Davut’un hayatı - 2.vaaz - 1.Samuel 17
Davut ile Golyat
geçen hafta gördük, nasıl Davut kral olarak seçilmişti
ama bunu bilen sade bir avuç insan - kral olmak saklı bir şey değil; lazım herkes onu tanısın
Rab tarihe öyle karışıyor: önce gökten karar veriyor, sonra yeryüzünde olayları öyle diziyor ki, karar verilen şey yerine gelsin
1.Samuel 16:14
Bu sıralarda RAB'bin Ruhu Saul'dan ayrılmıştı. RAB'bin gönderdiği kötü bir ruh ona sıkıntı çektiriyordu.
- korkunç bir senaryo: Rabbin seçtiği kişi şimdi kötü ruhların kurbanı
- hem üzüntü, açan Rab krallığı ondan aldı (psiholojik faktor) - hem de yeni bir güç onun hayatını kontrol altına aldı (ruhsal faktor)
- Saul nasıl bu duruma gelebildi:
(1) gurura kapıldı - Rabbi tam yürekle seslemedi
(2) uyarılınca tam tövbe etmedi, sahte tövbe
(3) sonra da kendini alçaltırmıyor
normal olarak diyecez: olmaz - çünkü Kutsal Ruh nerede yaşarsa, orada kötü ruhlar duramaz
iyi, doğru - ama nasıl olkuduk: “Rabin Ruhu zaten Saul’dan ayrılmıştı) - KR dururken, tabii ki, başka ruhlara yer yok
KR sadece yeniden doğmakla kazanılıyor, bu bir protsestir:
senelerce toplantıya gelenler var, Rab İsa’nın önünde çok fena uyanacaklar
Rab sana Ruhunu veriyor bir emanet gibi - ama sen o emanetle ne yaparsan, senin sorumluluğundur:
Matta 7:22-23
22 O günde çok kişi bana diyecek: 'Rab, Rab, biz senin adında peygamberlik etmedik mi? Senin adında kötü ruhları uğratırmadık mı? Senin adında bir sürü mucize yapmadık mı?' 23 O zaman onlara açık açık diyecem ki: 'Sizi hiç tanımadım. Gidin karşımdan, sizi kötülük işleyenler'.
koyun çobandan uzaklaşırsa, kurtlar onu kapabilir
sürünün kenarında bulunan kişiler en büyük korkunçluk içinde - sen bak kenarda durmayasın, çobana en yakın olasın
İbraniler 6:4-8
4 Ama o kişiler, hani bir kere aydınlığa kavuştular, gökten gelen o vergiyi tattılar, Kutsal Ruh'a ortak oldular, 5 Allahın sözünden ve gelecek dünyadan bir dat aldılar, 6 ve sonra yoldan ayrıldılar; işte, onlara yok fırsat, bir daha tövbe etmek durumuna getirilsinler. Onlar kendileri için Allahın Oğlunu bir daha haça gerip elaleme rezil ediyorlar.
7 Bir toprak onun üzerine sık sık düşen yağmuru içti mi, ve kendisine bakan kişilere fayda getiren otlar çıkardı mı, o Allahtan bereketleniyor. 8 Ama bir toprak tikenli otlar ve çalılar çıkardı mı, o yaramazdır ve lanetlenmenin üzerindedir. Onun sonu yanmaktır.
başlangıç: yemiş getirmemek - sonra dikenler
Pavlus buna ‘Şeytana teslim etmek’ diyor - kişi illa ki, kendi yolunu tutmak isterse, toplantıdan uzaklaştırılıyor - o zaman Rabbin koruması ondan alınıyor - Şeytana çok kolay kurban olacak
1.Samuel 16:15-19
15 Hizmetkârları Saul'a dediler: "Bak, Tanrı'nın gönderdiği kötü bir ruh sana sıkıntı çektiriyor 16 "Efendimiz, buyruk ver, iyi lir çalan birini bulalım. Öyle ki, Tanrı'nın gönderdiği kötü ruh üzerine gelince, o lir çalar, sen de rahatlarsın."
17 Saul hizmetkârlarına, "İyi lir çalan birini bulup bana getirin" diye buyurdu.
18 Hizmetkârlardan biri, "Beytlehemli İşay'ın oğullarından birini gördüm" dedi, "İyi lir çalar. Üstelik yürekli, güçlü bir savaşçıdır; akıllıca konuşur, yakışıklıdır. RAB de onunladır." ...
