HAGAY kitabı

Giriş:

- Hagay Malakiden 90 sene önce yaşadı (-520)

- İsrail halkı Babil sürgününden dönmeye başladı: vali Zerub-Babil

- tapınağı yeniden kurmaya başladılar, ama devam etmediler (İstanbul’da: ‘Bir Türk gibi başla, bir İngiliz gibi bitir!’)

- kırgınlık, mülüslük, gamsızlık

A. En çok geçen söz: “Şimdi iyi düşünün”

- = düşünün, taşının; güzel kantarlayın, karar verin

1. eskiden insanlar daha fazla kafa ile yaşardılar, bugün: hepsi duyguya bağlı

- “canım çekmiyor”, “keyfim yok”, “bu daha çok hoşuma gidiyor”, “doğru ama üşeniyorum”

- düşünüp karar verirdiler

2. kimse sormuyor: “Bu doğru mu?”, ama “Bu bana fayda getiriyor mu?”

3. imanlı hayat duygu ile değil karar vermekle geçiyor:

- Luka 14:28-30 kule yapmak

- Luka 14:31-33 savaş yapmak

"Bir kişi bana geldi mi, ama kendi anası ve babasından, karısı ve kızanlarından, kardeşleri ve kızkardeşlerinden, hem de, evet, kendi hayatından bile vazgeçmedi mi, o kişi benim öğrencim olamaz. 27 Her kim haçını taşıyıp arkamdan gelmezse, benim öğrencim olamaz.

28 Çünkü aranızda bir kişi var mı ki, bir kule yapmak isterken, en peşin oturup hesap yapmasın: acaba bitirmek için elinde yetecek kadar para var mı, yok mu? 29 Yoksa temel attıktan sonra bitiremezse, onu gören herkes başlayacak onunla eğlenmeye. 30 Diyecekler: 'Bu adam kalktı ev yapsın, ama bitiremedi.' 31 Ya da hangi kral başka bir kralla muharebe yapmaya giderken, en peşin oturup herkesin fikrini öğrenmesin: acaba on bin adamıyla yirmi bin adamla karşısına çıkan kralı yenebilir mi diye. 32 Yoksa öbürü daha uzakta iken, habercisini gönderip istesin anlaşma olsun. 33 Onun için, her kim bütün herşeyini geride brakmazsa, benim öğrencim olamaz."

- tema: haçımızı taşımak

- değil: duygusal karar, büyük laflar

4. imanlı hayat = kararlı hayat

- tamam: “Yarın için kaygu çekmeyin”

- tamam: Yak 4:13-14 “demeyin filanca kasabaya gidecez...”

- ama: imanlı hayat, ev yapmaya düşünüyor, smetkanı güzel yap, iyi gibi düşün taşın

B. İyi düşünün: Hangi evi peşin kaldırmak istiyorsunuz –

- Rabbin evini mi, yoksa kendi evini mi? (1:2-4)

- sanki Rab bir değişmeyi teklif ediyor: “Sen benim yükümü taşı, sonra ben seninkini taşıyacam”

- bir işçi gibi: benim işimi gör, ben sana aylık verecem, yemek de verecem

1. Rab kesin söz verdi: Matta 6:33

Siz gene, en birinci Onun krallığının ve Onun doğruluğunun peşine düşün. O vakıt size bütün bu şeyler de verilecek

- önce: ONUN krallığı ve doğrulu, SONRA senin ihtiyacın

- tekrarlamaktan bıkıyoruz: ama anlayana kadar

- Karate Kid: Birinci kural: kavgadan kaçacan İkinci kural: dön, önce birincisini öğren

- ne zaman böyle yaşamaya karar verecez?

2. Rab kesin buyruk verdi: Luka 17:7-10

"Diyelim, birinizin tarlada işleyen ya da koyunları güden bir hizmetçisi var. Dışarıdan gelince, ona hemen diyecek mi: 'Hazır gelmişken, sofraya buyur'? 8 Yoksa şöyle demeyecek mi: 'Bana yemek hazırla, peşkir tak, bana hizmet et, yiyeyim, içeyim. Ben bitirdikten sonra, sen de yiyip içecen.' 9 Adam hizmetçisine hiç şükür edecek mi, buyur edilen şeyleri yaptı diye? 10 Aynı onun gibi, size buyrulan herşeyi yerine getirdikten sonra, şöyle konuşacaksınız: 'Biz ancak kıymetsiz kullarız. Ne lazım idi yapalım, sade onu yaptık.'"

- işte bizim durumumuz: Rabbin hizmetçisi (Obadya)

- düşünce: yorgunum ama önce efendime hizmet edeyim, sora ben yiyecem

- senin evine misafir gelsin, nasıl davaranacan?

