DİRİLİŞİN İKİ SONUCU
Bugün kutladığımız olay senin için ne anlam taşıyor:
1) hristiyan kalendarında, imanlı kültüründe önemli gün mü?
2) tarihte olmuş bitmiş bir fakt mı?
3) yoksa bugün için geçerli olan, seni harekete geçiren bir kuvvet mi?
Bazıları kutluyorlar Paskalyayı 8. Mart gibi ! 8.Martı kutlayanlardan acaba kim hatırlıyor, onun bir komunist bayram olduğunu? Kim anıyor kadın haklarının öncüsünü Klara Tsetkin? Hayır... o gün geldi mi, kadınlar bir araya geliyor, neşeleniyorlar.
Eğer İsa'nın Diriliş Bayramı senin için öyle bir şey ise, sen lazım uyanasın... yumurtalar, yemekler, kozunaklar... sence İsa bunun için mi mezardan dirildi? Hani biz senede bir kere aacık şenlenelim diye? Ya da senede bir iki defa toplantılara katılalım diye mi?
Sanıyorum, sen de anladın ki, dirilişin mesajı, dirilişin önemi bambaşka, çok daha büyük, çok daha ciddi.
Eğer cevabın 2 ise: sen hakikata aacık daha yakınsın: İsa'nın dirilişi gerçekten tarihte bir fakt, bir hakikattır.
Pavlus bunu çok güzel anlatırıyor:
1.Korintliler 15:14-17
Ve Mesih dirilmemişse, bizim haberimiz boştur, sizin imanınız da boştur.
15 Hem de Allahın kendisi için yalancı şahitler düşüyoruz. Çünkü Allahtan için şahitlik yaptık, Mesihi diriltirdi diye. Ki, O da dirilmemiştir, eger ölüler sahiden de dirilmezse.
16 Çünkü ölüler dirilmezse, Mesih de dirilmemiştir. 17 Ama Mesih dirilmemişse, sizin imanınız boştur. Ve siz hâlâ günahlarınız içindesiniz.
Bakın, ne yapıyor... sanki bütün yumurtalarını bir sepete koyuyor: bütün imanımız İsanın dirilişine bağlı. Bu çok riskli, çok kurajlı bir düşünce: sefte bir inanç gözle görülen, deneyebildiğimiz olaylara dayanıyor.
Çoğu vakıt nasıl: "Bana iman edin, ben bir rüya gördüm." "Ben peygamberim, bir melek bana göründü" ... iyi, güzel, ama nereden emin olabiliriz?
Buda diyor: "Ben aydınlandım. Ben Nirvanaya girdim, sonsuzluğa erdim" – iyi güzel, ama nasıl sana güvenebilirim?
Muhammed diyor: "Ben son peygamberim, hepsinden büyüküm. Allah beni yolladı" – iyi de, senin ispatların var mı?
Ve işte, İsa burada çok farklı: Tomas'a nasıl dedi: “Gel yanıma, gör, elle, dokun ve ondan sonra iman et. Gerek yok körü körüne iman edesin.”
Ve bu fakta, bu hakikata iman edersen, senin için sonucun çok büyük. Senin günahların af ediliyor... ve senin sonsuz yaşamın sağlanıyor.
Ve birçok Meshçi de İsanın dirilşini sadece o dereceye kadar anlıyorlar: İsa dirildi... bu BENİM için ne demek oluyor?"
Ama bugün sana 3. cevabı açıklamak istiyorum: İsanın dirilişi senin gündelik hayatını da etkileyen bir hakikat olsun. O senin için günden güne daha önemli olsun ve seni harekete geçirsin.
Diyelim, senin oğlun orduya daldı, gitti savaşa. Sonra dövüşürken düşmanın eline düşüyor. Aylar geçiyor, belki bir sene... hiç haberin yok. Kızılhaça, yani Çerven Krısta bavuruyorsun... hepsi boşuna. Ve en sonunda umudunu kesip onu ölü ilan ediyorsun, belki boş tabut gömüyorsun.
Ama sonra bir gün bir mektup geliyor sana, oğlun düşmanın elinden kaçabildi ve şimdiye kadar bir yerde saklandı, ama şimdi eve dönecek. O durumda senin reaksyan ne olacak? "İyi, sevindim" deyip TVa bakmaya devam edecen? ... Yoksa kalkıp ucak bileti alıp onu karşılamaya mı gidecem?
