- serimiz: Açıklama kitabından ruhsal savaş dersleri – bizi gelecekteki sıkıntılar için hazır etsin - gelecek haftalarda daha fazla korkacanız: görecez bu tek dünya hükümetin planları ne kadar ilerledi – görecez nasıl bütün ticaret, alış veriş kontrol altına alınıyor, nasıl her insanı ontrol etmek için sistemler kullanılıyor – nasıl tek bir dünya dini oluşuyor
- geçen hafta küçük bir zelzelecik oldu: 5,8 stepen – baldızkam Yaponyada yaşıyor: utanıyoruz onlara yazalım, bize gülecekler: onlar yediden aşağı yataktan bile kalkmıyorlar
- neden: onların binalar çok sağlam yapılmış, oradaki arhitektler biliyorlar ki, sık sık depremler oluyor ve ona göre hazırlık yapıyorlar
- senin imanın da bir binaya benziyor: var asıl stroej, asıl kaba inşaat: binayı taşıyan direkler, beton ve demir ve tuğlalar ve kiremitler – bir de var odaların içindeki süsler
- Rab imanlıya sevinç, sevgi, kuzur, anlaşmak şifa ve bereket veriyor
Açıklama 7:9-14
Bu meselelerden sonra baktım, ve işte, büyük bir kalabalık. Kimse onların sayısını hesaplayamadı. Onlar her milletten, her cinsten, her halktan ve her dilden idiler. Kral iskemlesinin önünde ve Kuzu'nun önünde dururdular. Beyaz kaftanlar giymişlerdi ve ellerinde palmiye dalları vardı. 10 Ve yüksek sesle şöyle bağırırdılar: "Kurtarmak, Kral iskemlesinde oturan Allahımızın ve Kuzu'nun elindedir." ...
13 İhtiyarların biri bana dönüp sordu: "Acaba, beyaz kaftanları giyiyen kişiler kimdir ve nereden geldiler?"
14 Ben de ona dedim: "Ey efendim, onu sen bilirsin." O da bana dedi: "Bunlar, büyük sıkıntıdan geçmiş olan kişilerdir.
- bugün sana sormak istiyorum: sen büyük sıkıntıya düştüğün zaman dayanacan mı? Ya da değil sade senin hayatına ama bütün kiliseleirn üzerine büyük sıkıntı düşerse, o zaman dayantıracan mı?
- senin temelin nedir? Sağlam mıdır?
- bugünkü tekstimiz: küçük bir benzetme
Matta 7:24-27
24 Onun için, her kim benim bu sözlerimi işitirse, ve ona göre yaşarsa, akıllı adama benzeyecek: adam evini kaya üzerine kurmuş. 25 Sonra yağmur yağmış, seller yükselmiş ve rüzgâr esmiş, ve o eve çarpmışlar. O vakıt ev yıkılmamış, çünkü kaya üzerine kurulmuştu.
26 Ve her kim benim bu sözlerimi işitirse ama ona göre yaşamazsa, akılsız adama benziyor: adam evini kumun üzerine kurmuş. 27 Sonra yağmur yağmış, seller yükselmiş ve rüzgâr esmiş, ve o eve çarpmışlar. O vakıt ev yıkılmış, korkunç biçimde maf olmuş."
- önce uzun bir konuşma yaptı (dağdaki vaaz: Allahın krallığının anayasası) - tarihte en büyük dersler ve yaşamak için instruksyalar verdi:
- sekiz ne mutlu sözleri - yıkmak değil, tamamlamak - günah yürekle işleniyor - düşman sevgisi - asıl dindarlık - zenginlik ve kahırlanmak - davalamayın - duanın önemi - dar kapı, dar yol - sahte peygamberlerden korumak
- kendimize Mesihçi dersek, lazım bütün bunları yerine getirelim, lazım onları yerine getirelim – ama nereden onu için kuvvet bulacaz?
- bütün bu öğretişlerin arkasından bize gösteriyor, onları nasıl yerine getirecez – iki grup insan karşılaştırıyor – bu iki grup kimdir:
değil: imanlılar ve imansızlar – aslında o da doğru: Mesihe iman etmeyen kişilerin evi bir gün yıkılacak
değil: Rabbe güvenen ve mallara güvenen imanlılar – aslında o da doğru: kim birhangi materyalno bir şeye güvenirse, o gün görecek nasıl yanıyor
ama asıl tema: birinci grup imanlı Allahın sözlerini işitiyor ve sonra bir şey yapmıyor
ikinci grup imanlı Allahın sözünü işitiyor ve işittikten sonra ona göre davranıyor,
- kısacası: seyirciler ve işçiler -
- bu senin sözlerinden belli oluyor: topluluk hakkında nasıl konuşuyorsun: ONLAR lazım.... yoksa BİZ yapalım: var kimisi hep bekliyor başka kardeşlerde birhangi değişiklik olsun - var başkası, Rabden bir şey anladı mı, hemen kalkıyor onu yapsın, hiç beklemiyor başkalarını
İbraniler 6:7-12
7 Bir toprak onun üzerine sık sık düşen yağmuru içti mi, ve kendisine bakan kişilere fayda getiren otlar çıkardı mı, o Allahtan bereketleniyor. 8 Ama bir toprak tikenli otlar ve çalılar çıkardı mı, o yaramazdır ve lanetlenmenin üzerindedir. Onun sonu yanmaktır.
