Bugün: 22. 02. 2025
Kutsal Kitap okuma planı: AKŞAM
Eyub 22:1-30
1 - Temanlı Elifaz şöyle yanıtladı:
2 - "İnsan Tanrı'ya yararlı olabilir mi? Bilge kişinin bile O'na yararı dokunabilir mi?
3 - Doğruluğun Her Şeye Gücü Yeten'e ne zevk verebilir, Kusursuz yaşamın O'na ne kazanç sağlayabilir?
4 - Seni azarlaması, dava etmesi O'ndan korktuğun için mi?
5 - Kötülüğün büyük, Günahların sonsuz değil mi?
6 - Çünkü kardeşlerinden nedensiz rehin alıyor, Onları soyuyordun.
7 - Yorguna su içirmedin, Açtan ekmeği esirgedin;
8 - Ülkeye bileğinle sahip oldun, Saygın biri olarak orada yaşadın.
9 - Dul kadınları eli boş çevirdin, Öksüzlerin kolunu kanadını kırdın.
10 - Bu yüzden her yanın tuzaklarla çevrili, Ansızın gelen korkuyla yılıyorsun,
11 - Her şey kararıyor, göremez oluyorsun, Seller altına alıyor seni.
12 - Tanrı göklerin yükseklerinde değil mi? Yıldızlara bak, ne kadar yüksekteler!
13 - Sen ise, 'Tanrı ne bilir?' diyorsun, 'Zifiri karanlığın içinden yargılayabilir mi?
14 - Koyu bulutlar O'na engeldir, göremez, Gökkubbenin üzerinde dolaşır.'
15 - Kötülerin yürüdüğü Eski yolu mu tutacaksın?
16 - Onlar ki, vakitleri gelmeden çekilip alındılar, Temellerini sel bastı.
17 - Tanrı'ya, 'Bizden uzak dur!' dediler, 'Her Şeye Gücü Yeten bize ne yapabilir?'
18 - Ama onların evlerini iyilikle dolduran O'ydu. Onun için kötülerin öğüdü benden uzak olsun.
19 - Doğrular onların yıkımını görüp sevinir, Suçsuzlar şöyle diyerek eğlenir:
20 - Düşmanlarımız yok edildi, Malları yanıp kül oldu.'
21 - Tanrı'yla dost ol, barış ki, Bolluğa eresin.
22 - Ağzından çıkan öğretiyi benimse, Sözlerini yüreğinde tut.
23 - Her Şeye Gücü Yeten'e dönersen, eski haline kavuşursun. Kötülüğü çadırından uzak tutar,
24 - Altınını yere, Ofir altınını vadideki çakılların arasına atarsan,
25 - Her Şeye Gücü Yeten senin altının, Değerli gümüşün olur.
26 - O zaman Her Şeye Gücü Yeten'den zevk alır, Yüzünü Tanrı'ya kaldırırsın.
27 - O'na dua edersin, dinler seni, Adaklarını yerine getirirsin.
28 - Neye karar verirsen yapılır, Yollarını ışık aydınlatır.
29 - İnsanlar seni alçaltınca, güvenini yitirme, Çünkü Tanrı alçakgönüllüleri kurtarır.
30 - O suçsuz olmayanı bile kurtarır, Senin ellerinin temizliği sayesinde kurtulur suçlu.
1.Korintliler 9:1-27
1 - Ben apostol değil miyim? Ben serbest değil miyim? Rabbimiz İsa Mesihi görmedim mi sanki?
2 - Başkalar için apostol olmasam da, en azında sizin için öyleyim ya! Rab'deki apostolluk vazifemin mühürü sizsiniz.
3 - Beni davalamaya kalkan kişilere karşı kendimi şöyle haklı çıkarabilirim:
4 - Bizim hakkımız yok mu yemeye ve içmeye?
5 - Bizim hakkımız yok mu, bir kızkardeşle evlenip onu gezilerimizde yanımıza alalım? Öbür apostollar ve Rabbin kardeşleri ve Kifas öyle yapmıyorlar mı sanki?
6 - Yoksa sade benim ve Bar-Nabas'ın mı hakkı yok çalışmamaya?