İşte, oğlunun hayatta olması haberi seni harekete geçirdi. Aynı onun gibi, gerçekten inanırsak, açan İsa diridir, pasif kalmayacaz, harekete geçecez.
Fil 3:10-11
“İstiyrum, Onu tanıyayım ve Onun dirilişinin kuvvetini de anlayayım, ve Onun acılarına ortak olmak neymiş öğreneyim, Onun ölümünde ona benzer olayım. Ve böylelikle ölülerin dirilişine varayım.”
- ne dedi: önce onun acılarını anlarsın, ve onu anladın mı, İsa'nın diriişinin kuvvetini nlayaccaksın
- Ölmeden dirilmek var mı? Hangisi önce, hangisi sonra? İsa önce öldü mü, yoksa en birinci dirildi mi?
- Demek, değil sadece İsa'nın yaptığını kabul edelim, ama İsa'nın yolu bizim de yolumuz olacak - iman odur.
- Kendi hayatımızda İsa'nın yaşamını tekrarlıyoruz, yeniden onu canlandırıyoruz. Demek en birinci sen de İsa ile beraber öleceksin de, İsa ilr birlikte dirilesin
- 17 yy.: Angelus Silesius - “İsa binlerce defa Beytlehem'de doğmuş olsa da, eğer senin yüreğinde doğmazsa, sana ne fayda: sen sonsuzlara kadar kayıp olacaksın!”
- ben diyorum: “Mesih daha 1000 kere mezardan çıksın, ama sen onunla birlikte yeni hayata dirilmezsen, sana ne fayda, sen kurtulmayacan!”
- daha 100 tane paskalya kutlayalım, her sene “İsus vızkrese” diye bağıralım... eğer senin hayatımda değişiklik olmazsa, sen kurtulmayacan
- Bir anlamda İsa'nın dirilişi herkesi etkiledi: imanlı imansız, neye şman edersen, ya da hiç bir şeye iman etme... İsa'nın dirilişi sebep oldu, herkesin bedeni mezardan dirilsin.
- 1.Kor 15:22 “Nasıl Adem'de herkes ölürse... Mesiihte herkes dirilecek.”
- Ama sadece o bize fayda değil, evet, herkesin bedeni sonsunluğu görecek, sonsuzlarca var olacak. Ama o sonsuzluğu nerede geçireceksin: Allahın yanında mı, yoksa ondan uzak mı? Aydınlıkta mı, yoksa karanlıkta mı? Yeni Yeruşalim'de mi, yoksa ate gölün içinde mi?
- Bizim problemimiz zaman değil. Bu beden sonsuzlukta aynı biçimde şimdiki işlerini devamm etsşn? O bana mutluluk getirmeyecek.
- bizim problemimiz koliçestv değil, ama kaçestvo. Bu hayatın fazlası değşl, ama başka bir çeşit hayat. Allahtan uzak yaşamak değil, ama onu bir baba gibi tanımak. Ve işte, İsa onu sana vermek istiyor.
- Ve Pavlus okuduğumuz ayette bir sıra koyuyor: ÖNCE İsa'nın acılarını tanıyacaksın... onunla birlikte acı çekeceksin.... ancak ondan SONRA onun dirilişinin kuvvetini anlayabileceksin.
- bakın, Pavlus burada nasıl bir bağlantı kuruyor: İsa cuma günü haçta öldü ve Pazar günü mezardan dirildi... önce Cuma, sonra Pazar... önce mezar, sonra sonsu yaşam. Bu sıra imanlının hayatında da geçerli.
- Peki, İsa nasıl acı çekti? Ya da, ona benzer olarak biz nasıl acı çekiyoruz onun gibi? Sanıyorum burada mesele olmuyor, biz de İsa'ya iman ettiğimiz için bedenimizi öldürsünler.
- Bu oluyor, ona ŞEHİT olmak diyoruz. Ve bugünlerde Şeytan kuduruyor: gitikçe daha fazla Mesih imanlıları mahsum kuzular gibi öldürüyor. Özellikle müslüman devletlerde: İslamska dırjava, Suriye'de masovo Mesihçileri öldürüyor.
