İmanlı Bebek Kutlaması
“Çocuklar RAB'bin verdiği bir armağandır,
Rahmin ürünü bir ödüldür.”
(Mezmur 127:3)
Mesihi seven kızanları da sever. İsa Mesih’i seven bir kadının evladı doğdu mu, bu bütün toplantı için büyük bir sevinç demektir; ve o sevinci nasıl paylaşmayacaz? Mahallelerde yeni bebeğin doğunca çoğu zaman ’Meryem Ana sofrası’ yapılıyor. Ama biz, tabii ki, Meryem Ana’ya değil, Rab İsa’ya şükür ediyoruz, yeni doğan bebeği onun eline teslim ediyoruz, büyünce onun hizmetçisi olsun diye dua ediyoruz.
O zaman İsa’ya iman eden kadınlar, bir bebeğin doğmasını nasıl kutlayabilirler? Bu kısa ders, bu konuda bazı fikirler vermek istiyor. Bebek, iki, üç haftalık iken, toplantının bütün kadınları bebeğin evinde bir araya gelip kısa bir toplantı yaparlar. O zaman herkes küçük bir bahşiş verebilir, ya da para toplanıp daha büyük bir şey alınır, toplantının adında doğum yapmış olan kızkardeşe berilir, bir hatıra olsun. Birlikte ilahi söylenir, dua ediliri, en sonunda bebek Rabbin eline teslim edilir.
Bu fırsatı kullanalım, yeni bebeğin anasına da kuraj verelim ve sevgi gösterelim. Herkes ona tebrik eder, kuraj verici sözler söyler. O gün yeni bebek ve onun anası en önemli yer alsın, başka muhabetler ve temalar konuşulmasın.
Ayrıca, yeni bebeğin anasına Rabbin sözünden akıl ve bilgi verebiliriz, nasıl evladını yetiştirsin. Buna yardımcı olmak için bu derste sekiz konu seçtik – her bir konuda birer eşya gösterilir ve sonra bebeğin anasına bahşiş olarak verilebilir. Bu eşyalar onu ruhsal bir derse hatırlasın.
1. Bebek battaniyesi (odeyalo), 2. Lego blokları, 3. Fotoalbum, 4. Vitaminler, 5. Bebek elbise takımı, 6. Kızan incili, 7. Çalar saat (budilnik) 8. Düdüklü ördek (ya da başka hayvan)
Yeterince kadın varsa, her biri başka bir eşya alıp, o konuda dersin ayetini okusun, o konuda biraz konuşsun ve eiyayı hediye etsin.
Bütün toplanmanın en önemli tarafı şu ki, bu boş bir adetine yerine geçen başka bir boş adet olmasın. Gelen her kadın yürekten ve sevinçle katılıp yeni bebeğin anasına destek olsun.
Bebeğini sıcak tutmak için onu nasıl battaniyeye (odealoya) sararsan, aynı onun gibi onu Mesih’in sevgisiyle sar, yüreği hep sıcak kalsın, hiç soğumasın. Herkes kışın evini ısıtmak için odun, kömür alıyor. Ama evdeki insanların arasına da o kadar dikkat çevirelim, evdekiler de hep birbirlerine sıcak davranasınlar, yüreklerine hiç soğukluk girmesin.
Senin evinde Mesih’in sevgisini ne kadar yaşatırırsan, o kadar kişiler de birbirlerini sevecekler, evin sıcak bir yuva olacak. Yoksa sıcak bir sevgi yerine, hep çekişme, pis laflar ve ilenmek olacak. Sen istiyor musun, kızanın öyle büyüsün – hayır, Mesih’in sevgisini evinde yaşat.
