Biz protestanlar, daha doğrusu İncili kiliseler, 500 yıldan beri 'iyi haberin' hakikatını ortaya koyuyoruz: İnsan kendi kendini kurtaramaz, ancak Rabbin merhametini imanla kabul etti mi kurtulur.
Ama 16. yy'daki reformcular neden bu kadar ağırlık verdiler imana? Neden hep dediler insan iyi işlerle kurtulmaz? Çünkü o zamanlarda Katolik kilisesi bütün dünyayı yönetirdi, kendi öğretişlerle insanları mahpus ederdi:
Katolik kilisesinin öğretişi nedir (evet, bugüne kadar değişmedi)? Onlara göre insan en başta elbette Mesihin işi ve Rabbin merhameti ile kurtulur. O da bebek olarak, yani doğumdan 2-3 gün sonra, vaftiz olunca gerçekleşiyor.
Ama ondan sonra, insan günahlarını iyi işlerle denkleştirmeli. Ancak öyle kurtulmuşluğunu ayakta tutarsın: aşağı yukarı müslümanların terazi kantar düşüncesi vardı. Sen iyi işlerle kurtulacan - ama Mesih de, Meryemana da, azizler de ve Kilise de kendi iyi işler hazinesinden sana sevap, yani puan katıyorlar.
Sadaka vermek, dua etmek, oruç tutmak, geceleri uyanık kalmak... bütün bunlar iyi işlerdir.
Ve tabii ki, paranı kiliseye verdiği zaman da sevap hesabına yazılırdı: haftalık bağışlar, missa, yani toplantı törenleri için öderdin. Diyelim teyzen öldü - onun ruhuna, yani canı daha fazla ateşte kalmasın diye, 50 leva/euro veriyorsun, papaz da onun hesabına dualar okuyor. Ve en çok: kiliseye bağiş yapıp mirasını brakıyorsun.
Reformasyon bütün bu sahtekarlığa son verdi: hayır - bütün bu hareketler, iyi ve faydalı da olsa, seni kurtarmaz. Ancak iman !!!
Eyub 29:11-16
11 Beni duyan kutlardı, Beni gören överdi;
12 Çünkü yardım isteyen yoksulu, Desteği olmayan öksüzü kurtarırdım.
13 Ölmekte olanın hayır duasını alırdım, Dul kadının yüreğini sevinçten coştururdum.
14 Doğruluğu giysi gibi giyindim, Adalet kaftanım ve sarığımdı sanki.
15 Körlere göz idim, Topallara ayaktım.
16 Yoksullara babalık ederdim, Garibin davasını üstlenirdim.
Ve yüzlerce sene “İman, iman, iman” diye bağırıp birçok imanlı İncil'İn sözlerini unuttular, dengeyi kaybettiler, köprünün öbür kenarından uçuruma düştüler.
İman, iman diye bağırınca, imanımız kısır bir iman oldu, bebekleri olmuyor. Herkese bereket getiren bir meyva ağacının yerine meyvasız, kupkuru bir çalı oldu.
İman ile iyi işlerin arasındaki bağlantıyı anlayalım:
Efes 2:8-10
Çünkü merhametten ve iman ile kurtuldunuz. O da sizin yaptığınız bir şey değil, Allahın bir bahşişidir. 9 İyi işlerden için de kurtulmadınız; öyle ki hiç kimse övünmesin.
10 Çünkü biz kendimiz Allahın işiyiz. İyi işler için Mesih İsa'da yaratıldık. Allah o iyi işleri önceden hazırladı, hep onlarla uğraşalım diye.
Aslında orada yazıyor: “onlarda yürüyelim” - yürümek: buradan garaya kadar gidersen, kaç tane adım atacan: 10 bin, 15 bin ? İşte, her yaptığın iyilik bir adım sayılıyor. Senin hayatında o kadar iyi işler birikti mi?
'İyi iş' dediğimiz aslında nedir? Bencillikten vazgeçmek bir kişiye sevgi göstermek.
Anladınız mı? Sevginin tersi nefret değildir, sevginin tersi bencilliktir: dünyanın tsentırı, kosmosun, evrenin merkezi BEN'im...
Benim canım, benim duygularım, benim keyfim, benim şerefim, benim evim, benim param, benim zamanım.
Herkes bana saygı göstersin, herkes bana hizmet etsin, herkes beni övsün !
