Geçen hafta Şimşon’u gördük nasıl giderek daha fazla intikam alıyor – Filistliler de giderek daha fazla karşılık veriyorlar:
Şimşon 300 çakalla bütün Filistlilerin tarlalarını yakıyor – Filistliler de Timna’daki karısını ve onun babasını diri diri yakıyorlar.
Sonra birçok Filistliler çıplak elle öldürüyor – onlar da Yahuda cinsine karşı askerler topluyorlar
Yahudalılar Şimşonu düşmana teslim ediyorlar, ama o ipleri koparıp bir eşeğin çene kemiğiyle 1000 kişi öldürüyor.
Korkunç susamıştı – Rabbe yalvarıyor, o da ona bi pınar açıyor
Son baktığımızda Şimşonu şöyle bulduk: “Şimşon Filistliler'in egemenliği sırasında İsrailliler'e yirmi yıl önderlik yaptı.“ (15:20)
Şimşon asıl anlamda bir Hakim, yani yargıç (“sıdya”), değildi. Ama İsrail halkına bir babayiğit gibi önderlik yaptı – kişiler tarlada geceleri geçirirken onun adını türkülerle överdiler, dedeler torunlarına Şimşonun yaptıklarını anlatırırdı
Sonuç olarak: İsrail halı büyük baskı altında iken, Şimşon onlara umut verdi
Hak 16:1
“Şimşon bir gün Gazze'ye gitti. Orada gördüğü bir fahişenin evine girdi.”
Yirmi sene problemsiz aydadı, ama problemini kökünden sökmediği için istediği kadar beklesin gene bir gün patlayacak
Kimi devletlerde bugünlerde bile çiftçiler traktor sürerken öldürülüyor. Mesela Belgiada: tarlalarda birinci dünya savaşından kalma bombalar var – neredeyse yüz sene önce brakıldı, ama vakti geldi mi, gene patlıyor
Alkoholikler: bir kere braktılar mı, lazım hayat boyunca hiç içkiden tatmasınlar – o bomba her an patlayabilir
Bütün Kutsal Kitap’ta en büyük iman kahramanların hayatında bile, o zayıflıkları görüyoruz ve kişilere çok büyük zarar açabilir
senelerden sonra gene aynı hatayı yaptı: kendi karısına ‘kızkardeşim’ dedi
önce Mısırda iken, Yaratılış 12:13 ve sonra gene kral Avimelek’in önünde 20:2
önce Mısır’da kendini tutamadı, Mısırlıyı öldürdü
sonra çölde gene kendini tutamadı, değneğiyle kayaya vurdu
bir hizmetçi kızının önünde bütün yeminlerini unutup, İsa’yı inkar ediyor
seneler sonra gene insanlardan korkuyor
Gal 2:11-12
11 Ama ne vakıt Kifas Antakya kasabasına geldi, ben onun yüzüne çatıp ona karşı geldim. O kabahatlı idi. 12 Çünkü Yakub'un yanından bazı kişiler gelmezden önce, milletlerden olan kişilerle beraber oturup yemek yerdi. Ama öbürleri gelince, çekildi, kendini ayrı tuttu, çünkü sünneti tutanlardan korkardı.
Bütün devlet zaten onu arardı, onun peşinde idiler. Şimşon uzak duracağına gereksiz yerde kendini korkunçluğa atıyor.
“Bana bir şey olamaz” düşüncesi
2.Korintliler 12:9-10
Rab bana dedi, "Benim merhametim sana yeter. Çünkü benim kuvvetim zayıflıkta tamamlanıyor." Onun için, seve seve daha fazla zayıflıklarımla övünecem. Yeter ki, Mesihin kuvveti bende otursun. 10 Onun için, Mesihin hatırına zayıflıklara, aşağılanmalara, eksikliklere, kovalamalara ve sıkıntılara seve seve katlanıyorum. Çünkü ne zaman zayıf isem, o zaman kuvvetliyim.