- Ama bunların sayısı hep az kalacak. İsa ile beraber acı çekmenin başka yolları da var:
- ve onun gibi imanlı da, hep yüreğinde hafif acı bir duygu hissediyor, gökteki Babamızın yanına gitsin.
- sanki kızanların uzak bir memlekette ve onları özlüyorsun, ama yanlarına bir türlü gidemiyorsun
- bu ayrılık sana acı veriyor. Ve her gerçek imanlının yüreğinde var bu duygu. Ne kadar kurtulduğumuza sevinsek de, gökteki Babamızı özlüyoruz. Pavlus diyor 'bu bedende ah çekiyoruz.
- bu duygu var mı yüreğinde? Onu hissediyor musun? Yoksa burada, yeryüzünde rahatım diyorsun? Burası iyi benim için? Aklın fikrin, bütün emotsyaların u yeryüzünde mi?
- Pavlus diyor: eğer öyle ise, sen Mesihin dirilişinin kuvvetini de anlamayacan
- o tertemiz olarak gökten gelip insanların arasında yaşadı ve günahın zararını, günahın çirkinliğini çok fazla hissetti. O konuda çok hassas idi.
- Biz gene günahlı bir ortamda doğduk, büyüdük ve hep yaşıyoruz. Bizim duygularımız sanki kör oldu.
- Nasıl sigara içen bir kişinin burnu iyi gibi koku alamıyor, onun dilinde damağına tat almak duygusu azalıyor - biz de günaha karşı hassasiyetimizi kaybettik.
- Ama İsaya gelince duygularımız günaha karşı yeniden canlanıyor. Artık sadece günahın cezasından korkalım (imansızlar da bir parça korkuyorlar), ama günahtan iğreniyoruz, tiksiniyoruz.
- Kişilerin günahlarını görmek, İsaya acı verdi. Ve her gerçek imanlı günahı görünce, gerek kendi hayatında, gerek başka insanlarda, bir parça acı çekiyor; ona fena geliyor
- Bu duygu var mı sende? Bunu hissediyor musun? Yoksa “Hatasız kul olmaz” ya da “Aldanmayan bir Allah” deyip, omuzunu kaldırıyorsun ve günahı öylesine kabul ediyorsun.
- Eğer bunu hissedersen, ancak öyle Paskalyanın kuvvetini, İsanın dirilişinin kuvvetini anlayabilirsin
(3) kardeşinin acılarını hissetmek
Kol 1:24 Sizin hatırınıza seve seve çeki çekiyorum. Mesihin çekilerinden geri kalanı tamamlıyorum. Onu kendi bedenimle ve Onun bedeninin hatırına (demek kilisenin hatırına), tamamlıyorum.
- Mesihle birlikte acı çekmek, bir parça da demek oluyor ki, kardeşinin acılarını paylaşıyorsun. İsa karşına dikilmeyecek, nasıl apostol Yuhanna onu gördüyse, ama İsa sana geliyor kardeşinin biçiminde. Ona nasıl davranırsan, İsaya davranmış oluyorsun
- Bakın, onun için beraberlik, toplantı o kadar önemli. Yalnız kalan bir imanlı, toplantıya gitmeyen, ya da az giden, beraberliği ciddi almayan bir imanlı kardeşinin çektiği acılarını ciddi almıyor. Sanki diyor: “Bana ne? Git kendi işine bak!” ve böyle düşünmekle kardeşini değil, İsayı kendi acılarında brakıyor.
- Bizim mahallemiz doludur öyle kişilerle, diyorlar ki: “Aa, ben de imanlıyım, prosto toplantıya gitmiyorum, evde duacaazımı yapıyorum.” Bu tür kişiler Mesihin dirilişinin kuvvetini anlayamaz.
- Evet, İsa'nın dirilişi sen düşüncelerini ve duygularını değiştirecek ... ama şimdi ikinci erde bakacaz, nasıl dışarıdaki davranışımız değiştirecek...
1.Petrus 3:15
"Yüreklerinizde Mesihe, Rab olarak yer ayırın. Kim sizden soruyor, 'Acaba, sizin içinizde bu umut nedir?', her daim hazır olun öyle kişilere cevap vereseniz.
Apostolların İşleri 10:39-41
39 İsa, Yahudilerin memleketinde ve Yeruşalim kasabasında her ne yaptıysa, biz onun şahitleriyiz. Ve sonra Onu bir tahtaya asıp öldürdüler.
