İkinci kuşak olmak: bereket mi, engel mi?

A. Her kuşak lazım yeniden müjde için kazanılsın

Hakimler 2:7, 10

Yeşu yaşadıkça ve RAB'bin İsrail için yaptığı büyük işleri görmüş olup Yeşu'dan sonra sağ kalan ileri gelenler durdukça halk RAB'be kulluk etti.

10 Bu kuşaktan olanların hepsi ölüp atalarına kavuştuktan sonra, RAB'bi tanımayan ve O'nun İsrail için yaptıklarını bilmeyen yeni bir kuşak yetişti.

YA'da

2Ti 2:2 Birçok şahitlerin önünde benden çok şeyler işittin. Bunları sadikan kişilere emanet et. Ve onlar da bunları başkalarına öğretirmeye hazır olsunlar.



- her kuşak Allahın önünde tek tek sorumlu

1. Eskiden öyle değildi

- EA'da Rab halklarla anlaşirdi – YA'da Rab insanlarla tek tek uğraşıyor

EA'da senin başındakiler günah işledile mi, sen de ceza görürdün?

a. Akan meselesi - Yeşu 7: 24-25

Ai adındaki kasabayı yenemiyorlar... demek gizli günah var. Rab gösteriyor Akan'ı. Yeşu onu sorguya çekiyor, o da itiraf ediyor: ben Rabbe adanan mallardan çaldım: değerli kumaş, altın ve gümüş.

Yeiu 7:24 Yeşu ile İsrail halkı, Zerah oğlu Akan'ı, gümüşü, altın külçeyi, kaftanı, Akan'ın oğullarıyla kızlarını, sığır ve davarlarıyla eşeğini, çadırıyla bütün eşyalarını alıp Akor Vadisi'ne götürdüler.

25 Yeşu Akan'a, "Bizi neden bu felakete sürükledin?" dedi, "RAB de bugün seni felakete sürükleyecek." Ardından bütün İsrail halkı Akan'ı taşa tuttu; kendisine ait ne varsa taşlayıp yaktı.

26 Akan'ın üzerine taşlardan büyük bir yığın yaptılar. Bu yığın bugün de duruyor. Bunun üzerine RAB'bin öfkesi dindi. Oranın bugün de Akor Vadisi diye anılmasının nedeni budur.

- düşün: baban Rabbe karşı günah işliyor... ve senitaşlıyorlar

b. Amalek halkınınnahı

1Sa 15:2 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, 'İsrailliler'e yaptıkları kötülükten ötürü Amalekliler'i cezalandıracağım. Çünkü Mısır'dan çıkan İsrailliler'e karşı koydular. 3 Şimdi git, Amalekliler'e saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür."

- Rab bunu kral Saul'a buyuruyor – o da 400 sene sonra yaşadı

c. topluca tövbe etmek

Yunus 3:7-10

Ardından Ninova'da şu buyruğu yayımladı: "Kral ve soyluların buyruğudur: Hiçbir insan ya da hayvan -ister sığır, ister davar olsun- ağzına bir şey koymayacak, otlamayacak, içmeyecek. Bütün insanlar ve hayvanlar çula sarınsın. Herkes var gücüyle Tanrı'ya yakararak kötü yoldan, zorbalıktan vazgeçsin. Belki o zaman Tanrı fikrini değiştirip bize acır, kızgın öfkesinden döner de yok olmayız."

Tanrı Ninovalılar'ın yaptıklarını, kötü yoldan döndüklerini görünce, onlara acıdı, yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.”

2. Sünnet bunun sembolü idi

Yaratılış 17:11-12

Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak...Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.”

