Bir peri gitmiş, dört ayrı halktan birer kişi seçmiş ve demiş ki, “Dileyin benden ne dilerseniz, size verecem!”
- Amerikan demiş: “Dünyanın en zengin adamı olmak istiyorum”
- Fransız demiş: “Dünyanın en büyük aşçısı olmak istiyorum”
- İtalyan demiş: “Dünyanın en büyük şarkıcısı olmak istiyorum”
- en sonunda giitmiş bır Rusnağa, o da demiş: “Herşeyden fazla istiyorum, komşumun ineği ölsün!”
26 Bir parça acı çekerse, bütün parçalar acı çekiyorlar. Bir parça şerefli olursa, bütün parçalar onunla seviniyor.
Bu gerçekten doğru mu, gerçekten başka kardeşimiz için sevimiyor muyuz? Daha fazla kıskançlık olmauyor mu?
Belki gülüyoruz, ama yüreğimizde az da olsa biraz kıskançlık kalıyor, değil mi?
Başkası kendine güzel giyisi, mobilya, arava v.s. almış – senin reaktsian ne olacak?
Sen toplantı için çok işlemişin, yoruldun ve en sonunda başka bir kardeş toplantının önünde önülüyor – buna dayantırabilir misin?
en birinci ve aynı zamanda en korkunç örnek:
ne olmuştu: Rab Habili’in kurbanını kabul etti, Kayin’inkini kabul etmedi
bunun sebebi: değil kan akıtılmadı diye, ama Kayin’in yüreğinde zaten kardeşine karşı bir sevgisizlik vardı
ders: kıskançlık bizi katillik derecesine kadar getirebilir
ders: biz düşüncelerimizi zaptetmeliyiz, zaptedebiliriz de (“Günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısı” ayet 7)
Yusuf’un agaları lazımdı sevinsinler, madem Rab Yusuf’a öyle bir vergi vermiş, ama kıskandılar
Yusuf’u köle olarak sattılar, babalarına da yalan söylediler (“Bir aslan onu yedi” diye)
ders: kıskançlık en yakın olan kişileri düiman edebilir, hanemizi bozabilir
Miryam Musa’nın ablası idi, en başta onun hayatını kurtarmıştı
en başta sevindi, Rab Musa’yı halkını kurtarmak için kullandı diye (Yara 15 – Miryam’ın şükran ilahisi)
ama sonra: Musayı hor gördü, bir yabancı kafın aldı diye; hem de onu kıskandı
12:2 "RAB yalnız Musa aracılığıyla mı konuştu?" dediler, "Bizim aracılığımızla da konuşmadı mı?"
sanki Rab için işleyenlerin arasında kıskançlık oluyor, Rab kimi daha fazla kullanacak diye
Rab öyle düşüncelere karşı çok sert duruyor: Miryam’a cüzam hastalığı verdi
"Saul binlercesini öldürdü, Davut'sa on binlercesini." (1.Sam. 18:7)
Bu laf, onların dilinde sadece bir mani gibi söylenirdi, derin anlamı yoktu
Aslında Saul da onu bilirdi, ama içindeki büyüklük ve kıskançlık duyguları onun aklını bozdu
kıskançlık Saul’y en sonunda öyle duruma getirdi ki, kötü ruhlar onu ele geçirdi
ders: kıskançlık cinleri çağırmak demektir
ders: kıskançlık aslında korkudan ileri heliyor (a.15: “Davut'un büyük başarısını gördükçe Saul'un korkusu daha da artıyordu.”)
Saul o derece geldi ki, kendi evladına pis laf konuşuyor, küfür ediyor (1.Sam.20:30): “Saul Yonatan'a öfkelenerek, "Seni sapık ve dikbaşlı kadının oğlu!" diye bağırdı,”
ders: kıskançlık ateş gibi yayılıyor, bir kanser (rak) gibi seni yiyecek
“Benim hakkım başkasına veriliyor” düşüncesi
onun için Rab kıskanç olabilir, çünkü aslında onun bütün hakları var
eger aslında Rabbe bermemeiz gereken sevgi, saygı, para, dikkat, vakıt ... başkasına verirsek, o zaman Allahın hakkı var ksıkansın
Ama insan o durumda değil, bütün haklara sahip değil = onun için, insan kıskandı mı, ona günah oluyor.
kıskandığımız zaman, kendimizi biraz Allahın yerine koyuyoruz; sanki bizim bütün haklarımız var, başkaları bizi sevsin, bize ssaygı göstersin
Çıkış 20:5 günahların hesabını soracaktır
Çıkış 34:14 – onun adı bile kıskançtır, demek onun karakteri öyledir
Yasa 4:14 – yiyip bitiren ateştir
Yeşu 24:19 – onun kutsallığı kıskançlık demektir, o bütün hizmetimizi hak ediyor - "Ama sizler RAB'be kulluk edemeyeceksiniz" dedi, "Çünkü O kutsal bir Tanrı'dır, kıskanç bir Tanrı'dır. Günahlarınızı, suçlarınızı bağışlamayacak.
