Bugün: 28. 03. 2024
Kutsal Kitap okuma planı: SABAH


Çıkış 40:1-38

1 - RAB Musa'ya şöyle dedi:

2 - Konutu, yani Buluşma Çadırı'nı birinci ayın ilk günü kur.

3 - Levha Sandığı'nı oraya getirip perdeyle gizle.

4 - Masayı içeri getir, gereken her şeyi üzerine diz. Kandilliği getirip kandillerini yak.

5 - Altın buhur sunağını Levha Sandığı'nın önüne koy, konutun giriş bölümüne perdesini tak.

6 - Yakmalık sunu sunağını konutun -Buluşma Çadırı'nın- giriş bölümüne koy.

7 - Kazanı çadırla sunak arasına koyup içine su doldur.

8 - Çadırın çevresini avluyla kapat, avlunun girişine perdesini as.

9 - Sonra mesh yağıyla konutu ve içindeki bütün eşyaları meshederek kutsal kıl. Böylece konutla takımları kutsal olacak.

10 - Yakmalık sunu sunağıyla takımlarını meshet, sunağı kutsal kıl. Sunak çok kutsal olacak.

11 - Kazan ve kazan ayaklığını meshederek kutsal kıl.

12 - Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne getirip yıka.

13 - Harun'a kutsal giysileri giydir, bana kâhinlik etmesi için onu meshederek kutsal kıl.

14 - Oğullarını getirip mintanları giydir.

15 - Bana kâhinlik etmeleri için babaları gibi onları da meshet. Bu mesh onların kuşaklar boyu sürekli kâhin olmalarını sağlayacak.

16 - Musa her şeyi RAB'bin kendisine buyurduğu gibi yaptı.

17 - Böylece ikinci yılın birinci ayının birinci günü konut kuruldu.

18 - Musa konutu kurdu, tabanlarını koydu, çerçevelerini yerleştirdi, kirişlerini taktı, direklerini dikti.

19 - Çadırı tıpkı RAB'bin kendisine buyurduğu gibi konutun üzerine gerdi, çadır örtüsünü üzerine örttü.

20 - Antlaşma Levhaları'nı sandığa koydu, sandık sırıklarını taktı, Bağışlanma Kapağı'nı sandığın üzerine yerleştirdi.

21 - Tıpkı RAB'bin kendisine buyurduğu gibi sandığı konuta getirdi, bölme perdesini asarak onu gizledi.

22 - Masayı Buluşma Çadırı'na, konutun kuzeyine, perdenin dışına koydu.

23 - RAB'bin huzurunda, RAB'bin kendisine buyurduğu gibi üzerine ekmekleri dizdi.

24 - Kandilliği Buluşma Çadırı'na, masanın karşısına, konutun güneyine koydu.

25 - RAB'bin kendisine buyurduğu gibi, RAB'bin huzurunda kandilleri yaktı.

26 - Altın sunağı Buluşma Çadırı'na, perdenin önüne koydu.

27 - RAB'bin kendisine buyurduğu gibi üzerinde güzel kokulu buhur yaktı.

28 - Konutun giriş bölümünün perdesini taktı.

29 - RAB'bin kendisine buyurduğu gibi yakmalık sunu sunağını Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne koydu, üzerinde yakmalık sunu ve tahıl sunusu sundu.

30 - Kazanı Buluşma Çadırı ile sunak arasına koydu, yıkanmak için içine su doldurdu.

31 - Musa, Harun ve Harun'un oğulları ellerini, ayaklarını orada yıkadılar.

32 - Ne zaman Buluşma Çadırı'na girip sunağa yaklaşsalar RAB'bin Musa'ya buyurduğu gibi orada yıkandılar.

33 - Musa konutla sunağı avluyla çevirdi. Avlunun girişine perdeyi asarak işi tamamladı

34 - O zaman bulut Buluşma Çadırı'nı kapladı ve RAB'bin görkemi konutu doldurdu.

35 - Musa Buluşma Çadırı'na giremedi; çünkü bulut her yeri kaplamış, RAB'bin görkemi konutu doldurmuştu.

