- 1517 senesinde London’da büyük bir ayaklanma, bir bunt oldu
- binlerce kişi sokağa çıkıp herşeyi kırıp döktüler, hükümete karşı gittiler
- o zaman kral 8. Henri vardı (altı karısını öldürdü); hemen askerlerini gönderip toplarla buntoviklere ateş açtı
- 300den fazla kişi hemen öldürüldü, 500 kişi tutuklandı
- ertesi gün davalanmak için kralın önüne getirildirler, boyunlarını birer ip astılar, kralın önünde diz çöktüler
- kapılar açıldı, iki kraliçe içeri daldı: Henrinin karısı Katarina ve İskoçya kralicesi Maria
- daha dava başlamadan önce kral Henriye yalvardılar
- böylelikle kral onları af etti
- bütün suçlular daha uzun zaman dizlerinin üstünde kralın önünde durdular
- Yuh. 8: - zinada yakalanan kadın; İsa’nın son sözleri: “Git bir daha günah işleme”
- acaba o kadın sonra ne yaptı? Bir daha gümah işlemedi mi? Belki zina yapmadı, ama başka günahlar? Yalan, hırsızlık, küfür, ikiyüzlülük?
- o zaman yeniden af buldu mu?
- laf: “Tamam, Allah senin önceki günahlarını af ediyor, ama imana geldikten sonra gene günah işlersek af yok!”
- kim diyebilir: “Vaftizden sonra bir daha günah işlemedim?”
a. “Eh, naaapiiim? Aldanmayan bir Allah” = boş vermek, günaha alışmak
- bu düşünce Allahın suratına bir tokattır
- Rab öyle biri olsaydı, en başta İsa’nın ölümüne razı gelmeyeceydi
- incil buna çok sert konuşuyor: 2.Petrus 2:21-22
21 Onlara daha iyi olacaydı, eger doğruluk yolunu hiç öğrenmeselerdi, ne kadar öğrenip onlara verilen kutsal buyruktan dönsünler. 22 Doğru bir atasözü var ve bunların başına gelen zaten budur: "Köpek kendi kusluğuna dönüyor. Yıkanmış domuz gene yuvarlanmak için çamura dönüyor."
- aramızda o kafada olanlar varsa, hemen uyansınlar
- istemiyorum, sonra söyleyeceğim sözler yanlış anlaşılsın
b. “Madem günahlarımıza karşılık İsa öldü, ve biz de günah işlemeye devam ediyoruz, lazım İsa tekrar ve tekrar ölsün”
- Katoliklerin ve papazların öğretişi – prişestvie = papaz İsayı her gün kurban ediyor
- bu korkunç öğretiş: İbr.9:12
“Mesih ... ilk ve son defa, en kutsal yere girdi ve böylelikle bize sonsuz kurtuluşu kazandırdı.”
c. üçüncü yol: şefaat yolu, bir kişi aracı oluyor senin için Allahın önünde
- bugün bu sözü iyi gibi öğrenelim
- şefaat = aracılık = suçlu kişinin hatırına hakeme yalvarmak
- “Evet, biliyorum suçludur... AMA” demek
1. Eyub (Eyub 1:5) – Eyub kendi oğulları ve kızları için (“Belki evlatlarımız yüreklerinde Tanrıya küfür ettiler!”) – onlar için kurban getirirdi
2. İbrahim (Yara 18) – Sodom halkı için şefaat etti
3. Musa (Sayılar 14:11-21) – Musa kendi halkı için yalvarıyor
4. Samuel (1.Samuel 12:23) – Samuel için şefaat etmemek günah olurdu
5. Hezekiel 22:30 – Gedikte duracak bir kişi
– boşluğu kapatan kişi: kasabanın duvarında boşluk var, düşman dalabilir; kendi bedeninle orasını kapatıyorsun
33 Allahın seçtiği kişileri kim suçlayacak? Suçsuz çıkaran Allahtır. 34 Onları kim davalayacak? Ölen, hem de dirilen Mesih İsa'dır. O hem de Allahın sağında duruyor ve bizim için aracılık yapıyor.
1.Yuh.1:8-2:1
8 'Bizim günahımız yok' dersek, kendi kendimizi aldatırmış oluyoruz ve içimizde hakikat bulunmuyor. 9 Günahlarımızı açık açık söyledik mi, O bizi her türlü haksızlıktan temizleyecek. Çünkü O, güvenilir ve doğrudur. 10 Ama 'günah işlemedik' dersek, Onu yalancı çıkarmış oluyoruz ve Onun Sözü içimizde bulunmuyor. 1 Evlatlarım, ben size bu şeyleri yazıyorum, günah işlemeyesiniz diye. Ama bir kişi günah işlerse de, Baba'nın yanında bir Avukatımız var: O da doğru olan İsa Mesihtir.
