- bugün: Yusuf hakkında konuşacam (ama incilde 5 tane var)
- bu Yusuf'un lağabı Bar-Nabas = Kurajoğlu = herkese cesaret veren
- doğruyu bilmek yeterli değildir, onu yapmak için kuvvet lazım
- o kuvveti de nereden alacaz? – Rab İncil’de bize doğruyu göstermekle kalmıyor, her zaman bize yardım edecek insan da gönderiyor
3 Rabbimiz İsa Mesihin Allahı ve Babası mubarek olsun. O, acıyan bir Baba ve her türlü kuraj veren Allahtır. 4 O bize her türlü sıkıntılarımızda kuraj veriyor. Öyle ki, Allah bize nasıl kuraj verdiyse, biz de o kurajla her türlü sıkıntıda bulunanlara kuraj verebilelim.
- çocuğuna terbiye veren baba gibi: zor bir iş veriyor - çocuk onu yaparken ağlaşıyor - babası ona kuraj verip işini tamamlasın istiyor - ancak öyle öğreniyorlar
- örnek: İsa babasının yanında doğramacılık öğrendi
- Gökteki babamız izin veriyor, çekilere düşelim - çünkü teselli ve kuraj vermek istiyor
- o zaman biz de başkalarına aynısını yapabiliriz
- sen kendin hiç hastalığa düşmedin mi, nasıl hastalara kuraj verecen?
- sen kendin deneme ile boğuşmadın mı, nasıl başkalarına akıl verecen?
- seni çekiden uzak tutmuyor – çünkü kendisi insanların çekilerini hissedşyor.
1 Evlatlarım, ben size bu şeyleri yazıyorum, günah işlemeyesiniz diye. Ama bir kişi günah işlerse de, Baba'nın yanında bir Avukatımız var: O da doğru olan İsa Mesihtir. 2 Bizim günahlarımızı bağışlatıran kurban Odur.
- Rab İsa bir advokattır = yanına çağrılan kimse (mahkemede)
- zayıflılarımızı anlayan biri
15 Bizim başgörevlimiz değil öyle birisi, hani bizim zayıflıklarımızı anlamasın, ya da aynısını hisetmesin. Hayır, O her meselede aynı bizim gibi denendi - yalnız, hiç günah işlemedi. 16 Madem öyle, Allahın merhamet dolu kral iskemlesinin önüne kurajla çıkalım. Öyle ki, bağışlanalım ve merhamete kavuşalım. Evet, muhtaçlığımızda bize yardım eden budur.
- İsa senin halinden anlayabilir - sen hangi denemeden geçersen, o daha önce ondan geçmiştir ve daha fazlası bile
- İsa bir kardeş (Rom 8:29) ve arkadaş, dost gibi (Yuh 15:15)
- Davud ve Yonatan gibi:
Yonatan; kral Saul’un oğlu idi
1.Samuel 18:3
Yonatan, Davut'a beslediği derin sevgiden ötürü, onunla bir dostluk antlaşması yaptı.
16 Ve ben Baba'dan isteyecem, O da size başka bir Yardımcı verecek, öyle ki, O her daim sizinle kalsın. 17 O, hakikatın Ruhudur.... O aranızdadır ve içinizde olacak
- Rom 8:10-16
12 İşte kardeşler, biz borçluyuz - ama bedene borçlu değiliz ki, beden düşüncesine göre yaşayalım. 13 Çünkü bedene göre yaşarsanız, öleceniz. Ama eger Ruhla bedenin işlerini yok ederseniz, yaşayacanız. 14 Allahın Ruhu kimi güderse, Allah evlatları onlardır. 15 Çünkü kölelik ruhu almadınız ki, sizi tekrar korkuya soksun. Ama evlatlık ruhu aldınız. Biz de o Ruhla 'Abba', hani 'Babacığım', diye bağırıyoruz. 16 Ruhun kendisi, bizim ruhumuzla birlikte şahitlik ediyor, Allah evlatlarıyız diye.
- her türlü günahımıza rağmen KR bize andırıyor ki, gene de Allah evladıyız
- imanlıların da kuraj verme görevi var: İbr. 10:24-25
24 Biz gene bakalım, birbirimize sevgi ve iyi işler için iştah verelim. 25 Toplantılardan da vazgeçmeyelim. Bazıları buna alıştılar. Hayır, birbirimize kuraj verelim. Hele hele o günden için, hani görüyorsunuz nasıl yakınlıyor.
- senin hareketlerin başka kardeşlerin iştahı açıyor mu, bıktırıyor mu?
