Fatme, fakir, okumamış, cok kızanı ve torunu var; toplantıda bir şey verilirse, geliyor bir şey almaya ama derslere katılmıyor (hiç bir şey söylemiyor ne de soruyor); cok seyrek geliyor.
Mustafa, 4 kızanı var, en büyüğü evli; cok seyrek geliyor toplantıya çünkü toplantıda fazla erkek yok ve mahalledekilerden utanıyor, ama cok istekli öğrenmeye; evde hep kutsal kitabi okuyor.
Yıldız, 5 yaşında, kısa bir zamandır toplantıya geliyor; cok istiyor Allah’tan öğrensin; babası bazen ssalmıyor ama annesi onu hep toplantıya gönderiyor.
Birgül Teyze, okumamış, fazla Türkçe de bilmiyor; Çingenece konuşuyor, ama cok istiyor Allah’tan öğrensin; bir şey öğrendi mi, hemen torunlarına anlatıyor.
Mümin, köyün birinci imanlısıydı; hep arkadaşları, komşuları toplanmayı çalışıyordu, onlara anlatıyor ne öğrendiğini Allah’tan; yeni öğrendiklerini yerine getirmeye çalışıyor.
Murat Amca, Fabrikada çalışıyor; toplantıya gitmeden bir hafta geçirmiyor, ama yorgunluktan dikkat edemez ve vaaz edilirken uyukluyor.
Sali, çok meraklı bir genç; cok okuyor İnçil’i ve anlamadığını toplantıda soruyor; cok dikkatle her vaazi dinliyor, ama öğrendiklerini çoğu zamanda yerine getirmiyor; boş zamanında kızlarla geziyor.
Mehmet, 16 yaşında, sakat, konuşmaz, çalışamaz, onun hanesi ona bakmıyor, bet giyinmiş; kızanlar oynarken yalnız uzaktan bakıyor onlar; toplantıda kimse onun yanında oturmak istemiyor .
Yüksel hanesi, zengin, para verdiler dua evi yapmak için; katılıyorlar toplantıları ama vaazleri fazla ilgilenmiyorlar; istiyorlar her şeyi onların istediğigibi olsun; istemiyorlar, cok fakirler ve cahiller gelsinler dua evine.
Ayşe, bırakışmış; 9 yaşında bir çocuğu var; annesiyle beraber yaşıyor; Allah’a karşı cok açık; istiyor, daha cok Allah’tan öğrensin ve kendin evinde bir kızan toplantısı olsun.
Giriş:
*Hazırlamak için:
-Bir ayet üzerinde ya da kısa bir parça üzerinde üç dakkikalık bir konuşmasını hazırlıyorsun.
-Düşün, bu parçayı nasıl cok bilgili birine anlatabilirsin. (daha yüksek stilde konuş; konuşurken otur ve fazla tepişme)
-Şimdi bir grubun en zayıf olana göre anlatmayı pratik yap. (basit bir şekilde konuş, cok canlı anlatmayı çalış)
-Ya Keystudi deki primerler ya da onlara benzen primerler küçük ayrı ayrı listlerde yaz.
*Derste:
Öğrencilere birer list bir primer ile ver (emin ol ki, daha anlayışlı olan kişilerden de primer olsun, bir profesör bile olabilir). Herkes kendine değil, ama listdeki kişiyi olacak.
Hazırladığın gibi parçayı iki kere anlatıyorsun.
“Aynı parçayı size iki kere anlatım. Sizin şimdi olduğunz kişiye göre hangisi daha iyi anlayabildiniz? Neden?”
(Öğrenciler lazım anlasın ki, bir gruba konuşursak, lazım en zayıf olanı bile konuştuğumuzu anlasın.)
Bu derslerde öğrenmek istiyoruz ki, bir grubun en zayıf olana göre bir meseleyi nasıl anlatabiliriz. Ama en zayıf olanı hakkında konuşursak, ne demek istiyoruz? Hangi taraftan en zayıf olanı arıyoruz? Gücünden mi, finanz durumdan mı, akıldan mı, anlayışdan mı, imanda mı, yoksa fisiksel mi? Biz daha cok anlayışdan ve akıldan en zayıf olanı arıyoruz.
