Pavlus bizim için dua ediyor
"15 Ben de işittim, nasıl Rab İsa'ya iman ediyorsunuz ve bütün kutsalları seviyorsunuz. 16 Onun için ben de dua ederken sizi hatırladığım zaman, sizden için hep şükür ediyorum."
Birçok imanlı istiyor, büyüüük bir pastor onlar için dua etsim, ellerini koysun. Bu sanki daha bereketli imiş. Sen bir düşün, koskocaman apostol Pavlus senin için, ya da diyelim bizim topluğumuz için dua etmeye kalksın...
nasıl bir ihitiyaç brakacaydın? sağlık için mi, rahatlık için mi? Başarılı hayat için mi?
- değil mi, daha fazla dua ediyoruz ne zaman kişilerin durumu problemli: ne zaman bir hastalık var, ne zaman bir korkunçluk var, ne zaman bir deneme var. Dua ediyoruz, sonra diyelim Rab o problemi çözüyor, sonra biz sanki büyük bir marker ile siliyoruz o kişi birizim dua listemizden “Tamam, bu halledildi... artık yok lüzümü onun için dua edeyim”
- Ama Pavlus bize gösteriyor, nasıl lazım devam edeyim
- Pavlus Roma'da bir mapusta idi, ev aresti.
- ben olsaydım, mektubumun başında hemen, en birinci yerde yazacaydım: “Kardeşler, görüyonuz ne büyük sıkıntıdayım. Yalvarın benden için, Rab beni bir an önce bu çukurdan çıkarsın.”
- ama Pavlus gösteriyor, onun için en önemli olan meseleler nedir: Günden güne kiliseler için sıkılırdı, aklı fikri hep ondaydı
- en fazla 5-10 ayet kadar.. yani onu 50 sekundada okuyabilirsin
- bir taraftan Rab İsa dedi: dua ederken putperestler gibi yapmayın, uzun uzun dualar kullanmayın.
- ama daha büyük sebep şu ki, onlar probemlerin asıl, en derin sebeplerini anlardılar. Bir hastalıkta semptomlar var (ateş, sürgün, öksürmek) ve o semptomlara sebep olan asıl sebepler. Her doktor isteyecek, hastalığın asıl sebebini yok etsin, değil sade semptomları
- Biz sanıyoruz problem: “Kocam çok fena, içince beni dövüyor” - ona göre dua ediyoruz
- ama belki lazım dua edelim “Rab göster bana kocam neden öyle. Aç onun gözlerini kendi halini görsün”
17 Dua ediyorum ki, şanlı Baba, Rabbimiz İsa Mesihin Allahı, size anlayış ruhunu versin, ("sofia") = doğru karar verme Ruhu
Sül.Özd. 8:2-5
"Bilgelik çağırıyor, Akıl sesini yükseltiyor.
Yol kenarındaki tepelerin başında, yolların birleştiği yerde duruyor o.
Kasabanın girişinde, kapıların yanında, sesini yükseltiyor:
"Ey insanlar, size bağırıyorum, çağrım insan soyunadır!
Ey aklı kıt kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin; sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar!"
- Ah, bizim kardeşlerimiz onu anlasalar: bize daha ÇAKIL lazım değil, bize daha fazla AKIL lazım. Sen her ay 5000 euro kazansan da, akıl olmadıktan sonra hayatına faydası olmayacak.
- İyi de, kim bize akıl verecek? Nereden sağlam bilgelik, doğru karar verme gücünü öğrenecez?
2:6 - Çünkü bilgeliğin kaynağı RAB'dir. O'nun ağzından bilgi ve anlayış çıkar.
9:10 - RAB korkusudur bilgeliğin temeli. Akıl Kutsal Olan'ı tanımaktır.
Yakup 1:5
“Birinizin anlayışı eksik mi, Allahtan onu dilesin. O, zaten hiç azarlamadan herkese bola gani veriyor. Ve o vakıt o kişiye anlayış verilecek.”
- Apo 19:9 - “O zaman Pavlus onlardan elini çekip öğrencileri ayırdı. Her gün Tiranus'un mektebinde ders verdi.” = filozofya
- filozofya sözü mahallede hep çok kötü bir anlam taşıyor: gururlu laflar demektir, kendini daha başka bir şey saymaktır
- ama aslında öyle değil: filozofya aslında demek: hikmet sevgisi, anlyışı sevmek - ve bu iyi bir şeydir, onu kızanlarda desteklemeliyiz.