- bugün advokat bakıyor, klientini kurtarsın – hangi metodla olursa olsun
- ama İsa Mesih “güvenilir ve doğrudur” – demek onda hiç ‘yol’ yok; o işlemiyor kurnazlıkla, ama doğrulukla
- grekçe “parakletos”, latince “advocatus” = yanına çağırdığın kişi
- amaç: kuraj versin, sana güç versin, senin yerine o konuşsun
– Mat 5 “Ben kanunu yıkmaya gelmedim” o yok olmadı, Allahın standardı değişmedi,
- hatta İsa onu daha da sert olarak açıkladı (göz zinası, kin=katillik, düşmanını sev, yemin yok, nikahı bozmak yok)
- ama o kanunun üzerine sanki başka bir kanun geçirildi
- mesela: yer çekimi (gravitatsia) – ama uçağa bindin mi, o kanun geçerli, ama daha kuvvetli bir kanun geçerlidir
- ama İsa’nın şefaati olmadan o kanun gene de seni suçluyor
- Allahın ikinci kanunu var: vicdan – o her insana verildi bir son bariera olarak
- ona karşı gittik mi, kendimizi suçlu hissediyoruz
- ama aslında İsa’nın sayesinde cezadan kurtuluyoruz
İsa bu göreve yükselince Şeytan atıldı
- Şeytanın gücü o zaman kırıldı – en büyük silah onun elinden alındı
- aldatabilir – senin günahlarını yüzüne vuravilir – ama offizialno suçlayamaz
- değil öfkeli, bizden azlaşmayan bir tanrıdan aacık merhamet kazansın
- ama kendi kanını, tamamladığı kurtuluşunu her daim babasına gösteriyor, zayıf imanlılar için
a. İbr. 4:16
16 Madem öyle, Allahın merhamet dolu kral iskemlesinin önüne kurajla çıkalım. Öyle ki, bağışlanalım ve merhamete kavuşalım. Evet, muhtaçlığımızda bize yardım eden budur.
b. Şeytan seni suçlayacak – o zaman uyan, o gösteriyor senin imanın daha canlıdır – bakıyor seni zayıflatırsın – umutsuzluğa kakmak istiyor
c. ama vicdanın çok rahat mı, kendini çok iyi gördün mü – o zaman kork çünkü İeytan seni o kadar sağlam kapmış ki, ihtiyaç bile duymuyor, seni rahatsız etsin
d. değil: “İnşallah kurtulacam” – ama: “100% kurtuldum, ama gittikçe daha fazla anlıyorum, hangi şeylerden kurtuldum ve günah nedir diye.”
26 Aynı onun gibi, Ruh da bizim zayıflığımıza yardım ediyor. Biz bilmiyoruz, nasıl lazım dua edelim. Ama Ruhun kendisi bizim için öyle inlemekle yalvarıyor ki, sözle anlatılamaz. 27 Yürekleri araştıran Allah, Ruhun düşüncesi nedir biliyor. O da Allahın isteğine göre kutsalların hatırına yalvarıyor.
Zekerya 12:10 = Allahın Ruhu = dua ruhu
a. Teselli Ruh = bizim yapamadığımızı o yapıyor
- diyelim yol kenarında görüyorsun iki kişi bir arabayı kakıyor – nasıl yardımcı olabilirsin:
(a) durup, akıl verip yoluna devam edebilirsin
(b) bir benzinostanzyadan pıtna pomoşt çağırabilirsin
(c) kendin inip kakmakta yardım edebilirsin
- Allah 3. yaptı – görüyor zayıflığımızı, bizim derecemize indi
b. onun görevi bir tercüman gibi
- elbette Allahın aslında buna ihtiyacı yok, her dil anlıyor
- ama bizim sözlerimizi Rabbin katında makbul kılıyor
- bir molba yazıyorsun: “Şey.. ne diyeceydim? Aga, bana bak. Hani panayirin önünde o trotoar var ya. Annadın mı? Oraya istiyom te büüle bir ştand açayım...