21 Davut Saul'un yanına varıp onun hizmetine girdi. Saul Davut'u çok sevdi ve ona silahlarını taşıma görevini verdi. 23 O günden sonra, Tanrı'nın gönderdiği kötü ruh ne zaman Saul'un üzerine gelse, Davut liri alıp çalar, Saul rahatlayıp kendine gelirdi. Kötü ruh da ondan uzaklaşırdı.
lir nasıl bir çalgı: ‘kutusuz bir kitara’ - elinde her yere taşınırdı, sesi zayıf
onunla Saulun içindeki kötü ruhları kovamazdı, sadece sakinleştirirdi
hard rock, heavy metal: isyan, yok etmek duygusu, doğrudan Şeytana tapmak
pop: materyalizm
arabesk: kendine acımak
Efes 5:19
“Birbirinize mezmurlarla, ilahilerle ve ruh türküleriyle konuşun. Yüreğinizle Rabbe şarkılar ve melodiler söyleyin.”
1.Samuel 17:1-3
“Savaşmak üzere ordularını bir araya getiren Filistliler, Yahuda'nın Soko Kenti'nde toplandılar. Soko ile Azeka Kenti arasındaki Efes-Dammim'de ordugah kurdular. 2 Saul ile İsrailliler de toplandılar. Ela Vadisi'nde ordugah kurup Filistliler'e karşı savaş düzeni aldılar. 3 Filistliler tepenin bir yanında, İsrailliler de karşı tepede yerlerini aldı. Aralarında vadi vardı.”
Filistilerle savaşlar devam ediyor - uzun uzun seneler onlarla savaştılar - bu küçük bir rahatsızlık değildi, bir ölüm kalım savaşı idi
1.Samuel 17:4-10
Filist ordugahından Gatlı Golyat adında usta bir dövüşçü ortaya çıktı. Boyu altı arşın bir karıştı.
5 Başına tunç* miğfer takmış, pullu bir zırh kuşanmıştı. Tunç zırhın ağırlığı beş bin şekeldi.
6 Baldırları zırhlarla korunmuştu. Omuzları arasında tunç bir pala asılıydı.
7 Mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi. Mızrağın demir başının ağırlığı altı yüz şekeldi. Golyat'ın önüsıra kalkanını taşıyan bir adam yürüyordu.
8 Golyat durup İsrail ordusuna, "Neden savaş düzeni aldınız?" diye haykırdı, "Ben Filistli'yim, ama siz Saul'un kölelerisiniz. Aranızdan karşıma çıkacak birini seçin.
9 Dövüşte beni yenip öldürebilirse, biz sizin köleniz oluruz. Ama ben üstün gelip onu yok edebilirsem, siz bizim kölemiz olur, bize kulluk edersiniz."
10 Filistli Golyat konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün İsrail ordusuna meydan okuyorum! Benimle dövüşecek birini çıkarın karşıma!"
Filistiler, aslında Greklerden çıkmış bir halktılar - onların arasında öyle bir inanç vardı: iki ordu karşı karşıya geldi mi, aslında tanrılar da savaşırdılar
Tanrıların kararını anlamak için, gerek yok binlerce kişi ölsün - onun için iki ordusunun en hızlı savaşçıları dövüşsün, kim yenerse, onun tanrısı yenmiştir - onun ordusu da yenecek
‘Troya’ filminde Grekler,in kahramanı Ahiles (Brad Pitt oynuyor) bir devle dövüşüyor - bir hareketle onu öldürüyor - öbür ordusu onlara teslim oluyor
Golyat’ın adı: sürgün edilmiş
3m uzun - 35 kg zırh -
24 İsrailliler Golyat'ı görünce büyük korkuyla önünden kaçıştılar.
25 Birbirlerine, "İsrail'e meydan okumak için ortaya çıkan şu adamı görüyorsunuz ya!" diyorlardı, "Kral onu öldürene büyük bir armağanın yanısıra kızını da verecek. Babasının ailesini de İsrail'e vergi ödemekten muaf tutacak."
26 Davut yanındakilere, "Bu Filistli'yi öldürüp İsrail'den bu utancı kaldıracak kişiye ne verilecek?" diye sordu, "Bu sünnetsiz* Filistli kim oluyor da yaşayan Tanrı'nın ordusuna meydan okuyor?"
birkaç sene geçmişti - Davut babasının evine dönmüştü - üç agası bu savaşa katılırdılar - babaları İşay Davut’u onların yanına gönderdi, ekmek getirsin
herkes korku içinde - sade Davutta iman kalmıştı
herkes görünen şeylere bakardı - Davut ruhsal dünyaya bakardı
31 Davut'un söylediklerini duyanlar Saul'a ilettiler. Saul onu çağırttı.
32 Davut Saul'a, "Bu Filistli yüzünden kimse yılmasın! Ben kulun gidip onunla dövüşeceğim!" dedi.
33 Saul, "Sen bu Filistli'yle dövüşemezsin" dedi, "Çünkü daha gençsin, o ise gençliğinden beri savaşçıdır."
34 Ama Davut, "Kulun babasının sürüsünü güder" diye karşılık verdi, "Bir aslan ya da ayı gelip sürüden bir kuzu kaçırınca,
35 peşinden gidip ona saldırır, kuzuyu ağzından kurtarırım. Eğer aslan ya da ayı üzerime gelirse, boğazından tuttuğum gibi vurur öldürürüm.
