Bugün: 02. 08. 2025
Kutsal Kitap okuma planı: SABAH
Hakimler 15:1-20
1 - Bir süre sonra, buğday biçimi sırasında Şimşon bir oğlak alıp karısını ziyarete gitti. "Karımın odasına girmek istiyorum" dedi. Ama kızın babası Şimşon'un girmesine izin vermedi.
2 - Ondan gerçekten nefret ettiğini sanıyordum dedi, "Bu nedenle onu senin sağdıcına verdim. Küçük kızkardeşi ondan daha güzel değil mi? Ablasının yerine onu al."
3 - Şimşon, "Bu kez Filistliler'e kötülük etsem de buna hakkım var" dedi.
4 - Kıra çıkıp üç yüz çakal yakaladı. Sonra çakalları çifter çifter kuyruk kuyruğa bağladı. Kuyruklarının arasına da birer çıra sıkıştırdı.
5 - Çıraları tutuşturup çakalları Filistliler'in ekinlerinin arasına salıverdi. Böylece demetleri, ekinleri, bağları, zeytinlikleri yaktı.
6 - Filistliler, "Bunu kim yaptı?" dediler, "Yapsa yapsa, Timnalı'nın damadı Şimşon yapmıştır. Çünkü Timnalı karısını elinden alıp sağdıcına verdi." Sonra gidip kadınla babasını yaktılar.
7 - Şimşon onlara, "Madem böyle yaptınız, sizden öcümü almadan duramam" dedi.
8 - Onlara acımasızca saldırarak çoğunu öldürdü, sonra Etam Kayalığı'na çekilip bir mağaraya sığındı.
9 - Filistliler de gidip Yahuda'da ordugah kurdular, Lehi yöresine yayıldılar.
10 - Yahudalılar, "Neden bizimle savaşmaya geldiniz?" diye sorunca, Filistliler, "Şimşon'u yakalamaya geldik, bize yaptığının aynısını ona yapmak için buradayız" diye karşılık verdiler.
11 - Yahudalılar'dan üç bin kişi, Etam Kayalığı'ndaki mağaraya giderek Şimşon'a, "Filistliler'in bize egemen olduklarını bilmiyor musun? Nedir bu bize yaptığın?" dediler. Şimşon, "Onlar bana ne yaptılarsa ben de onlara öyle yaptım" diye karşılık verdi.
12 - Seni yakalayıp Filistliler'e teslim etmek için geldik dediler. Şimşon, "Beni öldürmeyeceğinize ant için" dedi.
13 - Onlar da, "Olur, ama seni sıkıca bağlayıp onlara teslim edeceğiz" dediler, "Söz veriyoruz, seni öldürmeyeceğiz." Sonra onu iki yeni urganla bağlayıp mağaradan çıkardılar.
14 - Şimşon Lehi'ye yaklaşınca, Filistliler bağırarak ona yöneldiler. RAB'bin Ruhu büyük bir güçle Şimşon'un üzerine indi. Şimşon'un kollarını saran urganlar ateşte yanan keten gibi dağıldı, elindeki bağlar çözüldü.
15 - Şimşon yeni ölmüş bir eşeğin çene kemiğini eline alıp bununla bin kişiyi öldürdü.
16 - Sonra şöyle dedi: "Bir eşeğin çene kemiğiyle, İki eşek yığını yaptım, Eşeğin çene kemiğiyle bin kişiyi öldürdüm."
17 - Bunları söyledikten sonra çene kemiğini elinden attı. Oraya Ramat-Lehi adı verildi.
18 - Şimşon ölesiye susamıştı. RAB'be şöyle yakardı: "Kulunun eliyle büyük bir kurtuluş sağladın. Ama şimdi susuzluktan ölüp sünnetsizlerin eline mi düşeceğim?"
19 - Bunun üzerine Tanrı Lehi'deki çukuru yardı. Çukurdan su fışkırdı. Şimşon suyu içince canlanıp güçlendi. Suyun çıktığı yere Eyn-Hakkore adını verdi. Pınar bugüne dek Lehi'dedir.
