Geçen hafta Şimşon’un birinci evliliğini gördük – delikanlı zamanında başlıyor Filistlilerle anlaşmaya
Şimşon’un hikayesi sanki iki etajda oynuyor: (1) insanın zayıflığını ve (2) Allahın gücünü aynı anda görüyoruz
Bugün bunu daha açık görecez: Şimşon başlıyor intikam almaya – sade kendini düşünüyor – ama Rab o aynı olayları kullanacak, düşmanlarına baskı yapsın
Hatırlayalım: Şimşon, düğünden önce bir haftalık banket yapıyor erkeklerle – onlara bir bilmece veriyor – gençler karısına baskı yapıyorlar, onlara cevabını versin – Şimşon’un bahsi kaybediyor – gidip Gaze kasabasında 30 Filistli öldürüp onların bagajlarını veriyor
Bugün görecez: Şimşon ve Filistliler bir kan davası sürüyorlar – intikama karşı intikam - Türkiye’de 50 sene süren kan davalarından işittim
Şimşon ve Filistliler 3 raunt yapacak
Hak 15:1-3
1 Bir süre sonra, ekinleri biçme zamanında Şimşon bir keçi yavrusu alıp karısını ziyarete gitti. "Karımın odasına girmek istiyorum" dedi. Ama kızın babası Şimşon'a izin vermedi girsin. 2 "Ondan gerçekten nefret ettiğini sanıyordum" dedi, "Onuniçi onu senin arkadaşına verdim. Küçük kızkardeşi ondan daha güzel değil mi? Ablasının yerine onu al."
3 Şimşon, "Bu kez Filistliler'e kötülük etsem de buna hakkım var" dedi.
Şimşon banketten sonra büyük kızgınlıkla evine döndü, karısını almadı – sonra sakinleşti ve karısını yanına almak için gene Timna kasabasına gitti – o kendini hala evli sandı
Ama kaynatası kızını başkasına verdi, rezil olmasın diye
Şimşon’un üç sebebi var kızsın:
1- bilmece konusunda onu aldattırdılar
2- onun haberi olmadan karısını başkasına verdiler
3- karısı için başlık parası ödemişti, onu sanki ondan çaldılar
Bütün bunlar bir aile kavgası, bir kan davası başlatırıyorlar – ama Şimşon’un yapacağı şeyler bütün Filistliler halkına zarar verecek
Şimşon en başta lazımdı, bir Filistli kızla evlenmesin; o günahtı - ama Rab Şimşon’un bu günahını kullanıyor: o Filistlilerle akraba oluyor, onlara sataşıyor – ama Filistliler İsraillilere maana bulamazlar – çünkü aile kavgasıdır
“Bu sefer haklıyım” – belki anlıyor, açan 30 kişi öldürdü o doğru değildi, onlar suçsuzdu
Ama en birinci saldıran zaten Filistilerdi: onlar İsrailin topraklarını ele geçirdiler ve o güne kadar ağır baskı altında tutardılar
Hakimler 15:4
Şimşon kırlığa çıkıp üç yüz çakal yakaladı. Sonra çakalları çifter çifter kuyruk kuyruğa bağladı. Kuyruklarının arasına da birer çıra sıkıştırdı. 5 Çıraları tutuşturup çakalları Filistliler'in ekinlerinin arasına salıverdi. Böylece demetleri, ekinleri, bağları, zeytinlikleri yaktı.
Bu sefer önüne gelen kişiyi vurmadı, uzun planlar ve hazırlıklar yaptı - 300 çakal toplamak bayağı zaman alıyor
Bunları değil sade bir köye, bütün Filistlilerin kasabalarında saldı - zaten sıcak havada 2-3 çift çakal bir köyün tarlalarını bütün yakabilir
Çok büyük zarar: (1) demetleri = kesilmiş ekinler (2) ekinleri = henüz kesilmemiş (3) üzüm bağları ve (4) zeytin ağaçları
Bu gösteriyor ne kadar büyük yangınlar oldu – zeytin ağaçlar çok sağlamdır
İsa Mesih’in sözü:
Yuhanna 4:35-36
“Siz demiyor musunuz, 'Daha dört ay ve harman vaktı olacak'? Bakın, ben de size diyorum ki, gözlerinizi kaldırın ve tarlaları görün. Onlar zaten harman olacak kadar beyaz olmuşlar. Ve kim onları biçerse, karşılığını alıyor, sonsuz yaşam için yemiş topluyor.”