Beden: Grubun en zayıfını nasıl seçeyebiliriz?
Öğrencilere akıl veya anlayış cok zayıf olan bir kişiden primer olarak anlat. Mümkünse, bu kişinin nasıl değiştiğini de anlat. Aşağıdaki primer gibi olabilir.
Ali, 9 yaşında, cok seyrek okula gidiyor, annesi bırakışık, kızanlara fazla bakmıyor, Ali sık sık toplantılara katılıyor, ama cok kahrediyor (kalkıp, yerini değişiyor, su içmeye gidiyor, ağzına bir şeyi sokuyor... ); belli değil, dersleri dinliyor mu? Anlayabilir mi? Yada yalnız öbür kızanların dikkatini mi çekiyor? Bazın düşünüyordum ki, Ali toplantılara gelmezse bütün grup için daha iyi olacak. O zaten anlamıyacaksa, öbür kızanların fırsatı olsun anlamak için. Ama biz Ali bıraktık, gelsin toplantıya; onu bir yardımcısının yanında oturtduk kahretmesin diye ve böyle aularca derslerimize yaptık. Bir gün geçen haftadaki dersimiz tekrarlamak için birkaç soru soruldu, ve Ali cevap vermeye kalktı. Birkaç hafta sonra dua etmeye başladı. Biz şaşıp kaldık. Gerçekten Allah için imkansız bir şey yok, ama biz de insanlara anlamaya yardım edebiliriz ne zaman basit ve onların dikkatlerini çeken bir şekilde anlatırsak.
Biz bir toplantıya gelirsek, nasıl daha iyi onun durumu ve kardeşlerin ihtiyaçlarını anlayabiliriz?
Önemli ki, hem toplantının bütün durumu bakalım, hem de kardeşlerin ayrı ayrı davranışlarını ve yaptıklarını ve onların hane durumları.
Gerçekten onların imanda büyümelerini istersek, lazım sade toplantılardan ayrı olarak onlara daha fazla zaman ayrılalım, beraber zaman geçirelim için ve tam onların durumu ve ihtiyaçlarını anlayalım.
Aşağıdaki soruları bize yardımcı olsun .
- Birbirine karşı nasıl davranıyorlar?
- Herkese önem verilir mi?
- Ya topluluğun ya da kardeşlerin sıkıntılar var mı?
- Nasıl şahitlik veriyorlar?
- Nasıl dua ediyorlar?
- Toplantıda onun görevi var mı? Nasıl yapıyor onu?
- Nasıl bir haneden geliyorlar?
- Onların dış durumu nasıl? (Nerede yaşıyorlar?)
- Onların iş yeri var mı? Nerede çalışıyorlar?
- Hanesinden başka imanlılar ya da toplantıya gelenler var mı?
- Okumuşlar mı? Okumayı bilmeyenler var mı?
- Ne zamandan beri imanda ve toplantıda?
- Neler bilyorlar ya bilmiyorlar?
- Öğrenmeye istekli mi?
- Ne kadar vaaza dayanabilir?
“En zayıf olanı” ne demek? Hangi taraftan en zayıf olanı arıyoruz? (Öğrenciler cevap versinler) İstersek, herkes meselemizi anlasın, lazım grubumuzun anlayışda ve aklında en zayıf olana göre hazırlayalım.
Anlayışta ve akılda en zayıfını nasıl seçebiliriz?
- Nasıl toplantılara katılıyorlar?
- Kim katılmıyor ya da rahatsız ediyor? Neden?
- Kim sorulara kim cevap veremiyor?
- Kim dua ediyor ve nasıl?
- Kim şahitlik veriyor ve nasıl?