40 Ama Allah Onu üçüncü günde diriltirdi ve öyle yaptı, O görülsün.
41 Bütün halka görünmedi. Allah çok önceden şahitler seçti, işte onlara göründü. O şahitler biziz. Evet, o ölülerden dirildikten sonra, biz Onunla birlikte yedik içtik.
Bu bana hep biraz zayıf geldi. Sanki biraz kaçamak gibi: neden İsa tapınakta ortaya çıkmadı, kendini herkesin önünde gösterdi?
Ama halkın önderleri FANATİK idi. Bu ne demek: hiç bir argument, hiç bir logika, hiç bir ispat senin düşünceni değiştiremez. Sen logikaya karşı iman ediyorsun.
İsa Kutsal Ruhla mucizelerini yaptı. Ama Ferisiler ne dedi: "Onda cin var. Kötü ruhların gücüyle mucize yapıyor."
Dirilişten bir, iki hafta önce başka bir diriliş oldu. O da Yeruşalimden 7/8 km uzak: Beytanya köyünde: orada İsa ne yaptı: 4 günlük ölüyü, Lazar adında bir adamı diriltirdi.
Bu çok büyük bir şey idi. Yahudilerin halk inancına göre, beden ancak 3 gün mezarda yattıktan sonra asıl ölü sayılabilir. Ruh mezarda gezermiş.
Onun için İsa mahsustan bekledi, Lazar 4 gün ölü olsun. Ve ne yapıyor: dua etmiyor, ağzına soluk vermiyor, daha doğrusu onu hiç ellemiyor. Tek bir sözle "Lazar çık!"
Ama Yahudi önderlerin tepkisi neydi: iman edeceğine, tövbe edeceğine ne yaptılar: baktılar Lazarı öldürsünler !!!
Bu kadar inat, bu kadar körlük, bu kadar sapıklık için ne diyelim? Onun için İsa dirildikten sonra kendini Yeruşalim'de herkesin önünde göstermedi. Çünkü bilirdi ki, sadece alay edecekler, sadece yalan uyduracaydılar.
İsa Mesihin dirildiğini göstermek onun vazifesi değildi, ama kimin idi: seçilmiş şahitlerin. Buradaki söz sadece seçilmiş anlamına gelmiyor, ama görevlendirilmiş, vazifeli şahitler.
Onların şahitliğini kitapta okuyoruz.... ve şimdi sıra sende. Sizin yaşadığınız bu Almanya'da insanlar artık tarafsız, neutralno değil. İsa'nın haberini işitmek istemiyorlar, ona düşman kesiliyorlar – hem Almanlar, hem de müslümanlar.
Bizim mahallede de çoğunluk fanatik: değil müslümanlığa çok fazla iman etsinler. Ama düşünceleri kapalı. İnatla kör bir inanca sarılıyorlar.
Hatırlıyorum, bir cenazede laf çıkmasın diye özellikle imansızları davet ettik görsünler, nasıl ölüyü yıkıyoruz. Adam bütün zaman mezarlıkta yanımızda idi. Kendisi şahit oldu nasıl cesedi uzun uzun yıkadık.
Sonra bu aynı adam mahalleye çıkıp bizi yaydı: “Onlar ölüleri yıkamadan gömüyorlar !!” Öyle insanlara nasıl müjdeyi yayacan? İzobşto şans var mı?
Ve burada Allahın sırrı ile karşılaşıyoruz:
1:18 Çünkü haçın haberi perişan olacak kişiler için akılsızlıktır.
haçın haberi: bunun içinde sadece İsanın acıları yok, ama dirilişi de onun bir parçasdıdır
Ama bizim gibi kurtulanlar için Allahın kuvvetidir.
1.Kor 1:22 Çünkü Yahudiler mucize istiyorlar, ama Grekler akıllılık arıyorlar.
1.Kor 1:23 Ama biz haça gerilmiş Mesihi ilan ediyoruz. Yahudiler için bir köstek ve milletler için akılsızlık ilan ediyoruz.
