Eskiden Türkiyeden bir kardeş sordu: “Bulgaristanda her kasabada toplantı var mı?” - Ben de cevap verdim: “Öyle, ama bir tane değil, her yerde en azında ikişer tane var.”
11.9.2001 atentatlarda en büyül problem neydi? polis, askerler ve hükümetin arasında korkunç anlaşmamazlık vardı, komunikasyon yoktu - onun ciddiliğini anlayamadılar, mahsus alarm sandılar - rezultat: 3000 kişi öldü
Birlik şarttır, Allahın buyruğudur - “Hepsi bir olsunlar” (Yuhanna 17:21-23) - bu, İsa’nın son isteğidir; onun için babasına dua ediyor. Biz bu duayı ve bu isteği ciddi alıyor muyuz?
Kimi kişiler sanıyor: “Keşke hepimiz tek bir denominasyona bağlansak, o zaman aramızda asıl birlik olacak!”
Bunun için en güzel örnek: Katolik kilisesi - 1 milyard = 1000 milyon kişi - değişik katolik grupların arasında dağlar kadar farklar var. Ama hepsi aynı organizasyonun içinde devam ederler, hepsi Papaya bağlıdırlar.
Öyle bir birlik aramızda hiç olmayacak, olması da önemli değil. Başka başka denominasyonlara bağlıyız.
Aslında bu iş nasıl oldu?
1995 senesinde Almanyadan bir kız gelip uzun bir araştırma yaptı, Bulgaristan’da Türk toplulukları nasıl meydana geldi. Cevap: Kesin cevap yok. Rab bu mucizeyi 1980 yıllarının sonunda gerçekleştirdi.
1990 yıllarında Türk topluluklar hızlı çoğalmaya başladılar.
Sonra, hükümet kiliselere baskı yaptı registratsia için. Her toplantı mecbur kaldı, kendini çabucak bir denominasyon bulsunlar.
Sonra o denominasyonlar Türk kiliselere ‘bizim’ demeye başladılar, ama aslında hiç bir ruhsal bağlantı yoktu. O toplulukları kurmadılar, çoğu defa onları ziyaret etmediler bile.
Arkasından yabancı devletlerden materyalno yardımlar gelmeye başladı. Türk toplantıları kalabalık ve muhtaç oldukları için denominasyonlar onları kullanırdılar, daha da fazla yardım çekmek için.
Rezultat: önce birlik varken, şimdi artık denominasyon ayrılıkları var.
Başkaları gene sanıyorlar: “Ne vakıt en ufak detaylara kadar bütün ayetler üzerinde aynı anlayışa varırsak, o zaman asıl birlik oluşacak”
Bir şaka: “Adamın biri bir köprüden geçerken fark ediyor, nasıl başka birisi parmaklıkların üstünde durup atlamak ve kendini öldürmek istiyor. Hemen yetişip konuşmakla adamı vazgeçirtmeye çalışıyor.
- Merhaba, size bir şey sorabilir miyim? Siz hristiyan mısınız?
- Evet, öyleyim.
- Ay ne güzel, ben de hristiyanım. Ne çeşit hristiyansın? Ortodoks mu, Katolik mi, Protestant mı?
- Protestantım.
- Super. Ben de protestantım! Ne çeşit protestantsın... Anglikan mı, Baptist mi, Kongreçyan mı, Metodist mi, Pentikostçu mu...?
- Ben bir Pentikost kilisesine katılıyorum.
- Sahi mi.... Ben de Pentikostçuyum. Hangi denominasyon? EPЦ mi, BBЦ mi yoksa OBЦ mi?
- EPЦ
- Demeeeee... ay çok güzel bir şey; ben de EPЦciyim. Sence grabvane ne zaman olacak: golyam skrıptan önce mi, sonra mı?
- Bence ondan sonra olacak.
Bunun üzerine ikinci adam kızmaya başladı. “Sen imansız bir kafirsin” diye bağırıp adamı kaktı aşağı düşsün.
İşte, her konuda kardeşlerimizle aynı anlayışta olmaya bakarsak, sonumuz öyle olacak
Yok yeryüzünde iki imanlı her konuda aynı öğretişi olsunlar, her ayeti aynı anlasınlar
Ama bazı temel konular var, onun üzerinde lazım anlaşılsın. ‘Evangelist’ anlayışına sahip olan herkesi kardeş sayalım.