36 - İsrailliler ancak bulut konutun üzerinden kalkınca göçerlerdi.

37 - Bulut durdukça yerlerinden ayrılmaz, kalkacağı günü beklerlerdi.

38 - Böylece bütün yolculuklarında konutun üzerinde gündüzün RAB'bin bulutu, gece de ateş İsrailliler’e yol gösterdi


Yuhanna 19:1-42

1 - Ondan sonra Pilatus İsa'yı alıp kamçılatırdı.

2 - Askerler tikenlerden bir taç örüp Onun kafasına koydular. Hem de Ona mor renkli bir manto giydirdiler.

3 - Ona yaklaşıp, "Selam, ey Yahudilerin kralı!" dediler ve şamar attılar.

4 - Sonra Pilatus gene dışarı çıkıp onlara geldi ve dedi: "Bakın, ben Onu size dışarı getirecem, öyle ki, bilesiniz ben Onda hiç bir suç bulamıyorum."

5 - Bunun üzerine İsa dışarı çıktı. Tikenli tacı ve mor renkli mantoyu giyimişti. Ve Pilatus onlara dedi: "Bakın adama!"

6 - Allahevinin güdücüleri ve polisler Onu görünce şöyle bağırdılar: "Onu haça gerin! Onu haça gerin!" Pilatus onlara dedi: "Onu siz alın ve haça gerin. Çünkü ben Onda hiç bir suç bulamıyorum."

7 - Yahudiler ona şöyle cevap verdiler: "Bizim kanunumuz var, ve o kanuna göre O lazım ölsün, çünkü kendini Allahın Oğlu yaptı."

8 - Pilatus bu lafı duyunca daha da fazla korktu.

9 - Ve tekrar saraya girip İsa'ya dedi: "Sen nereden geldin?" Ama İsa ona cevap vermedi.

10 - Bunun üzerine Pilatus Ona dedi: "Sen konuşmayacan mı? Benim var kuvvetim, seni haça gerdireyim ve var kuvvetim, seni serbest brakayım. Sen bunu bilmiyor musun?"

11 - İsa ona şöyle cevap verdi: "Sana yukarıdan verilmemiş olaydı, benim üzerime hiç bir kuvvetin olmazdı. Onun için, kim beni senin eline teslim etti, onun günahı daha büyüktür."

12 - Ondan sonra Pilatus baktı, Onu serbest braksın. Ama Yahudiler şöyle bağırdılar: "Sen bu adamı serbest braktın mı, Emperatorun dostu olamazsın. Her kim kendini kral yaparsa, Emperatora karşı gitmiş oluyor."

13 - Pilatus bu lafı işitince, İsa'yı dışarı çıkardı ve davalama masasına oturdu (o yerin adı 'Kaldırım'dır, İbranice gene: 'Gabbata').

14 - Saat öğlen onikiye doğru idi, ve tam o saatte Fısıh kurbanlarını hazırlamaya başladılar. Pilatus da Yahudilere dedi ki, "Bakın kralınıza!"

15 - Onlar da şöyle bağırdılar: "Onu yok et, yok et! Onu haça ger!" Pilatus onlara dedi: "Nasıl, sizin kralınızı mı haça gereyim?" Allahevinin güdücüleri dediler: "Emperatordan başka kralımız yok!"

16 - O zaman İsa'yı onlara teslim etti, haça gerilsin diye. Ve İsa'yı alıp götürdüler.

17 - O da haçını taşıyarak kasabadan dışarı çıktı. 'Kurukafa' denilen bir yere geldi (onun İbranice adı 'Golgota'dır).

18 - Onu orada haça gerdiler. Onunla birlikte iki adam daha haça gerdiler: İsa'nın yanında birer kişi, kendisi gene ortada idi.

19 - Pilatus da bir tabela yazdırdı ve onu haçın üzerine asıltırdı. Şöyle yazdı: NASIRALI İSA - YAHUDİLERİN KRALI.

20 - Yahudilerden çok kişi bu tabelayı okudu. Çünkü İsa nerede haça gerildi, o yer kasabaya yakın idi. Hem de İbranice, Grekçe ve Latince olarak yazılmıştı.

