Kitabı-Mukaddes Allahın sözüdür (başka ad: Kutsal Kitap; Bulgarca: Bibliya) . Onda Allah insanlara konuşuyor ve dünyanın yaratılışından, ta onun sonuna kadar Allahın kurtuluş planını açıklıyor. Kitabı-Mukaddes’in iki parçası var:
1) ESKİ AHİT (ya da ‘Eski Antlaşma’). Bu, İsa Mesih’ten önce yazılmış olan kitaplardır. Allah, en başta Yahudi halkını seçti, onlara kendi peygamberlerini gönderdi ve böylelikle onları gelecek olan kurtarıcıya hazır etti.
Eski Ahit asıl olarak İbranice dilinde yazıldı (‘Daniel’ kitapçığının kısa bir parçası İbraniceye çok yakın olan ‘Aramice’ dilinde yazıldı). Eski Ahit’in içinde 39 tane kitapçık bulunuyor. Onları dört grupa bölüyoruz:
a) Musa’nın yazdığı kanun kitapları. Onlara aynı zamanda ‘Tevrat’ denilir. Bunlarda Allah, kendi halkı olan Yahudilere belli kanunlar veriyor, Allaha nasıl tapsınlar, devleti nasıl gütsünler ve günlük yaşamlarını nasıl sürsünler diye.
b) Tarih kitapları: İsrail halkının tarihini anlatıyorlar
c) Edebiyat kitapları (Poeziya): Bu kitaplarda Allah, kendi Ruhuyla kimi kişilere sözler veriyor, Onu övsünler ve halkının duygularını Ona açıklasınlar. Bunların arasında Davud’un yazdığı Mezmurlar en çok tanınan parçasıdır. Onlara aynı zaman ‘Zebur’ da denilir.
d) Peygamberlik Kitapları: bunlarda Allah kendi halkına doğrudan konuşuyor, o anki duruma göre azarlıyor ya da teselli ediyor. Peygamberlerin çoğu aynı zamanda gelecekteki olayları önceden bildirdiler. Onların en büyük teması, ‘Mesih’ denilen bir kurtarıcının geleceğidir.
Eski Ahit’in son sözlerinden sonra, Allah 430 sene kendi halkına konuşmadı. Ondan sonra, peygamberlerin önceden bildirdikleri yerine geldiler: beklenen ‘Mesih’ geldi - o da İsa’dır. Kitabı-Mukaddes’in ikinci parçası onunla ilgilidir:
2) YENİ AHİT (ya da ‘Yeni Antlaşma’, ya da ‘İncil’)
Yeni Ahit’te okuyoruz, nasıl Allahın eskiden beri hazırladığı kurtuluş planı gerçekleşiyor: Nasıralı İsa beklenen Mesih’tir. Allahın özünden gelip, yeryüzünde beden aldı, kendini ilk ve son defa haçta kurban etti, üçüncü gün mezardan dirildi ve tekrar geldiği yere döndü. Ona iman eden kişi artık yeni bir yaşama kavuşuyor, günahlarından kurtuluyor ve Allahın ruhsal krallığının bir parçası oluyor.
Yeni Ahit asıl olarak Grekçe dilinde yazıldı.Onun içinde 27 tane kitapçık bulunuyor. Bunlar dört grupa ayrılıyor:
a) Biografi kitapları - Bunlarda İsa Mesih’in yaşamı ve öretişi anlatılıyor. Bu kitapçıkları İsa’nın kendisi yazmadı; İsa’dan görev alan kişiler (onlara ‘apostol’ diyoruz), İsa’nın yaşamının göz şahitleri olup onu yazıya geçirdiler. İsa Mesih’in yaşamı ve öretişi insanlar için bir iyi haberdir. O iyi haber en başta sözlü olarak yayıldı, daha sonra kitap haline getirildi. Bu ‘iyi haber’e Grekçe olarak ‘evangelion’ denilirdi. O da sonra Arap dilinde ‘İncil’ halini aldı, öyle de Türkçeye geçti. Kimi kişiler bu biografi kitaplarına ‘inciller’ diyorlar, ama asıl incil tektir.