Samiriye kasabasından insanlar geldi, İsa’yı görsünler – kuyudaki kadın onları çağırdı – şimdi kalabalık olarak İsa’nın yanına geliyorlar – “harman olacak kadar beyaz tarlalar” onlardır
Rabbin işi bir tarladır: ama orada çok türlü iş var: kimisi kayaları kaldırıyor – kimisi çift sürüyor - kimisi ekiyor - kimisi orak ve tırpan yapıyor - kimisi gene biçiyor
Bütün işlerin vakti var, ama en büyük acele biçmekte: Filistliler demetleri tarlada braktılar, yeterince çabuk biçemediler - ve en sonunda hepsi yandı. Biçme vaktı kaçırıldı mı, bütün iş boşuna gidecek
1991’den sonra BG’da biçme vaktı idi: ekinler toplandı (= iman edenler), ama demetler tarlada yandı = sağlam topluluklar kurulmadı
Şeytan aramıza çakallar saldı – ve çoğu ziyan oldu
Hakimler 15:6-8
Filistliler, "Bunu kim yaptı?" dediler, "Yapsa yapsa, Timnalı'nın damadı Şimşon yapmıştır. Çünkü Timnalı karısını elinden alıp onun arkadaşına verdi." Sonra gidip kadınla babasını yaktılar. 7 Şimşon onlara dedi: "Madem böyle yaptınız, sizden öcümü almadan duramam" 8 Onlara acımasızca saldırarak çoğunu öldürdü, sonra Etam Kayalığı'na çekilip bir mağaraya sığındı.
artık onların bir senelik yiyentileri yok oldu, üzün ve zeytinleri bile zarar gördü – çok büyük zarar - ve hepsi bir aile kavgasından
İntikam: Şimşonun kaynatasını ve bütün hanesini diri diri yakıyorlar - göze göz, dişe diş: “Madem sebep oldunuz tarlaları yakılsın, biz de sizi yakacaz!”
Zaten bunu en başta kıza söylediler, bilmeceyi öğrenmek için – Filistliler acımasız bir halktılar
Şimşon o kızı gerçekten sevdi, ve babasını da: aslında o kızı başkasına verdi, ama Şimşon ona bir şey yapmadı
“Onlara acımasızca saldırarak çoğunu öldürdü” – bu sözün aslısı: “onları omuzlar ve bacaklardan vurdu” - bu söz güreşmekten alındı
Şimşon filmlerde göründüğü gibi, artık öfkeden deli olmuş bir canavara benziyor: insanları çıplak ellerle tutup yere vuruyor - kimse onu durduramaz
Böylece belki birkaç yüz kişi öldürdü
bu olay artık kan davasından öte gitti, Filistliler bütün ordularını toplayacak
Mağara çok uygun çünkü düşmanlar lazım teker teker girsinler, ona da cesaret etmeyecekler
Mağara Yahuda topraklarının balkanlık tarafında idi – İsrail topraklarında
Hakimler 15:8-17
Onlara acımasızca saldırarak çoğunu öldürdü, sonra Etam Kayalığı'na çekilip bir mağaraya sığındı. 9 Filistliler de gidip Yahuda'da ordugah kurdular, Lehi yöresine yayıldılar. 10 Yahudalılar, "Neden bizimle savaşmaya geldiniz?" diye sorunca, Filistliler, "Şimşon'u yakalamaya geldik, bize yaptığının aynısını ona yapmak için buradayız" diye karşılık verdiler.
11 Yahudalılar'dan üç bin kişi, Etam Kayalığı'ndaki mağaraya giderek Şimşon'a dediler: "Filistliler'in bize egemen olduklarını bilmiyor musun? Nedir bu bize yaptığın?". Şimşon şöyle cevap verdi: "Onlar bana ne yaptılarsa ben de onlara öyle yaptım".
