Şimdi de beni Gönderene gidiyorum. Ve sizden kimse bana sormuyor, 'Nereye gidiyorsun?'. 6 Ama size bu şeyleri anlatırdım diye, yüreğiniz üzüntü ile doldu. 7 Ben size hakikatı söylüyorum: Benim gitmem sizin faydanız içindir. Çünkü ben gitmedim mi, Yardımcı size gelmeyecek. Ama gittim mi, ben Onu size gönderecem.
Ve ben Baba'dan isteyecem, O da size başka bir Yardımcı verecek, öyle ki, O her daim sizinle kalsın.
Evet, bu sözleri size konuştum, henüz sizinle birlikte iken. 26 Yardımcı size herşeyi öğretirecek ve ben her ne söylediysem, o şeyleri sizin aklınıza getirecek. O Yardımcı Kutsal Ruh'tur; Baba Onu benim adımda gönderecek.
1992 senesinde Olimpiatlar İspanya’nın Barselona kasabasında yapıldı
400 m yarışı bütün tarihin en heyecanlı yarışlarından biri oldu. İngiltere’den Derek Redmond adına bir koşucu katıldı
Bütün hayatı boyunca o 400 m yarışında altın madalyayı kazanmayı hayal etmişti.
Yarı finala ulaşmıştı, hayalını elde etmeye iyi gibi yaklaşmıştı
Artık hedef göründü, sadece birkaç belki 50 metre kalmıştı
Ansızın sağ ayağında korkunç bir acı hissetti Yüzükoyun yere düştü çünkü sağ ayağındaki lifler (jilo) kopmuştu.
Doktorlar hemen ona koşmaya başladılar. Adam bir refjeks olarak gene ayağa kalktı, tek ayak üzerinde hoplayarak yarışı bitirmeye çalıştı.
Birkaç metre öyle devam etti. O zaman tribünlerden uzun bolu bir adam onu üzerine kopuşmaya başladı. Polisler onu durdurmaya çalıştı, ama adam hepsini kakarak yere yıktı.
Adam en sonunda Derek Redmons’un yanına geldi ona sımsıkı sarıldı. O adam, Jim Redmond, yani koşucunun babası idi.
Çocuğu hem acılardan, hem de babasını gördüğü için ağlamaya başladı.
Babası ona dedi: “Sen mecbur değilsin devam etmeye”. Ama çocuğu dedi: “Hayır baba, bu yarışı lazım bitireyim”
Babası cevap verip dedi: “Madem öyle, bu işi beraber yapalım”
Sonra oğlunu kolunan tutup yarışı ağır ağır da olsa devam ettiler.
Babası oğlunu yarı taşıdı, oğul da yarı kendisi yürüdü.
Kaç tane bekçi gelip karışmak şstedşyse, babası onları hepsini bir kenara kaktı.
Öylelikle yarışı bitirdiler. Stadyon’daki seyircilerin hepsi önce olanlarına inanamadılar, sonra ayağa kalkıp alkışladılar, en sonunda da ağladılar.
Derek hiç bir madalya kazanmadı, ama öyle bir babasının anılarıyla eve döndü: baba, kendi evladını acılar içinde görünce seyirci kalmadı, kalkıp o yarışı bitirmeye yardım etti.
- ‘tesellici’ demek = kötü bir şey oldu, sonra biri gelip sana yavaş davranıyor, güzel sözler anlatıyor – sanki Kutsal Ruh bize sade biraz güzel duyglar vermek istiyor
- ‘yardımcı’ demek: aslında sen yapıyorsun, işin biraz daha kolay gelsin diye yanına çırak almışın – ama asıl usta sensin !! - sanki: aslında iyi durumdasın, Kutsal Ruh olmadan da oluyor, ama işte, onunla biraz daha güzel oluyor (Allah kolaylık vermiş)
- o senin yapamadığını yapıyor: mahkemede: sen birşey yapamazsın – ama advokat dışarı çıkıp şahitleri buluyor
- aynı onun gibi sen günahın kölesiyidin, kendini neyle savunacan?