Apo 4:36 - tarlasını satıyor
36 Yusuf adında bir adam vardı. Kıbrıs doğumlu bir Levili idi. Apostollar ona 'Bar-Nabas' da bağırdılar, bunun türkçesi: kuraj veren. 37 Onun da bir tarlası vardı. Ve onu satıp parasını apostolların ayaklarının dibine koydu.
- Yeruşalimdeki kilisenin büyük ihtiyaçları vardı: dul kadınlar, işsiz kişiler, bütün dünyadan ziyaretçiler
- Kıbrıs adasından olan Levi tarlasını satıyor: çok imanlı öyle yapardı
- ne zaman aramızda ilk defa öyle bir olay görecez – bir kardeş kendi malını satıp başka imanlılara parayı teslim etsin?
Apo 9:26-30 - Pavlus'u Petrus ve Yuhanna ile tanıştırıyor
26 Saul Yeruşalim kasabasına gitti. Öğrencilerinin arasına sokulmaya çalıştı, ama hepsi ondan korktular. İnanmadılar, açan o bir öğrenci oldu. 27 Bar-Nabas gene, onu tutup apostolların yanına getirdi. Onlara anlatırdı, Saul nasıl yolda Rabbi gördü, nasıl Rab ona konuştu ve Saul nasıl Damask kasabasında hiç korkmadan İsa'nın adında konuştu. 28 Saul da apostollarla birlikte Yeruşalim kasabasında serbestçe gezerdi ve Rabbin adında korkusuzca konuşurdu. 29 Saul hep Grekçe konuşan Yahudilerle konuşup anlaşırdı. Onlar da baktılar onu öldürsünler. 30 Öğrencilerin ne vakıt bu meseleden için haberleri oldu, Saul'u Kayseriye kasabasına kadar getirdiler, oradan da Tarsus'a gönderdiler.
- öbür apostollar sadece Pavlus’un imana gelmesini işittiler, ama daha ona güvenmediler.Bar-Nabas riske girip Pavlus için garant gidiyor.
- belki Pavlus’un daha zayıf tarafları vardı. Ama Bar-Nabas, Pavlus’un içindeki problemlerie bakmadı, ondaki fırsatları gördü
- insanın normal tabiyeti: başkalarının zayıflığını görmek – ama sevgi onun iyi taraflarına bakar
- Değil: kardeşinin yapamadığını yasak edesin, ama onun yapabildiğine destek veresin
- İnsanın normal tabiyeti, geriye bakar - sevgi ileri bakar.
Apo 11:19-24 - apostollar onu Antakyaya gönderiyor
19 Stefanus'tan için büyük bir baskı başladı. O sebepten dağılanlar çak Finike, Kıbrıs ve Antakya'ya kadar gittiler. Haberi Yahudilerden başka kimseye bildirmediler. 20 Ama onların arasında kimi Kıbrıslı ve Kireneli kişiler vardı. Onlar başladı, Greklere de konuşup Rab İsa'yı bildirsinler. 21 Ve Rabbin eli onlarla birlikte idi. Çok kişi iman edip Rabbe döndüler. 22 Yeruşalimdeki topluluk onlardan için haber aldı ve bunun üzerine Bar-Nabas'ı Antakya'ya yolladı.
23 Oraya varınca şahit oldu, Allah nasıl bereketledi. O vakıt sevindi ve herkese kuraj verdi, yürekten karar verip Rabbe bağlı kalsınlar. 24 Çünkü iyi bir adamdı, Kutsal Ruh ve imanla dolu idi. Böylelikle bir sürü kişi Rabbe getirildi.
- Yahudi ve milletlerden olan imanlıların arasında köprü oluyor
- Mesih düşman olan halkları kendi topluluğunda birleştiriyor. Onu yapmak için Bar-Nabas gibi kişiler kullanıyor.
Apo 11:25-26 - Pavlus'u Tarsus'tan alıp Antakya’ya getiriyor
25 Sonra, Saul'u aramak için Tarsus kasabasına çıktı. 26 Saul'u bulunca, onu Antakya'ya getirdi. Ve öyle oldu, bütün bir sene boyunca o topluluğa katıldılar ve çok kişi öğretirdiler. Sefte olarak Antakya kasabasında öğrencilere 'Mesihçi' demeye başladılar.
- Pavlus kendi kasabasına dönmüştü. Orada belki toplantı yağardı, ama Rab onu daha büyük işler için çağırmıştı (Apo 9:15)
- Bar-Nabas onu sanki uykudan kaldırıyor
Apo 11:29-30; 12:25 - para yardımını Yeruşalim'e getiriyor, Markus'a oradan alıyorlar
29 Öğrenciler de, karar verdi, herkesin elinden ne kadar gelirse, Yahudiye sancağında oturan kardeşlere yardım göndersinler. 30 Onu yaptılar ve Bar-Nabas ile Saul'un elinden ihtiyarlara gönderdiler. - 25 Bar-Nabas ve Saul işlerini bitirip Yeruşalim'den döndüler. Yanlarına Markos lağaplı Yuhanna'yı da aldılar.