7 - Var mı kimse, kendi masraflarını ödeyip askerlik yapsın? Var mı kimse, bir üzüm bağı dikip onun yemişlerinden yemesin? Ya da, var mı kimse, bir sürüye çobanlık yapıp, o sürünün sütünden içmesin?
8 - Bu şeylere insan fikirlerine göre mi söylüyorum? Allah kanunu da aynı şeyleri söylemiyor mu?
9 - Çünkü Musa'nın kanununda şöyle yazılmıştır: "Harmanı döven öküzün ağzını bağlamayacaksın." Allah şimdi öküzlere mi merak ediyor?
10 - Yoksa bunu hepimiz için mi söylüyor? Evet, bunlar bizim için yazıldı. Öyle ki, çift süren kişi, umutla çift sürsün. Ve harmanı döven kişi, onu öyle bir umutla yapsın, hani harmanına ortak olacak diye.
11 - Eger size ruh şeyleri ektiysek, sizden beden şeyleri biçtiğimiz zaman büyük bir şey midir?
12 - Başkalarının sizin üzerinizde öyle bir hakkı var galiba. O vakıt bizim daha büyük hakkımız yok mu? Ama biz bu hakkı kullanmadık. Tam tersi, her şeye dayanıyoruz, yeter ki, Mesihin 'iyi haber'ine birhangi engel çıkmasın.
13 - Yoksa bilmez misiniz, kutsal şeylerle görevli olanlar, Allah evinden beslenirler. Ve kurban yerinde hizmet edenler, ondan yerler.
14 - Aynı onun gibi Rab buyurdu ki, 'iyi haber'i yayanlar, 'iyi haber'den beslensinler.
15 - Ama ben bu şeylerden bir tanesini bile kullanmadım. Ve bunları yazmıyorum, bana verilsin diye. Hayır, daha evel öleyim, ne kadar bir kişi bu meselede övünme fırsatımı alsın.
16 - Çünkü iyi haberi yayarsam, benim fırsatım yok övüneyim. Ben bu işi yapmaya mecburum. Vay başıma, eger iyi haberi yaymasam.
17 - Bu işi gönüllü olarak yapmış olaydım, karşılığım olurdu. Ama eger bunu mecbur olarak yaparsam, demek bana bir vazife teslim edilmiştir.
18 - Madem öyle, benim karşılığım ne olacak? Konuşurken, Mesihin 'iyi haber'ini ödenmeden ilan edeyim. Böylelikle, 'iyi haber'den gelen hakkımı kullanmamış olurum.
19 - Aslında hiç kimseye bağlı değilim, ama herkesin kölesi oldum, daha fazla kişi kazanayım diye.
20 - Yahudileri kazanmak için Yahudilere bir Yahudi oldum. Hani, ben aslında Allah kanununun altında değilken, o kanunun altında olanlara kanunun altında biri gibi oldum; yeter ki, onları kazanayım.
21 - Allah kanunu olmayan kişilere, Allah kanunu olmayan biri gibi oldum, yeter ki, Allah kanunu olmayanları kazanayım. (Aslında ben de Allahın önünde kanunu olmayan birisi değilim, ama Mesihin kanunu altındayım).
22 - Zayıf olanlara zayıf olan biri gibi oldum, yeter ki, zayıf olanları kazanayım. Ben herkese herşey oldum, öyle ki, her yolda, bazılarını kurtarayım.
23 - Bütün bu şeylere iyi haberin hatırına katlanıyorum.
24 - Yoksa bilmez misiniz ki, bir yarışta hepsi koşuyorlar, ama sade bir kişi madalyayı kazanıyor? Demek, öyle koşun, madalyayı alasınız.
25 - Ama kim spor yarışmalarına katılırsa, her şeyde kendini kontrol ediyor. Onlar çürüyen bir taç için yarışıyorlar, biz gene çürümeyen bir taç için yarışıyoruz.
26 - Onun için, yolunu şaşırmış biri gibi koşmuyorum. Havaya yumruk atan biri gibi dövüşmüyorum.
27 - Hayır, ben bedenime sert davranıyorum, onu kendime köle yapıyorum. Öyle ki, başkalarına haberi getirdikten sonra, ben kendim eksik bulunmayayım.