36 Kulun, aslan da ayı da öldürmüştür. Bu sünnetsiz Filistli de onlar gibi olacak. Çünkü yaşayan Tanrı'nın ordusuna meydan okudu.
37 Beni aslanın, ayının pençesinden kurtaran RAB, bu Filistli'nin elinden de kurtaracaktır." Saul, "Öyleyse git, RAB seninle birlikte olsun" dedi.
Davut kendi çapında biraz savaşmayı öğrenmişti - bir çoban olarak ayı ve aslanlarla dövüşmek büyük bir başarı
ama gene de bu kadar korkunç savaşçının yanında şansı yoktu
İsa’nın dediği gibi: “Eger bir hardal tanesi kadar imanınız varsa” - Rab en ufak bir kıvılcım, en küçük parça maya kullanabilir kocaman bir efekt yaratmak için - ama gene de en başta bizden bir şey bekleniliyor
İsa’nın yanına gelen bir kızan vardı: 5 pide - Davut da dereden 5 tane çakıl alacak
İman olmadan Rabbi hoşnut etmek mümkün değildir (İbr. 11:6)
sen hayatında bir kere olsun İMANLA bir adım attın mı? - para kazanmak için riske girmek olabilir, değil mi?
O da bir çeşit imandır - ama Rab onu konuşmuyor - Rab sana soruyor: “Benim için bir kere olsun, riske girdin mi? İncilin yayılması için bir kere olsun bir adımı attın mı?”
Bugünkü ders budur: Davutta sade iman vardı.
38 Sonra kendi giysilerini Davut'a verdi; başına tunç miğfer taktı, ona bir zırh giydirdi. 39 Davut giysilerinin üzerine kılıcını kuşanıp yürümeye çalıştı. Çünkü bu giysilere alışık değildi. Saul'a, "Bunlarla yürüyemiyorum" dedi, "Çünkü alışık değilim." Sonra giysileri üzerinden çıkardı.
iman var mı, Rab bir metod bulacak - ve bunun için başkasına bakma
başkası onu şöyle ya da böyle yaptı diye sorma
Saul’un zırhı çok güzel ve kuvvetli idi - ama Davut’a göre değildi
madem Davut bir iman adımı attı, Rab ona uygun bir silah da verecek
imanlı hayatta da Rab sade senin için uygun bir iş hazırladı - bu iş sade sana uygundur, başkasına bakma o işi yapsın - sen de bakma başkasını kopya edesin
40 Değneğini alıp dereden beş çakıl taşı seçti. Bunları çoban çantasına koyduktan sonra sapanını alıp Filistli Golyat'a doğru ilerledi. 41 Filistli de, önünde kalkan taşıyıcısı, Davut'a doğru ilerliyordu.
42 Davut'u tepeden tırnağa süzdü. Kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi. 43 "Ben köpek miyim ki, üzerime değnekle geliyorsun?" diyerek kendi ilahlarının adıyla Davut'u lanetledi. 44 "Bana gelsene! Bedenini gökteki kuşlara ve kırdaki hayvanlara yem edeceğim!" dedi.
45 Davut, "Sen kılıçla, mızrakla, palayla üzerime geliyorsun" diye karşılık verdi, "Bense meydan okuduğun İsrail ordusunun Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB'bin adıyla senin üzerine geliyorum. 46 Bugün RAB seni elime teslim edecek. Seni vurup başını gövdenden ayıracağım. Bugün Filistli askerlerin leşlerini gökteki kuşlarla yerdeki hayvanlara yem edeceğim. Böylece bütün dünya İsrail'de Tanrı'nın var olduğunu anlayacak.
47 Bütün bu topluluk RAB'bin kılıçla, mızrakla kurtarmadığını anlayacak. Çünkü savaş zaten RAB'bindir! O sizi elimize teslim edecek."
48 Golyat saldırmak amacıyla Davut'a doğru ilerledi. Davut da onunla dövüşmek üzere hemen Filistlilere doğru koştu. 49 Bir taş çıkarıp sapanla fırlattı. Taş Filistli'nin alnına çarpıp saplandı. Filistli yüzükoyun yere düştü.
