İnsanlarda bir harekter var ve sanki normal olarak bakıyoruz ona ama, arkasında birşeyler var.Ve bu harakter insanların hayatlarında çoalıyor.
Yakup diyor ki, güvenmemek her yolunu yapıyor nestabilno. Bu bir hastalık gibi oluyor insanlarda.
Bazı insanlar diyor ki, işte bu güvenmemek olacak en büyük sebep, büyük karanlık için ve zorluklar için, peyganberlik edilen son günler için.
Bu demek ki, bir akıldan fazla olsun kafanda. Demek, senden başka daha birisi var ya da birileri var kafanda.
Doktorlara sorursan buna şizofreniya diyorlar.
Şizofreniya dedikten sonra, insanlar görüyor ve anlıyor ki, bu bir deli insan. Kesinlikle böyle insanlar kötü ruhlan dolu.
Var insanlar bu hastalıın başında ya da ilerlemiş deyebiliri. Bu her bir insanda var.
Nasıl bunu anlayabiliriz hayatımızda var mı bu hastalık.
1 Evde nasıl davranıyorsun
2 İş yerinde nasıl davranıyorsun
3 Dua evinde nasıl davranıyorsun
Bu yerlerde ayrı, ayrı farklı davranırsan demek ki, sen iki akılda gidiyorsun.
Bu dünyada insanlar düşünüyor ki, her zaman lazım anlayalım ve bilelim kötü ve iyi ne. Onunu için Adem ve Havayı yılan aldatı bu aıcın meyvasından isinler. Oradan başlıyor insanın düşmesi. Tanrı istemezdi bilelim ne iyi ne kötü. Sade hayat aıcını verdi ve o iyidi, ölüm yoktu çünkü günah ta yok ve kötü ne olduunu bilmiyordular ve bilmedikleri için kötü de yapmıyordular.
İnsanlar, yani dünyasal insanlar düşünüyor ki, iyi ve kötüyü bilmek bu iyi ve yararlı hayatımız için.
İnsanlar deişiyor duruma göre . Şimdi deyelim ki, sen bir akılda oluyorsun, herkezi baışlaman lazım çünkü Kutsal Kitap diyor. Sonra aklın deişti ve diyorsun “eter o kadar hep ben af dileyem, kalan beni yarayanlar benden af dilesinler”.
Bir kaç zaman sonra başka akıla giriyorsun. Deyelim ki, bu seninle problemi olan kişiyi gördükten sonra, sanki görmemişin yapıyorsun kendini.
Tek fırsat aklımızı deiştirmemek Kanaraya gitmektir. Ama gerçek gitmek.
Adem ve Hava nezaman idiler bu aıçtan onlar kendine baktılar ve gördüler ki onlar çıplak ve başladılar bir şeyler yapma bedenleri için. İşte oradan başlıyor bencilik . Ne deycek alem benim için, benim aftoretetim var, ne deycek insanlar senin için. D ….ve sandviç…..ne deycek insanlar.
İşte bu korku ne deycek insanlar başlıyor bizim harakterimizi deiştirmeye.
Veçe ti ne si stabilen, her duruma göre deişiyorsun. Ve bir durum geldiinde sen karar alamıyorsun nasıl davranasın çünkü, kafanda bir kaç kişi konuşuyor.
Ne kadar iyidiler Adem ve Hava başında. İyi ve kötüyü bilmezdiler, Rab onları iyi yaratı ve düşünmeden yaşıyorlardı.
Gazetede okudum DPS ve Ataka glasuva yapıyorlar bir kişi için Razgradta kmet olsun. Üç gün sonra okudum DPS vazgeçmiş şimdi istemiyor o kişi kmet olsun. Neden? Çünkü etrafında durumlar deişmiş, onlar da deişmiş. Ve seçimler gelinceye kadar bilmiyoruz daha kaç akıla girecekler.
Rab ne dedi insanlara? Gidin bütün yerlere ve çoalın. Babilde insanlar ne yaptılar? Tam tersine. Hayır, biz ayrılmayalım, gelin bir kule yapacas göke kadar ve kendimize şaan kazanacas. İşte burada insanlar gene kendini düşünüyorlardı. Tanrının sözünü dinlemediler.
Tanrı ne yaptı? Onların dillerini karıştırdı ve yine onlar mecbur kaldılar gitsinler bütün yer üzüne, nasıl Tanrı onlara demişti.
Malesef, biz imanlılar da bazı zaman hayatlarımızda öyle kulalar başlıyoruz inşat etmeye, Tanrıya sormadan. Kendimizi daha ünlü yapalım diye başlıyoruz birşeyler yapmaya ve bir yere kadar gidiyoruz ve kule düşüyor. Sonra başka başlıyoruz ve öyle hayatımızda çok kuleler var. Belkide konuşmamız her iki sözde “Rab dilerse Rabin yardımıylan”ama, sen bunu plan olarak Rab ilen konuştun mu? Rabe sordun mu bu şey senin için iyi mi?
Şimdi bütün dünyada 5000 denominaцiya var. Onların hepsi hemen, hemen ayni ama, işte bazıları bazı küçük şeyleri deişik anlıyorlar. Aslında Rab ne istiyor bizden, doktrina mı, ya da sade bir şey, Onunlan gerçek bir ilişki. Ne önemli, nasıl dua edeceksin, nasıl Rabbin sofrasını alacaksın, nasıl bagaş giyeceksin …..
Bunları hepsini yapabiliriz kanun olarak, Rab bize yardım etmeden.
İyi ve kötüyü bilmek aıcından Adem ve Hava idikleri için, şimdi biz bunu biçiyoruz.Her zaman anlamak istiyoruz hangisi doru ama, meyve de çok tatlıydı ve çekiciydi. Bazı zaman bazı şeyler bizim gözümüzde iyi ama, Tanrının gözünde iyi deil