9 Sonra Musa, Harun, Nadav, Avihu ve İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi dağa çıkarak
10 İsrail'in Tanrısı'nı gördüler. Tanrı'nın ayakları altında laciverttaşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu.
11 Tanrı İsrail soylularına zarar vermedi. Tanrı'yı gördüler, sonra yiyip içtiler.
12 RAB Musa'ya, "Dağa, yanıma gel" dedi, "Burada bekle, halkın öğrenmesi için üzerine yasalarla buyrukları yazdığım taş levhaları sana vereceğim."
13 Musa'yla yardımcısı Yeşu hazırlandılar. Musa Tanrı Dağı'na çıkarken,
14 İsrail ileri gelenlerine, "Geri dönünceye kadar bizi burada bekleyin" dedi, "Harun'la Hur aranızda; kimin sorunu olursa onlara başvursun."
15 Musa dağa çıkınca, bulut dağı kapladı.
16 RAB'bin görkemi Sina Dağı'nın üzerine indi. Bulut dağı altı gün örttü. Yedinci gün RAB bulutun içinden Musa'ya seslendi.
17 RAB'bin görkemi İsrailliler'e dağın doruğunda yakıcı bir ateş gibi görünüyordu.
18 Musa bulutun içinden dağa çıktı. Kırk gün kırk gece dağda kaldı.
---------------------------------------
Tekst biraz karışık: önce 74 kişi balkana biniyor – sonra dönüyorlar – sonra Musa gene biniyor, yanında sadece Yeşu var
Musa ve Harunİ kardeşler – Nadav ve Avıhu = Harun’un oğulları
- geçen hafta: antlaşma – söz vermek – kan serpmek = çok korkunç ve ciddi temalar
- bu hafta: seremonyadan sonra, halka kuraj vermek ve antlaşmayı kutlamak
- bunlar halkın güdücüleri idi: komşu kavgaları, miras meseleleri, başkalarına görev vermek
- ama onu braktılar.
futbol maçına gitmek, balığa gitmek, kuşlara bakmak, arabayı temizlemek, akrabaları dolaşmak
toplantıya gelmek: - Habib / İstanbul
= kara bulutlar, şimşekler yavaş yavaş çekiliyor, beyaz bulut
- Allah ışıktır = güneş gibi, o kadar aydınlık, içinde olanı göremiyorsun
- Allah sevgidir = secginin kendisi görünmez, onun efektler görünüyor
- Allah ruhtur = ruhlar görünmez, ama her türlü şekil alıyorlar
Hiç kimse, hiç bir zaman Allahı görmemiştir - ama Tek Doğan, kendisi Allah Olan, evet Babanın bağrında Olan, işte O Allahı açıkladı.
- İsa ‘görünmez Allahın görüntüsüdür” (Kol 1:15) = kızan iken, piknik yapardık, babam bana derdi sana tüpgazı gösterecem – güneşte onun gölgesi görünüyor
- beni gören Babayı görmüş oluyor (Yuh 14:9)
- yani ruh dünyasından, beden dünyasında zayıf bir tercüme yaptı
a. Rabbin meleği: = o Allahın kendisi değildi, ama Allahın yerini aldı
Yakup, "Lütfen adını söyler misin?" diye sordu. Ama adam, "Neden adımı soruyorsun?" dedi. Sonra Yakup'u kutsadı. Yakup, "Tanrı'yla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı" diyerek oraya Peniğel adını verdi. (Peniğel =Allahın yüzü)
b. Rabbin bulutu = Şekina = yüceliğini gösteren
c. fırtınada: İlyas, Karmel dağından kaçarken
- herkes öleceğini sandı
"Vay başıma! Mahvoldum" dedim, "Çünkü dudakları kirli bir adamım, dudakları kirli bir halkın arasında yaşıyorum. Buna karşın Kral'ı, Her Şeye Egemen RAB'bi gözlerimle gördüm."
- demek korkunçluk değil Allah tarafından, ama bizm günahlarımz tarafından
- nasıl kızgın şırlağana su atıyorsun
Aramızda bir yaşlı dede hep derdi: “Nasıl iman etmeyim; seni kendi gözlerimle gördüm” – çünkü İsa
ama bugünlerde başka sıra var: “Görmeden iman edenlere ne mutlu” (Yuh 20:29)
kişiler hep cenneti görmek istiyorlar (yeşilllik, mermer taşları), ama çoğu aldanıyor, kötü ruhlara aldanıyorlar
imanımız dayanıyor apostollara, depil videniğelere
- Matta 5:8 “yüreği temiz olanlara, çünkü Allahı görecekler”
1.Yuh 3:2-3
2 Sevgililer, biz şimdiden Allahın evlatlarıyız, ve ne olacaz henüz belli değil. Ama şunu biliyoruz: O ne vakıt ortaya çıkarsa, biz o vakıt Ona benzer olacaz, çünkü Onu olduğu gibi görecez. 3 Ve her kimin Onda öyle bir umudu varsa, o kendini temizliyor, aynı nasıl O da temiz ise.