- sünnetin anlamı: Allah halkından olduğunu gösteriyor: doğar doğmaz, sen hiç bir iey yapmadan Allah halkına katılırdın... otomatik

- ama bu YA'da değişti: otomatik olarak Allah halkından olmuyorsun: sen kendin, individualno KARAR veriyorsun – ancak öyle Allah senin kendi halkından sayıyor

- Kol 2:11-12

Onda gene, elle yapılmayan bir sünnetle sünnet oldunuz. Mesihteki sünnette beden tabiyetiniz atıldı. 12 - Onunla beraber vaftizde gömüldünüz. - Ve gene Onunla beraber dirildiniz. Allahın işine iman edince dirildiniz, hani Onu ölülerden diriltirdi diye.“

- ve YA'da vaftiz nedir biliyoruz: Yahya'nın görevi zaten o idi: halkı Yeni Çağa hazır etmek

- artık halk olarak, topluca Allahın önünde kimse durmaz... ama tek tek vaftiz olmakla ve TÖVBE etmekle. Artık Allah halkından olmak bu individualno karara bağlı

- Matta 3:9 „Hiç de düşünmeyin, içinizden şöyle konuşasanız: 'Bizim dedemiz İbrahim'“

- o EA'nın sırası idi: bedence İbrahimin soyundan mısın, Allahın halkındansın... ama Allah artık milletlere bakmıyor... SANA direktno bakıyor. Sormuyor; baban, anan, nenen, deden toplantıya gitti mi... soruyor sana: “Sen tövbe ettin mi? Sen beni tanıyor musun? Senin imanın nedir: soyundan gelen bir adet mi ... yoksa diri, canlı, her gün taze olan bir ilişki mi?

3. EA'da örneklar var: en büyük Allah adamlarının evlatları bile Allahsız ve yaramaz çıktılar:

- Eli'nin oğulları – Eli Samuel'in zamanında başkahin idi

1.Samuel 2:12 “Eli'nin oğulları değersiz kişilerdi. RAB'bi ve kâhinlerin halkla ilgili kurallarını önemsemiyorlardı. 17 Gençlerin RAB'be karşı işledikleri günah çok büyüktü; çünkü RAB'be sunulan sunuları küçümsüyorlardı.

22 Eli artık çok yaşlanmıştı. Oğullarının İsrailliler'e bütün yaptıklarını, Buluşma Çadırı'nın girişinde görevli kadınlarla düşüp kalktıklarını duymuştu. 23 Onlara, "Neden böyle şeyler yapıyorsunuz?" dedi, "Yaptığınız kötülükleri herkesten işitiyorum.`

- Samuel – 1.Samuel 8:3 “Ama oğulları onun yolunda yürümediler. Tersine, haksız kazanca yönelip rüşvet alırdılar, yargıda yan tutarlardı.”

- Davud'un oğulları

Amnon kendi kızkardeşini ziyan ediyor... öbür oğlu Avşalom da kardeşini vurup öldürüyor... sonra Avşalom babasına karşı ayaklanma yapıyor, kendi babasını öldürmeye kalkıyor ... Davudun ölümünden sonra Süleyman putperestliği İsraile getiriyor

- bugünlere kadar: sanki özellikle kilisede hizmet yapanlar bile emin olamaz ki, kendi evlatları Rabbin yolunda yürüsünler:

- Francis Schaeffer: oğlu geçen sene interview verdi: “Ben senelerce babamın işini devam etmeye çalıştım. Ama hepsi ikiyüzlülük idi. Ben hiç bir zaman yürekten Allaha iman etmedim”

- Billy Graham: onun bir oğlu Franklin babası gibi enagelist,konuşmacı... ama öbür oğlu Nelson ateist oldu.

- en büyük misyon gruplarından biri... önderin kendi oğlu homoseksüel oldu ve babasına karşı övünüyor bununla

B. Anne babalar evlatlarına ne ders vermeli?

- Yanlış anlamayın: ben kendimi bu konuda örnek göstermek istemiyorum. Bu şeyler ne kadar zor olduğunu kendi hayatımda gördüm. Ben aslında aileme çok kötü örnek oldum.

- ama bu engel olmasın Allahın hakikatını konuşmayalım

1. Allah korkusu

Mezmur 34:11 "Gelin, ey çocuklar, dinleyin beni: Size RAB korkusunu öğreteyim."