9 Ama, sevgililer, böyle konuşsak bile, kurtuluş temasında sizden için daha iyi şeyler düşünüyoruz. 10 Çünkü Allah haksız değildir ki, çalışmalarınızı ve sevginizi unutsun. Kutsallara hizmet etmekle Onun adına sevgi gösterdiniz, ve hâlâ da onu yapıyorsunuz. 11 İstiyoruz, sizden herkes sonuna kadar aynı onun gibi işlesin, öyle ki, umut ettiği şeyden tam emin olsun. 12 Maksat, tembel olmayasınız. Ama o kişilerin arkasından gidesiniz, hani iman ve sabırla söz verilen şeylere kavuştular.
- pazar günü toplantıya gelince Pazar hareketlerini gösteriyorlar – hafta arası başka hareketleri var: sözleri ve yaptıkları birbirlerine benzemiyorlar
- buradaki görüş: kilise nedir – tapınmak ve ders: ancak bir araya gelince sanıyoruz kilise var. Ama kilise yaşayan bir bedendir. Kilisenin işi yapılıyor her an: kişiler normal olarak birbirlerini ziyaret ediyorlar, kuraj veriyorlar, uyarıyorlar, yardım ediyorlar
- Allahın zamanı, kendimin zamanı, Allahın parası, benim param – o ayrım seyirci imanlılar için tipiktir.
- sorarsan neden Rab için işlemiyorsun, hep bir bahane hazırdır: ama sağlığım, ama kızanlarım, ama işim, ama dükkanım
- başkalar yapmıyor: onlara maana buluyorlar, ama Rab kendileri için başka bir ölçek kullanacak. Falanca kardeş yapmıyor, Rab ondan memnun değildir – ben de yapmıyorum, ama benim durumum başka
- Rab bir dereceye kadar bizim bahanelere göz yumuyor, ama en sonunda kzııyor – Musa'yı çağırdığı zaman: ama senin adını bilmiyorum (Yahve), ama bana iman etmeyecekler (mucizeler), ama ben konuşamıyorum (Harun), ama başkasını gönder – o zaman Rab öfkeledi (Çıkış 3-4)
- kaç defa gördüm, adam TV önünde oturuyor rahat rahat, elinde birası masada fıstıklar, ve futbol maçına bakıyor: çimendeki oyuncular deli gibi kopuşuyorlar, fırlıyorlar, oynarken yaralanıyorlar – ama bizim seyirci beğenmiyor ve komentar yapıyor: “Ee, hiç kopuşamıyor.... Ne duruyon orada?... Aaaa akılsız adam, görmüyon mu?” - ama aynı adama bir top ver, çimene getir oynasın, 100 m koşamayacak, beş metreden boş kapıya gol atamayacak
- topluluğun içinde de maalesef çok kişi öyle: çok süslü laf yapıp, akıl veriyorlar “Aslında lazım.... Biliyon mu Allah bizden ne istiyor...” - ama kim onların laflarını yerine getirmeye uğraşırsa, o kişilere maana buluyorlar ... iyi de, madem o kadar çok biliyorsun, neden sen yapmıyorsun?
- Kim işlerse hata da yapar, ama kim bir şey yapmasa hata da yapmaz. Bu tür imanlılar sanıyorlar, Hiçbir şey yapmamak daha iyidir.
“Onun için, kim iyi olan şeyi biliyor ama onu yapmıyor, işte bu ona günahtır.” (Yakup 4:17)
- anladın mı: evde oturuyon, hiç bir şey yapmıyon: ama o anda günah işliyon – başka imanlı, işçi imanlı bir şey yapmaya uğraşıyor, ama belki bir yanlışlık yapıyor – Rab kimden memnun kalacak
- onlar kendilerini düşünmüyorlar, ruhsal ihtiyacı görünce rahat duramıyorlar, çünkü başkalarını düşünüyorlar: fırsatı görünce paçalarını sıvayıp o işin içine dalıyorlar -
Apo 16:9-10
O zaman Pavlus geceleyin bir görüntü gördü: Makedoniyalı bir adam ayakta durup Pavlus'u şöyle çağırdı: "Makedoniya'ya gel ve bize yardım et!" Pavlus bu görüntüyü gördüğü gibi, hemen Makedoniya'ya gitmeye kalktık.