Şimdi kendi topluluğunu düşün ve bir boş yaprağa dört kişinin karakterini yaz (1 kızan, 2 erkek ve 1 kadın, ya da 2 kadın 1 erkek olsun; bu kişilerden en az 1 kişi sağlam bir imanlı olsun ve biri imansız olsun (arkadaşlardan da olabilir)
Grup içinde praktika: Üçer grupta 10 kart ceksinler, aralarında üç dakika tartışsınlar, en zayıf kişi kimdir ve niçin. Herkes iyi anlayana kadar bu pratiğe tekrarlayın.
Şimdi büyük grubun içinde herkese bir kart ver. Herkes kartdaki kişi olsun ve sen bir derse anlatırken bu kişi gibi davransın. Sonra öğrenciler seni kantarlasın, sen en zayıf olana göre anlatabildin mi? Herkesin dikkatini çekebildin mi?
Dua ederek seçelim ki grubumuzun en zayıf olanı kim?
En zayıfını seçtik mi, düşünelim:
* o ne kadar vaaza dayanabilir?
*ne kadar basit lazım anlatalım?
*nasıl onun merağını daha iyi çekebiliriz?
*nasıl daha iyi anlayabilir ve hatırlatabilir?
Şimdi dua edelim ki, bu gruba hangi parçayı seçelim ve nasıl onu iyice hazırlayalım, herkes faydalansın diye.
Hem bütün grubun ihtiyaçları, hem de en zayıf olanı düşünerek uygun bir parçayı seçin. Allah’tan yardım bekleyin!
Bunu hazırlamak için “beş adım” metodunu kullanabiliriz.
(1) Görmek - parçayı iyice anlayana kadar oku
- bilmediğin kelimeler reçnikte ara, öğren (böyle zaman geçtikçe daha iyi Kutsal Kitabını anlamayı öğreniyorsunuz; zor kelimeler en zayıfını göre açıklamaya çalışın)
- bu parçada ne demek olduğunu kendi sözlerinle anlat
(2) Bölmek
Bu parçayı nasıl bölebilirsin? Her bir küçük bölümü kendi sözlerinle kısaca yaz.
(3) Açıklamak
Bu parçayı daha iyi anlayabilmek için lazım olabilir, bundan önce gelen olayla bağlantı yapalım (bundan önce gelen ayetlere okuyalım: İsa/İnsanlar nereden geldiler? Nereye Gidiyorlar? Bu mesele nasıl bir durumda oldu? Nerede oldu? Kimden kime vaaz edilir?) Kutsal Kitaptaki başka yerlerden ya da başka kitaplardan informatıa alabiliriz (primer olarak tarihler hakkında, haritalar, bu yere gösteren resimler....)
(4) Karşılaştırmak
Kutsal Kitapta nerede buna benzen bir mesele ya da buna bağlı ayetler var? Var olan kişilerin karakterleri, onların istekleri nedir? Nerede aynı kişi hakkında okuyabiliriz (primer olarak: Ferisiler hakkında; Onlar nasıl insanlar? Kime inanıyorlar? Niçin davrandığı gibi davranıyorlar?)
(5) Yapmak (Uygulamak)
Biz bu parçadan hayatlarımız için ne öğrenebiliriz? Ondan ne primer alabiliriz? Bu yapmak adımı bir köprü gibi bu parçanın öğretişleri insanların hayatlarla bağlasın. Hem imanlılar, hem de imansızlar nasıl bunu yerine getirebilirler? Sesleyenlere uygun bir primeri düşünün. Onlar bu derse göre kendi hayat için ne öğrenebilirler? Nasıl bunu yerine getirebilirler?
a. Öğretiş - Bu parçayı inceledikten sonra kendine birkaç soru sor:
*Bu parçadan Allah hakkında ne öğreniyoruz? Allah’ın nasıl karakterler var? O bize nasıl söz veriyor? Niçin uyarıyor bizleri? İnsanlarla nasıl planları var? Ne yaptı bize kurtarmak için? İsa Mesih kim? Kutsal Ruh kim? Onun işi nedir? (Her bir parça için her bir soru uygun değil.)
Meselede geçen insanlardan ne öğrenebiliriz? Onların hayatı bize iyi bir primer ya da bir uyarı olabilir mi?