Bunun imanlıca versyonu da var. Eski BG ilahisi: BEN dua yaptım sana, BEN incilimi okudum, BEN ilahi söyledim Sana, Sen işittin beni
işte, imanlı hayat bu: dua - okumak - ilahiler. Bunları yaptın mı, Allah mecburdur senin dualarına cevap vermeye.
Hani, o eski 30 senelik ilahi. Bugünlerde onun elektronik versyonu var: BEN bütün gün Youtubeda vaazlar dinliyom, BEN her gün ayet yolluyom, BEN her gün ruhsal sorular soruyom... SEN bereketledin beni.
Fark ettiniz mi? İmanımız çok bencil bir iman oldu: herkes bakıyor bereket ALmayı, ama düşünmüyoruz bereket OLmayı. Herkes dua ediyor: “Rab, bana bereket ver!” - ama kim şöyle dua ediyor: “Rab, ben başkalarını bir ereket olamkistiyorum. Bana göster bunu nasıl yapayım?”
Ve sen o tek harfı değiştirmeyi öğrendin mi, bütün hayatın değişecek.
Hayır, sen kurtulmadın, bu yeryüzünde bereketler toplayasın: sağlık, aile, evler, rahatlık, saygınlık. Bu tabii ki, bütün imansızların hayatı. Ama nasıl okuduk: “Biz Onun işiyiz, onun eseriyiz”.
Nasıl bir heykeltraş, skulptor, alıyor kaba bir kaya, ve kafasında bir vizyon var, bir fikir: “O taşı bir aslan hakine getirecem”. O kaya hiç de aslana benzemiyor. Ama usta çekiç ve keski eline aldı mı, başlıyor yontmayı... orası fazlalık... tak gidiyor.
Aynı biçimde Rab da bizi yontuyor, fazlalıklarımızı, uygun olmayan taraflarımızı yok ediyor. Brak, yere düşsünler.
Peki Rab bizi böyle bir usta gibi değiştiriken, onun kafasındaki son durumu nedir, bizi ne hale getirmek istiyor? Aslan mı?
Efes 2:10 cevap veriyor: “İyi işler için Mesih İsa'da yaratıldık” - evet son halimiz o olmasını istiyor: iyi işler. En sonunda o taş kafalı, taş yürekli kişiliğinden ne çıksın? İYİ İŞLER
Ve şimdi sadece ayetlere bakacaz, İncil'de, yani Yeni Antlaşma'dane kadar sık o konu geçiyor:
Matta 5:15-16
Kimse de bir lamba yakıp onu bir teknenin altına koymaz. Hayır, onu bir mumluğun içine koyar, öyle ki, evdekilerin hepsine aydınlık versin. 16 Aynı onun gibi, sizin de aydınlığınız insanların önünde parlasın. Öyle ki, sizin iyi işlerinizi görüp gökteki Babanızı şanlasınlar.
Apo 9:36
Yafa kasabasında da Tabita adında bir öğrenci vardı (bu adın anlamı grekçe 'Dorkas', türkçe gene 'Ceylan'). O kadının hayatı, iyilik yapmak ve yardım etmekle doluydu; hep öyle işlerle uğraşırdı.
39 Petrus da kalkıp onlarla gitti. Oraya varınca, onu yukarıki odaya getirdiler. Bütün dul kadınlar da Petrus'un yanında durup ağlardılar. Ona bütün kaftanları ve entarileri gösterdiler, hani Ceylan hâlâ onlarla birlikte iken onları dikmişti.
1.Tim 2:9-10
Aynı onun gibi, kadınlar uygun rubalarla süslensinler, hani saygınlıkla ve gösteriş olmadan. Değil örülmüş saçlar, altınlar, inciler ya da pahalı rubalarla.
10 Ama "Ben Allahtan korkuyorum" diyen kadınlara nasıl layıksa, öyle süslensinler, demek iyi işlerle.
- saçlarınıza ne kadar zaman ve para harcıyorsunuz ! Makyajsız sokağa çıkmaya utanıyorsunuz ! Altın, bijuteri olmadan sanki çıplak hissediyorsunuz kendinizi.
Ve Rab diyor bunu YAPMAYIN ! Bu konuda çoktan vaaz işitmedim. Rabbin amacı değil yasak etmek, değil imanlılar süslenmesin. Ama doğru süslerle: iyi işler
1.Tim 6:17-18
Bu hayatta zengin olanlara şöyle akıl ver: yüksek gönüllü olmasınlar, ne de zenginliğe güvenmesinler. (Ona güven olmaz). Ama yaşayan Allaha güvensinler. O bize bütün şeyleri bola gani veriyor, onlarla şen olalım diye. 18 İyilik yapsınlar, iyi işlerden yana zengin olsunlar, açık elle versinler, paylaşmaya hazır olsunlar.
