3 Yaşamak ve Allah yolunda yürümek için ne lazımsa, onu Allahın kuvveti bize zaten verdi. Bu, Onu tanımakla oluyor. O bizi kendi şanlılığı ve iyi tabiyetine göre çağırdı. 4 Bunlara dayanarak bize en büyük ve en kıymetli şeylere söz verdi. Öyle ki onlarla Allahın tabiyetine ortak olasınız. Çünkü zaten dünyadaki kötü isteklerden gelen bozgunluktan kaçıp kurtuldunuz.
5 İşte, tam bunun için çok dikkatla uğraşın ki,
- imanınıza iyi tabiyetler katasınız,
- iyi tabiyetlere bilgi katasınız,
6 - bilgiye kendini zaptetmek kuvvetini katasınız,
- kendini zaptetmek kuvvetine dayanmak kuvvetini katasınız,
- dayanmak kuvvetine Allah korkusunu katasınız,
7 - Allah korkusuna kardeş sevgisini katasınız,
- kardeş sevgisine gene, sevgi katasınız.
8 Çünkü bu şeyler sizde bulundu mu ve çoğaldı mı, Rabbimiz İsa Mesihi tanımak için aylak kalmayacanız, ne de yemişsiz kalacanız. 9 Ama bu şeyler kimde bulunmazsa, o kişi kördür, kısa bakışlıdır. Öyle birisi unutmuştur, nasıl eski günahlarından temizlendi.
10 Onun için, kardeşler, daha da fazla uğraşın ki, çağrılmış ve seçili olduğunuzu kesinleştiresiniz. Çünkü bu şeyleri yaptınız mı, hiç bir zaman düşmezsiniz.
2.Kor. 12:9 – merhametim (lütfum) sana yeter – Burada Pavlus büyük sıkıntıda: bu beden zayıflığını yenmek için, Rabden kuvvet istiyor. Ama Rab, cevap olarak ona sadece merhamet sunuyor. O da yeterlidir.
Mat 10:16 (9-10) – Rab kendi işçilerine mümküm olmayan bir iş veriyor
Kurtuluş, o İsviçreli çakılar gibidir. –
önce sadece çakıyı görüyorsun. Sonra baktın mı, “Aa bir de makas var’ diyorsun. Onun arkasından daha neler: tornavida (otverka), bıçkı, konserva açacağı...
Kurtuluş da öyle: Önce anlıyorsun: “Günahlarım affedildi”, sonra anlıyorsun: “Rab şu anda da yakındır”, sonra “Allah kendi Ruhunu bana verdi” ...
yeni yeni öğretişler arayan, asıl öğretişi henüz anlamamıştır
2.Timoteyus 4:3-4
Çünkü zaman gelecek ki, sağlam öğretişe dayanamayacaklar. Ama kulakları kaşınacak ve onun için istedikleri gibi kendilerine muallim toplayacaklar. Kulaklarını hakikattan döndürüp masallara sapacaklar.
- Nasıl rubalarda moda var, bugünlerde imanlıların arasında da moda öğretişleri var:
- Sağlık ve Zenginlik Müjdesi (Rab, bir imanlıyı kabul ettiğini göstermek için ona sağlık ve para verirmiş)
- Toronto Bereketi (gülüp yere düşmek Kutsal Ruhtan imiş)
kişi vaat veriyor: "Ben almana gittim mi, seni yanıma alacağım!" - Bu söze güvenerek yaşıyor, lazımsa herşeyi satıp kendini otobüsün içine atıyor - körü körüne
Biz gene körü körüne değil Rabbe güvenerek yaşayalım, ama bize çok zor geliyor: (üç örnek)
İbr 13:5 – Rab bize söz veriyor: ama biz nasıl dua ediyoruz: “Rab, bizi brakma” – “Allah bizi bu sevgiden ayırmasın”
Mat 6:33 – İsa bize ihtiyaçlar, njdacıklarımız için bir sıra gösteriyor: önce 'krallık' = Onun krallığı, sonra 'ekmek' = kendi ihityaçlarımız
Yuh 15:7 - duaya cevap almak
Lut Sodom'dan kaçarken, Ran ona diyor: "Sakın arkana bakma" (Yaratılış 19:17)
- sanki onun yüreği orada kaldı: bunca sene uğraştı
- bir yabancı olarak o kasabaya gelmişti
- kıta kıta kendini bir yer edindi, saygınlık kazandı (Yar 19:1 – Kasabanın kapısında otururdu = orada kasabanın parlamentosunda idi)
- ama şimdi lazım herşeyi braksın
“İmanlının yolculuğu” kitabında: Gökteki kasabaya giden yolcu, Gazap kasabasından kaçarken kulaklarını tıkayıp bağırıyor: "Yaşam istiyorum! Sonsuz Yaşam!
- çünkü karısı, kızanları, ve komşuları bağırıp onu geri çekmeye çalışıyorlar
'kötü arzuları yozlaştırıyor" = bozgunluk
günah zarar veriyor: değil sade sonsuz ceza, ama şimdi bile
sanki: şimdi günah tatlı geliyor, fayda getiriyor, sonra acılık
- halbuki: şimdi bile zarar veriyor
- 1880 yıllarında Oskar Vayld adında bir yazar: “The Picture of Dorian Gray” (Dorian Grey'in resimi) adında bir roman yazdı
- zengin bir genç adam rahatlık ve lüks içinde yaşıyor. Bir gün kendine bir portret yapıyor – hazır olunca ona bakıp bir dilek tutuyor: “Keşke ben genç kalabilsem, ve bu portre benim bütün çirkinliğimi alsa!”
