2.ekleme: Benyaminlilerin günahı
Hakimler 19:1 - 21:25

Giriş:

A. Leviliye yapılan günah (19:1-30)

Hakimler 19:1-2

1 İsrail'in kralsız olduğu o dönemde Efrayim'in dağlık bölgesinin uzak taraflarda yaşayan bir Levili vardı. Adam Yahuda'nın Beytlehem kasabasından bir cariyesi vardı.

2 Ama kadın onu başka erkeklerle aldattı. Sonra adamı bırakıp Yahuda'ya, babasının Beytlehem'deki evine döndü. Kadın dört ay orada kaldıktan sonra kocası kalkıp onun yanına gitti. Gönlünü hoş edip onu geri getirmek istiyordu. Yanında hizmetçisi ve iki de eşek vardı. Kadın onu babasının evine getirdi. Kayınatasını damadını görünce onu sevinçle karşıladı.

1.Krallar 13:14 -24

"Yahuda'dan gelen Tanrı adamı sen misin?" diye sordu. Adam, "Evet, benim" diye karşılık verdi. 15 Yaşlı peygamber, "Gel benimle eve gidelim, bir şeyler ye" dedi.

16 Tanrı adamı şöyle karşılık verdi: "Yolumdan dönüp seninle gelemem. Burada ne yerim, ne de içerim. 17 Çünkü RAB bana, 'Orada hiçbir şey yiyip içme ve gittiğin yoldan dönme diye buyruk verdi."

18 Bunun üzerine yaşlı peygamber, "Ben de senin gibi peygamberim" dedi, "RAB'bin buyruğu üzerine bir melek bana, 'Onu evine götür ve yiyip içmesini sağla dedi." Ne var ki yalan söyleyerek Tanrı adamını kandırdı. 19 Böylece Tanrı adamı onunla birlikte geri döndü ve evinde yiyip içmeye başladı.

21 RAB diyor ki, 'Madem RAB'bin sözünü dinlemedin, Tanrın RAB'bin sana verdiği buyruğa uymayıp 22 yolundan döndün; sana yiyip içme dediği yerde yiyip içtin, cesedin atalarının mezarlığına gömülmeyecek."

23 Tanrı adamı yiyip içtikten sonra yaşlı peygamber onun için eşeği hazırladı. 24 Tanrı adamı giderken yolda bir aslanla karşılaştı. Aslan onu öldürdü. Eşekle aslan yere serilen cesedin yanında duruyordu.


Luka 10:4

“Yanınıza kese, torba ya da pabuçlar almayın. Yolda iken kimseye de selam vermeyin.”


Hakimler 19:10

Ama adam orada gecelemek istemedi. Cariyesini alıp iki eşekle yola çıktı. Yevus'un –yani Yeruşalim'in- karşısında bir yere geldiler. 11 Yevus'a yaklaştıklarında gün batmak üzereydi. Uşak efendisine, "Yevuslular'ın bu kentine girip geceyi orada geçirelim" dedi.

12 Efendisi, "İsrailliler'e ait olmayan yabancı bir kasabaya girmeyeceğiz" dedi, "Giva'ya gideceğiz." 13 Sonra ekledi: "Haydi Giva'ya ya da Rama'ya ulaşmaya çalışalım. Bunlardan birinde geceleriz."

Hakimler 19:15-16

Oraya gelince, kasabanın meydanında konakladılar. Çünkü hiç kimse onları evine almadı. Akşam saatlerinde yaşlı bir adam tarladaki işinden dönüyordu. Efrayim'in dağlık bölgesindendi. Giva'da oturuyordu. Kasabanın halkı gene, Benyaminli'ydi.