21 - Onun için Yahudilerin ve Allahevinin güdücüleri Pilatus'a dediler: "'Yahudilerin Kralı' diye yazma. Ama 'Yahudilerin Kralı benim dedi' diye yaz."

22 - Pilatus cevap olarak, "Ne yazdıysam yazdım" dedi.

23 - Bundan sonra, askerler İsa'yı haça gererken Onun rubalarını alıp dört pay ettiler. Her askere birer pay düşecekti, ama anteri kaldı. Anteri de dikişsiz, baştan başa tek bir dokuma parçası idi.

24 - Onun için birbirlerine dediler: "Onu yırtmayalım, onun üzerine çöp atalım, kimin olsun diye." Bu oldu, Kutsal Kitabın şu sözü yerine gelsin: "Rubalarımı aralarında pay ettiler ve giysilerim için çöp attılar." İşte, askerler bunun için bu şeyleri yaptılar.

25 - Ve İsa'nın haçının dibinde - Onun anası ve - anasının kızkardeşi - Meryem (hani Klopas'ın karısı), - hem de Mejdelli Meryem dururdu.

26 - İsa ne zaman gördü kendi anasını ve Onun sevdiği öğrencisini, nasıl aşağıda durdular, anasına dedi: "Bak, kadın, bu senin oğlun!"

27 - Ondan sonra o öğrenciye de, "Bak, bu senin anan!" dedi. O öğrenci onu o günden kendi evine aldı.

28 - Bundan sonra İsa bilirdi ki, herşey tamamlandı. Ve Kutsal Kitabın sözleri yerine gelsin diye, "Susadım" dedi.

29 - Oralarda sirke dolu bir fıçı vardı. Bir süngeri sirke ile doldurup bir kamışın ucuna taktılar ve öylelikle Onun ağzının önüne getirdiler.

30 - İsa o sirkeden tattıktan sonra, "Artık tamam oldu!" dedi. Ve kafasını eğiltirip ruhunu verdi.

31 - O gün, bayrama hazırlanma günü idi. Hem de o Sept günü, büyük bir Sept günü idi. Ve ölüler Sept gününde haçın üzerinde kalmasınlar diye, Yahudiler Pilatus'tan rica ettiler, onların bacaklarını kırıp ölüleri indirsinler.

32 - Bunun üzerine askerler İsa ile birlikte haça gerilmiş olan adamlara geldiler. Birinci adamın hem de öbürünün bacaklarını kırdılar.

33 - Ama İsa'ya gelince gördüler, O zaten ölmüştü. Ve Onun bacaklarını kırmadılar.

34 - Askerlerden biri mızrakla Onun boşmadesini deldi. Ve hemen kan ve su çıktı.

35 - Bunu görmüş olan kişi buna şahitlik yapmıştır. Ve onun şahitliği doğrudur. Hakikatı konuştuğunu kendisi de biliyor, öyle ki, iman edesiniz.

36 - Çünkü bu şeyler oldu, şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye: "Onun tek bir kemiği bile kırılmayacak."

37 - Ve gene başka bir Kutsal Yazı şöyle diyor: "Bedenini deldikleri adama bakacaklar."

38 - Bu şeylerden sonra Arimateyalı Yusuf Pilatus'a yalvardı, İsa'nın ölüsünü kaldırabilsin. Pilatus da izin verdi. (Yusuf, İsa'nın bir öğrencisi idi. Ama Yahudilerden korkup bunu saklardı).

39 - Nikodimus da geldi (o daha önce İsa'ya geceleyin gelmişti) ve otuz litre kadar karışık kokulu sakız ve otlar getirdi.

40 - Ve İsa'nın bedenini alıp keten bezler ve kokularla bir sargı yaptılar. Yahudilerin cenazelerinde adet böyledir.

41 - O nerede haça gerilmişti, orada bir bahçenin içinde yeni bir mezar vardı. Oraya henüz hiç kimse koyulmamıştı.

42 - Yahudilerin bayramına hazırlama günü idi. Onun için İsa'yı oraya koydular, çünkü mezar yakındı.