimse yok, çünkü onun mezarı BOŞTUR.

- madem o dirildi, günahlarım için kesin bir af var. İnsan kendi günahlarını asla ödeyemez: ne oruçla, ne sevapla, ne de kurban kesmekle. Tek geçerli kurban İsa Mesihtir.

- madem o dirildi, biz de dirileceğiz. İsa Mesih'in şerefli ünvanlarından biri 'Ölülerden İlk Doğan'dır. Kendi ecelimiz gelince ona güvenerek diyebiliriz ki, "Ben ölümden korkmam, çünkü İsa ölümü yendi"

Evet, sevgili okuyucumuz, 'Velikden' aslında Bulgarların bayramı değildir, bütün dünya için iyi haberdir.


--------------------------


Bu broşürü beğendiyseniz ve daha fazla bilgi edinmek isterseniz, bize yazın:

Издателство СЕВДА

П.К. 32 - 4006 Пловдив

ел. поща: izd_sevda@mail.bg