Geçen hafta Gideon’un yengisini gördük – bu, bütün kitapta en yüksek nokta idi
Gideon burada en güzel ışıkta gösteriliyor – başkalarına örnek olacak durum:
Rab en olmayacak bir kişi aldı: en zayıf cinsten, en küçük hanesinden, en küçük oğlu
Korkak bir çiftçi aldı, onu kullandı bir ordu toplamak için
32.000 kişilik ordu 135.000 kişiye karşı savaşıyor, ama 300 kişiyle onları yeniyor
O kadar büyük bir yengi ki, İsa Mesihin krallığı için bir örnek oldu; Yeşaya gelecek krallığın günlerini, Gideon’un günlerine benzetiriyor:
Isa 9:4-6
“Çünkü onlara yük olan boyunduruğu, omuzlarını döven değneği, onlara eziyet edenlerin sopasını paramparça edeceksin; Tıpkı Midyanlılar'ı yenilgiye uğrattığın günkü gibi.
Çünkü bize bir çocuk doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.”
Ama en yüksek tepelerin arkasında en derin uçurumlar var – aynı onun gibi, KK’ta sık sık en büyük yengilerin arkasından en büyük düşüşler oluyor
(1) Musa: balkanda Rabbi görüyor, onunla konuşuyor, on emiri alıyor – sonra, aşağıda halk altın danayı yaptı, putperestliğe daldı
(2) İsa’nın öğrencileri balkanda İsa’nın görünüşü değişiyor, onun şanlılığını görüyorlar – aşağı inerken, bir kötü ruhu çıkaramıyorlar
Bugün de Gideon’un karakterine bakacaz – o kadar büyük bir adamın hayatında çok zayıflıklar var.
Hakimler 8:1-3
“Efrayimoğulları Gidyon'a sert çıkışıp dediler: "Midyanlılar'la savaşmaya gittiğinde bizi çağırmadın; bize neden böyle davrandın?"
Gidyon şöyle cevap verdi: "Sizin yaptığınızın yanında benim yaptığım ne ki? Efrayim'in bağında rekolteden geri kalan babrikler, Aviezer'in bütün rekoltesinden daha iyi değil mi? Tanrı Midyan önderlerini, Orev'i ve Zeev'i sizin elinize teslim etti. Sizin yaptıklarınızın yanında ben ne yapabildim ki?" Gidyon'un bu sözleri onların öfkesini yatıştırdı.”
Büyük savaşta, Midyan’ın ordusundan sadece 25.000 asker kaldı – ama Gidyon onların peşine düşüyor
Hakimler 7:25
Midyanlı iki önderi, Orev ile Zeev'i tutsak aldılar. Zeev'i bir üzüm sıkma çukurunda öldürerek Midyanlılar'ı kovalamaya devam ettiler.
Gidyon en başta kendisi bir üzüm sıkma çukurunda saklanmıştı – şimdi düşman ordusunun iki generalı orada saklandı (Saddam Hüseyin gibi)
Midyan ordusu korku içinde güneye (yuga) doğru kaçmaya başladı – doğrudan Efrayim cinsinin topraklarına – onlar da o iki generalı yakaladılar
Sonra Gidyon’a maana buldular: “Bizi neden daha önce çağırmadın?” diye
Neden maana buldular? Şeref ve saygı, düşmanın malları
Olabilirdi, onlara da sert çıkışsın – ne de olsa general o idi
Ama sanki onların gururunu okşadı: “Sizin yaptığınızın yanında, benim yaptıklarım sıfır kalıyor”
Gerçekten öyle mi? Aslında değil: bütün riski Gidyon üstüne aldı – ve asıl imanla hareket eden o idi
Sül. Özd. 15:1
“Yumuşak cevap gazabı yatıştırır, fakat yaralayıcı söz öfkeyi alevlendirir.”
Efrayim cinsinden olanlar gelmiş olsalardı bile, Rab onları gene eve yollayacaktı – Gidyon’a daha fazla adam lazım değildi, daha büyük iman lazımdı
Midyan ordusundan gene de binlerce asker ve iki general geri kaldı – onları da yakalamak istiyor
Bir tema konşuldu mu, her zaman herkes haklı çıkmak istiyor
Hiç düşünmüyoruz: “Acaba, bu tema o kadar önemli mi ki onun üzerinde uzun uzun konuşalım?”
Yakup 3:5
“Aynı onun gibi, dil küçücük bir beden parçasıdır ve gene de büyük şeylerle övünüyor. Bakın, ufacık bir şey nasıl kocaman bir yangın başlattırıyor.”
Mahallede herkes sinirli, herkes kendini göstermeye bakıyor – balim biz sakin olalım – daha önemli temaları düşünelim
İmanlıların arasında sık sık ayet tartışmaları yapılıyor, bazı populer temalar var: grabvane, dillerde konuşmak, sept günü ...
Ve sık sık bu konularda acı sözler söyleniyor, sinirler kalkıyor
Ama Gidyon gibi soralım: (1) bu mesele ne kadar önemlidir? Onsuz olabilir mi? Ve (2) benim daha inemli işim yok mu?