Ne demek istiyor: imanlı kendi zayıflığını kabul etti mi, Rabbe fırsat veriyor, onu kullansın
Ama kendimizi güçlü sandık mı, Rabbe meydan kalmıyor bize güç versin, bizi kullansın
Hakimler 16:2-3
Gazzeliler'e, "Şimşon buraya geldi" diye haber verilince çevreyi kuşattılar. Bütün gece kasabanın kapısında pusuya yattılar. "Gün ağarınca onu öldürürüz" diyerek gece boyunca yerlerinden kımıldamadılar.
Şimşon gece yarısına doğru yattı. Gece yarısı kalktı, kent kapısının iki kanadıyla iki direğini tutup sürgüyle birlikte yerlerinden söktü. Hepsini omuzlayıp Hevron'un karşısındaki tepeye çıkardı.
Eskiden her kasabanın kalın duvarları vardı ve girişleri çıkışları lazımdı tek kapıdan yapılsın.
O kapı kasabanın güveni için bir semboldu, kapıların ağırlığı 350kg kadar idi.
Gece yarısında Filistlilerin önünde o kapıyı menteşelerinden söküyor, omuzlarına vuruyor – bu Filsitliler için en büyük rezillik
Sonra onu Hevron kasabasına kadar getiriyor = bu 70 km idi, tam Yahuda cinsinin en büyük kasabasına
Eskiden savaştan sonra, yenen ordu yenilen kasabaların kapıları bir alay içinde gezdirirdi – Şimşon Gazze kasabasının paısını götürmekle göstermek istedi, yakında bütün kasaba yenilecek
Hakimler 16:4
“Bir süre sonra Şimşon Sorek Vadisi'nde yaşayan Delila adında bir kadına aşık oldu.”
Sorek vadisi Yeruşalim’den Akdenize kadar uzanıyor – üzüm bağlarıya doludur – Şimşon sanki gene ateşle oynuyor – Nasiri yeminini büsbütün unutmuştu
Delila herhalde Filistinli idi – ikisi de evlenmediler – belki o da yolsuz bir kadın idi, belki dul kadın
Delila’nın adı: ‘Yıkım’ ya da ‘Düşüş’ demektir – sanki Şimşon onun adından bile anlayabilirdi ki, o kadın sebep olacak, bütün düşsün
Hak 16:5
“Filist beyleri kadına gelip, "Şimşon'un üstün gücünün kaynağı nedir, onu kandırıp öğrenmeye bak" dediler, "Böylece belki onu bağlar, etkisiz hale getirip yenebiliriz. Her birimiz sana bin yüzer parça gümüş vereceğiz."”
Hatırlarsanız, Filistlilerin 5 büyük kasabası vardı: onlara iki hafta önce baktık
O kasabaların kralları birlikte Delila’nı yanına gidiyorlar, çok büyük para teklif ediyorlar: 1100er parça gümüş = 5500 parça. O vakıtlarda bir işçi senede on parça gümüş alırdı, demek o para yaklaşık 20 milyon leva idi.
Onların amacı Şimşon’u öldürmek idi, ama diyorlar ‘etkisiz hale getirmek’ – Delila için daha kolay olacaktı
Öyle para için ne yapmaya hazırsın? Var mı bir kişi, 20 milyon leva için kocasını ya da karısını ele versin?
Filistlilerin Beyleri artık çaresizdirler. Onun zayıf tarafını bulmaya mecburdurlar, çünkü savaşmakla Şimşonu yenemezler
Bundan sonra Delila deniyor, Şimşon’un zayıf tarafını bulsun da, o parayı alabilsin.
Hakimler 16:6-14
Bunun üzerine Delila Şimşon'a, "Lütfen, söyle bana, bu üstün gücü nereden alıyorsun?" diye sordu, "Seni bağlayıp yenmek mümkün mü?"
7 Şimşon, "Beni kurumamış yedi taze sırımla bağlarlarsa sıradan bir adam gibi güçsüz olurum" dedi. ...
10 Delila, "Beni kandırdın, bana yalan söyledin" dedi, "Lütfen söyle bana, seni neyle bağlamalı?"
11 Şimşon, "Beni hiç kullanılmamış yeni urganla sımsıkı bağlarlarsa sıradan bir adam gibi güçsüz olurum" dedi. ...............