12 "Seni yakalayıp Filistliler'e teslim etmek için geldik" dediler. Şimşon, "Beni öldürmeyeceğinize ant için" dedi.
13 Onlar da dediler: "Olur, ama seni sıkıca bağlayıp onlara teslim edeceğiz. Söz veriyoruz, seni öldürmeyeceğiz." Sonra onu iki yeni kalın iple bağlayıp mağaradan çıkardılar.
14 Şimşon Lehi'ye yaklaşınca, Filistliler bağırarak ona yöneldiler. RAB'bin Ruhu büyük bir güçle Şimşon'un üzerine indi. Şimşon'un kollarını saran urganlar, yanan keten gibi dağıldı, elindeki bağlar çözüldü. 15 Şimşon yeni ölmüş bir eşeğin çene kemiğini eline alıp bununla bin kişiyi öldürdü.
16 Sonra şöyle dedi:
"Bir eşeğin çene kemiğiyle,
İki eşek yığını yaptım,
Eşeğin çene kemiğiyle
bin kişiyi öldürdüm."
17 Bunları söyledikten sonra çene kemiğini elinden attı. Oraya Ramat-Lehi adı verildi.
sanki onu kendi halkından sayıyorlar. - binlerce asker onun peşine düştü
İsraillilerden tek bir şey istiyorlar: Şimşonu teslim etsinler
Onlar da onu kandırabildiler: herhalde Şimşon kendi gücüne çok fazla güvendi
Rabbin Ruhu üzerine gelip ona güç veriyor
Şimşon önüne gelen birinci sert şey alıp silah gibi kullanıyor – zaten asıl silahlar İsrail halkına yasaktılar
Daha önce Şamgar adında başka hakim vardı:
Hakimler 3:31
Ehut'tan sonra Anat oğlu Şamgar başa geçti. Şamgar Filistliler'den altı yüz kişiyi üvendireyle öldürerek İsrailliler'i kurtardı.”
Şimşon en olmayacak silahla en büyük yengi kazanıyor: düşmanlarının leşlerini iki yiğin yapıyor.
Burada Rabbin işi var: yeni ölmüş bir eşeğin çene kemiği idi, demek daha tam kurumamış, kolay kırılmıyor - ama gene de bir mucize idi
"Bir eşeğin çene kemiğiyle - iki eşek yığını yaptım - Eşeğin çene kemiğiyle - bin kişiyi öldürdüm."
İbranicede: “Bilehi Hachamor, hamor hamorathayim.”
Allah halkı ne zaman büyük yengi kazanmıştı, kişiler Rabbe şükür etmek için ilahiler ve mani okurdular: Miriam (Kızıldenizden geçtikten sonra), Debora (Siseraya karşı)
Ama Şimşon kendi kendini övüyor, Rab ona güç verdiydi – ama sanki Şimşon onu unutuyor
Böyle davrananlar Allahın düşmanlarıdır: mesela: Lemek
Yaratılış 4:23-24
Lemek karılarına şöyle dedi: "Ey Âda ve Silla, beni dinleyin, Ey Lemek'in karıları, sözlerime kulak verin. Beni yaraladığı için Bir adam öldürdüm, Beni hırpaladığı için Bir genci öldürdüm. Kayin'in yedi kere öcü alınacaksa, Lemek'in yetmiş yedi kere öcü alınmalı."
İncil bize açık açık uyarıyor, böyle gurur olmasın bizde:
1.Kor 4:7
Seni kim 'daha başka' yaptı? Ya da senin birhangi şeyin var mı ki, sen onu başkasından almış olmayasın? Ve madem başkasından aldın, nasıl oluyor da, başkasından almamış gibi övünüyorsun?
Kim Rab için en ufak şey yaparsa, lazım her daim hatırlasın, ona gücü veren kimdir - yoksa Rab hatırlatıracak - zaten onu az sonra görecez
Kimisi diyor: “Şimşon adanmış olduğunu katırladı ve murdar olmaktan iğrendi”
Ama aslısı: “Şimşon kendine çok fazla güvendi” – demesi: sana ihtiyacım yok artık
O yere ad koyuyor: ‘Ramat-Lehi” = “Çene Kemiği Tepesi” - neyi andırdı: bir kemiği - olabilirdi desin: Ramat-Yehoşuah “Rabbin Kurtuluş Tepesi” - ama yapmadı: “Ben yaptım!”