Yeşaya 63:16 - eskiden beri ‘baba’ ve ‘kurtarıcı’ Allahın adlarıdır – demek değil İsa bunu uydursun
Rom 8:16 Ruhun kendisi, bizim ruhumuzla birlikte şahitlik ediyor, Allah evlatlarıyız diye.
biz çok çabuk unutuyoruz, babamız kimdir
düşün: Bukureştte çok kimsesiz kızanlar var - sokağa atılmış, terk edilmiş, yok kim onlara baksın – şahtalarda, borularda yaşıyorlar – sen git öyle birisini evlatlık al – iyidr, kuşandır, güzel besle – sonra: o kızan gene de eski yaşamının alışkanlıklarını devam edecek
var imanlılar: korku içinde yaşarlar – miskinlik, mülüslük, zayıflık içinde yaşarlar – kimin evladı olduklarını unuturlar
İsa tek şart koşuyor:
Gal 4:6 Ve madem evlatlarsınız, Allah kendi Oğlunun Ruhunu yüreklerimize gönderdi. Biz de 'Abba', hani 'Babacığım' diye bağırıyoruz.
sanki Kaybolan Oğul benzetmesi gibi
'Şevik olun, en güzel kaftanı getirin, ona giydirin. Parmağına bir yüzük takın, ayaklarına da pabuç giydirin.
(1) kaftan - dışarıdan onun pisliği gözükmesin
Açık 7:13-14
13 İhtiyarların biri bana dönüp sordu:"Acaba, beyaz kaftanları giyiyen kişiler kimdir ve nereden geldiler?" 14 Ben de ona dedim: "Ey efendim, onu sen bilirsin." O da bana dedi: "Bunlar, büyük sıkıntıdan geçmiş olan kişilerdir. Rubalarını Kuzu'nun kanında yıkayıp bembeyaz ettiler.
Açık 3:4-5
4 Ama sende, hani Sardis kasabasında, var kimi kişiler, onlar rubalarını lekelemediler. Onlar benimle birlikte beyaz rubalarla yürüyecekler, çünkü buna layıktırlar. 5 Kim yenerse beyaz rubalar giyecek.
(2) yüzük - babasının evladı olduğu anlaşılsın, nişan yüzüğü, pasport gibi
Flp 3:20 Ama bizim memleketimiz göktededir. Ve oradan, Kurtarıcı olan Rab İsa Mesih'i bekliyoruz.
(3) pabuç - ayakları yerden kesilsin, artık pislik içinde yürümesin
- yeni fırsat veriliyor, günahı yensin
- Rom 8:12
İşte kardeşler, biz borçluyuz - ama bedene borçlu değiliz ki, beden düşüncesine göre yaşayalım. 13 Çünkü bedene göre yaşarsanız, öleceniz. Ama eger Ruhla bedenin işlerini yok ederseniz, yaşayacanız.
1.Yuh. 1:6
değil: boşvermek, ama problemi çözmek,
- Barnabas gibi
Kimse Pavlusa güvenmedi – o tanıtırıyor
Pavlus kendi kasabasına çekilmişti (Petrus gibi: “Ben balığa gidiyorum”)
2. Kor. 1:3-6
Rabbimiz İsa Mesihin Allahı ve Babası mubarek olsun. O, acıyan bir Baba ve her türlü kuraj veren Allahtır. 4 O bize her türlü sıkıntılarımızda kuraj veriyor. Öyle ki, Allah bize nasıl kuraj verdiyse, biz de o kurajla her türlü sıkıntıda bulunanlara kuraj verebilelim. 5 Mesih için çektiğimiz çekiler bizde büyüdüyse de, Mesihten aldığımız kuraj da büyüdü. 6 Bizim sıkıntılarımız oluyor - bu sizin kurajınız ve kurtuluşunuz içindir. Biz kuraj buluyoruz - bu sizin de kuraj bulmanız içindir. Siz ne zaman bizim çektiğimiz çekilerin aynısını çekiyorsunuz, o zaman o kuraj işlemeye başlıyor.
- sen de teselli et
Çünkü Allahın krallığı yemek ve içmek demek değildir, ama doğruluk ve barış ve Kutsal Ruh'ta sevinç demektir.
1.Sel. 1.6
Allahın haberini büyük sıkıntılar içinde kabul ettiniz. Ama gene de Kutsal Ruh'ta büyük sevinciniz vardı. Böylelikle hem bizi, hem de Rabbi örnek aldınız.
- çünkü imanlıyı serbest ediyor – artık zakon altında değil
2.Kor. 3:17
Şimdi, Rab Ruhtur, ve Rabbin Ruhu nerede ise, orada serbestlik vardır
- biz onun kıymetini bilelim
- hem saygı hem serbestlik bir yerde bulunsun
1.Petrus 2:16
Serbest kişiler gibi yaşayın. Ama serbestliğiniz olmasın bir örtü kötülük için. Hayır, serbestliğinizi Allahın hizmetçileri olarak kullanın.
