Bugün: 22. 12. 2024
Kutsal Kitap okuma planı: SABAH


2.Tarihler 27:1 - 28:27

1 - Yotam yirmi beş yaşında kral oldu ve Yeruşalim'de on altı yıl krallık yaptı. Annesi Sadok'un kızı Yeruşa'ydı.

2 - Babası Uzziya gibi, Yotam da RAB'bin gözünde doğru olanı yaptı. Ancak RAB'bin Tapınağı'na girmedi. Ne var ki, halk kötülük yapmayı sürdürmekteydi.

3 - Yotam RAB'bin Tapınağı'nın Yukarı Kapısı'nı onardı. Ofel Tepesi'ndeki surun üzerinde de birçok iş yaptı.

4 - Yahuda'nın dağlık bölgesinde kentler, ormanlık tepelerinde kaleler ve kuleler kurdu.

5 - Ammon Kralı'yla savaşarak Ammonlular'ı yendi. Ammonlular o yıl için kendisine yüz talant gümüş, on bin kor buğday, on bin kor arpa verdiler. İkinci ve üçüncü yıllar için de aynı miktarı ödediler.

6 - Tanrısı RAB'bin önünde kararlı bir şekilde yürüyen Yotam giderek güçlendi

7 - Yotam'ın yaptığı öbür işler, bütün savaşları ve uygulamaları, İsrail ve Yahuda krallarının tarihinde yazılıdır.

8 - Yotam yirmi beş yaşında kral oldu ve Yeruşalim'de on altı yıl krallık yaptı.

9 - Yotam ölüp atalarına kavuşunca, onu Davut Kenti'nde gömdüler. Yerine oğlu Ahaz kral oldu.

1 - Ahaz yirmi yaşında kral oldu ve Yeruşalim'de on altı yıl krallık yaptı. RAB'bin gözünde doğru olanı yapan atası Davut gibi davranmadı.

2 - İsrail krallarının yollarını izledi; Baallar'a tapmak için dökme putlar bile yaptırdı.

3 - Ben-Hinnom Vadisi'nde buhur yaktı. RAB'bin İsrail halkının önünden kovmuş olduğu ulusların iğrenç törelerine uyarak oğullarını ateşte kurban etti.

4 - Puta tapılan yerlerde, tepelerde, bol yapraklı her ağacın altında kurban kesip buhur yaktı.

5 - İşte bu nedenle Tanrısı RAB Ahaz'ı Aram Kralı'nın eline teslim etti. Aramlılar onu bozguna uğrattılar, halkından birçoğunu tutsak alıp Şam'a götürdüler. Ayrıca onu ağır bir yenilgiye uğratan İsrail Kralı'nın eline de teslim edildi.

6 - Remalya oğlu İsrail Kralı Pekah, Yahuda'da bir günde yüz yirmi bin yiğit askeri öldürttü. Çünkü Yahuda halkı atalarının Tanrısı RAB'be sırt çevirmişti.

7 - Efrayimli yiğit Zikri, kralın oğlu Maaseya'yı, saray sorumlusu Azrikam'ı ve kraldan sonra ikinci adam olan Elkana'yı öldürdü.

8 - İsrailliler kardeşleri olan Yahudalılar'dan iki yüz bin kadınla çocuğu tutsak aldı. Bu arada çok miktarda malı da yağmalayıp Samiriye'ye taşıdılar.

9 - Orada RAB'bin Odet adında bir peygamberi vardı. Odet Samiriye'ye dönmekte olan ordunun karşısına çıkıp şöyle dedi: "Atalarınızın Tanrısı RAB, Yahuda halkına öfkelendiği için onları elinize teslim etti. Ama siz göklere erişen bir öfkeyle onları öldürdünüz.

10 - Şimdi de Yahuda ve Yeruşalim halkını kendinize kadın ve erkek köleler yapmayı düşünüyorsunuz. Tanrınız RAB'be karşı siz hiç suç işlemediniz mi?

11 - Şimdi beni dinleyin! Kardeşlerinizden aldığınız tutsakları geri gönderin, çünkü RAB'bin kızgın öfkesi üzerinizdedir."