Yasa 4:9-10 "Ancak gördüklerinizi unutmamaya, yaşamınız boyunca aklınızdan çıkarmamaya dikkat edin ve uyanık olun. Bunları çocuklarınıza, torunlarınıza anlatın.

10 Horev'de Tanrınız RAB'bin önünde durduğunuz günü anımsayın. RAB bana şöyle dedi: 'Sözlerimi dinlemesi için halkı topla. Öyle ki, yaşamları boyunca benden korkmayı öğrensinler, çocuklarına da öğretsinler."

- kızanlarımız anlasınlar ki, gerçekten onları her durumda gören biri var

2. Kitap sevgisi

2.Tim 3:15 "Ve küçüklüğünden beri Kutsal Yazıları biliyorsun. Onlar sana kurtuluş için lazım olan bilgiyi verebilir."

- kızanlarımız Kutsal Kitabı sevmeli. Uğraşalım onlar için ölü bir kitap olmasın, ama Wikipedia gibi, her zaman başvurdukları bir kaynak olsun.

3. Krallık anlayışı





Mezmur 78

3 Duyduğumuzu, bildiğimizi, Atalarımızın bize anlattığını. 4 Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz; RAB'bin övgüye değer işlerini, Gücünü, yaptığı harikaları Gelecek kuşağa duyuracağız.

5 RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi, İsrail'e yasa koydu. Bunları çocuklarına öğretsinler diye Atalarımıza buyruk verdi.

6 Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler, Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar, 7 Tanrı'ya güven duysunlar, Tanrı'nın yaptıklarını unutmasınlar, O'nun buyruklarını yerine getirsinler; 8 Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı, Yüreği kararsız, Tanrı'ya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar.

C. İkinci kuşak imanlıların özel hakları

Rom 9:4-5 ... Pavlus burada aslinda İsrail halkının özel haklarını sayıyor, ama ben burada burada bir benzerlik görüyorum: aynı prensib 2. kuşak imanlılarda da görüyoruz

1. Onlar İsraillidirler

İsrail adının bir anlamı var: Allahla boğuşan, onunla uğraşan kişi

- çoğu defa bir cinsin, bir aşiretin adı onun işinden geliyor: Sepetçi mahallesi, onlar sepetlerle uğraşıyor... Kalaycılar: onlar kalay işlerle, kazanlarla uğraşıyorlar; ... ama İsraillilerin işi neydi: onlar Allahla uğraşırdılar.

- Aynı onun gibi, imanlının evlatları da ne iş yapsınlar: onların en önemli tarafı, değil evlerini daha güzel yapsınlar, değil kariera yapsınlar, değil bu yeryüzünde birhangi başarı arasınlar... ama Allahla uğraşsınlar.

- onlar tam anlamıyla Allah adamları – ben istiyorum evlatlarım öyle tanınsınlar

- en birinci, en büyük misyoner, Wiliam Carey, 18 yy.da Hindistana gitti, Rab için inanılmaz büyük işler yaptı, 15 dil öğrendi, bütün tarihi değiştirdi... Onun 4 oğlu vardı, Tomas adında biri İngiliz hükümeti tarafından diplomat olarak seçildi. Aslında çok büyük şeref. Senin evladın bu görev için seçilirse seivmeyecen mi? Ama Carey sevinmedi. Günlük defterine yazdı: “Bugün Tomas küçüldü: Rabbin misyoneri iken, hükümetin diplomatı oldu.”

2. aslında onların hakkı var, Allaha evlat olsunlar

Allahın evlatları var, ama torunları yok” - bu çok doğru, ama burada ne diyor 'evlat olma hakkı var' – bu, Allahla çok özel bir ilişki demektir: eğer çocuk şken görürsen, benim anamın babamın Alahla özel bir ilişkisi var, o zaman senin yolun kolaylaşıyor, sen de o ilişkiyi arasın, sen de kendine diyesşn: Ben de Allah evladı olmak istiyorum

- 2.Timoteyus 1:5 "Sendeki ikiyüzlü olmayan imanı hatırlıyorum. Bu iman en başta senin ninen Lois ve anan Evniki'de bulunurdu. Ve eminim, sende de bulunuyor."