Meselede en önemli düşünce nedir?
Bir parçadan öğrenebildiğimiz birçok şey olabilir. Biz lazım gruba göre öğretmek istediğimiz şeyi seçelim. Bunu seçmek için iki soru bize yardım olabilir : İnsanlar ne yaptılar? Buna karşı Allah ne yaptı? (Prımer olarak: İnsanlar Allah’ı bıraktılar. Allah onları cezalandırdı) Bunu bir cümle olarak (ya da bir başlık gibi) yazalım. Buna en önemli düşünce denilir. İstiyoruz ki, sesleyenler bütün meseleden en az bunu iyice öğrensinler. Meseleyi anlatırken bunu daha çok tekrarlayacağız.
Ayet: En önemli düşüncemizi güçlendirmek için buna göre uygun bir ayeti arayacağız.
b. Tam olarak ne söyleyeceğini yaz
Bir meselenin lazım olan her şeyi hazırladık. Meselemizi daha iyi anlatmayı öğrenebililim diye, onu tam olarak yazacağız. Ama unutmayın:
Kime göre bu parçayı anlatmak istiyorsunuz? Bir grubun en zayıfından ne bekleyebiliriz? Meselemiz lazım cok basit ve açık olsun, herkes ne öğretmek istediğimizi anlayabilsin ve kendi hayatlarında yerine getirebilsin. Ne yapabilirız daha çok bilenler ve daha çabuk anlayabilenlerin canlarını sıkılmasın?
Meselemizi nasıl yazabiliriz?
(1) Böldüğümüz parçayı meselemizin temel olsun ve sırayla yazabilmek için bize yol gösteriyor.
(2) Düşün, bu parçayı kimin bakışından anlatmak istiyorsun:
- Bu meseleyi gören birisinden mi? (Eriha kasabasında çok zengin, Zakkay adlı bir adam vardı. O danık toplayanların başıydı....)
- Meseledeki en önemli kişinin bakıştan mı? (Benim adım Zakkay. Danık toplayanların başıyım. Bu işi yaparken, cok zengin oldum. Ama doğru söylersem, paralarımı insanları aldatarak kazandım....)
- Tiyatro olarak mı?
(3) İnsanların dikkatlerini çekmek için nasıl bu meseleyi başlayabilirsin?
(4) Meselemizde en heyecanlı an nerede olacak?
(5) Bu parçaya ne lazım ekleyelim?
- anlaşılmayan sözlerin acıklanmasını
- parçadaki durumu açıklayan bilgiler
- öğretiş
(6) en önemli düşüncesi tekrarlayalım
- en önemli düşüncesini güçlendiren bir ayet
- insanların hayata bağlı bir primer
- parçayı bir mesele gibi sırayla yazarken uygun yerlerde bunları ekleyebiliriz.
Meseleyi anlatırken ellerimizde notlar olmasın diye lazım meseleyi bütün olarak ezbere bilelim
Meseleyi kendi kendimize anlatarak ezberlemeye çalışıyoruz. Ezberledik mi, daha serbestçe sesleyenlere bakarak anlatabiliriz.
Seçtiğin insana göre meseleden onu en ilgilendiren kişinin bakışına göre anlatmak
İnsanların dikkatini nasıl çektirmek (Giriş) Meselenin başı böyle olsun ki, insanlar düşünceleri bırakıp ne olacağını merak etsinler. (Notlar: bir kızantoplantısının girişi)
Hareket; ses; ilüstratia - Bütün anlatığımız zamında nasıl onların dikkatlerini tutabiliriz? Daha canlı anlatabilmek için ne instrument kullanabilriz?
Sesimiz:
Meselenin oluşuna göre sesimi değiştirebiliriz. (yavaş, çabuk, sesli, sessiz, üzgün, sevinçli, kaygılı, şüpheli.....)
Hareket:
Anlatığımızı bir szena gibi oynayabiliriz; böylece en önemli kişinin davranışları güçlendirebiliriz. Topluluğun önünde oynamayı utanıyorsan, aynanın önünde iyice pratik yapabilirsin. Bu instrument en faydalı ve her zaman var.