“Sevgililer, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Allahtandır, ve kim severse, Allahtan doğmuştur ve Allahı tanıyor.” (1.Yuhanna 4:7)
Kızanlar çok seviyor, bloklardan ev yapsınlar. Ama senin evladın büyüdükçe kendine başka bir ev yapacak – o ev de kendi hayatıdır, kendi karakteridir. İmansız kişiler sanıyor, evladına aacık yemek ve ruba verdik mi, ona düğün yaptık mı, ona ev hazırladık mı, işimiz bitiyor. Ama biz imanlılar biliyoruz ki, evlatlarımıza yemek, düğün ve evden daha önemli bir şey verecez; o da onun karakteridir. Kızanımızın karakteri iyi mi, hayatı da düzgün olacak. Evladına vereceğin en güzel hediye de zaten odur. Ama senin evladının karakteri bozuk mu, istediğin kadar mal ver ona, faydası olmayacak. Dürüstlük, sözünde durmak, sakin olmak, terbiyeli konuşmak, sorumluluk taşımak – bütün bunlar altın ve düğünlerden daha kıymetli.
"Çocuğu tutması gereken yola göre yetiştir, Yaşlandığında o yoldan ayrılmaz.” (Proverbs 22:6)
Hayat ne kadar da çabuk geçiyor. Hiç anlamayacan nasıl on sene geçti. Sık sık kızanın resimini ya da video çek ve onları güzel sakla. Bir kalendar al ve kızanın hayatında önemli şeyleri oraya yaz. Ama en önemlisi bütün bu anları senin yüreğinde sakla.
Zaman kum gibi senin parmaklarının arasından akacak. Harcadığın zaman bir daha geri gelmez. Onun için zamanı değerlendir, onu iyi kullan. Evladını televizyona brakma, onunla vakıt geçir. İzin verme, bütün gün sokakta kalsın; onu yanına al, ona faydalı şeyler öğretir. Sana bu evladı bahşiş olarak veren Rabdır. O güzel hediyenin kıymetini bil, her zaman onu an, onu başkalarına brakma.
"İşte, çocuklar RAB’bin verdiği bir mirastır; işte, evlatlar bir bahşiştir." (Mezmur 127:3)
Her ana kızanlarının sağlığı için uğraşıyor. Evlatlarımızı daha vakıt varken hastalıktan korumak için vitamin ilaçları ya da bol bol limon ve portakal verebiliriz. Bulaşıcı hastalıklardan korumak için evladını tam zamanında lazım aşı (imunizatsya) yaptırasın.
Peki, onların ruhunu koruyor musun? Onu kötü arkadaşlardan uzaklaştırıyor musun? Onlar televizyon bakarken neler gördüklerini, neler işitiklerini farkında mısın? Onun için ne yapabilirsin? Evladına kurtuluş yolunu anlat. Onu toplantıya ve kızan derslerine yolla. Evinizde de İncili okuyup dua edin. Daha küçük yaşta iken ne kadar fazla Rabden için öğrenirse, o kadar fazla bu dünyanın etkisinden korunmuş olacak. Daha sonra bir vakıt için günaha dalsa da, sen onun yüreğinde bir temel koymuşsun, ve çabuk Rabbe dönebilir.
"Ve küçüklüğünden beri Kutsal Yazıları biliyorsun. Onlar sana kurtuluş için lazım olan bilgiyi verebilir. Bu kurtuluş İsa Mesihe iman etmekle geliyor.” (2. Timoteyus 3:15)
Her ana istiyor, kendi evladı güzel giyinsin. Değil sadece güzel olsun, aynı zamanda modaya uysun. Modaya uymadın mı, herkes senin evladına maana bulacak, onunla eğlenecek. Bu konuda ne kadar para harcanıyor boşuna. Ama daha önemli bir şey var giyimek için, o da Allahın kuvvetidir. Sen istiyor musun, evladın Allah yolunda yürüsün? O zaman onu daha küçük yaştan hazırla. Ona iyi gibi öğretir ki, “Sen farklısın. Sen arkadaşlarına uymayacaksın!”. İşte bunun için senin evladın lazım Allahın gücünü giyisin..