50 Böylece Davut Filistli Golyat'ı sapan ve taşla yendi. Elinde kılıç olmadan onu yere serdi. 51 Sonra koşup üzerine çıktı. Golyat'ın kılıcını tutup onu öldürdü ve başını kesti. Kahraman Golyat'ın öldüğünü gören Filistliler kaçtılar.
Davudun asıl silahı neydi? - değil beş çakıl: ama Rabbin adı “Her Şeye Egemen RAB'bin adıyla senin üzerine geliyorum. ”
Hakkı vardı öyle konuşmaya, çünkü artık kral olarak meshedilmişti - Rab ona o yetki verdi
Yuhanna 15
5 Asma ben'im, çubuklar gene sizsiniz. Kim bende kalırsa, ve ben kimde kalırsam, o kişi çok yemiş verecek. Çünkü benden ayrı olarak bir şey yapamazsınız. 6 Bir kişi bende kalmadı mı, bir çubuk olarak dışarı atılıp kuruyacak. Kişiler onu toplayacak ve ateşe atacaklar ve o yanacak. 7 Siz bende kaldınız mı, ve sözlerim de sizde kaldı mı, o zaman her ne isterseniz dileyin ve bu iş sizin için olacak. 8 Çok yemiş verdiniz mi, o zaman öğrencilerim olacanız. Ve öylelikle Babam şanlanacak.
16 Siz beni seçmediniz, ben sizi seçtim. Ve karar verdim, gidip yemiş veresiniz, yemişiniz de kalıcı olsun. Öyle ki, Babadan benim adımla ne dilerseniz, O size versin.
Onda kalan ve onun için işleyen herşey dileyebilir - Rab İsa’nın adı bizim silahımızdır
Davut öğrenmişti Rabbin adını kullansın - onun hayatı onda geçiyordu - sen de öğrenebilirsin
ne kadar zaman ve energiya harcıyoruz, bu dünyada bir yere varalım diye - çünkü daha bu dünyanın işleri kafamızda birinci yer alıyor - ama Rabbin işini yapatığın zaman senin elinde kocaman silah var: Rabbin adı
burada 3 şart var, İsanın adını kullanmak için:
(1) "bende kaldınız mı" - günden güne Rabbin yükünü taşımak (ki aslında hafiftir)
- benim teritoryamdan çıkmadınız mı: EA başka tanrılara bakmak, onşlara özenmek
(2) "sözlerim sizde kaldı mı" - onunla beslenmek lazım (İsa denemde) - canlı bir diyalog - değil tek tarafına yalvarmak, ya da ölü, soğuk tradicia
(3) "çok yemiş verdiniz mi" - rezultat: diri bir çiçek gibi, imanlı hayatımızda büyüme olsun
- bir kızan büyümezse, hep aynı boyda kalırsa, panila düşüyoruz, doktor çok testler yapacak
- korku - kahır, sıkıntı - yoksa mülüslük - yoksa umutsuzluk
bütün bunları Rabbin adıyla yenebilirsin
hepimizin ortak bir düşmanı: islamiyet - değil müslümanlar, onları seviyoruz
- ama onun arkasında ruhsal güç, kötü ruhlar - Açık 13 :3kurbağa, sahte peygamberlerin ruhları - bütün dünyaya gidip kralları aldatıracaklar
- ve öyle kocaman bir Golyat çıktı ve şimdi meydan okuyor, Rabbin ordusundaki askerleri dövüşe çağırıyor: "Hey İsa ölmedi, dirilmedi - İsa Rab değildir, sade sıradan bir peygamberdir - İncil Allahın söz değildir, değiştirilmiş bir insan kitabıdır"
- ve birçok imanlı, Saulun askerleri gibi korkudan saklanıyor
- ama Rab şimdi 5 tane çakıl taşı hazırladı. Onlar ilk bakışta hiç bir şeye benzemiyor, ama Rabbin gücüyle düşmanı yere yıkacaklar:
(1) Rab savaşlarla müslüman halkları uykularından kaldırıyor (Afganistan, Bosna, Kosovo)
(2) İsa kendini rüyalarda, videnielerde gösteriyor
(3) televizyon ve internet
(4) Avrupadaki gurbetçiler ve Arap devletlerinde çalışan hristiyanlar - savaştan kaçanlar
(5) müslümanlık yayıldıkça kişiler onun gerçek yüzünü görecekler ve bıkacaklar (İran)
- ama Davut o taşları alle atmadı: sapanla fırlattırdı (cılka) - o da bizim için nedir: dua