Ama üçüncü bir yol var: herşeyden önemli: kendimizi birbirimizin parçasını sayalım, kendimize öyle hissedelim.
Rom 14:19-22
“İşte, onun için, barış getiren ve birbirimize destek veren şeylerin peşinden koşalım. 20 Sen bir et için Allahın işini bozmaya kalkma. Her şey temizdir. Ama bir kişi günaha düşürülüp yerse, ona kötü oluyor. 21 Hiç et yememek ya da şarap içmemek, ya da senin kardeşini düşüren birhangi şeyi yapmamak iyidir. 22 Senin inandığın ayrı bir meselen mi var? Sen onu Allahın önünde kendine sakla. Ne mutlu o adam, hani kabul ettiği meselelerde kendi kendini davalamıyor.”
öğretiş ve yürek birliği - Pavlus hazırdı, kendi öğretişine göre hareket etmesin, yeter ki, yürek birliği bozulmasın - nerede bizde öyle bir anlayış?
biz hazır mıyız, dil konuşmak konusunda, Rabbin sofrası adetleri hakkında, altın takmak, yaşmaş takmak konuslarında kendi öğretişimizden vazgeçelim, yeter ki birlik olsun?
1.Kor 1:10-13
“Kardeşler, ben de size Rabbimiz İsa Mesihin adına yalvarıyorum ki, hepiniz aynı sözde birleşesiniz. Aranızda ayrılıklar olmasın. Hayır, tek bir fikirde, tek bir kararda birleşin. 11 Çünkü Klovi'nin ev halkı bana sizden için anlatırdılar ki, aranızda kavgalar oluyormuş. 12 Şunu demek istiyorum: her biriniz diyor ki, "Ben Pavlusçuyum", "Ben Apolosçuyum", "Ben Kifasçıyım", ya da "Ben Mesihçiyim". 13 Mesih paramparça mı oldu? Pavlus sizin için haça gerilmedi ki! Yoksa Pavlus'un adına mı vaftiz oldunuz?”
1.Kor 12:12-13
“Beden birdir, ama parçaları çoktur. Hepsi de bir bedenin parçalarıdır. Ama ne kadar kalabalık olsunlar, gene de tek bir bedendirler. Mesih de öyledir. 13 İster Yahudi ister Grek olsun, ister köle ister serbest kişi olsun, hepimiz tek bir Ruh ile tek bir bedenin içine vaftiz olduk. Hepimiz de tek bir Ruhtan içtik.”
bu hem bir toplantının içinde, hem de bir kasabanın içinde, bir devlet içinde hem de bütün dünyada
Apo 15:23-29
"Apostollar ve ihtiyarlık vazifesini yapan kardeşlerden, Antakya kasabasında, hem de Suriye ve Kilikiya sancaklarında bulunan, milletlerden olan kardeşlere selam!
24 Haberimiz oldu ki, aramızdan kimi kişiler gidip, sözleri ile kafalarınızı karıştırmışlar, yüreklerinizi bozmuşlar. Biz gene, onlara öyle bir şey buyurmamıştık. 25 Onun için bir fikir olup bize uygun göründü, adamlar seçip sevdiğimiz Bar-Nabas ve Saul'la birlikte size gönderelim. 26 Bunlar Rab İsa Mesihin adı için hayatlarını korkunçluğa atmışlar. 27 Böylelikle Yahuda ve Silas'ı da gönderiyoruz. Onlar da aynı meseleyi sözle anlatıracaklar.
28 Evet, Kutsal Ruh'a ve bize uygun göründü, üzerinize fazla yük koymayalım; sade şu mecbur olan şeyler: 29 - Putlara adanmış şeylerden, - kandan, - boğulmuş hayvanların etinden, - hem de zinadan uzak durasınız. Kendinizi bunlardan ırak tuttunuz mu, iyi yapacanız. Hoşçakalın!"