12 - Efrayim halkının önderlerinden Yehohanan oğlu Azarya, Meşillemot oğlu Berekya, Şallum oğlu Yehizkiya ve Hadlay oğlu Amasa savaştan dönenlerin karşısına çıkarak,

13 - Tutsakları buraya getirmeyin, yoksa RAB'be karşı suç işlemiş olacağız dediler, "Suçlarımızı, günahlarımızı çoğaltmak mı istiyorsunuz? Şimdiden yeterince suçumuz var zaten. RAB'bin kızgın öfkesi İsrail halkının üzerindedir."

14 - Bunun üzerine savaşçılar tutsaklarla yağmalanan malları önderlerin ve topluluğun önüne bıraktılar.

15 - Görevlendirilen belirli kişiler tutsakları aldılar, yağmalanmış giysilerle aralarındaki çıplakların hepsini giydirdiler. Onlara giysi, çarık, yiyecek, içecek sağladılar. Yaralarına zeytinyağı sürdüler. Yürüyemeyecek durumda olanları eşeklere bindirdiler. Onları hurma kenti Eriha'ya, kardeşlerine geri götürdükten sonra Samiriye'ye döndüler.

16 - O sırada Kral Ahaz yardım istemek için Asur Kralı'na haber gönderdi.

17 - Edomlular yine Yahuda'ya saldırmış, onları yenip tutsak almışlardı.

18 - Filistliler ise Şefela bölgesiyle Yahuda'nın Negev bölgesindeki kentlere akınlar düzenleyip Beytşemeş, Ayalon, Gederot ile Soko, Timna, Gimzo ve çevre köylerini ele geçirerek buralara yerleşmişlerdi.

19 - RAB İsrail Kralı Ahaz yüzünden Yahuda halkını bu ezik duruma düşürmüştü. Çünkü Ahaz Yahuda'yı günaha özendirmiş ve RAB'be ihanet etmişti.

20 - Asur Kralı Tiglat-Pileser Ahaz'a geldi, ama yardım edeceğine onu sıkıntıya düşürdü.

21 - Ahaz RAB'bin Tapınağı'ndan, saraydan ve önderlerden aldıklarını Asur Kralı'na armağan ettiyse de ona yaranamadı.

22 - İşte Ahaz denen bu kral, sıkıntılı günlerinde RAB'be ihanetini artırdı.

23 - Daha önce kendisini bozguna uğratan Şam ilahlarına kurbanlar sundu. "Madem ilahları Aram krallarına yardım etti, onlara kurban sunayım da bana da yardım etsinler" diye düşünüyordu. Ne var ki, bu ilahlar onun da, bütün İsrail halkının da yıkımına neden oldu.

24 - Ahaz Tanrı'nın Tapınağı'ndaki eşyaları toplayıp parçaladı. RAB'bin Tapınağı'nın kapılarını kapatıp Yeruşalim'in her köşesinde sunaklar yaptırdı.

25 - Başka ilahlara buhur yakmak için Yahuda'nın her kentinde tapınma yerleri yaparak atalarının Tanrısı RAB'bi öfkelendirdi.

26 - Ahaz'ın yaptığı öbür işler ve bütün uygulamaları, başından sonuna dek, Yahuda ve İsrail krallarının tarihinde yazılıdır.

27 - Ahaz ölüp atalarına kavuşunca, onu İsrail krallarının mezarlığına gömeceklerine Yeruşalim Kenti'nde gömdüler. Yerine oğlu Hizkiya kral oldu.


Açıklama 14:1-20

1 - Bir de baktım, ve işte, Kuzu Siyon Dağı'nın üstünde dururdu. Onunla birlikte yüz kırk dört bin kişi dururdu. Onların alınlarında hem Kuzu'nun adı, hem de Babasının adı yazılıydı.

2 - Ve gökten öyle bir ses duydum, sanki harıl harıl akan suların sesi, ve büyük bir gök gürüldemesinin sesi. Hem de öyle bir ses idi, sanki çok gitaracı gitaralarını çaldılar.

