1 Bu sebep için - benim kutsal kardeşlerim, gökten gelen davetin ortakları - adını andığımız Allahın diplomatına ve başgörevlisine, evet İsa Mesihe bakın! 2 O, kendisine görev Verene sadikan kaldı, aynı nasıl Musa da bütün evinin üzerinde sadikan kaldı. 3 Ama İsa, Musa'dan daha büyük şanlılığa layık sayıldı. Ne kadar evin sahibi, onu yapan ustadan daha büyük saygınlık görüyor. 4 Çünkü her evin var bir kişisi, onu kaldırsın. Ama her bir şeyi kaldıran Allahtır. 5 Sahi, Musa da bütün evinin üzerinde sadikan sayıldı, tıpkı nasıl bir hizmetçi sadikan sayılıyor. Ama bu bir şahitlik için oldu, daha sonra söylenecek sözlerden için. 6 Mesih gene, kendi evinin üzerinde bir oğul gibi sadikan sayıldı. Ve Onun evi biziz. Yeter ki, umudun verdiği kurajı ve sevinci sonuna kadar sıkı tutalım.
-------------------------------------------
'kutsal' sözü temiz demek değil, ama 'Allahın işi için ayrılmış'
mesela: Allah bütün halklardan bir halk seçti, onunla kendi işini görsün, onun için Yahudiler lazımdı kutsal bir halk olsun
Allah bir sandık seçti, o 'Antlaşma Sandığı' oldu = kutsal bir eşya
nasıl bir eşya ya da bir kişi kutsal olurdu: meshetmekle (yağ dökmek)
aynı onun gibi, Rab bizi Kutsal Ruhla meshetti = biz artık ayrıyız, farklıyız Rabbin hizmeti için
Rab herkesi bir düğüne çağırıyor, hepimizin üstüne hoş koku sıkıyor (= bizim iyi işlerimiz, iyi karakterimiz)
o düğün en sonunda gökte olacak - sen gidecen mi? Kralın düğününe gitmesen ne olacak? (Matta 22:1-14)
Bir hükümetin işlerini yabancı bir devlette görüyor
mesela: Sofia'da posolstvolar var: Rusya, Fransa, Türkiye
bir yabancı devlete gitmek için direktno onun hükümetinden izin almıyorsun, ama onun diplomatından (konsolos)
onun devleti: Allahın krallığı
o krallığa dalmak için, İsa'dan viza almak lazım
2.Kor 5:20
“Çünkü Mesihin diplomatlarıyız. Allah sanki bizim ağzımızla çağırıyor. Mesihin yerinde yalvarıyoruz: Allahla barışın!”
biz sanıyoruz: "Herkes olduğu gibi Allaha yaklaşabilir" - ama bu yanlış
günah yüzünden insan artık Allaha yaklaşamaz = bir ARACI lazım, iki tarafın arasını yapan bir kişi
eskiden Allah görevlileri vardi, onların başı 'Başgörevli'
onun işi nedir:
İbraniler 5:1
“Her başgörevli insanların arasından seçiliyor ve ona Allahın karşısında görev veriliyor. Onun işi, hem bahşişler, hem de günahlar için kurbanlar getirsin.”
insan kurban hayvanı alırdı, ama onun kurbanı geçerli değildi, eğer görevli onu kesmese, onun kanını Allahın huzuruna getirmese
Allah İsa'yı gönderdi, bu işi kendi katında yapsın.
sürekli bağlı kalmak, bir işi başlatmak ve sonuna getirmek
mahallede zor bir şey: biz söz veriypruz, başlıyoruz ve sonra gene de kendi canımıza bakıyoruz? Canımız isterse, yapıyoruz, canımız istemezse yapmıyoruz
am a Rab bize diyor 'sadikan olun'
Matta 24:45-47
“Madem öyle, sadikan ve anlayışlı hizmetçi kim olacak? Efendisi onu bütün ev halkının başına koyacak, onlara vakıtla yemeklerini versin diye. Ne mutlu o hizmetçiye, efendisi geldi mi, onu bu işin başında bulsun. Size doğru bir şey söyleyeyim: efendisi onu bütün mallarının başına koyacak.”
istiyor musun, Rab sana bir gün şöyle desin:
Luka 19:17
“Aferin, iyi hizmetçisin. Çok az bir şeyde sadikan oldun, seni on kasabanın üzerine koyacam.”