- demek Timoteyus'un hem anansı, hem de nenesi en başta imanlı idi... Timoteyus onlardan gördü

3. şanlılık onlarındır

- bu şanlılık sözü Allahın görünen şanlılık bulutunda belli oldu:

Çıkış 40:38 “Böylece bütün yolculuklarında konutun üzerinde gündüzün RAB'bin bulutu, gece de ateş İsrailliler'e yol gösterdi.” - demek Allah bütün halkın arasında idi.

- eğer ana baba öyle bir imanlı yaşam sürürse ki, Allahın canlı olarak onlarla beraber oldukları anlaşılıyor – bu, evlatlar için çok büyük bir plus.

- kızanlar görürse ki, Allah gerçekten senin hayatında yaşıyor, sank şanlılığı senin hayatında belli oluyor, senin imanın ölü bir din değil, ama günden günü Allah işliyor senin hayatında... bu yolunu hazırlıyor, senin de evlatların Rabbe gelsinler

4. Allah onlarla anlaşmalar yaptı

Bu paranın öbür yüzü: sadece sen Allaha sadikan kalmıyorsun – Allah da sana sadikan kalıyor

Yaratılış 17:7  “Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, senden sonra da soyunun Tanrısı olacağım.” - Rab aynı zamanda bizimle Mesihte yeni antlaşma yaptı.

- bu imanlının mirasıdır, onu br tarla gibi kendi atalarından alıp evlatlarına teslim etsin

- bu kalıcı bir bereket demektir: imanlının evlatları onu hissedebilir: ve kendilerini imansız ailelerle karşılaştırırken o bereketi anlayabilirler

5. Allahın kanunu onlara verildi

- israil halkı doğru ve yanlışı anlardı, onu öğrenmek zor değildi. Putlara hizmet eden halklar hiç bir zaman anlamadılar, onların tanrıları onlardan ne istediler. Ama İsrail bilirdi, çünkü yazılı kitaop vardı.

- bugünlerde gençlerimiz doğru ve yanlış nedir bilemezler. Bütün doğruluk anlayışı bile ortadan kalkıyor. Ama imanlının evladı büyürken sağını solunu biliyor.

- en büyük imtiyaz: imanlı hanede büyüyen kızan, günahın zararından korunmuş oluyor. Sanmayalım günah sadece bir suçtur, affeddildi mi bir şey kalmıyor.

- Bu doğru değil: her günah kişide bir iz brakıyor, yüreğinde bir yara... 2.Petrus 1:4 “Dünyadaki kötü isteklerden gelen bozgunluktan kaçıp kurtuldunuz.^

6. onların hakkı var, Allaha hizmet etsinler

- kahin olmak çok özel ve büyük bir hak idi. Biz onu bazen unutuyoruz: bir araya gelip ilahi söylerken, dua ederken, Rabbin sofrasını paylaşırken, vaftiz ederken...

- bunlar hepsi kutsal hizmetlerdir... ve ne kadar ciddi isek bu konularda, evlatlerımız onun değerini anlayacaklar.

- bizim işimiz değil, papazlar gibi ölü ritualleri ayakta tutmak, gelenekleri devam ettirmek... bizim işimiz diri Allaha diri bir şeklide hizmet etmek. Kızanlarımız onu gördüler mi, o büyük bir önceliktir.

7. Allah onlara söz verdiydi

- Allah kendi halkına vaatler verdi, Allah halkının bir geleceği vardı: vaat edilen bir toprak var. Oraya girmek isteyen iman etmekle girecek.