Hakimler 19:22

“Onlar dinlenirken kasabanın en alçak adamları evi kuşattı. Kapıya var güçleriyle vurarak yaşlı ev sahibine bağırdılar: "Evine gelen o adamı dışarı çıkar, onunla yatalım"

(1) misafirlere ev açmak kutsaldı, herkes lazımdı onu yapsın – ister uygun olsun, ister olmasın – ‘misafir’ sözü zaten aslında ‘yolcu’ demektir

(2) misafirler lazımdı korunsun – bunlar gene saldırıyor

(3) misafir olan da, sıradan bir kişi değil, bir Levilidir, yani Allah adamı

Hakimler 19:23-24

Ev sahibi dışarıya çıkıp onların yanına gitti. "Hayır, kardeşlerim, rica ediyorum böyle bir kötülük yapmayın" dedi, "Madem adam evime gelip misafirim oldu, böyle bir alçaklık yapmayın. Bakın, daha erkek eli değmemiş kızımla adamın cariyesi içerde. Onları dışarı çıkarayım, onlarla yatın, onlara dilediğinizi yapın. Ama adama bu kötülüğü yapmayın."



(1) adamların homoseksuel olduğu belli, belki de “zaten kadınları istemeyecekler” diye düşündü

(2) misafiri korumak en büyük görev – iki kötülüğün arasında seçmek var – kadınların zıyan olması da daha küçük kötülük idi

Hakimler 19:25

Ne var ki, adamlar onu dinlemediler. Bunun üzerine Levili cariyesini zorla dışarı çıkarıp onlara teslim etti. Adamlar bütün gece, sabaha dek kadınla yattılar, onun ırzına geçtiler. Şafak sökerken onu salıverdiler.

26 Gün doğarken, kadın efendisinin kaldığı evin kapısına geldi, düşüp yere yığıldı. Ortalık aydınlanıncaya dek öylece kaldı.

Hakimler 19:27

Sabahleyin kalkan adam, yoluna devam etmek üzere kapıyı açtı. Elleri eşiğin üzerinde, yerde boylu boyunca yatan cariyesini görünce, kadına dedi: "Kalk, gidelim". Kadın cevap vermedi. Bunun üzerine adam onu eşeğe bindirip evine doğru yola çıktı.

29 Eve varınca eline bir bıçak aldı, cariyesinin cesedini on iki parçaya bölüp İsrail'in on iki cinsine birer parça yolladı.

30 Bunu her gören, "İsrailliler Mısır'dan çıktığından beri böyle bir şey olmamış, görülmemiştir" dedi, "Düşünün taşının, ne yapmamız gerek, söyleyin."

1Sa 11:6-7

“Saul bu sözleri duyunca, Tanrı'nın Ruhu güçlü bir biçimde onun üzerine indi. Saul çok öfkelendi. Bir çift öküz alıp parçaladı. Ulaklar aracılığıyla İsrail'in her bölgesine bu parçaları gönderip şöyle dedi: "Saul ile Samuel'in ardınca gelmeyen herkesin öküzlerine de aynı şey yapılacaktır." Halk RAB korkusuyla sarsıldı ve tek beden halinde yola çıktı.”



B. Benyaminlilerle savaş (20:1-48)

1. Halk Mispa’da toplanıyor


Matta 5:29-30

“Sağ gözün seni günaha soktu mu, onu çıkar at! Senin için daha iyi olacak, bedeninin bir parçası yok olsun, ne kadar bütün bedenin cendeme atılsın. 30 Ve sağ elin seni günaha soktu mu, onu kes at! Senin için daha iyi olacak, bedeninin bir parçası yok olsun, ne kadar bütün bedenin cendeme gitsin.”

2. Savaş başlıyor

a. birinci saldırı

b. ikinci saldırı

İbraniler 12:4

“Zaten günaha karşı dövüşürken, henüz öyle bir duruma gelmediniz, kanınız dökülsün.”

c. üçüncü saldırı

d. Benyaminlilere ceza



3. Bu bizim için ne demek oluyor?

1.Kor. 5:1-13

1 Öyle laf oldu ki, aranızda zina oluyormuş. Hem de öyle bir zina ki, Allahsız kişilerin arasında bile geçmiyor: birisi babasının karısını almış.