- kabul olmaz, Edirnede polis şefi telefonda “Abi bak şimdi, yahu bir dakka beklesene abiiciim.” Adam kudurdu
- değil sözleri anlamasın, ama o sözler onun makamına, onun görevine uygun değil
- öbür adam istediği kadar konuşsun, onun sözleri sade öfke uyandırıyor
- hiç bir insanın sözleri Allahın katında kabul olmaz, eger aracı yoksa = o da Kutsal Ruhtur
a. ihtiyaç görmüyoruz (Yakup 4:2)
b. devam etmiyoruz (Matta 7:7)
c. konsantre olamıyoruz
d. bilmediğimiz günah var (Yuh 9:31)
e. tövbe etmediğimiz günah var (Yeşaya 59:1)
f. bencillikle dua ediyoruz (Yakup 4:2-3)
g. en büyüğü: imansızlık – gerçekten güvenmiyoruz
- değil ezberlenmiş sözlerle – Matta 5
- değil kendi bencil arzularmıza göre – belki iyi bir şey için dua ediyorsun, ama hangi düşünce ile (zorluk görmeyelim, keyfim bozulmasın, üzülmeyeyim)
- değil her gün aynı saatte
- New York aerogarasında – bir müsülüman – secde kilimi ile
- kaç defa aklına bir fikir geliyor belli bir mesele için dua edesin, sonra da öprendin, Rab o anda nasıl işledi
- Kıble nerede? – sanki yeryüzünde Allahın bir merkezi varmış (eskiden vardı, ama şimdi o göktedir (Yuhanna 4:21-24)
"Kadın, bana inan, öyle bir vakıt gelecek ki, Baba'ya ne bu balkanda ne de Yeruşalim'de tapacanız. 22 Siz bilmediğinize tapıyorsunuz. Biz gene bildiğimize tapıyoruz. Çünkü kurtuluş Yahudilerdendir. 23 Ama öyle bir vakıt gelecek ki, ve aslında başladı bile, asıl tapanlar Baba'ya Ruh'ta ve hakikatta tapacaklar. Çünkü kim Ona öyle taparsa, işte, Baba öyle kişileri arıyor. 24 Allah ruhtur, ve kim Ona taparsa, lazım Ona Ruh'ta ve hakikatta tapsın."
- ayakta mı, diz çökerek mi, yatakta mı?
– Babayı gösteriyor
(Romalılar 8:14-16)
14 Allahın Ruhu kimi güderse, Allah evlatları onlardır. 15 Çünkü kölelik ruhu almadınız ki, sizi tekrar korkuya soksun. Ama evlatlık ruhu aldınız. Biz de o Ruhla 'Abba', hani 'Babacığım', diye bağırıyoruz. 16 Ruhun kendisi, bizim ruhumuzla birlikte şahitlik ediyor, Allah evlatlarıyız diye.
- herkes Allaha ‘Baba’ diyebilir, ama herkes bir evladın haklarına sahip değil
- sen güveniyor musun, kendi adında dua edesin? Hakkın var mı, öyle Allahın önüne çıkasın?
-
(Yuhanna 15:26)
Çünkü kendisinden konuşmayacak: ne işitirse, onu konuşacak. Hem de gelecek olan şeyleri size bildirecek. 14 O beni şanlayacak. Çünkü benim neyim varsa, O ondan alıp size bildirecek.... O geldi mi, benden için şahitlik yapacak.
- BABAYA dua ediyoruz
– İSAnın adında (değil: Baba Oğul ve KR adında)
– Kutsal Ruhun yardımıyla
- değil İsa’ya ve Kutsal Ruha
- dua yolculuğa benziyor: Hedef – Araba – Benzin (herkes hedef için seviniyor; mesela Burgasa gidiyorsun denize)
- Getsemani bahçesinde: benimle birlikte uyanık durun.
- dua gecelerinde
4. Bütün bunları yalnız yapamıyoruz
a. Açıklama 8:3-4
3 Başka bir melek geldi ve kurbanyerinin önünde durdu. Onda altın bir duman tası vardı. Ona çok tütüz verildi. Öyle ki, o dumanı, kutsalların dualarıyla birlikte kurbanyerinde braksın. 4 Ve duman, kutsalların duaları ile birlikte, meleğin elinden yükselip Allahın önüne geldi.
sana iki soru:
1) sen uğraşıyor musun, doğruyu yapasın?
2) sen uğraşırken yoruluyon mu, zor mu geliyor
O zaman benim vaazım senin için idi
O zaman sana diyecem: KURAJLAN – yolda düştüysen sana iki yardımcı gönderildi, biri seni sağ koluna, öbürü senin sol koluna giriyor, seni kaşdırıyorlar.