- Ama sanki bugünlerde öyle bir duruma geldik ki, cahillik daha fazla tutuluyor. Bir şey bilmemek, cahil kalmak daha büyük bir başarı gibi gösteriliyor. Her türlü akılsız davranış destekleniyor
- moda: nasıl yırtık pantalonları alabilirsin. Burada modacılar apaçık müsterilerle eğleniyorlar. 1980lerde İngilterede Pank müziği ile başladı bir protesto olarak. Ama sonra moda oldu. Ne kadar büyük cahillik.
- müzik: gençlerin müziği raptır. Orada ne gösteriliyor? Adam kendini gösteriyor silahlarla, altınlarla
- 'komsumatsya sarfoşluğu': daha fazla mal, daha fazla mal. Kişiler bile bile kendi kendilerini korkunç bondruğa sokuyorlar. Para çekmek, taksitlerle almak. Birisi onu şöyle anlattırdı: 'Sahip olmadığın parayı, ihyiyacın olamdığı şeylere harcıyorsun, öyle ki sevmediğin kişilerin gözüne giresin”
- National Geographıc bir araştırma yaptı: Amerikalı gençlerin 11% kendi devletini bir haritada bulamadılar. Sordular Amerikanın nüfusu kaç? Bütün başka devletlerin gençleri Amerikalılardan daha doğru cevap verdiler.
- Sen mahallede birhangi gence en basit soruları sor, seni anlamaycaklar. Çünkü öyle bir zamanda yaşıyoruz, bilmek ayıptır, okumak rezilliktir, cahil kişiler cahilliği ile övünüyorlar
- aydınlanmak ruhu, ("apokalipsis") = bir örtüyü çekmek, öyle ki, onun altında ne varsa gözüksün.
- şimdiki gök sanki bir örtüdür, perdedir, engel oluyor ruhsal dünyayı görelim - Ve sadece Rab o örtüyü çekebilir.
- ruhsal anlayış Rabbin verdiği bir şeydir: o insanların gözlerini açıyor ya da kapattırıyor
Yeşaya 29:9-11
“Şaşırın, şaşkına dönün, Kendinizi kör edin, görmez olun. Şarap içmeden sarhoş olun, İçki içmeden sendeleyin. Çünkü RAB size uyuşukluk ruhu verdi; Gözlerinizi mühürledi, ey peygamberler, Başlarınızı örttü, ey biliciler*. ISizin için bütün Allahın sözü mühürlenmiş bir kitabın sözleri gibi oldu.”
- Pavlus kendisi Efes'te iken aynısı oldu. Değil sadece zihin açıklığı için uğraşssınlar, Tiranus'un okululunda. Aynı zaman Rabden direkt, doğrudan ruhsal anlayış istediler.
- Apo 19:19 “Büyücülükle uğraşmış bir sürü kişi de kitaplarını toplayıp herkesin önünde yaktılar. Kitapların değerini hesapladıklarında toplam elli bin gümüş tuttuğunu gördüler.”
2.Krallar 6:14-17
Aram (Suriye) kral oraya atlılar, savaş arabaları ve büyük bir kuvvet gönderdi. Geceleyin varıp kenti kuşattılar.
15 Allah adamının hizmetçisi Gehazi erkenden kalktı. Dışarıya çıkınca gördü, nasıl kasaba askerler ve savaş arabalarla kuşatıldı. Dönüp Elişa'ya sordu: "Eyvah, efendim, ne yapacağız?"
16 Elişa cevap verdi: "Korkma, çünkü bizim yandaşlarımız onlarınkinden daha çok" 17 Sonra şöyle dua etti: "Ya RAB, lütfen onun gözlerini aç, görsün!" RAB hizmetçinin gözlerini açtı ve Elişa'nın çevresindeki balkanların atlılarla, ateşten savaş arabalarıyla dolu olduğunu gördü.”
2Ki 6:18 Aramlılar kendisine doğru ilerleyince Elişa RAB'be şöyle yalvardı: "Ya RAB, lütfen bu halkı kör et." RAB Elişa'nın yalvarışını duydu ve onları kör etti.
19 Bunun üzerine Elişa onlara, "Yanlış yoldasınız" dedi, "Aradığınız kasaba bu değil. Beni izleyin, sizi aradığınız adama götüreyim." Sonra onları Samiriye kasabasına götürdü.