Dua etmekle evladına Allahın kuvvetini giydir. ‘Dua rubaları’ her zaman uyacak, her zaman modada olacak, hiç bir zaman yırtılmayacak. Evlatlarımız için o kadar değişik konularda dua edebiliriz: Rabbi bulsunlar diye, Rab onları zarardan korusun diye, kötü arkadaşları olmasın diye, sağlam karaktere sahip olsunlar diye, imana gelip başkalarına da Rab için şahitlik yapsınlar diye... ve daha neler, neler...
"Hiç bir şey için fesfese etmeyin. Ama her bir şey için dua ile ve yalvarmakla ve teşekkür etmekle istediğinizi Allaha bildirin." (Filipililer 4:6)
Allah bize sade bir beden vermedi, aynı zaman bize bir beyin de verdi –
onu da besleyelim, onu boş brakmayalım. Ne kadar istiyorsun, senin
kızanının bedeni çalışsın, o kadar da onun kafasını çalıştır.
Ne yazık ki, mahallede ona pek önem verilmiyor. İnsanların çoğu hayatında bir tane kitap bile isteyerek okumadılar. Biz imanlılar öyle yapmayacaz, kızanlarımızı okuturacaz. Rab boşuna demedi: “RAB Allahını bütün aklınla seveceksin”. Ama evlatlarımızın aklını geliştirmedik mi, o nasıl olacak?
Tabii ki, en birinci ve en önemli kiitap Allahın Sözü’dür. O senin kızanının hayatında büyük yer alsın. Daha küçükken onlara İncilden ayetler ezberlettir. Sık sık onlara İncilden oku. Onlara soru sor, bakalım İncilden ne kadar öğrenmişler. Sen bol bol İncili anlattırdın mı, anlayacaklar bu ne kadar önemlidir, anlayacaklar ki, lazım onu hayatlarında yaşasınlar.
"Bugün size verdiğim bu buyrukları aklınızda tutun. Onları çocuklarınıza benimsetin. Evinizde otururken, yolda yürürken, yatarken, kalkarken onlardan söz edin." (Yasa 6:6-7)
Barış Manço’nun eski bir şarkısı vardı: “Bugün bayram, erken kalkın, çocuklar”. Biz elbette müslümanların bayramlarını tutmayacaz, kutlamayaz. Ama biz de evlatlarımızın hayatında özel günler yaratalım. Her gün aynı geçmesin. Evlatlarımıza özel günler hediye ettik mi, bütün hayat onların kafasında kalacak. Diyelim 100 Leva paran var; onunla ne yapacan: yeni duvar kağıdı (tapet) yapacağına, kızanlarla bir gezi yap, başka kasabaya git. Kızanların o yeni duvar kağıdı zaten fark etmeyecekler, ama yaptığınız gezi için daha on sene sonra konuşacak.
Ara sıra lazım kendimizi uyandıralım, aklımızı toplayalım. Lazım hatırlayalım ki, iyi bir ana olmak için, kendi gücümüz yeterli değildir; her an Rabbin gücüne muhtacız. O gücü de nasıl alacaz? Her gün lazım Allahın Sözünü okuyalım, her gün lazım dua edip ona yaklaşalım. O vakıt Mesih senin kuvvetini tazeleyecek.
"Bana kuvvet veren Biri var - onun yardımıyla her şeyi yapabilirim." (Filipililer 4:13)
Kızanlarımızı yetiştirirken gülmeyi ve şaka yapmayı da unutmayalım. “Gülmek en güzel ilaçtır” demişler. Ana olmak yük olmasın, daha fazla bize sevinç versin. Rabbe şükür ettik mi, problemleri daha kolay taşımayı öğrenecez, daha fazla Ona güvenmeyi öğrenecez ve o kadar fazla kahırlanmayacaz.
"Sözle olsun, işlemekle olsun, her ne yaparsanız, her şeyi Rab İsa Mesihin adında yapın. Onun adıyla Baba Allaha şükürler edin.” (Koloseliler 3:17)