Matta 18:11-14
İyi Çoban Kimdir?
İsa’nın bu sözleri Matta 18 bölümünden, ona “Kilise vaazı” diyoruz, çünkü İsa burada ‘kilise’ sözünü kullanıyor ve topluluğun içinde nasıl bir sira olsun diye öğretiş veriyor.
Ne gibi konular var burada:
a. 1-4: Allahın krallığına girmek için herkes bir çocuk olacak
a. 5-10: birbirimizi düşürmemeye dikkat edelim
a. 11-14: bir kişi düşerse, onu yeniden kazanmaya uğraşalım
a. 15-20: kardeşlerin arasında bir günah problemi çıkarsa, nasıl davranmalıyız?
a. 21-35: kardeşimi sayısız kere af etmeliyim (acımasız hizmetçi benzetmesi)
Bugün onun üçüncü konusuna bir göz atalım: Kaybolan kuzu benzetmesi
Matta 18:11-14
(Çünkü İnsanoğlu geldi, kaybolanı kurtarsın.) 12 Sizce nasıl: adamın yüz tane koyunu olsun, onun bir tanesi de yolunu şaşırsın - adam doksandokuzu balkanda brakıp da yolunu şaşırmış olan o koyunu aramaz mı? 13 Ve onu buldu mu - size doğru bir şey söyleyeyim - o koyundan için daha fazla sevinecek, ne kadar yolunu şaşırmayan o doksandokuz koyundan için. 14 Aynı onun gibi, gökte olan Babanız hiç istemiyor ki, bu küçüklerden bir tanesi bile yok olsun.
Evet, burada iyi bir çoban için konuşuluyor. Bir koyunu kayboldu. Ama adam “Eh, ne yapalım. Malın sadece yüzde biri, bir protsent yok oldu, ona can yeme, neymiş ya!” ... demiyor.
Diyelim pişirdikten sonra pilavı bir tepsiye döktün ve taşırken bir kaşık dolusu yere düştü. Ona can yemiyorsun, düşünmüyorsun bile.
Ya da dükkanda, satıcı para çevirirken sana bir leva, bir de stotinka, bir kuruş versin, o da yere düşsün. Çoğu zaman eğilip onu kaldırmıyorsun, değil mi? “Ko dursun, bir stotinka nedir?”
Ama iyi bir çoban öyle düşünmez: hayır, bu koyunlar birer candır, benim evlatlarım gibidir. Burada matematika yok: bir tek can o kadar kıymetlidir, onu mutlaka kurtarmalıyım, geri getirmeliyim.
Ve 99’u brakıyor? Ben hep sordum ki: “Ama onları brakınca sorumsuz davranmıyor mu? Ya bir kurt, ya da bir ayı gelirse ! Bir tek canın uğruna 99’u riske atmak akıllı bir iş mi? Ama sevgi insana neler yaptırıyor, bir kişiyi gerçekten seversen, soğukkanlı düşünemiyorsun, herşeyi brakıp tek o kaybolan kişiyi düşünüyorsun.
Evet, o iyi çoban kimdir?
Ve hemen a.11’de şu büyük ve cesaret verici sözlere rastlıyoruz: “İnsanoğlu geldi, kaybolanı arasın.” Ve hemen anlıyoruz – “Aa, bu İsa’dır”
Matta 9:12-13
Ama İsa bunu işitince dedi: "Değil sağlam olanlara, ama hasta olanlara doktor lazım. 13 Siz gene, gidin ve öğrenin, şu söz ne istiyor söylesin: 'Ben merhamet istiyorum, değil kurban'. Çünkü ben gelmedim, doğru olanları çağırayım, ben geldim, günahkârları çağırayım."
İsa Zakay’ın evinde dedi:
Luka 19:9-10
Ve İsa ona dedi: "Bugün bu eve kurtuluş geldi. Bu da İbrahim'in evlatlarındandır. 10 Çünkü İnsanoğlu geldi, kaybolanları arasın ve kurtarsın."
Evet, Zakay saklanmaya baktı, ama İsa onu buldu. Bulduktan sonra onu çağırdı, çağırdıktan sonra günahlarını af etti, ve onu kutladı.
İyi çobanlık böyle oluyor. Günahlı kişinin peşine gitmek, onu şefkatlı sözlerle geri getirmek.
Yuhanna 10:10-11
Hırsız gene sade geliyor çalsın, öldürsün ve yok etsin. Ama ben geldim onlara yaşam olsun, hem de bola gani yaşam olsun diye. 11 İyi çoban ben'im. İyi çoban koyunlar için canını veriyor.
Demek birinci yerde iyi çoban İsa’dır. Kaybolan kuzu da Rabbi tanımayan, henüz imanlı olmayan kişidir.