b) Tarih kitabı - o da ‘Apostolların İşleri’ dediğimiz kitapçıktır (başka adlar: Resüllerin İşleri’ ya da ‘Elçilerin İşleri’. Onda okuyoruz, nasıl İsa’nın ‘İyi haberi’ İsa’nın öldüğü Yeruşalim kasabasından, o zamanın en önemli kasaba olan Roma’ya ulaşıyor.
c) Mektuplar - İsa Mesih, gökteki babasına dönerken, kendi apostollarına hak verdi, Onun adına konuşup herşeye karar versinler. Yeni imanlılar topluluklarını kuvetlendirmek ve içlerinde meydana gelen problemleri çözmek için Allahın Ruhunun yardımıyla bazı mektuplar yazdılar. Onların daha fazlası apostol Pavlus’un mektuplarıdır. Öbürlerine (Petrus, Yuhanna, Yakup ve Yahuda’nın yazdıkları mektuplarına) ‘genel (obщ) mektuplar’ diyoruz.
d) Peygamberlik Kitabı - Eski Ahit’te de olduğu gibi, Allah kendi halkı olan Mesih imanlılarına konuşuyor, duruma göre azarlıyor ya da teselli ediyor. Bunu yapmak için kimi Mesih imanlılarını bir peygamber gibi kullanıyor. Onların en büyük örneği apostol Yuhanna’dır. Ona verilen peygamberlik sözleri ‘Açıklama’ denilen ve İncil kitabının sonu olan kitapçıkta yazılıdır (onun başka adları: ‘Vahiy’, ya da ‘Esinleme’). Onda dünyanın sonu ile ilgili birçok sözler bulunuyor.
Kitabı-Mukaddesin 66 kitapçıkları (39 Eski Ahit’te - 27 Yeni Ahit’te) şunlardır: (adları yeni tercümelerde kimi kere biraz farklı olarak geçiyor ve Bulgarca Kitabı-Mukaddes’te kimi kitapçıkların sıralanması farklıdır):
Aşağıdaki grafikte, Kitabı-Mukaddes’in kitapçıklarının Türkçe adı, kısaltmasını ve Bulgarca adını yazdık:
Kitabı-Mukaddes’i ciddi olarak okumak isteyen herkes, bazı sözler ve sistemleri örenmeli. Bunlara dikkat etmedik mi, çok şey anlamayacaz:
Kitabı-Mukaddes’in asıl sözlerine metin (ya da tekst) diyoruz. Eski Ahit’in metni İbranice olarak, Yeni Ahit’in metni gene Grekçe olarak yazıldı. Elimizdeki kitap sade bir tercüme (çeviri)dir.
Kitabı-Mukaddes’in metnini böldüler, okunması daha kolay olsun diye. En büyük parçalara kitap (ya da kitapçık) diyoruz. Yeni Ahit’teki kitaplar çoğu zaman, ya yazarın adını, ya da alıcının adını taşıyor.
Kitapların daha küçük parçalarına ‘bölüm’ (ya da Eski Ahit’te ‘bap’ (eski türkçe)) diyoruz. Bölümler de ‘ayet’ dediğimiz parçalara bölünüyor. Böylelikle değişik çevirilerde aynı sözü bulmak daha kolay oluyor.
Bu üçü, yani ‘kitap’, ‘bölüm’ ve ‘ayet’ arka arkaya yazılıyor. Mesela şöyle: ‘Yuhanna 11:35’ ‘İsa aladı’. Yani, ‘Yuhanna’ kitabı, 11inci bölüm, 35inci ayet. Bazıları buna ‘ayetin adresi’ diorlar. Çoğu zaman da kitabın adını kısaltırıyoruz; yani şöyle: ‘Yuh’ = Yuhanna.