"Başımdaki yedi örgüyü dokuma tezgahındaki kumaşla birlikte dokuyup kazıkla burarsan sıradan bir adam gibi güçsüz olurum" dedi.
14 Şimşon uyurken Delila onun başındaki yedi örgüyü dokuma tezgahındaki kumaşla birlikte dokuyup kazıkla burdu.
Şimşon üç defa dayanıyor, zayıflık tarafını söylemiyor – ama sonunda gene ateşle oynuyor: onun saçlarıyla ilgili oluğunu söylüyor, o da gerçeğe çok yakındır
Hakimler 16:16-21
“Bu sözlerle Şimşon'u sıkıştırıp günlerce başını ağrıttı. Sonunda Şimşon dayanamayıp yüreğini kadına tümüyle açtı. "Başıma hiç ustura değmedi" dedi, "Çünkü ben ana rahmindeyken Tanrı'ya adanmışım. Tıraş olursam gücümü kaybedecem. Sıradan bir adam gibi güçsüz olurum."
18 Delila, Şimşon'un gerçeği söylediğini anlayınca haber gönderip Filist beylerini çağırttı. "Bir kez daha gelin" dedi, "Şimşon bana gerçeği söyledi." Kadının yanına gelen Filist beyleri gümüşü de birlikte getirdiler.
19 Delila Şimşon'u dizleri üzerinde uyuttuktan sonra adamlardan birini çağırtıp başındaki yedi örgüyü kestirdi. Sonra alay ederek onu dürtüklemeye başladı. Çünkü Şimşon gücünü kaybetmişti.
20 Delila, "Şimşon, Filistliler geldi!" dedi. Şimşon uyandı ve, "Her zamanki gibi kalkıp silkinirim" diye düşündü. RAB'bin kendisinden ayrıldığını bilmiyordu. 21 Filistliler onu yakalayıp gözlerini oydular. Gazze'ye götürüp zincirlerle bağladılar, cezaevinde değirmen taşına koştular.”
Sanmayalım, Şimşon’un saçlarında bir mucize gücü vardı, birtakım büyücülük gibi. O zaten Delila’ya doğrusunu anlatmıştı.
Bir Nasiri lazımdı, üzüm ve ölülerden uzak dursun, bu pasif bir şey idi: yapmamak. Ama aynı zamanda saölarını koruması lazımdı – bu aktif bir şey - bir asker nasıl silahını koruyor.
Anası onu ölümsüz yapmak istedi, doğumdan sonra onu ölüler devletinin ırmağının (Stiks) içine bandırdı.
Ondan sonra, Stiksin suyu onun neresini ıslattıysa, orada ne bir ok, ne bir kılıç ona zarar veremedi.
Çok büyük yiğit ve kahraman oldu, her savaşta yenerdi, kimse ona dokunamadı.
Ama onun bir zayıf tarafı vardı: anası onu bandırırken, topuğundan tutmuştu.
Kim o zayıf tarafını bulduysa onu öldürebildi – Troya savaşında Paris onu otalakla bir okla tam onun topuğundan vuruyor ve öldürüyor.
O zamandan beri “Ahiles topuğu” denildi mi, çok kuvvtli olan bir kişide bir zayıflık anlamına geliyor
kendini kontrol edemedi, onun hayatı günaha açık kapıydı
Sül.Mes. 25:28
“Kendini denetleyemeyen kişi yıkılmış sursuz kent gibidir.”
= Kim kendini kontrol etmesini bilmezse, kapısı olmayan yıkılmış bir kasabaya benziyor
Sül.Mes. 16:32
“Sabırlı kişi yiğitten üstündür, Kendini denetleyen de kentler fethedenden üstündür.”
= kim kendini kontrol etmesini öğrendiyse, kasabaları ele geçiren generallerden daha büyüktür
Bir imanlı lazım kendi düşüncelerini kontrol altına alsın –
Filipililer 4:6-7
“Hiç bir şey için fesfese etmeyin. Ama her bir şey için dua ile ve yalvarmakla ve teşekkür etmekle istediğinizi Allaha bildirin. 7 O vakıt Allahın barışı İsa Mesihte sizin yüreklerinizi ve düşüncelerinizi kollayacak; ve o barış her anlayıştan daha yüksektir.”