Asıl savaş bitti, ve şimdi başka düşman çıkıyor
Hakimler 15:18-20
Şimşon ölesiye susamıştı. RAB'be şöyle yakardı: "Kulunun eliyle büyük bir kurtuluş sağladın. Ama şimdi susuzluktan ölüp sünnetsizlerin eline mi düşeceğim?" 19 Bunun üzerine Tanrı Lehi'deki çukuru yardı. Çukurdan su fışkırdı. Şimşon suyu içince canlanıp güçlendi. Suyun çıktığı yere Eyn-Hakkore adını verdi. Pınar bugün de Lehi'de duruyor.
20 Şimşon Filistliler'in egemenliği sırasında İsrailliler'e yirmi yıl önderlik yaptı.
Filistlilerin yapamadığını Rab çok kolay yaptı: biraz susamakla
Rab her zaman susuzluğa karşı çare veriyor:
(1) Haccer: Yar 16:7 ve gene 21:19 - o pınarın adı oldu: Beer Lahay Roy (= beni gören diri olanın pınarı)
(2) Musa: Çıkıs 17:6 ve gene 20:11 - o pınarın adı oldu: Mara (=acı)
(3) İlyas: 1.Krallar 17:6 – Kerit vadisi
Şimşon da buna bir ad veriyor: Eyn-Hakkore (= “Çağıranın çeşmesi”)
Burada sefte görüyoruz, nasıl Şimşon dua ediyor, nasıl Rabbe bağırıyor
O derece gelmek, uzun bir yol idi
Sen o dereceye geldin mi? Sen hayatına hangi ad koyuyorsun:
‘Ramat-Lehi” = “Çene Kemiği Tepesi” - yoksa “Eyn-Hakkore = “Çağıranın çeşmesi”
İsa bize diri suyu teklif ediyor, bunu hepimiz biliyoruz:
Yuhanna 7:37-38
37 Ve bayramın son gününde, ki en büyük gün odur, İsa kalkıp yüksek sesle şöyle konuştu: "Bir kişi susadı mı, bana gelsin ve içsin. 38 Kim bana iman ederse, onun içinden diri su ırmakları akacak."
Ama önce Şimşon gibi, iyice kırılmak ve o su için son sesimizle bağırmak lazım
Rab nasıl insanın zayıflığını ve günahlarını kullanabilir?
Bir örnek: Asurlular
Yeşaya 10:3-15
Yargı günü Uzaklardan başınıza felaket geldiğinde ne yapacaksınız? Yardım için kime koşacaksınız, Servetinizi nereye saklayacaksınız?
4 Tutsaklar arasında bir köşeye sinmek Ya da savaşta ölmekten başka çareniz kalmayacak. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, Eli hâlâ kalkmış durumda.
5 "Vay haline Asur, öfkemin değneği! Elindeki sopa benim gazabımdır.
6 Asur'u tanrısız ulusa karşı salacağım; Soyup yağma etmesi, Sokaktaki çamur gibi onları çiğnemesi, Öfkelendiğim halkın üzerine yürümesi için Buyruk vereceğim."
7 Ama Asur Kralı bundan da kötüsünü düşünüyor. Birçok ulusun kökünü kazıyıp yok etmeyi tasarlıyor.
8 "Komutanlarımın hepsi birer kral değil mi?" diyor,
12 Rab Siyon Dağı'na ve Yeruşalim'e karşı tasarladıklarını yapıp bitirdikten sonra şöyle diyecek: "Asur Kralı'nı kibirli yüreği, Övüngen bakışları yüzünden cezalandıracağım.
13 Çünkü, 'Her şeyi bileğimin gücüyle, Bilgeliğimle yaptım diyor
15 Balta kendisini kullanana karşı övünür mü? Testere kendisini kullanana karşı büyüklenir mi? Sanki değnek kendisini kaldıranı sallayabilir, Sopa sahibini kaldırabilirmiş gibi...