15:16 - Ve ben Baba'dan isteyecem, O da size başka bir Yardımcı verecek,
- parakletos = yanına çağrılan bir kişi, advokat, mahkemede
- nasıl yardım ediyor?
- İsa'nın aracılığı: bir kanun işi, advokat gibi, kendi yaralarını göstererek imanlı için yalvarıyor, onun dualarına geçerlilik katıyor
- Kutsal Ruhûn aracılığı: bir tercüman gibi, tabii ki, Allahın aslında ihtiyacı yok
- KR insanın sözlerini Allahın katındaki ruh durumuna uygun bir biçime sokuyor
- Rom 8:22-27 22 Çünkü biliyoruz ki, bu dünyada olan herşey şimdiye kadar bir sesle inliyor ve birlikte doğum sancılarını çekiyor. 23 Değil sade o kadar: Biz Kutsal Ruhun birinci yemişlerine sahibiz. Ama biz bile içimizde inliyoruz ve bekliyoruz, evlatlığa kabul edilelim, hani bedenlerimiz kurtulsun. 24 Biz sade umutla kurtulduk. Ama görülen umut aslında umut değildir. Çünkü kişi bir şeyi gördü mü, ona nasıl umut etsin ki? 25 Ama görmediğimiz bir şeye umut ettik mi, onu sabırla bekliyoruz.
26 Aynı onun gibi, Ruh da bizim zayıflığımıza yardım ediyor. Biz bilmiyoruz, nasıl lazım dua edelim. Ama Ruhun kendisi bizim için öyle inlemekle yalvarıyor ki, sözle anlatılamaz. 27 Yürekleri araştıran Allah, Ruhun düşüncesi nedir biliyor. O da Allahın isteğine göre kutsalların hatırına yalvarıyor.
- Yakup 4:5 - Allah içimizdeki ruha özlüyor
(c) bizi kutsal kılıyor –
1.Kor 6:9-11
9 Yoksa bilmez misiniz, haksızlık yapanlar Allahın krallığını miras almayacak. Hiç aldanmayın! Ne zinacılar, ne puta tapanlar, ne gezginciler, ne homoseksüellik yapanlar, ne de onu yaptıranlar, 10 ne hırsızlar, ne açgözlüler, ne içkiciler, ne küfürcüler, ne de dolandırıcılar Allahın krallığını miras almayacaklar. 11 Ve bazılarınız böyle idiniz. Ama Rab İsa'nın adıyla ve Allahımızın Ruhu ile yıkandınız, kutsal kılındınız ve suçsuz kılındınız.
1 İşte bunun için, Rabbin mapusçusu olan ben size yalvarırım: öyle yaşayın ki, aldığınız davete layık olasınız! 2 Tam bir alçakgönüllülükle, tatlılıkla ve sabırla yaşayın. Sevgide birbirinizi taşıyın. 3 Uğraşın, aranızda barışıklık ve bağlılık olsun ve öylelikle Ruhun birliğini koruyasınız:
4 Tek bir beden vardır ve
tek bir Ruh vardır,
nasıl da tek bir umuda
çağrıldınız.
5 Tek bir Rab vardır,
tek bir iman vardır,
tek bir vaftiz vardır,
6 Ve tek bir Baba Allah vardır. O da her şeyin üstündedir, her şey ile beraberdir ve her şeydedir.
Kutsal Ruhun birliğini korumak lazım = demek Allah bize öyle bakıor, zaten biriz
- hiç bir insan yürekten ve andan birliği yaratıtamıyor = bu, Allahın işidir
1.Kor 10:1-4
1 Kardeşler, istemiyorum şu meselede cahil kalasınız: dedelerimiz hepsi o bulut altında idiler. Hepsi de denizden geçtiler. 2 Bulut ve denizin içinde iken, hepsi Musa'ya vaftiz oldular. 3 Hepsi aynı ruh yemeği yediler. 4 Hepsi de aynı ruh içeceği içtiler. Çünkü onların peşinden gelen, ruhça olan bir kayadan içtiler. O da Mesih idi.
1.Kor 12:12-13
12 Beden birdir, ama parçaları çoktur. Hepsi de bir bedenin parçalarıdır. Ama ne kadar kalabalık olsunlar, gene de tek bir bedendirler. Mesih de öyledir. 13 İster Yahudi ister Grek olsun, ister köle ister serbest kişi olsun, hepimiz tek bir Ruh ile tek bir bedenin içine vaftiz olduk. Hepimiz de tek bir Ruhtan içtik.