- aynı biçimde Rab YA'da bize vaatler veriyor: “Önce onun krallığı ve doğruluğu... sonra size verecem”... “Hiç bir şey bizi Mesihin sevgisinden ayıramayacak ... Bana imn eden ölse de gene yaşayacak ... v.s.

- bu vaatleri ciddi alan imanlıların evlatları onu ana babalarında gördüler mi, bu büyük bir plus. Görecekler ki, imanla yaşamak mümkündür. Allahın sözleri boş değildir... Ben de imanla yaşayabilirim

8. dedeler onlarındır

- İbrahim, İshak, Yakup ve Yusuf – onlar nasıl bizim dedelerimiz? Değil kanca, yan genetik yapısından... ama onların örneklerini kopi ediyoruz. İman babalarımız

- İbrahim değl bizim babamız çünkü soyağacım ona kadar uzanıyor... dedemim dedesinin dedesinin dedesi İbrahim. Ama Rab onu çağırdığı gibi beni de çağırdı, ben de onun gibi iman yoluna çıktım, ben de onun gibi göktek, asıl vatanı arıyorum.

- öyle yaşayanlar kendi evlatlarına örnek oluyorlar, iman babaları, iman anaları oluyorlar

D. İkinci kuşak imanlının zorlukları

- ve gene de görüyoruz, nasıl birçok imanlı ailelerde ikinci kuşak, hele üçüncü kuşak evlatlar aynı heyecanla Rabbe hizmet etmiyorlar, bazıları gene hepten imandan ayrıldıar

- BG'da vaizlerin çoğu, pastorların çoğunda öyledir: çocukları Rabde devam etmiyorlar.

1. Hayat çok değişti – bugünkü BG, ananın babanın zamanındaki BG değildir!

- Onlar kapalı bir sistem içinde yaşardılar, bugünlerde serbestlik var, seçenek var, karar vermek var. Eskiden beşikten mezara kadar devlet seni güderdi... bugünkü gençlerimizi güden kimse yok. Eskiden komunist parti yol gösteriyordu, bugünlerde yolu gösteren kimse yok.

- büyüklerimiz bunu anlayın, gençlerimizin halinden anlayın.

- Eskiden hayat sıkıcı idi... şimdi gençlerimizin dikkatini çeken o kadar şeyler var ki: siz yaşlılar ayda bir kere kinoya gidip birtakım Hindistan filmlere bakardınız. Bugünkü kızanlar telefonda her yerde 50 kanala bakabilirler.

- Eskiden müslümanlık yoktu... bugünkü gençlerimiz her gün müslümanların naskısına dayanmak zorundalar

- Bugünlerde gençlerin dikkati her yere çekiliyor. Okumak alışkanlığı kayboluyor. İnternette her türlü bilgiyi kolay buluyoruz... ama kafamızda hiç bilgi kalamıyor.

2. Hayatında bir kesin dönüş noktası olmadı

- Sana sorsam: Ne zaman imana geldin? .... kesin bir tarih söyleyebilir misin? ... bana sorarsan bu kolay: 3. Februar 1979 iman ettim, bir gün sonra vaftiz oldum.

- benim için kesin bir öncesi ve sonrası var. Karanlıkta yaşamak neymiş çok iyi hatırlıyorum... kalabalığın içinde yalnız olmak, gökte kimse yok... hayatının temeli nedir sormak... sorularıma cevabın olmaması...

- ama benim kızanlarmda bu yok: hastaneden çıkar çıkmaz, daha bir haftalık bebekken, kırkın çıkmasını beklemeden kiliseye getirirdik. Bebek zamanından beri onlar ruhsal bir ortamda büyüdüler.

- ve bolluk içinde büyüyen bir kişi bolluğun bereketini anlayamaz. Evde çeşmeyi açıp su alıyorsun... Afrikada birçok yerde kadınlar günde bir defa 3-4 km yürüyüp kafaların testilerle su taşıyorlar

- burada her köşede ekmek satılıyor. Alıştın. Ama seni gönderirsem Japonyaya, Koreye... her yerde sade pilav,,, pilav, pilav ve gene pilav. Ekmek var ama çok seyrek satılıyor, özel dükkanlarda.