- Burada iki büyük ders var:
(1) Çoban kuzuyu ne kadar seviyor ve onu kurtarmak için ne kadar zahmet yapıyor.
- Kuzunun suçlu olduğunu bildiği halde, onu suçlamıyor. Kuzunun tabiatı zayıftır. Yoldan ayrılmak onun özündedir. Sen bir çoban olarak elinden geldiğini yaptın: besledin, temizledin, korudun... ama hepsi boşuna: kuzunun ayrılması geldi mi, ayrılacak.
Çoban darılabilir, sinirlenebilir, kuzuyu suçlayabilir “Ee, ne yapayım? Kendisi yaptı, kendi başının çaresine baksın!” ... demedi.
Hayır: birinci adımı çoban atıyor. O aramaya çıktı, o keyfini braktı, o kendini tehlikeye attı. Neden? Çünkü kuzunun kafasında bir akılsız koyun tabiatı varsa, çobanda bir çoban tabiyatı var: kendi faydasını aramayan fedakar bir tabiat.
Fil 2:5-11 “Mesih'te ne düşünce varsaydı - aynısı sizde de olsun: O, Allah olduğu halde hizmetçi olmaya göze aldı, kendini döktü. Yani sanki krallık rubalarından soyundu, iş elbiseleri (rabotnileri) giyidi... ve öldü.
(2) İnsanın hali ne kadar zayıftır, ne kadar da çaresiz bir durumdayız: gerçekten kayıp koyunlarız.
Değil mi insan bir dereceye kadar hep kendi kendini aldatıyor: “Ben iyiyim!” İçimizdeki gurur bize fırsat vermiyor, asıl halimizi kabul edelim... Kayıbız! Nerede olduğumuzu anlamıyoruz, yolu bilmiyoruz.
Hayatta bir kere tamamen kayboldum; o da 1978 senesinde Suriye'de Halep (Aleppo) kasabasında oldu. Antakya'dan otostop yaparak bir kamyonla geldim, şoför beni bir kenar mahallede braktı. Kışın, yağmur, her taraf çamur dolu. Arapçayı bilmiyorum, tabelalarda yazıları bile okuyamıyorum.
Gene de - erkek gururu: “Ben yolumu bulacam!”. Yürümeye başladım, ama 100 m yürüdüktan sonra hemen hakikatı kabul ettim: “Sen kayboldun”
Çok şükür 5 dakka sürmedi. İki adam pikap sürdü, “Turist informasyon” dediler. Pikapın arkasına atladım, beni şehir merkezine braktılar. Kurtuldum!
Ama ne kadar zor oldu: Rab bana bir tane değil, hemen iki tane iyi çoban yolladı. Ama ben o iki iyi çobanı kabul edecek durumuna gelene kadar, gururum tamamen kırılması gerekiyordu. Ancak koyun dolaşmaktan vazgeçtikten sonra, bir yerde durduktan sonra çoban onu bulabilir.
Ya sen? O duruma geldin mi? Dolaşmaktan vazgeç, yerinde dur, iyi çoban seni bulsun.
Bir de şuna bakalım: Kuzunun kaybolması bugün ne anlama geliyor?
Sanıyorum, hemen hemen herkes bu İyi Çoban meselesini işitti ve anladı. Zaten Luka 15'te İsa bu benzetmeyi anlatıyor tek bir amaçla: günahkarları kabul etmeyenlere, özellikle Ferisileri + Sadukilere bir ders olsun diye.
Benzetmedeki iyi çoban, Rabbin kendisini temsil ediyor. EA'da zaten hep bu anlayış var... Mezmur 23 - RAB çobanımdır. Ama Yuhanna 10'da İsa bunu açık açık kendisi hakkında söylüyor: “İyi çoban BEN'im”.
Güzel... bu kadarını anladık. Ama Matta 18 daha öteye gidiyor. Bu bölüm “Kilise Vaızı” olduktan sonra İyi Çoban sadece İsa değildir, hayır başka iyi çobanlar da olacak !
İsa çobanlık görevini yalnız yapmıyor, onun altında yardımcı çobanlar da var.
1.Petrus 5:2-4
Yanınızda olan Allahın sürüsünü güdün. Güdücülük yapın, değil zorluktan imiş gibi, ama Allahın istediği gibi, hani gönül razılığıyla, değil kazanç için, ama merakla. 3 - değil size emanet edilen kişilere zorbacılık yapmakla, ama sürüye örnek olmakla. 4 Ve Başçoban ne zaman ortaya çıkacaksa, o zaman solmaz bir şanlılık tacı alacanız.
