Yeni Sene,
Yeni Kısmet!
Yeni
seneniz için size bol bol bereket, sağlık ve mutluluık
dileriz.
İzin
verirseniz, yeni sene hakkında sizinle birkaç fikir paylaşmak
isteriz. Eski seneyi geride bırakırken, hepimiz merak ediyoruz:
acaba, yeni sene bize neler getirecek? Kısmetimiz nasıl olacak? Allah
kaderimize kahır, hastalık ve çeki mi, yoksa mutluk, sağlık ve
neşe mi yazacak? Sevdiğimiz kişilerle eski senenin son geceyi
birlikte geçirip, yeni seneye gireriz. Öylece bir sene
sonra gene aynı kişilerle birlikte olacağız diye ümit ederiz.
Mahallemizdeki
Mesih inanlıları olarak size bu yeni seneye girerken neye ümit
ettiğimize anlatmak isteriz. Biz hayatımızda kimi önemli dersler
öğrendik. Bunun sonunda kendi hayatlarımızı Rab ve Efendimiz İsa
Mesih'in eline teslim ettik. Onda hakikat, yaşam ve mutluluk bulduk.
Yeni sene de bize birtakım önemli dersler verebilir:
1. Yeni senede anlıyoruz ki: Hayat
çarçabuk geçiyor!
Belki
geçen senenin yılbaşını daha hatırlıyorsunuz. Bu koskoca 12 ay
ne kadar da çabuk geçti, değil mi? Aslında değil sade
12 ay, bütün hayatımız da bu kadar hızlı geçiyor.
Yeni yıla girerken, beş dakka oturup biraz düşünelim: Bu
geçen senenin içinde acaba neler yaptım? Yüzlerce
defa işe gidip, eve döndüm. Yüzlerce defa evde yemek
pişirip temizlik yaptım. Şunu aldım, bunu aldım kendime. Ama en
sonunda elde ne kalır, acaba? Hakikatçi olduğumuz kerekte,
lazım kabul edelim ki, hayatımız aslında boş. Hayatımız bir arabanın
motoruna benziyor: onu çalıştırmak için çok
uğraşıyoruz, ama yolculuk nereye gidiyor, daha bilmiyoruz. Kim bize
akıl verebilir?
İşte
burada İsa Mesih'in sesini işitelim: "Ben dünyanın
ışığıyım. Benim ardımdan gelen, karanlıkta yürümez, yaşam
ışığına sahip olur." (İncil'den - Yuhanna 8:12) Evet, kim İsa
Mesih'in ardından giderse, onun hayatı artık boş değil. O kişi,
nereye gittiğini biliyor. Onun günleri boşa gitmiyor.
Bu
kısacık hayatımızı iyi kullanmak lazım. Eskiden hepimiz kör
idik, günlerimiz boşa giderdi. Ama şimdi Allah gözlerimizi
açtı. İsa Mesih'te hayatın anlamını bulduk. O bizi Allahla
barıştırdı. Ve böylece artık yaşantımız anlamlı oluyor. Eskiden
kendimizi hep öyle hissederdik, sanki hayatımız karanlık bir
çukura doğru koşardı. Ama şimdi artık karanlıktan aydınlığa
geçtik. Seneden seneye yaşlanırken seviniyoruz ki, hedefimiz
olan Allaha daha çok yaklaşırız diye. Bir gün de onu göz
göze göreceğiz.
2. Yeni yılın gecesi en güzel
yemekleri hazırlıyoruz
En fukara
hanede bile 31. Dekemvri'de çok pahalı yemekler masaya
konuluyor. Belki haftalarca ekmek ve tuz yiyeceğiz, ama o gece
mutlaka etler, tavuklar, sarmalar, pastalar, içkiler ve daha
neler neler sunuluyor. O güzel günü, güzel
yemeklerle kutlamak gerçekten güzel bir şey. Fakat en
pahalı, en zengin yemekleri koysan bile masaya, en geç iki gün
sonra gene acıkacaksın. Karnımızı doyurmak için gerekli olan
yiyentiler magazinde buluruz. Fakat ruhumuz için ne yapacağız?
Onu nasıl besleyeceğiz? Ne de olsa insanoğlu hayvan değil ki, sade
midesinin tokluğu için uğraşsın.