senin yüreğin temiz mi? yüreğine dikkat ediyor musun?
insan yüreğini nasıl temizleyebilir? Önce kendinden şüphe edeceksin: acaba ben doğru muyum
çok imanlının hayatı: büyük kriza – imana gelmek – sonra alışmak (kendilerine dikkat etmiyorlar
delikanlı kızlar: çok düzünüyorlar – kimisi zayıflanıyor – üstü başına dikkat etmek
evlendikten sonra: 1-2 sene iyi, kızanlar doğdu mu bitti, kendine dikkat etmiyor
imanlılar da öyle: kendi yüreğine dikkat çevirmiyorlar
Rab sade kendi yüreklerine dikkat edenlere kendini gösterecek
hem kutlamak için
hem de kişileri daha fazla bağlamak için
Çıkış 5:1 – ‘Bana çölde şölen yapsınlar” = büyük kutlama, yemek, içmek
bir tencere - herkes geldiği gibi ondan yiyor - sonra gene kendi işine devam ediyor
yok uzun uzun yemek pişirmek, sofrayı kurmak
yemenin amacı: sadece karnını doyurmak
sadece içki masasında uzun uzun oturulur, yemek yenillir – amaç: içki daha iyi gitsin
bizde anlayış var mı: toplantıda uğraşmak (hazırlık yapmak, süslemek, uğraşmak) = en güzelini yapmak – yoksa “Haydi şimdi, çok uzatma – idare eder”
Evden eve gezip Rabbin ekmeğini paylaşırdılar. Hep birlikte mutlulukla ve saf yürekle yemek yerdiler.
“Her insanın yiyip içmesi, yaptığı her işle doyuma ulaşması bir Tanrı armağanıdır.”
yemekten önce dua ediyoruz: (1.Tim 4:5 - Çünkü Allahın sözü ve dua ile temiz kılınıyor.)
- değil boş adet olsun
- değil “yemeker temizlensin, otalak olmasın”
- ama: zevk alabilmek için: allah insanı öyle yarattı, herşeyi yiyebilsin, ve yemek yerken tad alsın, sevinsin – değil sade tumbağı şişirmek için
aynı onun gibi: Rabden zevk alamak, sanki yemek imiş gibi gösteriliyor
Mezmur 119:103
“ Sözlerin ne kadar tatlı geliyor damağıma, ağzımda baldan daha tatlı!”
Mezmur 34:8
“ Tadın ve görün RAB ne iyidir! Ne mutludur ona sığınan insan! «
1.Petrus 2:3
“Çünkü Rabbin yavaşlığından bir dat aldınız.”
4 Bütün hayatım boyunca sana şükür edecem,
senin adına ellerimi kaldıracam.
5Yağ ve ilikten yemiş gibi, ruhum doyacak,
ve dudaklarımda neşe, sana övgüler düzecem.
6Yatağımın üzerinde seni düşünüp anıyorum.
Seninle konuşarak saatler geçirecem.
- aynı tencereden yiyorsun = otalak yok
= “Biz artık dostuz, kimse birliğimizi bozamaz”
- TR’de kürtler: iki cins kan davası sürüyor – barıştıktan sonra büyük yemek yapıyorlar – karşılıklı oturup, aynı tencerelerden yiyorlar
- onun için Yahudanın yaptığı onlara çok daha kötü görünürdü:
Matta 26:23
İsa cevap verip dedi: "Elini benimle birlikte tencereye bandıran adam, işte, o beni ele verecek.
- sannki hepsi masanın bir tarafında, önür tarafta Rab var
Her Şeye Egemen RAB bu dağda Bütün uluslara yağlı yemeklerin Ve dinlendirilmiş seçkin şarapların sunulduğu Zengin bir şölen verecek.
Bütün halkların üzerindeki örtüyü, Bütün ulusların üzerine örülmüş olan örtüyü Bu dağda kaldıracak.
Ölümü sonsuza kadar yutacak. Egemen RAB bütün yüzlerden gözyaşlarını silecek. Halkının utancını bütün yeryüzünden kaldıracak. Çünkü RAB böyle diyor.
Sevinelim, coşalım, Ona şan getirelim.
Çünkü Kuzu'nun düğünü geldi artık,
Onun gelini kendini hazırladı.
Ve ona verildi, temiz ve parlak
ince keten rubaları giyisin."
(Keten rubaları da kutsalların doğru işleridir.)