2 Siz de buna ağlayacağınıza, gururlanıyorsunuz. Ama kim bu işi yaptıysa, lazımdı siz onu aranızdan uğratırasınız.

3 Ben kendim bedence aranızda bulunmasam da, ruhça sizinle birlikteyim. Ve madem sizinle birlikteyim, ben o işi yapmış olan kişiyi zaten davaladım.

4 Rabbimiz İsa Mesihin adıyla,

siz ve benim ruhum bir araya toplanmış olarak,

ve Rabbimiz İsa Mesihin kuvveti ile,

5 öyle bir kişiyi Şeytan'a teslim ediyoruz.

Öyle ki, onun bedeni maf olsun, ama onun ruhu Rab İsa'nın gününde kurtulsun.

6 Sizin övündüğünüz iyi değildir. Yoksa siz bilmez misiniz, az bir maya bütün hamuru mayalıyor? 7 Onun için eski mayayı dışarıya atın ki, yeni hamur olasınız (ve aslında mayasızsınız).

Çünkü bizim Fısıh kurbanımız zaten kesilmiştir, o da Mesihtir. 8 Öyle ki, biz bu bayramı tutalım; değil eski maya ile, ne de arsızlık ve kötülük mayası ile, ama dürüstlük ve hakikatın mayasız ekmeği ile.

9 Mektubumda size yazmıştım ki, zinacılarla işiniz olmasın. 10 Ama demek istemedim, dünyadan olan zinacılarla, ya da açgözlülerle, dolandırıcılarla, puta tapanlarla. Öyle olaydı, lazımdı bu dünyadan dışarı çıkaydınız. 11 Hayır, size yazarken demek istedim ki, eger bir kardeş zinacı, açgözlü, puta tapan, küfürcü, içkici ya da dolandırıcı olarak bilinirse, o vakıt onunla hiç işiniz olmasın. Böyle birisi ile yemek bile yemeyin.

12 Çünkü dışarıdakileri davalamak bana mı düşüyor? Ama içerdekilerini de mi davalamayacanız? 13 Dışarıdakileri Allah davalayacak. Ama siz kötü kişiyi aranızdan atacaksınız.



Ne kadar ciddi bir standart:

Size soruyorum, aramızda öyle kişiler var mı?

C. Benyaminlilere karılar (21:1-25)

1. problem: Kadınlar bulunmazsa, Benyamin cinsi yok olacak

Hakimler 21:1-3

İsrailliler Mispa'da, "Bizden hiç kimse Benyaminoğulları'na kız vermeyecek" diye ant içmişlerdi. 2 Halk Beytel'e geldi. Akşama dek orada, Tanrı'nın önünde oturup hıçkıra hıçkıra ağladılar. 3 "Ey İsrail'in Tanrısı RAB!" dediler, "Bugün İsrail'den bir oymağın eksilmesine yol açan böyle bir şey neden oldu?"

2.Kor. 2:6-8,11

Öyle bir kişi kalabalıktan zaten yeterince büyük bir ceza gördü. 7 Tam tersi: öyle bir kişiyi af edeceksiniz ve ona kuraj vereceksiniz. Öyle ki, o daha büyük bir sıkıntı içinde boğulmasın. 8 Onun için size yalvarırım: ona sevgi ile davranın. 11 Öyle ki, biz Şeytanın oyununa gelmeyelim. Ne de olsa, onun düşüncelerinden habersiz değiliz.



SON:

1.Kor. 11:29-31

“Çünkü her kim bedeni fark etmeden yerse ve içerse, yiyip içmekle kendi kendini davalamış oluyor. 30 Zaten bu sebepten aranızda birçoğu zayıf ve hasta oldu, birçoğu gene uykuya daldı. 31 Kendi kendimizi denemiş olsaydık, davalanmayacaydık. 32 Rab bizi davalarsa bile, bizi terbiye etmek içindir. Maksat, dünya ile beraber ceza çekmeyelim.”