bizim kurajımız olsun diye sadikan kalmak için, Rab bize iki örnek veriyor: Musa ve İsa
Rab ona çok zor bir iş verdi, Musa da onu sonuna kadar devam etti,
çok zorluklardan geçti: Mısırlıların düşmanlığı, açlık susuzluk, halkın günahları ve mırmırdanmaları, başkalarının kıskançlığı
Rab gene de dedi: "Kulum Musa bütün evimde sadikan kaldı" (Say 12:7)
sen zorluklarla karşılaşıyor musun? O zaman ne yapacan - vazgeömek mi, Musaya bakmak mı? Onu örnek al, azıcık dayanmak lazım
Yuh 17: 4
"Ben yeryüzünde iken seni şanladım. Bana bir iş vermiştin, onu yapayım - ben de o işi tamamladım."
haçta ölürken İsa ne dedi: "Artık tamam oldu"
İsa'nın zorlukları Musa'nın zorluklarına kadar idi: denemeler, halkın karşı koymaları, öğrencileri onu anlamadılar, saymadılar, birisi onu ele verdi
İsa'dan kuraj al: o sadikan kaldı, sen de sadikan kalabilirsin, sonuna kadat devam edebilirsin
şimdiye kadar İsa ve Musa'yı benzer olarak gösterdi - şimdi başlıyor, İsanın üstün olduğunu göstersin
önce usta işliyor, sonra asıl sahibi o evde oturuyor = Musanın bütün yaptıkları İsa için idi
biz bugün İsa'nın evinde oturuyoruz, değil Musanın evinde
Rab kendine bir halk hazırladı: önce onun adı tanımazdı, her türlü tanrılara tapılırdı
Musa gelmeydi, yavaş yavaş İsrail halkı Mısrlılarla karışacaktı, yok olup gidecekti.
Musa'nın buyruklarıyla kişiler yavaş yavaş Allahın yolunu öğrendiler: kutsallık nedir, kurban nedir, kurbanın kanı ne iş görüyor - Musa halka bu dersleri verirdi
böylelikle İsa'ya hazır bir halk yarattı - zaman dolunca (Gal 2:20), İsa geldi
İsa'nın gelişi, ev sahibinin taşınması gibi
M usa İsa'ya hazırlık yaptı, ama İsa kimseye hazırlık yapmadı
onun için onun şanlılığı daha büyük = biz ona bakalım, Musaya değil
ikinci bir benzetme = istiyor İsanın üstünlüğü daha da fazla belli etsin
Yuhanna 3:14
"Musa bir vakıt ıssız yerlerde iken yılanı yukarı kaldırmıştı. 'İnsanoğlu' da aynı öyle lazım yukarı kaldırılsın."
2.Kor 5:17
"Çünkü bizim Fısıh kurbanımız zaten kesilmiştir, o da Mesihtir."
1.Kor 10:2
"Bulut ve denizin içinde iken, hepsi Musa'ya vaftiz oldular."
Sen bir ev yaparsan evladın için kime daha çok saygı gösterecen: ustaya mı, çocuğuna mı?
Allah Musa'ya başka baktı, İsa'ya başka baktı
Çıkış 3:10
" Şimdi gel, halkım İsrail'i Mısır'dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.""
Yuh 1:18
"Hiç kimse, hiç bir zaman Allahı görmemiştir - ama Tek Doğan, kendisi Allah Olan, evet Babanın bağrında Olan, işte O Allahı açıkladı."
Sayılar 20:12
"RAB Musa'yla Harun'a, "Madem İsrailliler'in gözü önünde benim kutsallığımı sayarak bana güvenmediniz" dedi, "Bu topluluğu kendilerine vereceğim ülkeye de götürmeyeceksiniz."
ama İsa'ya hep sevgi gösterdi
Yuhanna 8:29
“Beni göndermiş Olan benimle birliktedir. Baba beni yalnız brakmadı. Çünkü her zaman Onu memnun eden şeyleri yapıyorum."
bu, bütün tekstin en büyük sözleridir: Musa ve İsa uğraştı, öyle ki, biz bugün burada olalım diye
Rab artık canlı bir ev, bir halk yaratıyor
bir evin içinde her tuğlanın belli yeri var, hepsi de birbirlerine bağlı = bizimaramızda öyle mi?
" Yeter ki, umudun verdiği kurajı ve sevinci sonuna kadar sıkı tutalım. "
kurajdan ve sevinçten vazgeç memek lazım