İlüstratia:
Meselenin durumunu daha iyi göstermek için çeşit şeyleri kullanılabilir: resimler, parçadaki insanların kullandığı şeyler (para, çaşka, ekmek, balık, sepet, ekinler......)
Zakkay anlatıyor, elinde küçük bir cuval santimlerle; anlatırken onunla başında oynuyor:
“Bugün işim gene cok iyi gitti. Ne kadar para kendim için kazanabildim! Kimsenin benim gibi kazandığı para yokmuş. Ne alayım kendime? Begir arabası mı? Daha çabuk begirler mi? Ama benimkilerden daha iyi şeyler var mı? Ben de her şeyi var. Kocaman, saray gibi bir evde bile yaşıyorum – ama sanki evim boş. Yalnız karım ve hizmetçilerim orada. Ama fazla insanlar yanıma gelmiyorlar.
Bu işi başlamadan önce cok arkadaşlarım vardı. Sonra bu yabancılar geldiler, dediler ki onlar için danık toplarsam, iyi para kazanacağım. O zaman zengin değildim. İnsanlar tam bilmiyorladır, danık ne kadar olmuş. Danıktan daha fazla para aldım. İşte, istediğim paraları lazım versinler. Başardım ben. Zengin oldum, hem de danık toplayanların başıyım. Ama öbür Yahudiler nefret etmişler benden. ‘Zakkay, sen de bir Yahudisin. Biz Allah’ın halkıyız. Ama Allah dedi ki, bizim yabancılarla işimiz olmasın çünkü onlar değil Allah’a, putlara tapıyorlar. Hem de bizim lazım olan sakonları da tutmuyorlar. Şimdi onlarla çalışıyorsun, onların fena işleri de yapıyorsun. Allah’ımızdan çok uzaklaştın sen.’ Evet, onlar doğru galiba, benim fena işlerim beni hem Allah’tan, hem de kendim halkımdan uzaklaştırdılar. İşte, param çok var, ama arkadaşlık ve mutluluk parayla alınmaz! Para beni gene Allah’la yaklaştırmıyor! Bir yol yok mu Allah bağışlasın bana?”
Birkaç gün sonra:
“Bu insanlara bak! Cok heyecanlanıyorlar. Ne oldu acaba? ... Doğru mu duydum? İsa bizim kasabımız geçecek? Nasıralı İsa mı? Herkes konuşuyor onun hakkında. Nereye giderse, insanlar toplanıyorlar, dinliyorlar ona Allah hakkında anlatırken. Körlerin gözlerini açılıyor, hastalar iyileştiriyor, ölüler kaldırıyor, insanların kötü işleri bağışlatırıyor – her şey Allah’ın güçünle oluyormuş. Benim halkım da bize kurtaran birine bekliyorlar ve bazılar diyorlar ki bu İsaymış. Ben de bu İsa’yı görmek istiyorum, hem de çok. Belki beni Allah’a yaklaştırabilir. Ama, çok İnsanlar var. Bu kalabalıkta onu göremem. Keşke daha büyük olsaydım. Çok köseyim ben. ....Bir fikrim var: Ortadaki incir ağaca bineceğim. Cok güzel. Her şeyi görebilirim. Orada – İsa geliyor! Ağacıma yaklaştı şimdi. – İsmini mi duydum ?– İsa beni mi çağrıyor? Benim evimde ekmek yemek mi istiyor? Nereden tanıyor beni? Bilmiyor mu ne kadar kötüyüm ben? İnsanlar benden kaçıyorlar ve O beni ağrıyor! – Çabuk ineyim! ‘Hoş geldin, İsa! Buyur, gel evime!’ – Ama bu insanlar dışarıda ne konuşuyorlar? Şaştılar mı, çünkü İsa benim evimi seçti kalmak için. Kızkanmaktan onların başka işi yok. Belki düşünüyorlar, Allah’ın bütün zakonları tutmaya çalıştığı için benden çok daha iyiymiş. Ben fenaydım, gerçekten. Bu insanlar beni bağışlamak istemiyorlarsada İsa beni bağışladı. O beni arayıp buldu, beni kötülükten kurtardı. Artık çalıştığım gibi devam etmek istemiyorum. İsa bunu görmüş beni tanımadan bile. O her şeyi biliyor! ‘Isa, bak, benim paralarım bu! Bunların ve bütün malların yarısı fakirlere vereceğim. Hem de kimden haksızlıkla para aldım mı, dört katını geri vereceğim. İsa, sen beni Allah’ı yaklaştırdın, sen benim günahlarımı bağışlatırdın! Beni eski hayatımdan kurtardın. Bana gene bir şans veriyorsun seninle yaşayayım diye. Teşekkür sana!”