Ben duymadım kişiler sorsun: “Kardeş, nasıl daha fazla sevgi kazanabilirim?” ya da “Ver bana bir akıl, Rabbin işine daha fazla para vereyim”
Kürtlerin PKK lideri Abdullah Öçalan – adamın yaptığı işine çok uygun bir ad
Gidyon da öyle biri idi: halkının kendisine karşı yaptığı suçları kolay kolay af etmezdi
300 adamı ile Midyan ordusundan geri kalan son askerlerin peşine düşüyor, Yordan ırmağını bile geçiyor
Askerleri bitkindir, yanlarında ekmek bile kalmadı. Gene de imanı büyüktü, işini sonuna getirmek istedi.
Sırayla iki kasabada Sukkot ve Peniel kişilere yalvarıyor, onlara ekmek versin. Ama onlar Gidyon’u çeviriyorlar, onunla aynı görüşü paylaşmıyorlar, ruhsal düşünmüyorlar: “Zevah ile Salmunna'yı (hani düşman ordusunun o iki generalı) aldın mı ki, orduna ekmek verelim?”
Sonra onlara söz veriyor, intikam alacak diye:
Hakimler 8:7
Gidyon, "Öyle olsun!" diye karşılık verdi, "RAB Zevah ile Salmunna'yı elime teslim edince, bedenlerinizi çöl dikenleriyle, çalılarla yaracağım."
Ve gene
8:9
Gidyon onlara dedi: "Esenlik içinde döndüğüm zaman bu kuleyi yıkacağım"
Sonra, Rab o iki düşmanı onun eline veriyor. Son 15.000 Midyan askerleri de ölüyor.
Ama Gidyon’un kafası başka yerde: onunla sevineceğine, rahat rahat evine döneceğine ne düşünüyor: intikam!
Bu bir kerekten sinirlenmek değildi: uzun uzun plan yaptı nasıl intikam alsın.
Hakimler 8:14-16
Yolda Sukkot'tan genç bir adamı yakalayıp sorguya çekti. Adam Sukkot önderleriyle ileri gelenlerinin adlarını, toplam yetmiş yedi kişinin adını yazıp Gidyon'a verdi. 15 Gidyon Sukkot'a gidip halka şöyle dedi: "'Zevah ile Salmunna'yı tutsak aldın mı ki bitkin adamlarına ekmek verelim diyerek beni aşağıladınız. İşte Zevah ile Salmunna!" 16 Sonra kentin ileri gelenlerini topladı; Sukkot halkını çöl dikenleriyle, çalılarla döverek cezalandırdı.
Daha sonra hepten acımasız davrandı:
Hakimler 8:17
“Ardından Penuel Kulesi'ni yıkıp kent halkını kılıçtan geçirdi.”
Kendi halkından olanları öldürüyor, bütün bir kasabayı, sade sade intikam alsın diye.
Davut da sinirlendi, aynısını yapmaya kalktı, ama sonra akıllandı (Naval ile Avigail olayı):
1.Samuel 25:32-33
“Davut şöyle cevap verdi: "Bugün seni karşıma çıkaran İsrail'in Tanrısı RAB'be övgüler olsun! Anlayışını kutlarım! Bugün kan dökmemi ve kendi elimle intikam almamı engellediğin için seni kutlarım.”
Davut anladı Rabbin sırasını:
Romalılar 12:19-21
19 Ey sevgililer! Kendiniz için intikam almayın, ama Allaha meydan brakın, O intikam alsın. Çünkü şöyle yazılmıştır: "Rab diyor, 'İntikam benimdir. Karşılık ben verecem."
20 Onun için, "Düşmanın acıkmışsa, ona yemek ver, eger susamışsa, ona su ver. Öyle yaptın mı, onun kafasına yanan korlar yığmış olacan. 21 Kötülük sizi yenmesin, ama siz kötülüğü iyilikle yenin!
Senin için var mı bir kişi sana fenalık yapsın, sen de onunla hesaplaşmayı bekliyorsun?
Karı koca arasında, İmanlıların arasında - Rabbe yer brak: sen intikam alırsan, o gene toplanacak, ama Rabbin cezası kalıcıdır.
Hakimler 8:18-21
Sonra Zevah ile Salmunna'ya, "Tavor'da öldürdükleriniz nasıl adamlardı?" diye sordu. "Tıpkı senin gibiydiler, hepsi kral oğullarına benziyordu" yanıtını verdiler.
19 Gidyon, "Onlar kardeşlerimdi, öz annemin oğullarıydı" dedi, "Yaşayan RAB'bin adıyla ant içerim ki, onları sağ bıraksaydınız sizi öldürmezdim."