Allah en
baştan beri isterdi ki, insanlar kendisine yakın olsunlar, onu
sevsinler, günlerini onu düşüne-rek, onunla konuşarak
geçirsinler. Onu yaparken, insanların ruhu hep doyacaktı,
ruhça hiç aç kalmaya-caklardı. Allahın bizim
için hazırlamış olduğu yemek, onunla beraber olmaktır. Ama ne
yazık ki, hepimizin dedesi olan Adem, o güzel beraberliği bozdu.
Biz de ondan türediğimiz için artık Allahın istediği
gibi, onunla beraber olamıyoruz. Ruhumuz aç, ama yok bir
yiyenti onu doyursun. En pahalı yemekler, en kuvvetli içkiler
bile ruhumuzun boşluğunu dolduramaz. Ama gene de var ona göre
bir yiyenti...
Tekrar
İsa Mesih'in sözlerine kulak verelim: "Yaşam ekmeği ben'im.
Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiç bir zaman
susamaz." (İncil'den - Yuhanna 6:35). Evet, kim İsa Mesih'e iman
ederse, onun ruhu hakikatten doyuyor. Onun için bir ilahi,
yani Allah türküsünde, şöyle diyoruz:
'Ben
bir dost buldum, öyle bir dost ki!
Kalbime
giren, beni affeden.
Suç
yükümü taşıyan, borçlarımı ödeyen,
Sevgisini
gösteren, bir dost buldum ben.
Bu
dost İsa'dır, bambaşka İsa!
Kurban
edilen, Tanrı kuzusu!
Yaşam
yolu gösteren, günahları kaldıran
Sevmeyi
de öğreten dost buldun mu sen?
Gelin
insanlar, gelin bu dosta!
Onu
çağırın sevinçle coşun!
Hastalıktan
kaldıran, ölüm bağını çözen,
Karanlığı
alt eden dostu çağırın. '
Evet, bu
dostumuz olan İsa Mesih, kendini bize ve-riyor. Tanrı'nın Oğlu olarak
Allahın yanından yeryüzüne indi. Senin günahlarının
cezasını ödemek için kendini haçta kurban etti. Ve
şimdi de kendini herkese veriyor. Kim isterse ona gelsin, o yaşam
ekmeğinden yesin! Bizlere de şöyle akıl veriyor: "Geçici
olan yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalan yiyecek
için çalışın. Bunu size Ben vereceğim." (İncıl'den
- Yuhanna 6:26)
3. Yeni yıla geçmek bir kapıdan
geçmek gibidir.
Eski yılı
geride bırakırken, seviniyoruz ki, yeni seneye sevdiğimiz kişilerle
giriyoruz diye. Ümidimiz şu ki, bir sene sonra onlar gene
aramızda olacak. Hatta çok kişi dünüyor ki, yeni
seneye nasıl girerlerse, bütün sene öyle geçecek.
Sanki her senenin başında küçük bir kapı açıp
yeni bir odaya giriyoruz.
Fakat
hayatımızın sonunda koskocaman bir kapı daha var. Oradan geçtikten
sonra Allahın kendisiyle karşı karşıya olacağız. Acaba, bize ne
diyecek. Bizi kabul edecek mi? O kapı bize sonsuz bir hayata, yoksa
sonsuz ölüme mi açılacak? Bunu bilmek bizim için
çok, çok önemli. Eğer Allah beni kabul edecekse,
sonsuzlarca hep onun yanında kalacağım. O vakıt bu yeryüzünde
çektiğim ve de çekeceğim ne varsa, ufacık ve kısacık
bir rahatsızlık gibi geçecek. O zaman her bir şeye
dayanabileceğim. Öbür türlü, eğer Allah beni
kabul etmeyecekse, o zaman sonsuzlarca ondan uzak duracağım. Bu,
korkunç ve dayanılmayacak bir acı olacak. Onun karşısında
yeryüzünde ne kadar sevindirici ve güzel şeyler
yaşamışsam, hepsi boş ve önemsiz kalacak.
Ne yazık
bir şey ki, insanlarımız ölünceye kadar kesin bilmiyorlar,
Allah onları kabul edecek mi, etmeyecek mi, diye. Cenazelerde bile
'Allah ona merhamet etsin' diye yalvarıyorlar. Kimde var fırsat desin
'Allah bana merhamet ETTİ'? Fakat onu şimdiden, kesin olarak bilmeden
nasıl yaşayacağız? Öyle bir garanti bize kim verebilir?
Yine İsa
Mesih'e sesliyoruz: "Kapı BEN'im. Bir kimse benim aracılığımla
girerse kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur." "Yol,
gerçek ve yaşam BEN'im. Benim aracılığım olmadan kimse Baba'ya
(yani Allaha) gelemez." (İncil' den - Yuhanna 10:9 ve 14:6).