3. Rab kesin örnek verdi: İlyas ve dul kadın (1.Krallar 17:8-14)

O zaman RAB, İlyas'a dedi: "Şimdi kalk git, Sayda yakınlarındaki Sarefat Kenti'ne yerleş. Orada sana yiyecek sağlaması için dul bir kadına buyruk verdim."

Sarefat'a giden İlyas kentin kapısına varınca, orada dul bir kadının odun topladığını gördü. Kadına: "Bana içmek için biraz su verebilir misin?" dedi. Kadın su getirmeye giderken İlyas yine seslendi: "Lütfen bir parça da ekmek getir."

Kadın, "Senin Tanrın yaşayan RAB'bin adıyla ant içerim, hiç ekmeğim yok" diye karşılık verdi, "Yalnız küpte bir avuç un, çömleğin dibinde de azıcık yağ var. Görüyorsun, bir iki parça odun topluyorum. Götürüp oğlumla kendim için bir şeyler hazırlayacağım. Belki de son yemeğimiz olacak, ölüp gideceğiz."

İlyas kadına dedi: "Korkma, git yiyeceğini hazırla. Yalnız önce bana küçük bir pide yapıp getir. Sonra oğlunla kendin için yaparsın. İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki: 'Toprağa yağmur düşünceye dek küpten un, çömlekten yağ eksilmeyecek.'"

- sen o dul kadının durumunda olsaydın?

- Rabbin işi için son stotinkaya verir misin?

4. Rab diyor: “Karar ver, ben sana yardım edecem, karar veresin!”

a. kendi haline bak: 1:5-6

- zaten dakkada bereket yok, delik kese

b. biraz aramıza bakalım: bizim halimiz bu değil mi?

- başka kasabalarda çok işsizlik, bizde yok

- ama: aylık gene de yetmiyor, memnunluk getirmiyoruz

5. Rab bu sözü tekrarlıyor - 1:7-11

- üfledim, paranız dağıldı

- Rab bereket vermezse, ayda 1500 Leva gene yetmeyecek

- önce: bereket almak, sonra: bereket olmak (2.Kor 6:10)


Sanki kahırlıyız, ama her zaman seviniyoruz. Sanki fukarayız, ama çok kişi zenginleştiriyoruz. Sanki hiç bir şeyimiz yok, ama her şeye sahibiz.

- SEN bereket olunca, SANA da bereket verilecek

6. halk sesliyor, tapınağı kaldırmaya devam ediyorlar 1:12

- halk Rabden korktu

- vali Zerub-Babil

C. İyi düşünün: Hangi tapınak daha güzel. eskisi mi, şimdiki mi? 2:1-9

1. Hagay’ın sözü kime konuşuyor:

- vali (ZerubBabil),

- başkahine (Yeşu)

- ve bütün halka

2. En yaşlılar Süleyman’ın tapınağını hatırladı

- 68 sene önce, üç kuşak

- Ezra 3:12 – daha temelleri kpyulurken yüksek sesle ağladılar

3. aynı zamanda: peygamber Zekerya

- Zek 4:6-10

Bunun üzerine şöyle dedi: “RAB Zerubbabil'e diyor: ‘Güçle kuvvetle değil, ancak benim Ruhum'la başaracaksın’. Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. Sen kim oluyorsun, ey ulu dağ? Zerubbabil'in önünde bir düzlük olacaksın! O tapınağın son taşını çıkarırken, halk da, ‘Ne güzel, ne güzel!’ diye bağıracak. Bu tapınağın temelini Zerubbabil'in elleri attı, tapınağı tamamlayacak olan da onun elleridir. O zaman beni size Her Şeye Egemen RAB'bin gönderdiğini anlayacaksınız.

Küçük işleri yapma gününü kim küçümsüyor?”

4. bugün aynı durumdayız:

- eskiden: mucizeler olurdu, eskiden: köy köy gezerdik, Allahı överdik

- ama bugün: kartadan kalkamıyorsun, TV önünden kalkamıyorsun

- Rab sana konuşuyor: Senin bugünkü AZın, eski günlerin ÇOKundan daha önemli

- Rab bugünkü AZı kullanmak istiyor, 5 ekmek, 2 balık gibi

5. Rab kesin buyuruyor, hem de kuraj veriyor: “Güçlü ol, devam et, çalış Ruhum aranızda!”

6. eger bunu yaparsan: büyük vaad: “tapınağın sonraki yüceliği, eskisinden daha büyük olacak!”

a. tercüme problemi: aslında: “arzulanan tapınğa gelecek”

- kişi için: “beklenen kurtarıcı, Rabbin kendisi” gelecek

- materyal için: kıymetli eşyaları getirecekler”

b. ikisi gerçekleşti:

(1) eşyalar:

- Zerubbabil tapınağı bitirdi, ama Sül.’kinden daha küçük ve sade

- 400 sene geçti: sonra Hirodes

- Yahudi değildi, onları kazanmak için büyük remont yaptı

- 84 sene sürdü, ölçüler aynı, ama 15 kat yüksek

- Luka 21:5

5 Ve bazıları Allahevinden için konuşurdu, nasıl güzel taşlarla ve ehalenin adadığı bahşişlerle süslenmişti. Ama İsa dedi:

6 "Bu gördüğünüz şeyler var ya! Öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş brakılmayacak, hepsi yıkılacak."