20 Samiriye'ye girdiklerinde Elişa şöyle dua etti: "Ya RAB, bu adamların gözlerini aç, görsünler." RAB gözlerini açınca adamlar Samiriye'nin ortasında olduklarını anladılar.
21 İsrail Kralı adamları görünce Elişa'ya dedi "Onları öldüreyim mi? Öldüreyim mi, baba?"
22 Elişa, "Hayır, öldürme" diye karşılık verdi, "Kendi kılıç ve yayınla tutsak aldığın insanları nasıl öldürürsün. Önlerine yiyecek içecek bir şeyler koy, yiyip içtikten sonra izin ver, krallarına dönsünler."
23 Bunun üzerine İsrail Kralı adamlara büyük bir şölen verdi, yedirip içirdikten sonra da onları krallarına gönderdi. Aramlı akıncılar bir daha İsrail topraklarına ayak basmadılar.
İstanbul'da genç kadın: Kadriye: senelerce toplantıya katıldı. Vaftiz oldu, ailesinden çok baskı götdü, ama sadikan kaldı.
Bir gün Rabbin sofrası oldu, hepimiz katıldık. İyi geçti, ama değil çok heyecanlı, sıradan bir toplantı oldu. Ama bizim Kadriye toplantıdan sonra tuttu bizim önderimizi ve çok heyecanla, gözyaşlarıyla anlattı: bunca sene geliyorum, ama bugün anladım İsa yaşıyor, aramızdadır.”
Ve Pavlus burada dua ediyor, kardeşlerin hayatlarında, hepsinde aynı olay gerçekleşsin. Hani bir gün gelsin, nerede diyecekler: asıl şimdi anlıyorum, şimdi görüyorum.
Yuhanna 17:3
“Sonsuz yaşam da şudur: seni, hani tek sahi Allahı tanısınlar, ve senin göndermiş olduğun İsa Mesihi tanısınlar.”
bu iki silahla, bu iki instrumentle ne yapacaz: hem insaca akıl, zeka, inteligentnost, hem ruhsal anlayışla ne yapacaz. Onları kullanacaz, Rabbi tanımak için.
Ama bu mümkün mü hiç? İnsan değil mi o kadar uzak Allahtan, onun tabyatı değil mi ki, o kadar farklı, o kadar ruhal, biz Allahla nasıl tanışabiliriz.
Yetmiyıor bu, günahlarımız da bir perde oluşturuyor, öyle değil mi. İnsan da kim ki, Allahla tanışsın?
1.Kor. 15:7-8
“Doğruluğa uyanın ve günah işlemeyin. Çünkü bazıların Allahtan haberi yok.” - Var kişi Mesihe iman ediyor, ama gene de Allahı tanımıyor. Acaba öyle bir iman onu kurtarabilecek mi?
Demek YA'ya göre, iman etmek değil bir grup insanlara katılmak, değil birtakım kural ve kanunlara dikkat etmek - ama bir kişiyi gittikçe daha fazla tanımak demektir.
Nasıl bir evlilikte, yada bir arkadaşlıkta seneden seneye o kişi ile beraber yaşarken, onu gittikçe daha iyi anlıyorsun, onun karakterini keşfediyorsun, hep daha yeni şeyler anlıyorsun.
2.Petrus 3:18 - “ Ama siz Rabbimiz ve kurtarıcımız İsa Mesihi tanımakta ve merhamette büyüyün.”
Eski bir muallim 25 senelik stajı vardı. Ama çalıştığı mektepten bıkmıştı, yeni bir iş yeri aradı. Sonra bir ilan gördü, orası için başvurdu ve cevap bekledi.
İki hafta sonra öğrenmiş ki, o yere başka biri almişlar, hem de yeni bir öğretmen, sade bir senelik tecrübesi varmış. Sonra öfke ile gitmiş direktorata ağlaşmaya: Afederseniz, ama nasıl oluyor benim gibi eski bir muallim brakıp yepyeni birini aldınız?”