3 - Onlar kral iskemlesinin önünde ve dört malüğün önünde ve yirmi dört ihtiyarın önünde yeni bir ilahi söylediler. Hiç kimse de o ilahiyi öğrenemedi, dünyadan satın alınmış olan o yüz kırk dört bin kişiden başka:

4 - Onlar kendilerini kadınlarla lekelenmemiş kişilerdir, çünkü delikanlıdırlar. Ve Kuzu her nereye giderse, onlar da Onun peşinden gidiyorlar. Onlar insanların arasından satın alındılar, Allaha ve Kuzu'ya ilk yemişler olsunlar diye.

5 - Ve onların ağzında hiç bir yalan bulunmadı. Onlar kusursuzdurlar.

6 - Gökün ortasında uçan başka bir melek de gördüm. Onun sonsuz bir haberi vardı, ve onu yeryüzünde yaşayanlara bildirdi. Bütün milletlere, cinslere, dillere ve halklara bildirdi.

7 - Yüksek sesle şöyle dedi: "Allahtan korkun, Onu şanlayın. Çünkü Onun davalama saati geldi. Kim gökü ve yeri, denizi ve su kaynakları yarattı, Ona tapın!"

8 - Onun arkasından başka, ikinci bir melek geldi. Dedi ki, "Yıkıldı! Babil, o kocaman kasaba yıkıldı! Hani o azgın zina şarabını bütün milletlere içirirdi."

9 - Onların arkasından başka, üçüncü bir melek geldi. Yüksek sesle şöyle dedi: "Eger bir kişi canavara taparsa, ya da onun putuna taparsa, ya da onun nişanını alırsa, ister alnında olsun, ister elinde olsun,

10 - o kişi Allahın öfke şarabından içecek. O şarap hiç sulandırılmadan Allahın öfke kadehine dökülmüştür. O kişiye, kutsal meleklerin ve Kuzu'nun önünde, ateş ve kükürt içinde çeki çektirilecek.

11 - O kişinin gördüğü çekilerden sonsuzlara kadar duman yükselecek. Her kim canavara taparsa, ya da onun putuna taparsa ve her kim onun adının nişanını almışsa, evet, onlara ne gece ne gündüz rahat olmayacak."

12 - Bu durumda kutsallara, hani Allahın buyruklarını ve İsa'nın imanını tutanlara, dayanmak lazım.

13 - Ve gökten bir ses işittim. Şöyle dedi: "Yaz! Bundan sonra Rabde ölenlere ne mutlu. Evet, Ruh öyle diyor. Çünkü onlar zahmetlerinden dinlenecekler. Onların yaptıkları, kendilerinin peşinden gelecekler."

14 - Bir de baktım, ve işte, beyaz bir bulut. Bulutun üstünde İnsanoğlu'na benzeyen biri otururdu. Onun kafasında altından bir taç, ve elinde keskin bir orak vardı.

15 - Allahevinden başka bir melek çıktı. Yüksek sesle, bulutun üstünde Oturana dedi ki, "Orağını salla ve biç. Çünkü biçmenin vaktı geldi ve dünyanın ekinleri artık olgunlaştı."

16 - Ve bulutun üstünde Oturan orağını dünyanın üzerine salladı. Öylelikle dünya biçildi.

17 - Ve gökteki Allahevinden başka bir melek çıktı. Onun da keskin bir orağı vardı.

18 - Ve kurbanyerinden gene başka bir melek çıktı. Onun kuvveti vardı ateşin üzerine. Ve keskin orağı olan, ona yüksek sesle bağırıp dedi: "Keskin orağını salla, ve dünyanın üzüm salkımlarını topla. Çünkü üzümleri tam olmuş artık."

19 - Melek de orağını dünyanın üzerine salladı, dünyanın üzüm salkımlarını topladı ve onları Allahın büyük üzüm çiğnemek yerinin içine attı.

20 - Onları o üzüm çiğnemek yerinde, kasabanın dışında ezdiler. Ve oradan o kadar çok kan aktı ki, beygirlerin ağzına kadar ve bin altı yüz durak kadar uzanırdı.