Bütün Kutsal Kitap’ta en üzücü ayetlerden biri: “RAB'bin kendisinden ayrıldığını bilmiyordu.” (16:20)
Saçları meselesini Delila’ya söylemek, bardağı taşıtıran son damla oldu – Şimşon yavaş aşağı inen yolda kaymıştı
Birçok imanlı da öyle hesap ediyorlar: “Ne yaparsam da, ben gene imanlıyım” – ama günün birinde çok fena aldanacaklar
Senelerce toplantıdanuzak yaşıyorlar – sonra geçiniyor, akrabaları bize gelip “İstedi imanlıca gömülsün” – öyle yaşayan imanlıları tanıyor musun? O zaman git daha bu hafta onları uyar, değişsinler.
“Gazze'ye götürüp zincirlerle bağladılar, cezaevinde değirmen taşına koştular.”
Nerede Şimşon önce o yolsuz kadınla günaha düştü, nerede büyük yiğitlik yaptı – aynı yerde onu şimdi en fazla aşağılıyorlar – bir öküz gibi işletiriyorlar onu
Hakimler 16:22-30
“Bu arada Şimşon'un kesilen saçları uzamaya başladı.
23 Filist beyleri ilahları Dagon'un onuruna çok sayıda kurban kesip eğlenmek için toplandılar. "İlahımız, düşmanımız Şimşon'u elimize teslim etti" dediler. 24 Halk Şimşon'u görünce kendi tanrılarını övmeye başladı. "Tanrıımız ülkemizi yakıp yıkan, Birçoğumuzu öldüren Düşmanımızı elimize teslim etti" diyorlardı.
25 İyice coşunca, "Şimşon'u getirin, bizi eğlendirsin" dediler. Şimşon'u cezaevinden getirip oynatmaya başladılar, sonra sütunların arasında durdurdular. 26 Şimşon, elinden tutan gence, "Beni tapınağın damını taşıyan sütunların yanına götür de onlara yaslanayım" dedi. 27 Tapınak erkeklerle, kadınlarla doluydu. Bütün Filist beyleri de oradaydı. Üç bin kadar kadın erkek Şimşon'un oynayışını damdan seyrediyordu.
28 Şimşon RAB'be yakarmaya başladı: "Ey Egemen RAB, lütfen beni anımsa. Ey Tanrı, bir kez daha beni güçlendir; Filistliler'den bir vuruşta iki gözümün öcünü alayım." 29 Sonra tapınağın damını taşıyan iki ana sütunun ortasında durup sağ eliyle birini, sol eliyle ötekini kavradı. 30 "Filistliler'le birlikte öleyim" diyerek bütün gücüyle sütunlara yüklendi. Tapınak Filist beylerinin ve bütün içindekilerin üzerine çöktü. Böylece Şimşon ölürken, yaşamı boyunca öldürdüğünden daha çok insan öldürdü.”
Saçların uzamasıyla birlikte, herhalde tövbe de etti, aklı başına geldi
Ölürken sefte dua ediyor RABbin adında – susuz kalınca sadece ‘Allahım’ demişti – artık Rabbi daha yakından tanımaya başladı
önce sade kendi ihtiyacı için yalvarmıştı – ama şimdi gerçekten Rabbin işini bitirmeye çalışıyor – önce: sade intikam
Senin zayıf tarafın nedir? Onu hiç açıkça söyledin mi? Bir kardeşe söyledin mi?
Mezmur 34:17
“Doğru olanlar yalvarır, RAB işitir. ve bütün sıkıntılarından onları kurtarır.”
Yaratılış 4:7
“Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın."
Rab konuşuyor Kayın’a kardeşini öldürmeden önce
Şimşon herşeyi yalnız ve kendi kafasına göre yaptı, kimseden yardım istemedi
Sen aynı hatayı yapma
Mezmur 119:11
“Kalbimde saklıyorum senin sözünü, sana karşı günah işlemiyeyim diye.”
İsa’nın sözlerini işitiyoruz, ama ne kadar bizi değiştiriyorlar?