20 - Şimşon Filistliler'in egemenliği sırasında İsrailliler'e yirmi yıl önderlik yaptı
Apostolların İşleri 19:1-41
1 - Ve öyle oldu ki, Apolos Korint kasabasında iken, Pavlus balkan taraflarından geçip Efes'e geldi. Orada kimi öğrencileri buldu.
2 - Onlara sordu: "Siz ne zaman iman ettiniz, o vakıt Kutsal Ruh'u aldınız mı?" Onlar da Pavlus'a dediler: "Hayır, almadık. Zaten hiç öyle bir şey işitmedik, hani Kutsal Ruh varmış."
3 - Pavlus da dedi: "Madem öyle, siz hangi vaftizi aldınız?" - "Yahya'nın vaftizini" dediler.
4 - Pavlus da şöyle konuştu: "Yahya'nın vaftizi bir tövbe vaftizi idi. Halka hep derdi ki, kendisinden sonra gelecek olan kişiye, hani İsa'ya, iman etsinler."
5 - Öbürleri bunu işitince, Rab İsa'nın adına vaftiz oldular.
6 - Pavlus da onların üzerine ellerini koydu. O vakıt Kutsal Ruh onların üzerine geldi, ve dillerde konuşmaya ve peygamberlik etmeye başladılar.
7 - Onlar aşağı yukarı oniki erkek idiler.
8 - Pavlus da duahaneye girdi ve üç ay boyunca kurajla konuşmaya devam etti. Onlarla konuşup onları Allahın krallığı temasında inandırmaya çalıştı.
9 - Ama bazıları sertleşip iman etmek istemediler. Halkın önünde bu Yol'dan için kötü konuşmaya başladılar. O zaman Pavlus onlardan elini çekip öğrencileri ayırdı. Her gün Tiranus'un mektebinde ders verdi.
10 - Bu böyle iki sene devam etti. Öyle ki, Yahudi olsun Grek olsun, Asya sancağında oturanların hepsi Allahın haberini işittiler.
11 - Allah da Pavlus'un eliyle görülmemiş mucizeler yapardı.
12 - Öyle ki, onun bedenine değmiş olan mendiller ya da önlükleri bile hastalara götürdüler; ve hastalıklar onlardan uzaklaştı, kötü ruhlar da çıktı.
13 - Ama kimi Yahudiler vardı, yer yer gezip kötü ruhları uğratırırdılar. Onlar da kalktılar, kötü ruhlu kişilerin üzerine Rab İsa'nın adını kullansınlar. Şöyle derdiler: "Pavlus'un bildirdiği İsa'nın adıyla sana buyuruyorum..."
14 - Skeva adında bir Yahudinin yedi oğlu da bu işi yapardılar (Skeva gene Allahevinin güdücüsü idi).
15 - Kötü ruh da onlara cevap verip dedi: "İsa'yı tanıyorum, Pavlus'u da biliyorum. İyi de, siz kimsiniz?"
16 - İçinde kötü ruh bulunan adam, onların üstüne fırlayıp onları perişan etti. Öyle ki, o evden çıplak ve yaralı kaçtılar.
17 - Efes kasabasında yaşayanların hepsi, hem Yahudiler hem Grekler, bu meseleden için haberleri oldu. Herkesin üzerine bir korku düştü ve Rab İsa'nın adı büyük oldu.
18 - İman edenlerden birçoğu gelip, yapmış oldukları işleri ortaya çıkarıp açık açık söylediler.
19 - Büyücülükle uğraşmış olanlardan da bir sürü kişi, kitaplarını bir araya getirip onları herkesin gözünün önünde yaktılar. Kitapların fiyatını hesapladılar: toplam elli bin gümüş parçası idi.
20 - Böylelikle Rabbin haberi kuvvetli bir biçimde büyüdü ve üstün oldu.
21 - Bu meseleden sonra, Pavlus ruhunda karar verdi, Makedoniya ve Ahaya sancaklarından geçip Yeruşalim'e gitsin. Dedi ki, "Oraya gittikten sonra, lazım Roma'yı da göreyim."