İki grupimanlılar vardı: Yahudilikten gelen imanlılar, milletlerden gelen imanlılar - ikisinin arasında daha büyük farklılık düşünülemez
ama Rab TEK bir kilise kurmuştur - değil iki tane - bugünlerde birçok komentatorlar bunu anlamıyor, sanki İsrailin statusu farklı
biz de aynı onun gibi sanki müsaade var, iki ayrı beden kuralım, “biz ve onlar”
(1) “puta adanmış etlerden” - Yahudiler için en iğrenç bir düşünce, ama Pavlus gene diyor:
“Peki, ne demek istiyorum? Acaba, put bir şey midir? Ya da putlara adanmış yiyentiler mi bir şeydir?” (1.Kor.10:19)
(2) “kandan, boğulmuş hayvanların etinden” - Pavlus diyor:
“Allah her ne yaptıysa, iyidir. Ve hiç bir şey mundar değildir, eger şükür etmekle kabul edilirse.” (1.Tim 4:4)
Yahudiler lazımdı kabul etsinler, domuz etleri gibi şeyler masaya konuldu mu, kardeşlik sofrasından kalkmasınlar - milletlerden gelen imanlılar da lazım kabul etsinler, Yahudilere göre en iğrenç yemeklerden uzak dursunlar
(3) “zinadan uzak durmak”
zina herkese yasak, değil sade Yahudilere - ama buradaki sözün özel bir anlamı var: yakın akraba evlilikleri (bırçet, bırçetka)
Musa’nın kanununa göre bu tür evlilikler yasaktı (Yahya Hirodes’e bu temada suçladı)
bütün bu olay, hepimize büyük örnek: kompromis yapmadan, haklarımız ve düşüncelerimizden bir parça vazgeçmeden birlik olmayacak
gurur, bencillik,
beden düşüncesi,
faydalanmak düşüncesi, kokıl düşüncesi,
kıskançlık
“Kon s kapatsi” kafası, insanların fikirleri çok sınırlı, sadece kendi organizasyonunu tanıyor, sade kendi adamlarına bakıyor.
‘denominatsya’ düşüncesi Yeni Ahit’te yok, çok sonradan meydana geldiler
her denominatsya kendi organizasyonun içinde bir otorite sistemi kurdu - onu da ‘el koymak’ meselesi ile gösteriyorlar
ama kim kime el koyabilir? El koyan kişi o yetki (vlast) kimden aldı, o daha büyük kişi de kimden aldı - ve o gene kimden aldı? Zamanın içinde geri gidersen, en başta hep bir ayrılık meselesi var, o da günahtır
dışarıdan gelenler, sade kendi ruhsal organizasyonunu kurmaya çalışırlar, bütün kilisenin ihtiyacına bakmıyorlar
dışarıdan gelenler, kısa zaman içinde ‘başarı’ göstermek istiyor
dışarıdan gelenler, yerli kardeşlerin durumlarını anlamıyorlar
(1) ateşli düşmanlık
kardeşinin var olmak hakkını tanımıyorsun
örnek: Avner ile Yoav - Avner Saul’un generalı, Yoav da Davut’un generalı idi - ikisi birbirlerini öldürecek kadar düşmandılar
(2) ılık kıskançlık
kardeşini konkurent (rakip) gibi görüyorsun
örnek: Evodiya ve Sintihe - Filipi topluluğunda Rab için çalışan iki kadın
“Evodiya ve Sintihe'ye yalvarırım, Rab'de aynı fikirde olsunlar. 3 Sana da yalvarırım, ey hakikat hizmetçi arkadaş, o kadınlara yardım et. Onlar benimle, Klement'le ve başka iş arkadaşlarımla birlikte 'iyi haber'de işlediler. Adları yaşam kitabında yazılıdır.” (Fil 4:2-3)
(3) soğuk ilgisizlik
kardeşini hiç görmüyorsun
Fil 2:20-21
“Çünkü ondan başka hiç kimsem yok, benimle aynı fikirde olsun ve sizin halinize candan merak etsin. 21 Çünkü hepsi bakıyorlar, kendi işlerini bitirsinler, değil Mesih İsa'nın işlerini.”
“Uğraşın, aranızda barışıklık ve bağlılık olsun ve öylelikle Ruhun birliğini koruyasınız” (Efes 4:3)
Rab bize demiyor: “Uğraşın birliği meydana getiresiniz!” - Rab bizi zaten bir etti, bize düşen onu anlayalım ve ona göre davranalım