Evet, sade sade kim İsa Mesih'e iman ederse diyebilir ki, Allah bana
merhamet ETTİ. Öyle bir kişi son kapıdan geçerken
korkmaz. Allah onu kabul edeceğini kesin olarak biliyor. Değil o çok
daha iyi bir insan olsun. Ama Allah şimdiden karar vermiştir: her kim
isterse, kendi günahlarını af ettirebilir. Değil sevap
işlemekle, ama İsa Mesih'in kanına karşılıksız olarak iman etmekle.
Ve kimin günahları af edilmişse, o kişi sonsuza kadar Allahın
yanında duracaktır.
4.
Yeni senede hanemize kısmet gelir.
Çok
kişi inanıyorlar ki, eğer yeni sene için çok sevaplı
başka birisini davet ederlerse, o hanenin kısmeti artarmış. Sanki
başkasının iyiliği, hızlı bir parfüm gibi, o kişi odadan
ayrıldıktan sonra bile orada bulunurmuş gibi. Bu çok güzel
bir fikir. Ama acaba, kim öyle iyi ki, kim o kadar doğru ki,
bana bereket olabilsin? 'Her koyun kendi bacağından asılmıyor mu?'
Herkes kendi günahın cezasını çekmeyecek mi? Her insanın
ihtiyacı var, evine kendisinden daha doğru, daha iyi bir kişi gelsin.
Madem öyle, bu işi yapabilecek kimse yok.
Allah da
aynı fikirde. Yeryüzüne bakıyor ve öyle söylüyor:
"Doğru olan kimse yok, bir kişi bile yoktur. Anlayan kimse yok,
Tanrı'yı arayan kimse yok. Hepsi yoldan saptılar, birlikte yararsız
oldular. İyilik eden yok, bir kişi bile yoktur." (İncil'den -
Romalılar 3:10-12). Öyle ise, hangi insanı da evimize
çağırırsak, ondan fayda yok.
Ama var
bir kişi, onu çağırdık mı, hakikatten hayatımıza bambaşka bir
bereket geliyor. Gene İsa Mesih'e kulak verelim: 'İşte, kapıda
durmuş, kapıyı çalıyorum. Eğer biri sesimi işitirse ve kapıyı
açarsa, onun yanına gireceğim, birlikte yemek yiyeceğiz.'
(İncil'den - Esinleme 3:20). Evet, İsa Mesih kimseyi zorlama-yacak.
Yüreğimizin kapısını açmak bize düşü-yor. O,
hayatımıza girdi mi, asıl bereketler bize gelmeye başlayacak. Burada
kimse yanlış anlamasın: kimse İsa Mesih'i kabul ettiği için
daha zengin olmuş değildir. Hayır, onun vereceği bereketler ve kısmet
şu-dur: mutluluk, anlaşma, sonsuz ve anlamlı bir hayat. Onu kim
arzularsa gelsin, İsa Mesih'ten bol bol alsın.
Evet,
sevgili arkadaşım. Bir seneyi geride bıraktık, yeni bir seneye
gireceğiz. Bu gelecek sene hayatın için önemli kararlar
verecek misin? Kimisi evlenecek, kimisi çocuk sahibi olacak,
kimisi yeni bir işe baş-layacak, kimisi belki de başka kasabaya
taşınacak. Biz ümit ediyoruz ki, bu gelecek senenin içinde
hayatında verebileceğin en önemli kararını vereceksin: hayatını
kurtarıcı İsa Mesih'e vermek. O seni zaten dakkada çağırıyor
ve bekliyor: 'Ey bütün yorgunlar ve yükleri ağır
olanlar! Bana gelin, ben size rahat vereceğim. Boyunduruğumu takının
ve benden öğrenin. Böylece canlarınız rahat bulur.
Boyunduruğum kolay taşınır ve yüküm hafiftir.' (İncil'den -
Matta 11:28)
Bu
meseleler için soruların varsa, sana cevap vermeye her zaman
hazırız. Ayrıca İsa Mesih'i övmek ve onu daha iyi anlamak için
mahallemizde toplantı yapıyoruz. Toplantılarımız serbesttir ve Türkçe
olarak yapılır. Bizim arkamızda hiç bir organizasyon yoktur.
Tek tek olarak İsa Mesih'te yeni yaşam bulduk, şimde de yeni
ümidimizi başkaları ile paylaşmak istiyoruz. Merak edersen, sen
de gel katıl.