5 Ve bazıları Allahevinden için konuşurdu, nasıl güzel taşlarla ve ehalenin adadığı bahşişlerle süslenmişti.

(2) kişi için

- bu daha güzel olan tapınak İsa’nın kendisidir

Ama İsa dedi: 6 "Bu gördüğünüz şeyler var ya! Öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş brakılmayacak, hepsi yıkılacak."


- bu tapınağı yıkın, ben onu üç günde yeniden yapacam

- İsa’nın kendisi tapınak oluyor

- Allahın bulutu, şanı inerdi (Musa’nın çadırı + Süleyman’ın tapınağı)

- ama Zer. tapınağına okumuyoruz (çok kurban, sevinç, ama boş)

- o bulut, şan İsa’nın üzerine indi (Luka 1:35)

7. prensip aynıdır: küçük işler yap, o vakıt Allahın yüceliğini görecen

- toplulukta kendine iş bul, onu devamlı yap, o zaman anlayacan

- küçük meselelerde sadık olana büyük işler verecem (Matta 25:21)

D. İyi düşün: temiz misin, murdar mısın? 2:10-14

1. Halk sesledi, ama bir başka problem çıktı:

- Madem artık Allah için işliyoruz, herşey tamamdır

- sanki Allahın tapınağı onları temiz kılıyor

2. onun için Hagay kahinlerden, Musanın kanunundan bir soru soruyor

- temiz olan bir şey murdarı temizliyor mu? yoksa Murdar olan bir şey temizi murdar mı kılıyor

- elbette ikincisi

- demek tapınak sizi temiz kılamaz, ama siz onu murdar kılıyorsunuz

3. Rab için işlemek, yeterli değil, temiz hayat yaşamak şart

a. Pavlus Timoteyus’a: “Hem kendine, hem öğretişine dikkat et!” (1.Tim 4:16)

b. Pavlus kendi kendine: (1.Kor. 9:27)

Hayır, ben bedenime sert davranıyorum, onu kendime köle yapıyorum. Öyle ki, başkalarına haberi getirdikten sonra, ben kendim eksik bulunmayayım.

E. İyi düşünün: Lanet mi istiyorsun, yoksa bereket mi? 2:15-19

1. belle bu günü: eskiden bereket yoktu, ama bundan sonra olacak

2. öyle ki, daha sonra, bereketlendikten sonra ağlaşmayasın

3. insan tabiyeti: çok çabuk unutuyor

- eskiden herşey daha iyidi

- Mısır’da çok iyidik, komunizmada çok iyidik,

- eskiden toplantıda çok iyidik, çok sevgi vardı, par vardı

- ne kadar bilirdin? ne kadar seslerdin? iş yerinden ne kadar çalardın? o vakıt kaç tane abort yapardın?

- hatırla ve ağlaşma

F. İyi düşünün: atılmak mı, kalmak mı istiyorsun? 2:19-23

1. Zerub-Babil

- küçük bir vali, kmet

- büyük politikanın içinde halkımız nasıl ayakta kalacak?

- Rab ona kuraj veriyor: herşeyi sarsacam, ama siz sağlam duracaksınız

2. seni mühür yüzüğü yapacam

- Zer. dedesi Yehoyakin = Yahuda halkının son kralı

- onun itaatsızlığı yüzünden Sül. tapınağı yıkıldı

- Rabbin cezası: seni parmağımdan çıkaracam (Yeremya 22:24)

24 "Varlığım hakkı için derim ki" diyor RAB, "Ey Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin, sağ elimdeki mühür yüzüğü olsan bile, çıkarıp atardım seni. 25 Seni can düşmanlarının, korktuğun kişilerin, Babil Kralı Nebukadnessar'la Kildaniler'in eline teslim edeceğim.

- Zer. itaat etti - onun için iki bereket var:

(a) düşmanlardan korunacak

(b) Rabbin elinde mühür olacak – imza gücü

- bu oldu Zer. torunu ile = İsa Mesih

- hem Matta, hem Luka’daki soyağacında bulunuyor

3. Zerubabil bize örnek:

- Rabbin evini yaptık mı, o da bize bir ev yapacak

- değik taşlardan, ama soyumuzda, kızanlardan, torunlardan