Zenginler - onlar kim. “Aaa, o bana konuşmuyor. Ben milyoner değilim”. sence zenginlik nerede başlıyor? sanki 1 milyona kadar normal vatandaşsın... ve 1 milyonu geçti mi, ding ! zil çalıyor... aaa. artık zenginsin.
40 sene geri gidiyoruz - yıl 1982. Senin babanı alıyoruz, bir zaman makinesinin içine oturtuyoruz, basıyoruz düğmeye .. zzzz.... bing .... 2022 yılında senin yanında uyanıyor ve senin yaşam tarzını görüyor.
Sen öyle bir araba kullanıyorsun, 1982'de prezidentte yoktu. Duvarda öyle TV duruyor, o zaman universitelerde yoktu. Onun zamanında ufak kızanları susturmak için bonbon verirdiler - sen kızanlara I-Phone veriyorsun. Evindeki mermer taşları, mobilyaları, cihazlar, elektrik aparatlar ... hepsi öyle bir lüks... baban diyecek, yahu sen bankayı mı soydun?
Pavlus bize akıl veriyor nasıl bir zenginliğin peşinden gidelim: “İyi işlerden yana zengin olsunlar!”
Titus 2:14
O, bizi her türlü haksızlıktan kurtarsın diye, kendini bizim için teslim etti. Kendine öz malı olarak bir halk temizledi. Onlar da iyi işler yapmaya hevesli olan kişilerdir.
“iyi işler için hevesli” - senin hevesin nedir? Ne için düşünüp taşınıyorsun?
Titus 3:8
Evet, bunlar çok doğru sözlerdir. İstiyorum, sen bu meselelerin üzerinde durasın. Öyle ki, Allaha iman etmiş olanlar iyi işlerde devam etmeye dikkat etsinler. İyi olan ve insanlara fayda getiren şeyler bunlardır.
Titus 3:14
Bizim kardeşler de iyi işler yapmayı öğrensinler. Böylelikle acele ihtiyaçları karşılayacaklar ve faydasız kalmayacaklar.
“faudasız kalmayacaklar”
Titus 2:7
(Önderler) her meselede kendini örnek olarak göster: - iyi işlerde, - dürüstlük içinde öğretirmekle, - ağırbaşlı olmakla,
İbraniler 10:24-25
Biz gene bakalım, birbirimize sevgi ve iyi işler için iştah verelim. 25 Toplantılardan da vazgeçmeyelim. Bazıları buna alıştılar. Hayır, birbirimize kuraj verelim. Hele hele o günden için, hani görüyorsunuz nasıl yakınlıyor.
Toplantılarımızda iyi işler için iştah vermek? Bunu hiç bir vaazda duymadım
Heb 13:15-16
Öylelikle her daim Allaha övmek kurbanları getirelim; Onun adına şükür etmekle dudaklarımız yemiş getirsin.
16 İyilik yapmayı ve mallarınızı paylaşmayı unutmayın. Çünkü Allah öyle kurbanlardan hoşlanıyor.
1.Petrus 2:12
Allahsız milletlerin ortasında iyi bir yaşam sürdürün. Belki de size karşı konuşuyorlar, hani kötülük yapıyormuşunuz diye. Ama Allah gelecek. Ve o günde onlar sizin iyi işlerinize şahitlik yapacaklar, çünkü onları gördüler. Ve Allahı onunla şanlayacaklar.
Komşular ahret gününde senin hakkında şahitlik yapacaklar. Senden ne gördüler, senin ağzından ne işittiler açıkça söyleyecekler. Var mı ne desinler senin iyi işlerin hakkında?
Örnekler:
sadaka - para yardımı - yemek - maddi şeyler
hizmet etmek, iş bitirmek (yaşlılar, tercüme, devlet yerine getirmek)
teselli vermek
hastalara bakmak
öğretmek, bilgi vermek
çocuklara bakmak
şoförlük
dullar ve öksüzler - toplumun en zayıf kişileri
narkomanlara yardım
Bugünlerde devletler o işleri üstlendiler... ama aslında onlar bizim işimiz.
Vakıt geldi, biz bu konuyu ciddi alalım: hem kendi hayatımızda, hem de bir kilise olarak. Topluluk olarak hangi iyişler yapabiliriz? Bizim yaşadığımız yerde ihtiyaçlar nedir?