Siz Zakkay gibi kötülük yaptınız mı? Belki çalmaktan zengin olmamıştınız, ama azar azar başkaların paraları saptırmıştınız.
En önemli Düşünce |
KK parçası |
Ezberleme ayeti |
1. Allah yaratıcımız ve her şeyden daha büyük, herkes onu lazım dinlesin; insanları seviyor ve onların iyiliğini istiyor. |
Allah dünyayı ve insanları yarattıyor Yaratılış 1:1-2:3, 2:4-25 |
Allah yarattıklarına baktı, ve herşey çok iyi olduğunu gördü. Yar.1:31 |
2. Allah’ın sözünü dinlemediler ve korku, utanç, suçlamak ... için kapıyı açtılar. Hanelerimizde ve dünyada kötülük coğalıyor. |
Adem ve Hava Yar.3:1-24 Kain ve Abil Yar.4:1-16 |
Kayin Allah’ın huzurundan ayrıldı. Yar. 4:16 Ya da 4:7b ? |
3. Allah sözünü tutuyor ama insandan iman istiyor ve onların hayatının karşılığından kurban istiyor. |
İbrahim ve İsaak Yar. 12:1-5; 15:1-6; 18:1-15; 21:1-7; 22 |
İbrahim dedi: Oğlum, kurban için kuzuyu Allah kendisi sağlayacak. Yar. 22:8 |
4. Allah kanunları veriyor, insanlar görsünler nasıl lazım yaşasınlar ama kendilerinden doğru yaşamıyorlar. |
Musa – dana altından ve kanunları Çıkış 19; 20:1-21; 31:18-32:29 |
Allah’ın yolundan hemen saptılar. Çıkış 32:8 |
5. Allah kurtarıcı için söz veriyor. |
İsa’nın doğumu – bağlantı İşaya 59 (kızaca) ile; Luka 1:26-45 Matta 1:18-25 Luka 2:1-21 |
İsa Mesih halkını kurtaracak. Matta 1:21 |
6. İsa tabiatdan ve cinlerden daha büyük, güçlü, kuvvetli. |
İsa fırtınayı yatıştırıyor ve kötü ruhları kovuyor. Mark.4:35-5:20 |
Bu kim olabilir – rüzgar ve deniz de onu sesliyor? Markos 4:41
İsa Mesih Şeytan’ın yaptıklarına son vermek için geldi. 1. Yuh 3: 8 |
7. İsa hastalıktan ve ölümden daha büyük, güçlü, kuvvetli. |
Dirilen Kız, iyileşen kadın Mar. 5:21-43 |
İmanın seni kurtardı. Mar 5:34 |
8. İsa kötülükleri affediyor. |
Zinacı kadın Yuh.8:1-11 |
İsa dedi: Ben de gelmedim doğru olanları çağırayım. Ben geldim günahkyarları çağırayım. Mar 2: 17 |
9. İsa tek kurtarıcı – gerçek kurban O’dur. |
İsa’nın ölümü ve dirilişi Yuhanna 18-20:18 |
Bizim günahlarımızı bağışlatıran kurban O’dur. 1. Yuh 2:2 |
10. İsa gene geliyor ve herkesi yargılayacak |
Elç İş. 1:9-11, Matt 24: 29-31, Esinleme 20:11-15 |
İbr 9:27 |