- aynı onun gibi, imanlı bir ortamda kızanlar onun değerini, onun kıymetini anlamıyorlar

3. Kendini imanlı gibi göstermek baskısını hissediyorsun

- sanki ana babanı kırmamak için hep ruhsal bir maske taktın. Ama büyüdükten sonra kendi insanın oluyorsun ve o maske takmak istemiyorsun.

- Facebook: iki farklı hesap – bir tane imanlıca: orada ayetler paylaşıyorsun, dua ihtiyaçları brakıyorsun – bir tane dünyaca: orada Türkiyeden gelen sloganlar, birtakım arabesk duygularıı paylaşıyorsun, son şarkıları dinliyorsun – kızlar açık resimler yayıp kendi reklamını yapıyorlar; çocuklar gene o kızlarla bağlantı kurmaya çalışıyorlar

sanki tek bir kişi olmaya cesaretin yok: toplantıda nasıl durursan, dışarıda da kendini öyle göster

4. Aslında ruhsal bir cüce olduğunu fark ediyorsun

- kafa bilgisi var, ama yürekte soğukluk ... ilahilerden, vaazlardan, lagerlerden çok şey öğrenmişsin... ama bunlar hepsi anılar, fotograflarda ve video kliplerde kalan hatıralr.

- sen lazım günden güne uğraşasın öğrendiğin şeyler senin için diri hakikatlar olsun

- Eyup 42:5  “Senin hakkında bildiklerim hepsi kulaktan duymaydı, Fakat şimdi gözlerimle gördüm seni.”

- tabii ki, biz Eyup gibi beklemiyorz Allahı gözle görelim. Ama senin ananın babanın imanı bir gün sana canlı, diri, taptaze bir iman olsun.

5. Rabbe hizmet etmek sana sıkıcı ya da anlamsız geliyor

- günah çekici görünüyor, sanki Allah sevinmemizi istemiyor. Rabbin buyruklarını birer kelepçe gibi hissediyorsun.

- 1.Timoteyus 1:13 Çünkü ben daha önce Ona küfür ederdim, Ona karşı giderdim ve Onu aşağılardım. Gene de bana merhamet gösterildi, çünkü bunları cahillikten ve imansızlıkla yapmıştım.

14 Ama Rabbimizin merhameti, Mesih İsa'da olan iman ve sevgi dolup taşıncaya kadar çoğaldı.

15 Şu söz çok doğrudur, herkes lazım onu kabul etsin: "Mesih İsa yeryüzüne indi günahkârları kurtarmak için. Onların en kötüsü gene benim."

16 Ama İsa Mesih istedi, en çok bende bütün sabrını göstersin ve onun için bana merhamet edildi. Maksat, kim benden sonra sonsuz yaşam için Ona iman etmişse, onlara bir örnek olayım.

1.Kor 15:10 „Ama ne isem, Allahın merhameti ile oldum. Ve onun bana gösterdiği merhameti, boşa gitmedi. Hepsinden daha fazla işledim.“

- Pavlus için bu obşto bir laf değildi, gerçekten kendi günahlı tabiyetini çok derinden anladı... ve o affedildikten sonra o kadar fark oldu ki, hizmet etmek için enerji geldi ona

Luka 7:47 İşte, onun için sana diyorum ki, onun günahları çoktur, ama hepsi af edildi. Çünkü bak, ne kadar çok sevgi gösterdi. Ama kime gene az bağışlandı, o az sevgi gösteriyor."

- bu hakikat aslında herkese geçerli, değil sade ikinci kuşaktakilere: hayatında hizmet etmeye heves mi eksik? ... Sanıyorum, Rab sana daha yeterince günahı affetmedi.... daha doğrusu, sen o ruhsal hakikatı daha yeterince anlamadın.