Yuh 11:35
Kitapçığın adı Ayet numarası
Bölümün numarası
11
Çeviri yapanlar, bize kolaylık olsun diye, metnin içinde daha birçok bölmeler yaptılar: Dikkat edersen, satırların (“reditsa”) hepsi aynı uzunlukta değil. Bazıları daha içerde başlıyor. Burada yeni bir paragraf başlıyor. Bir paragraf birkaç cümleyi (“izreçeniğe”) içine topluyor. Bu cümleler tek bir meseleyi anlatıyor.
Kimi paragrafların yukarısında daha kalın harflerle yazılmış sözler var, onlara ‘başlık’ diyoruz. Bunlar asıl metinde bulunmuyor. Başlıklar bir ya da birkaç paragrafın konusunu (tema) ya da özetini gösteriyor. Konu, ya da tema, mesele demektir. Bu olup bitmiş bir şey olabilir, ya da bir kişinin fikirleri olabilir.
Paragrafları çok dikkatla araştırmak lazım. Kimi sözlerin üstünde küçük yıldızlar bulunuyor. Bunları rastladın mı, hemen sayfanın aşasına bakacan. Buna ‘dipnot’ diyoruz, çünkü sayfanın dibinde bulunuyor. Orada o ayetin numarasını görecen. Onun yanında da bir açıklama bulunuyor. Kimi defa bir sözün Türkçe karşılığı tam olarak bulunmuyor. O zaman çevirenler bunu belli etmişler.
Başka bir çeşit dipnot ‘yan ayetler’dir. Bunların yeri ayetlerde yıldızlarla gösterilmiyor! Onların başında kalın harflerle ayet numarası yazılıyor. Onun arkasında başka bir ayet numarası görecen. Yan ayetler gösteriyor, aynı söz nerede geçiyor, ya da aynı konu nerede anlatılıyor.
Ayetlerde sık sık tırnaklar ( “....” - ya da - ‘....’). görebilirsin. Burada bir ‘konuşma’ var. Onlar gösteriyor, bir kişinin konuşması nerede başlıyor, nerede bitiyor. Bu çoğu zaman bir kişinin konuşmasıdır, ama kimi kere de Eski Ahit’ten bir ayet tekrarlanıyor. O zaman buna ‘aktarma’ diyoruz. Bu Eski Ahit ayetinin adresini de dipnota bakarak bulabilirsin.
Yeni tercümelerde her bir kitabın önünde ‘giriş’ denilen açıklamalar var. Orada kitap için ve onun yazarı için önemli bilgiler bulacan. Ayrıca, kitabın ‘iskeleti’ da yazıyor. Orada kitabı ayet ayet bölmüşler ve her parça için en önemli olan konuları çıkarmışlar. Orada ayetlerin özeti, yani özünü bulabilirsin.
Kitabı-Mukaddes’i okurken şunlara da dikkat etmeliyiz:
(1) Hiç bir zaman sade bir söz, ya da sade bir ayet üzerinde durmayalım. Her zaman hem önceki, hem de sonraki ayetlere dikkat ediyoruz. Araştırdığımız ayetin etrafına da bakıyoruz. Buna ‘kontekst’ (yeni türkçe: ‘bağlam’) denilir.
(2) Kendi kendine sor: “Kim kime yazıyor? Ne amaçla yazıyor? Ne zaman ve nereden yazdı? Sembolik mi, düz yazı mı?”
(3) Ayetin sözleri o zamanki kişiler için ne demek olurdu? Ancak onu anladıktan sonra kendi kendine sorabilirsin: “Madem öyle, ondan bugünkü zaman için ne örenebilirim?”
Bu şeyleri örendiğin zaman, Kitabı-Mukaddes’te Allahın sana aslında ne demek istediğini anlyacaksın.