- öyle de oluyor: adam kendini her türlü günaha ve pisliğe veriyor, ama sıfatı hiç değişmiyor. Aynı zamanda portresi gittikçe çirkinleşiyor
- en sonunda artık vazgeçmek istiyor günahtan, ama geç oldu, ansızın ölüyor – o zaman portre gene güzel haline dönüyor, Dorian Grey gene, o kadar çirkin oldu ki, arkadaşları bile onun ölüsünü tanımıyor.
- ders. günah, bizi bugün bile etkiliyor, asıl insanlık durumundan uzaklaştırıyor
tabiyet değişebilir mi?
- Yeremya 13:23 “Bir Neger ten rengini değiştirebilir mi? Bir leopard beneklerini değiştirebilir mi? Kötülük etmeye alışmış olan sizler de iyilik edemezsiniz.
Ama İsa’da bu mümkündür.
- zaten Rab daha yüzlerce sene önce söz verdiydi:
- Yer 31:31 “Size yeni yürek verecem”
bir örnek: İsa’nın öğrencisi Yuhanna:
- önce onun lağabı Boan-Erges (Gök gürüldemenin oğlu) idi
- demek: çok ateşli, s,n,rl,- hemen patlayan bir adam
- sonra:onun lağabı oldu: ‘sevgi apostolu’
bilgi iyi bir şey mi, yoksa kötü bir şey mi?
1.Kor.8:1 Bilgi, insanın göğsünü kabartırır, ama sevgi başkasını ilerletirir.
cevap: 1.Kor.14:20 Kardeşler, anlayışta artık kızanlar olmayın, ama kötülükte bebekler olun. Anlayışta büyük insanlar olun.
sanki bilgi iki türlüdür, onları karıştırmamak lazım:
a) bilmek = kafa bilgisi (kitap okumakla, İsa'nın hayatını araştırmakla)
- bu çok önemli, biz hep okumamışlığı bahane yapıyoruz, uğraşmayalım
- Allah cahilleri seviyor, ama istemiyor, cahil kalsınlar
- mesela: Petrus – balıkçı idi, ama sonra en büyük profesörlerin önünde konuşuyor (Elçi 4:13)
b) tanımak (nasıl bir kişiyi tanıyabilirsin?
- birlikte bir iş yapmak, yolculuk yapmak, değil senelerce aynı spirkada durmak)
eskiden: sen mecbursun günah ışlemeye
şimdi: seçme fırsatı var, değil otomatik bütün günahlar yok olsun, ama sana fırsat veriyor, günahı işemeyesin
sen mecbur değilsin: o laf söylemeye, o fikir düşünmeye
Mat 13 - kayalı toprak: güneş çıkınca kuruyor – dayanma gücü yok, çünkü kökleri sağlam değil
senin köklerin nerede; iman ederken neye güvendin?
- bir mucizeye?, şifaya? ana babana, kocana? bereket gelecek?
- o zaman kökün çok zayıf ve dayantıramayacan
- tek sağlam kök: “Hakikat nedir” diye sormak ve ona göre yaşamak
eskiden bize "Allah adamları" derdiler - gerçekten öyle miyiz?
- bir kişinin en büyük özelliğini söylerler: “Bu adam kuşbakıcı!” “Bu adam raba hastası!”
- bizim için ‘Allah adamı’ dediler mi, o doğru mu? En büyük karakteristakmız o mu?
sanki hayatımızın çekmeceleri var: iş çekmecesi - aile çekmecesi , arkadaşlar çekmecesi - futbol çekmecesi - bir de: Allah çekmecesi
Ama Allah istemiyor, senin hayatında bir çekmece olsun, istiyor, bütün şkaf olsun!
1.Petrus 1:22 Hakikata boyun eğmekle canlarınızı temizlediniz. Ve artık kardeşler için ikiyüzlü olmayan bir sevgi duyuyorsunuz. Evet, birbirinizi yürekten ve sonsuzca sevin.
- bu, kardeş sevgisinden daha daha büyük, daha zor:
- daha genel, obştodur
komşu sevgisi - Matta 21:36-39
36 "Muallim Musa'nın kanununda en büyük buyruk hangisidir?" 37 Ve İsa ona şöyle konuştu: "'Allahın olan Rabbi seveceksin bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla.' 38 En büyük ve en birinci buyruk budur. 39 Ama ona benzeyen ikinci bir tane daha var: 'Komşunu kendin gibi seveceksin.'
huysuzlara sevgi (bizi sinir eden, nervlerimize dokunan kişiler)
18 Hizmetçiler, siz efendilerinize tam bir korkuyla boyun eğin. Değil sade iyi ve yavaş olan efendilere; hayır, ters huylu olanlara da.
düşman sevgisi
43 İşittiniz nasıl denildi: 'Komşunu seveceksin, ama düşmanına kin besleyeceksin!' 44 Ama ben size diyorum: düşmanlarınızı sevin, size çeki çektirenler için dua edin.
Rabbimiz İsa Mesihi tanımak için aylak kalmayacanız, ne de yemişsiz kalacanız
"uğraşın ki, çağrılmış ve seçili olduğunuzu kesinleştiresiniz."
"daha da fazla uğraşın, kurtuluşunuzu korku ve titremekle bitiresiniz." (Fil 2:12)
- kişi şüpeye düşüyor: ben kurtulmuş muyum, nereden anlayacan?
- iki defa söylüyor: "uğraşın": uğraşmadan, sade konuşmakla bu soruya cevap bulamayacan
- uğraştıkça, caıt ettikçe anlayacan
Çünkü bu şeyleri yaptınız mı, hiç bir zaman düşmezsiniz.
- tekerlek döndükçe düşmezsin, ama durdu mu düşecen