Finehas (Sayılar 25:11) – Günahkarlara ölüm cezasını verdi
İlyas (1.Krallar 19:14) – Rabbin adı unutulmasın diye yüzlerce sahte peygambere karşı durdu
İsa (Yuh 2:17) – İsa, Allahevinden satıcıları kovdu
Pavlus (2.Kor. 11:2) – Pavlus, kendi kurduğu kilisesi için kıskançlık duydu
Sül. 14:30 – Huzurlu yürek bedenin yaşam kaynağıdır, Hırs ise insanı için için yer bitirir.
Sül. 27:4 - öfkeden daha büyük katildir
Öfke zalim, hiddet azgındır, Ama kıskançlığa kim dayanabilir?
sanki herkes bize borçlu diye düşünüyoruz
sanki merhamet nedir daha öğrenmedik; çünkü merhamet demek hak ettiğimiz ceza verilmiyor
kıskanan kişi daha sözde ‘hak ettiği şey’i arıyor, merhamet değil
Rom. 13:3 – kıskançlık karanlık demektir
1.Kor. 3:3 – kıskançlık beden düşüncesindendir
Gal. 5:21-26 – kıskanç kişi Allahın krallığına giremeyecek
Fil 1:15 – kimi kişiler Rab için çalışmak bile kıskançlık teması yapıyorlar
1.Tim. 6:4 – kimi kişiler kıskançlık yüzünden İncil bilgisi için yarış yapıyorlar
Titus 3:3 – “Bir zamanlar öyle idik” demek: imanlı artık o duygulardan uzaklaşmalı
Rom. 12:3 – “sade ne kadar uygunsa, kendinizi ondan daha fazla bir şey saymayın.”
Rab istemiyor kendimizi hep kötü hissedelim, kendimizi boşuna alçaltıralım
Ama aynı zamanda istemiyor, kendimizi “büyük imanlı” sayalım
Sende güzel bir ses var mı? O zaman onu Rabbi şanlamak için kullan, değil kendini beğenesin
Yuh 21:18-22 Rab İsa talebeleriyle göl kenarında
İsa Petrus’u af edip yeniden ona kilisenin güdücülük görevini verdi – Petrus buna sevindi, ama hemen başka mesele oldu – İsa ona dedi; “Sana ölüm cezasını verecekler!” – Petrus hemen Yuhanna’ya bakıp dedi: “Ya ona ne olacak?” – Yuhanna’yı kıskandı, onun ömrü uzun olacak diye
İsa’nın cevabı: "Ben istesem bile, o benim gelişime kadar sağ kalsın, ondan sana ne? Sen benim arkamdan gel"
Petrus’un gözleri yanlış kişiye dikili idi: değil Yuhannaya, İsa’ya lazımdı baksın; - sen de imanlı hayatında hep başkalarının durumuna bakarsan, kıskançlıktan kurtulamayacan
Mezmur 131:1-2
1Ey RAB, kalbim gururlu değil,
ve gözlerim yükseklerde değil;
Koşmadım büyük şeylerin peşinden,
ne de gücümü aşan şaşılacak işlerin ardından.
2Tam tersi: ruhumu rahatlık ve sakinlik içinde tuttum,
yüreğim, içimde bir çocuk gibi,
tıpkı anasının kucağında bir kızan gibi.
kıskançlığın en derin sebebi: içimizde huzur, barış, rahatlık yok – sanıyoruz, daha fazla şeyler elde ettik mi, rahat edecez – ama o bir yalan
küçüklüğümüzden beri bizi öven yok, hep aşağılamak, küfür etmek ve ilenmek var (“Rak gelsin sana!’ – “Allah canını alsın!” ...)
büyüyünce bulgarlardan da aşağılanmak görüyoruz (askerde, hastanede, devlet yerlerinde...)
imanlıların arasına dalınca, sevgi, saygı ve kabul etmek vardır – ama tek başına o yeterli değil
belki sonra Rab için işlemeye başlıyoruz; o zaman sevgi ve saygı daha da artıyor – ama o da yeterli değildir
lazım şunu iyi gibi anlayalım: bizim ruhumuzun ihtiyaçlarını bir tek Rab karşılayabilir, hiç bir insan onu yapamaz
onu anladık mı, artık kıskanmayacaz.
Bizden daha zayıf durumda olanlara yardım etmeye çalışalım – o zaman vaktımız kalmıyor ki, bizden daha iyi durumda olanları kıskanalım
Gözlerimizi İsa’ya dikelim – kardeşimizin durumuna değil