22 - Ona yardım eden iki kişiyi, Timoteyus ve Erastus'u, Makedoniya sancağına yolladı. Kendisi gene, bir vakıt için Asya sancağında kaldı.
23 - O zamanlarda bu Yol'dan için bayağı büyük bir karışıklık çıktı.
24 - Çünkü Demetriyus adında bir adam vardı. O, bir gümüş ustası idi, ve gümüşten Artemis'in put evinin modellerini yapardı. Zanaatçılar o işten çok para kazanırdılar.
25 - Demetriyus onları ve başka zanaatçıları toplayıp şöyle konuştu: "Arkadaşlar! Biliyorsunuz, zenginliğimiz bu işe bağlıdır.
26 - Ama görüyorsunuz ve işitiyorsunuz bu Pavlus'tan için, hani nasıl değil sade Efes'te ama hemen bütün Asya sancağında çok fazla kişi kandırıp saptırıyor. Diyor ki, elle yapılmış tanrılar, tanrı değilmiş.
27 - Bir tarafta öyle bir korkunçluk var, zanaatımız saygınlığını kaybedecek, hem de büyük dişi tanrımız Artemis'in evi artık sayılmayacak. Bütün Asya sancağı, hem de bütün dünya bile ona tapıyor; ve öyle olmasın da, onun büyüklüğü aşağı vurulsun."
28 - Bunu duyunca öfkeyle doldular. 'Efeslilerin Artemis'i büyüktür!", diye bağırmaya başladılar.
29 - Kasaba bütün karıştı. Hep birlikte tiyatroya koştular. Pavlus'la beraber Makedoniya'dan gelmiş olan Gayus ve Aristarhus vardı; onları da oraya çektiler.
30 - Pavlus da o kalabalığa katılmak isterken, kardeşler onu brakmadılar.
31 - Kimi sancak güdücüleri de Pavlus'un arkadaşları idiler. Onlar da ona haber yollayıp yalvardılar, tiyatroya gitmesin.
32 - Böylelikle kimileri birşeyler bağırdılar, başkaları gene başka bir şey bağırdılar. Toplanan kişiler karmakarışıklık içindeydiler. Kalabalığın çoğu zaten bilmezdiler, ne sebeple bir araya geldiler.
33 - Kalabalık da sandı, Aleksander'den için mesele olurmuş. Çünkü Yahudiler onu öne kaktılar. O da elini kaldırdı, çünkü toplanmış halkın önünde kendini haklı çıkarmak istedi.
34 - Ama ne vakıt anladılar onun Yahudi olduğunu, hepsi tek bir sesle yakın iki saat boyunca şöyle bağırdılar: 'Efeslilerin Artemis'i büyüktür!"
35 - Kasaba hükümetinden bir görevli adam gelip halkı susturdu ve sonra şöyle konuştu: "Efesliler! Kim o adam, hani bilmesin ki, büyük Artemis'in taşı gökten düştü. Efes kasabası da Artemis'in evinin kollayıcısıdır.
36 - Evet, kimse bu hakikatları inkâr edemez. Madem öyle, lazım sakin kalasınız ve acele iş yapmayasınız.
37 - Çünkü siz bu adamları buraya getirdiniz, onlar gene ne put evleri soymuş, ne de tanrımıza dil uzatmış kişilerdir.
38 - Onun için: eger Demetriyus ve onunla birlikte olan zanaatçıların birhangi kişiye karşı bir ağlaşması varsa, te dava yerleri açık, sancak güdücüleri de var. Haydi, birbirlerine karşı dava açsınlar.
39 - Ama ondan öte birhangi şey isterseniz, ona sıralı bir toplantıda karar verilsin.
40 - Çünkü, sahi, bugünkü toplantı için aslında hiç bir sebep yok. Ve öyle bir korkunçluk var, bunun için bizi kafa kaldırmakla suçlasınlar. Biz de bu karmakarışık toplantıdan için hesap veremeyecez."
41 - Ve bunu söyledikten sonra, halkı saldı gitsinler.