İnspektor ona demiş: “Bak senin 25 sene tecrüben yok, sende 1 senelik tecrübe var, ama onu 25 defa tekrarladın”
8 Dua ediyorum ki, yüreğinizin gözleri aydınlansın. Öyle ki,...
- şimdi gelecek zaman için konuşuyor: hem bizim geleceğimiz için, hem Allahın geleceği için:
Pavlus diyor: Öyle hesap yapaıyorum ki, bu şimdiki hayat geleckteki hayat ile karşılaştırılamaz. Demek şimdi dakkada öyle büyük bir problemin, ağrın, derdin ya da sıkıntın var: bütün düşüncelerini alıyor. Beyninde başka konular için yer kalmıyor. Gece gündüz aklın fikrin hep onda.
Mesihteki umudun nedir? O geldi mi, şu anki problemini hatırlamayacaksın bile. “Dur aacık, ne idi ya o mesele? Ne için sıkılmıştım? Neye kahırlanmıştım?”
Açıklama 7:17 “kral iskemlesinin ortasında olan Kuzu onlara çobanlık yapacak. Onları diri su kaynaklarına götürecek. Allah da onların gözlerinden bütün yaşları silecek."”
Ama umudumuz değil bir eğşlence yeri, sanki kocaman bir lunapark: “Allahın kral iskemlesinin önündedirler. Ve Onun evinde gece gündüz Ona hizmet ediyorlar.”
Nasıl Rabbe hizmet edecez? Onun neye ihtiyacı var da, hizmet edecez. Su mu verecez, gölgelik mi tutacaz? Hava mı yelleyecez - Hayır, Allahın ihtiyacı yok bizim hizmetimize. Ama gene de izin veriyor, onun huzurunda duralım, öünkü bizim yakınlığımızı istiyor.
İşte asıl cennet budur.
- Şimdiye kadar konuştuk, biz nasıl bir miras alacaz... ama şimdi tema değişiyor. Rabbin geleceği nasıl olacak.
- ama bu konuşuyor ki, Rab bir miras alacak: o miras da 'kutsallardır'. Biz nasıl bir miras aldık, ama henüz 18 yaşına gelmedik ki, sahip olduğumuzu kullanalım, aynı biçimde Rab de bir miras aldı, ama o da henüz onu kullanacak durumda değildir.
- Sanki bir tarlaya çok fazla ekin ekildi, çok büyük bir rekolte olacak. Ama o ekinler henüz olgunlaşmamış, daha büyümeleri lazım.
- Rabbin mirası biziz - Efes 5.27 - “İstiyor, kiliseyi çok şanlı olarak kendi yanına alsın. İstiyor, kilisenin üstünde hiç bir leke, hiç bir buruşukluk, hiç öyle bir şey olmasın. Hayır, istiyor, kilise kutsal ve kusursuz olsun.“
Bu kudret Onun kuvvetli işlerinde belli oluyor. 20 Ve o kuvvet Mesihte belli oldu, ne zaman Onu ölülerden diriltirdi ve ne zaman Onu göklerde kendi sağında oturturdu.
- gene şimdiki zamana dönüyor: imanlı hayat sadece gelecekteki güzel şeyleri beklemek değildir, ama daha şimdiden o bize büyük bir kuvvet kaynağı veriyor, sanki kocaman bir motor gibi.
- Dünyanın en güçlü motosikleti: Kawasaki Ninja H2R - dediler: o motorsiklet değilmiş, iki tekerlekli canavar. Psihopat motor. 1000 kubik motoru - 300 beygir gücü (3-4 tane araba kadar)
- Denediler onu: 357 km saatte. O kadar kuvvetli ki, daha da hızlı gidebilir, ama kimse henüz kuraj bulamadı tam gaz versin.
- diyelim, burada ehliyetini yepyeni alan bir şoför var: ona bir Kawasaki H2R verecen mi, yoksa önce aacık daha yavaş bir motor. Ve öğrendikçe daha güçlü motor verecen ona?
- Rab aynı biçimde bize kendi gücünü derece derece veriyor, ne kadar biz onu akıllı bir biçimde kullanalım
- Ama o güç bize verilmiyor, kendi problemlerimizi çözelim... o güç bize veriliyor, Rabbin işini yapmaya
- Evet, apostol Pavlus dua etti anlayışımız olsun diye, hem yeryüzündeki konular için, hem sonsuz konular için. Pavlus bilirdi ki, birçok imanlı sanki kapalı gözlerle bu hayatta geziyorlar
- biz de açalım ruhsal gözlerimizi, görüp anlayalım. Anlayalım, Rab bizim için daha neler hazırladı.