Yahudiler, ve müslümanlar da kuvvetli bir din istiyorlar: Allahın peygamberi lazım kuvvetli olsun, herkesi yensin... değil zayıflık içinde haçta ölsün.... bu ayıp bir şey
öbür tarafta Grekler var: onlar filozof, akıllılık arıyorlar. Onlar için bedenlerimiz mapus, lazım onlardan kurtulalım. Dediler: "Ölürken, ruh bedenin içinden uçuyor, nasıl bir kuş kafesinden kurtuluyor.”
Onlar için diriliş akılsızlık: İsa tam bedenden kurtulmuşken, neden bir bedenle bir daha bu dünyaya dönsün? Biz ruhsal bir kurtuluş arıyoruz!!! - Diriliş akılsızlıktır.
1.Kor 1:24
"Ama çağrılmış olanlar için, hem Yahudiler hem de Grekler için, Mesihi ilan ediyoruz Allahın kuvveti ve Allahın akıllılığı olarak.
Bütün dünya Mesihi ve onun dirilişini reddediyor... ama var bazı Allah tarafından seçili ve çağrılmış insanlar. Onlar Allahın haberini, İsanın müjdesini kabul ediyor.
Onlar farklı: onların içinden bir kırıklık var, onlar artık insanın hırsıyla yaşamıyorlar. İnsanın gururunu yıkabilen tek bir güç var: İsanın haçı –
orada birinci yerde Allahı görüyorum: hem doğrulukla günahı davalayan bir Allah, hem de insanlara merhamet gösterebilen bir Allah.
Ama haça bakarken aynı zamanda insanı görüyorum, kendimi görüyorum: İsanın haçtaki bedeni bana bir ders veriyor: "Bu SENSİN" diyor bana. Bu sensin! Senin yüreğin, senn tabiatın, senin karakterin bunu hak etti !”
İsa'yı öldüren kim idi: ne Yahudilerin önderleri, ne Romalıların valisi, ne de askerlerin enserleri... hayır, İsa'yı öldüren sensin, senin gururun, senin dikbaşlılığın, senin yüreğindeki inat ve isyan – işte, onlar İsa'yı haça mıhladı.
Artık kendini aka paka çıkarma. Artık başkalarını suçlu görme – sensin problem, sensin. Haçın önünde eğil, haçın önünde diz çök, haçın önünde kırıl... o zaman İsa seni tamamlayacak.
İşte, bu admı atabilenler, haçtaki İsaya teslim olanlar... İncil onlara 'seçili kişiler' diyor.... peki güzel, ama onları nasıl bulacaz?
Aynı Yahya gibi...o tek bir Mesihi bulabilmek için lazımdı bütün İsrail halkını vaftiz etsin. Ve Rab Allah ona dedi ki, “Kimin üzerine Kutsal Ruhun indiğini görürsen, işte halkın beklediği kurtarıcı Mesih odur.”
Vaftiz sanki bir elek gibi idi. Yüzbinlerce kum tanelerin içinde bir parça altın bulmak gibi. Yüzbinlerde kişiyi vaftiz etti, tek bir kişiyi bulmak için.
Ve işte, aynı onun gibi biz de İsa'nın diriliş haberini bütün mahalleye yayacaz, o seçili insanları bulabilmek için.
Demek, burada iki grup seçilmiş insanlar var: kurtulmak için seçilenler ve onlara iyi haberi getirecek olan seçilmişler.
Ve sen dersen "Ben kurtuldum, hani kurtuluş için seçilmiş insanlarn arasındayım", o zaman şahit olmak için de seçilisin
Apo 1:8 Ama Kutsal Ruh üzerinize geldi mi, kuvvet alacanız. O vakıt benim şahitlerim olacaksınız, hem Yeruşalim kasabasında, hem bütün Yahudiye ve Samiriye sancaklarında, hem de dünyanın en uzak köşelerinde."
İsa Mesihin dirilişi imanlılara kuvvet veriyor şahitlik yapsınlar. Sen İsanın diri olduğunu yaydın mı, senin ağzından Petrus, Yuhanna ve Mecdelli Meryem konuşuyorlar ve bugün mahallede yaşayanlara şahitlik yapıyorlar.
İşte, sizin gibi Almanyada yaşayanlara bu Paskalya gününde bu iyi haberi vermek istiyorum: İsa dirildi... O gerçekten dirildi.” - Madem öyle en birinci onun acılarını taşımayı öğrenelim ve madem öyle, susmayalım. Bu iyi haberi bütün Almanyada yayalım, suymayan kalmasın !