Görüyorsunuz, az önce İyi Çoban olan İsa hakkında ne dediysek, kilisedeki çobanlara da geçerli: fedakar olmaları şarttır. Hizmet, hizmet ve gene hizmet. Madalya, saygı ve alkış bekleme. Onlar olacak, ama ne zaman? “Başçoban ortaya çıkınca”. O zamana kadar sessizce, alkış ve saygı beklemeden hizmet, hizmet, hizmet.
Pastor sözü Çoban demektir. Kilisenin başında “iyi çobanın” kopyaları olmalı. Ama ne yazık ki, Çoban sözü bugün bambaşka bir anlam kazandı: şef, diktator, menejir. Hani öyle bir tabiat var ya insanın yüreğinde: iyi ve yavaş bir kişiye bir görev ver, görev,n yanısıra ona bir uniforma damga ver ... adamı yanımayacan.
Hezekiel 34
1 RAB bana şöyle seslendi: 2 "İnsanoğlu, İsrail'in çobanlarına karşı peygamberlik et ve onlara, bu çobanlara şöyle de: 'Egemen RAB diyor ki:
Vay kendi kendini güden İsrail çobanlarına! Çobanların sürüyü gütmesi gerekmez mi? 3 Yağı yiyor, yünü giyiyor, besili koyunları kesiyorsunuz, ama sürüyü kayırmıyorsunuz.
4 Zayıfları güçlendirmediniz, hastaları iyileştirmediniz, yaralıların yarasını sarmadınız. Yolunu şaşıranları geri getirmediniz, kayıpları aramadınız. Ancak sertlik ve şiddetle onlara egemen oldunuz.
5 Çobanları olmadığı için dağıldılar, yabanıl hayvanlara yem oldular.6 Koyunlarım bütün dağlarda, yüksek tepelerde başıboş dolandılar. Koyunlarım yeryüzüne dağıldı. Onları ne arayan var, ne soran.
9 Onun için, ey çobanlar, RAB'bin sözünü dinleyin.10 Egemen RAB şöyle diyor:
Ben çobanlara karşıyım! Koyunlarımdan onları sorumlu tutacağım, koyunlarımı gütmelerine son vereceğim. Öyle ki, artık kendi kendilerini güdemeyecekler. Koyunlarımı onların ağzından kurtaracağım, artık onlara yem olmayacaklar.
23 Başlarına, onları güdecek tek çoban olarak kulum Davut'u koyacağım. Onları o güdecek, çobanları o olacak. 24 Ben RAB onların Tanrısı olacağım, kulum Davut da onların arasında önder olacak. Ben RAB, böyle diyorum.
2.Tim 4:2
Allahın haberini yay, - zamanlar uygun olsun, uygun olmasın, sen hazır ol, - günahları bildir, - azarla, - kuraj ver. Bunları tam bir sabırla ve durmadakka öğretirmekle yerine getir.
2.Tim 2:24-25
Allahın haberini yay, - zamanlar uygun olsun, uygun olmasın, sen hazır ol, - günahları bildir, - azarla, - kuraj ver. Bunları tam bir sabırla ve durmadakka öğretirmekle yerine getir.
Bir de düşünelim: kilise içinde kaybolan kuzu durumda olanlar kimlerdir?
günaha düşenler - ılık olanlar - yanlış öğretişe aldananlar
evet onlara birisi iyi çoban olması lazım - en birinci derece onların görevi budur
Yar 4:9
RAB Kayin'e, "Kardeşin Habil nerede?" diye sordu. Kayin, "Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?" diye karşılık verdi.
Kayin’in sorusuna cevap: “Evet, gerçekten kardeşinin bekçisi olmalısın”
Eph 4:2
Tam bir alçakgönüllülükle, tatlılıkla ve sabırla yaşayın. Sevgide birbirinizi taşıyın.
Kol 3:12
Böylelikle, Allahın seçtiği kişiler olarak, kutsal ve sevilen kişiler olarak, acıyan bir yüreği, yavaşlığı, alçakgönüllülüğü, yumuşaklığı ve sabırı giyiyin.
Gal 6:2
Birbirinizin yüklerini taşıyın. O zaman Mesihin kanununu yerine getirmiş olursunuz.
Galatyalılar 6:1-2
Kardeşler, diyelim bir kişi birhangi günahta kıstırıldı. O vakıt, siz ruhça olanlar öyle birini yumuşak ruhla yola getirin. Kendinizi de kollayın, siz de denemeye düşmeyesiniz.
Yakup 5:19-20
Kardeşler, diyelim sizden bir kişi hakikattan sapıyor. Ve o vakıt birisi onu yeniden döndürüyor. 20 O kişi bilsin ki, günahkârı yanlış yoldan çeviren, bir can ölümden kurtarmış olur ve bir sürü günahı örtmüş olur
Yakup her imanlıya yazıyor - değil sadece önderlere