- onlara Rabbe hizmet etmek yük değildir, bir şereftir: bir seyirciimanlıya gidiyorsun, rica ediyorsun en ufak bir iş yapsın topluluk için, anlıyorsun adamın keyfini bozuyon
- Sofyada Orlov Most var 1891 senesinde yapıldı - Sofyanetsler bugüne kadar övünürmüşler: “Benim dedemin dedesi, Orlov Most'un yapımında çalıştı” -
1.Petrus 2:8-9
Köstekleme taşı ve düşüren kaya" ... o oldu. Onlar seslemeyip Allahın sözüne kösteklendiler. Ve Allah zaten karar vermişti, öyle olsunlar diye. 9 Ama siz... seçilmiş bir halksınız, krallar gibisiniz, kutsal Allah görevlilerisiniz, kutsal bir milletsiniz, Allahın kendi halkısınız.
- protestant reformasyonun en büyük kazancın birisi: artık papaz sisteminden kurtuldular: her bir imanlı Allah görevlisidir, kahindir, hizmet için sorumludur
- ama her kuşak lazım uğraşsın ki, bu boş bir laf kalmasın... “Biz papazlara inanmıyoruz” ... iyi de, papazın işine yapanlar nerede? Birçok prot. Kiliselerinde el koymak meselesi var: Rabbin işine adanmak için özel tseremonyalar var – bu sistem de seyirci imanlıları yaratıyor
- çok şükür biz o sistemi tutmuyoruz, ama bu başka sistemi ayakta tutmak için işçi lazım - sen neredesin?
- onlar için iman sadece inanç değil, hani birtakım öğretişleri kabul edesin, ama iman onların hayatında bir güçtür, motordur
- Pavlus ona doğru uzanırdı:
Filipililere 2:12-14
12 Değil ben onu zaten almışım ya da tastamam olayım. Ama o tarafa koşuyorum, onu kazanayım diye, aynı nasıl Mesih beni kazandıysa. 13 Kardeşler, ben kendimi henüz onu kazanmış biri saymıyorum. Ama şunu yapıyorum: geride kalan şeyleri unutup önümdeki şeylere uzanıyorum. 14 Allah bizi Mesih İsa'da yukarıya çağırdı. Bu madalya için nişana doğru koşuyorum.
- uzanmak lazım: kopuşurken ştafeta yarışları (bayrak yarışı) var: birinci koşunun elinde çubuk var, ikincisi onu bekliyor, yaklaşınca ikincisi hızlanmaya başlıyor, sonra birincisi elini uzatıyor, ikincisi bakıyor o çubuğu alsın
- imanla yaşamak bu hareketi gösteriyor: uzanmak
- bir kuşak imanlıdan bir sonraki kuşağa aktarmak: Pavlus ve Timoteyus
2. Tim 4:7-8
7 Ben iyi muharebede dövüştüm, yarışı bitirdim, imanı kolladım. 8 Artık bundan sonra doğruluğun tacı benim için hazırdır. Doğru hakim olan Rab o tacı bana son günde verecek. Ve değil sade bana versin, ama her kim Onun gelişini severse, ona da verecek.
Filipililer 4:8-9
8 Son olarak, kardeşlerim: hakikat, saygın, doğru, pak, hoş olan, iyi konuşulan şeyleri, ve güzel tabiyetli, övülecek ne varsa, işte böyle şeyleri düşünün. 9 Benden ne öğrenmişseniz, benden ne almışsanız, benden ne duymuşsanız ve bende ne görmüşseniz, onu yapın. Ve barış Allahı sizinle olacak.
- işte burada büyük bir sır var: Rab için işlerken kendini unutuyorsun – ve tam o zaman kendi hayatın için sağlam bir temel kurmuş olacan
- Rabbin dediği gibi (Matta 16:24-25):
24 Sonra İsa öğrencilerine dedi: "Bir kişi benim arkamdan gelmek isterse, kendi canından bütün kopsun, ama haçını yüklenip benim yolumu tutsun. 25 Çünkü her kim isterse canını kurtarsın, onu kaybedecek. Ama her kim onu kaybederse benden için, onu kurtaracak.
- sağlam temelin büyük sırrı, taynosu budur:
Yakup 1:22
Ama o sözü yerine getirenler olun, değil sade işitenler. Onlar kendi kendilerini aldatırıyorlar.
- kim sadece işitirse, seyirci imanlı ise, o kendini aldatırıyor