20 Sonra büyük oğlu Yeter'e, "Haydi, öldür onları" dedi. Ne var ki, henüz genç olan Yeter korktu, kılıcını çekmedi.
21 Bunun üzerine Zevah ile Salmunna Gidyon'a, "Sen öldür bizi" dediler, "Erkeğin işini ancak erkek yapar." Böylece Gidyon varıp Zevah ile Salmunna'yı öldürdüGidyon en sonunda iki düşman generalleri yakalıyor, onları öldürmeye karar veriyor. Ama neden: değil Allahın ve onun halkının düimanları oldukları için: “Benim kardeşlerimi öldürdünüz diye”
Hatta yemin ediyor ki, başka türlü onları öldürmeyecekti:
Ne biçim düşünce: Gidyon artık Rabbin işini bir cins meselesine çevirdi: sanki öbür İsraillilere diyor: “Sizin kardeşlerinizi öldürsünler, problem değil. Ama sakın benim cinsime dokumasınlar”
Bu bizim için de korkunç bir problem değil mi: BENİM CİNSİM – sade onu tututyoruz, sade onları dolaşıyoruz, sade onları kardei sayıyoruz.
Sonra, kendi çocuğundan istiyor, düşmanları öldürsün: Kendisinde olan kinciliği ona da geçirmek istiyor.
Hak 8:21-26
“Develerinin boyunlarındaki hilal biçimi süsleri de aldı.”
22 İsrailliler Gidyon'a, "Sen, oğlun ve torunun bize önderlik edin" dediler. "Çünkü bizi Midyanlılar'ın elinden sen kurtardın."
23 Ama Gidyon, "Ben size önderlik etmem, oğlum da etmez" diye karşılık verdi, "Size RAB önderlik edecek."
24 Sonra, "Yalnız sizden bir dileğim var" diye sözünü sürdürdü, "Ele geçirdiğiniz ganimetin içindeki küpeleri bana verin." -İsmaililer altın küpeler takarlardı.- 25 İsrailliler, "Seve seve veririz" diyerek yere bir üstlük serdiler. Herkes ele geçirdiği küpeleri üstlüğün üzerine attı. 26 Hilaller, kolyeler, Midyan krallarının giydiği mor giysiler ve develerin boyunlarından alınan zincirler dışında, Gidyon'un aldığı altın küpelerin ağırlığı bin yedi yüz şekel tuttu.
Rab kendisi istiyor, kendi halkının kralı olsun
1.Samuel 8:7
“RAB, Samuel'e şu karşılığı verdi: "Halkın sana bütün söylediklerini dinle. Çünkü reddettikleri sen değilsin; kralları olarak beni reddettiler.”
Allahın halkı nasıl kendine bir ‘kral’ seçiyor:
Başka şeylere daha fazla güvendiği zaman
Bu dünyanın sistemlerini kilisenin içine aldığı zaman
Gözle görünen tek bir güdücü koyduğu zaman
Allah halkı başka milletlere benzemiyor: Rab onu gökten direktno aydıyor
Onun gözü altınlarda kaldı: generallerin süsleri, ve ganimetlerden herkes bir parça versin
Bir kral gibi vergi (danık alıyor) ama ofitsialno kral sayılmak istemiyor.
1700 şekel altın = 20 kilogram altın – bir kişi onunla ne yapabilir ki?
Mahallelerimizde de bir hastalık var: ‘krisomania’ = altın tutkusu; kimi kızların boyunları ağrıyor, kollarını kullanamıyorlar, pomoştu almaya giderken 10 tane bilezik koyuyor.
Bu nereden kalma: “İsmaililer altın küpeler takarlardı.” (8:24) – bunlar doğu (iztok) yaşayan halklar, göçebe hayatı, bugünkü Araplar: bir çeşit sigorta – zor günlerde bozarsın
Hem de gözüne hoş geliyor, sanki kişinin gözlerini büyülüyor
Ama aslında altın bir devletin ekonomiası için zarardır. O para, ölü paradır, işlemeyen paradır. Bankaya yatırılırsa, firmalar daha kolay kredi alabilirler, daha çok iş yerleri açılıyor.
Biz işimizi güvene almak istiyoruz. Laodikya kasabasındaki imanlılar gibi. Onların altınları bütün dünyada meşhur idiler
Açıklama 3:18
“Madem öyle, ben sana yol göstereyim: Benden altın satın al, hani ateşten geçmiş bir altın, öyle ki, asıl zengin olasın.
Rab İsa’nın ateşinden geçmek, asıl zenginlik, asıl güven odur.
Altınlarla ne yaptı: değil süs, değil tarla, mal alsın – ama bir efod yaptı
Hakimler 8:27
Gidyon bu altından bir efod yaparak onu kendi kenti olan Ofra'ya yerleştirdi. Bütün İsrailliler bu put yüzünden RAB'be vefasızlık ettiler. Böylece efod Gidyon ile ailesi için bir tuzak oldu. 33 Gidyon ölünce İsrailliler yine RAB'be vefasızlık ettiler. Baallar'a taptılar.
31 Ayrıca Şekem'de bir cariyesi vardı. Bundan da bir oğlu oldu, adını Avimelek koydu.
Gidyon’un hayatına iki türlü bakabiliriz: “Yazık, güzel başladı, ama sonunu getiremedi”
Ya da: “Rab bütün zayıflıkların içinde bizi gene de kullanıyor”
Sen de buna bakarak kurajlan