- Demek Bar-Nabas güvenilen bir kişi idi, çünkü ona çok para emanet ettiler
Apo 13:1-3
1 Antakya'daki topluluğun içinde peygamberler ve muallimler vardı:
- Bar-Nabas, - Simeon (onun lağabı 'Niger' idi) - Lukiyus (o Kirene sancağından idi) - Manaen (sancak kralı Hirodes ile birlikte büyüdü) - ve Saul.
2 Onlar oruç tutup Rabbe hizmet ettiler. O vakıt Kutsal Ruh şöyle konuştu: "Bana Bar-Nabas'ı ve Saul'u ayırın. Ben onları bir iş için çağırdım." 3 Ondan sonra oruç tutup dua ettiler. Ve ellerini onların üzerine koyuyup onları yolcu ettiler.
Apo 14:8-13 - Barnabas = Zevs - konuşkan değildi
8 Listra kasabasında bir adam dışarıda otururdu. Ayakları tutmazdı, ana rahminden sakat idi, hiç yürümemişti. 9 Bu adam Pavlus'un konuşmasını sesledi. Pavlus da gözlerini ona dikip gördü ki, adamın imanı vardı, iyileşecek diye. 10 O vakıt yüksek sesle dedi:
"Kalk ayaklarının üstüne dur." Adam da bir fırladı ve yürümeye başladı.
11 Kalabalıklar Pavlus'un yaptığını görünce, başladılar yüksek sesle Likavoniya dilinde şöyle bağırsınlar:
"Tanrılar insan kılığına girip bize indiler!"
12 Ve Bar-Nabas'a Zeyus, Pavlus'a gene Hermes dediler, çünkü en çok konuşan o idi. 13 Zeyus'un put evi de kasabanın hemen dışında idi. Oranın güdücüsü kasabanın kapısına kadar gelip öküzler ve çiçek örgüleri getirdi. İstedi, kalabalıkla birlikte kurban kessin.
- Greklerin tanrılarının hepsi ayrı ayrı karakterleri vardı: Zeyus bütün tanrıların büyük babası idi, Hermes gene, ticaret ve haberciliğin tanrısı idi. Demek, Pavlus daha konuşkan idi, Barnabas daha oturaklı, ağırbaşlı idi
Apo 15:36-40 - zayıflık: kendi bırçetinin tarafını tutuyor
36 Bir zaman sonra Pavlus Bar-Nabas'a dedi ki,
"Biz nerede Rabbin haberini bildirdik, bütün o kasabalara dönüp kardeşleri ziyaret edelim. Bakalım ne haldedirler."
37 Bar-Nabas'ın niyeti vardı, yanlarına Markos lağaplı Yuhanna'yı da alsınlar. 38 Ama Pavlus bunu uygun görmedi, istemedi onu yanına alsın. Çünkü Markos onları daha önce Pamfiliya'da terk etmişti, onlarla birlikte işe katılmamıştı. 39 Ve aralarında öyle büyük anlaşmamazlık çıktı ki, birbirlerinden ayrıldılar. Bar-Nabas Markos'u yanına alıp gemiyle Kıbrıs'a gitti. 40 Pavlus gene, Silas'ı seçti. Kardeşler onları Rabbin merhametine teslim edip yolcu ettiler.
Gal 2:11-13 - zayıflık: insan korkusu
11 Ama ne vakıt Kifas Antakya kasabasına geldi, ben onun yüzüne çatıp ona karşı geldim. O kabahatlı idi. 12 Çünkü Yakub'un yanından bazı kişiler gelmezden önce, milletlerden olan kişilerle beraber oturup yemek yerdi. Ama öbürleri gelince, çekildi, kendini ayrı tuttu, çünkü sünneti tutanlardan korkardı. 13 Öbür Yahudiler de onun ikiyüzlülüğüne katıldılar. Öyle ki, Bar-Nabas bile onların ikiyüzlülüğüne saptırıldı.
- kuraj veren Bar-Nabas’ın zayıflıkları bile bize kurai veriyor: madem Rab öyle birisin kullandı, o zaman seni de kullanabilir.
Barnabas’ın hayatından biz nasıl faydalandık:
- Pavlus'u çalıştıran oydu
- Markus incilini ona borçluyuz
- bize canlı örnek: senin 'Pavlusun' nerede? Sen kimi yetiştirdin
- Barnabas, geri planda kalmaya razıydı, mecbur değil herkes onu övsün