şu anda ekonomik kriz var - büyük işsizlik
ama ben size bugün öyle güzle bir iş teklifi yapacam, karşı duramayacanız
var kocaman bir predpratie (firma), nerede her zaman işçi alınıyor, hiç yeterince işçi bulamıyorlar
sanıyorum anladınız: Rabbin tarlasında iş bitmez
Bugünlerde imanlılar diyor ki “A be, nasıl Rab için işleyecez. Bütün gün ekmek davası için kopuşuyoruz. Ne zaman Rabbin işine bakacam?” - Ama hiç düşünmüyoruz ki, Rab İsa gündelik ekmek davası ve Rabbin tarlasında işlemek arasında bir bağlantı kuruyor.
çok derin bir hakikat var: ÖNCE onun krallığını ve doğruluğunu arayın - SONRA size bütün gereken şeyler verilecek (Matta 6:33)
toplantıda bir kızkardeş: “Aa, bu naş Allah idi. Değil İbrahim de de çok zenginikler vardı, bizi neden öyle bereketliemiyor: - Benim cevabım: “İyi kızkardeşim! Sen İbrtahim gibi, ananı, babanı, kızanlarını, evini bargını, kasabanı, memleketini braktın mı da öyle konuşuyorsun?”
bu hakikatı iyi gibi anlayalım - Rab için işlemek ne demek oluyor?
bir işte çalışmak için lazım beş şey var olsun: iş, patron, aylık, güç ve işçi
şimdi bakacaz, acaba Rabbin işinde hepsi var mı...
"Beni kim gönderdi, Onun istediğini yerine getirmek ve Onun işini tamamlamak - işte, benim yiyentim odur. 35 Siz demiyor musunuz, 'Daha dört ay ve harman vaktı olacak'? Bakın, ben de size diyorum ki, gözlerinizi kaldırın ve tarlaları görün. Onlar zaten harman olacak kadar beyaz olmuşlar. 36 Ve kim onları biçerse, karşılığını alıyor, sonsuz yaşam için yemiş topluyor.
beyaz olmuşlar: demek vakıt yok artık oyalanmaya
İsa yeryüzünden ayrılırken, kendi öğrencilerine buyruklar verdi. Ama dikkatle okursak görecez, aslında beş çeşit iş için onları gönderiyor
“Size barış olsun. Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum."”
“Baba beni gönderdiği gibi...” - Mesih sonsuzlukta babasının yanında iken, çok rahat bir durumda idi. Ama kendi rahatlığına, keyfine bakmadı, kendini alçaltırdı - Rab için işlemek de her zaman kefimizi, rahatımızı bozmak demektir
biz çoğu vakıt bekliyoruz, insanlar bize gelsinler, kiliseye gelsiner - değil biz onlara gidelim
ama İsa gitti: gümrükçülere (halkın en çok nefret ettiği kişilere) yaklaştı: Matta, Zakay - “Bu akşam senin evinde misafir olmam gerek!”
"Bütün dünyaya gidin ve 'iyi haberi' bütün insanlara bildirin. 16 Kim iman edip vaftiz olursa, o kurtulacak. Ama kim iman etmezse, o davalanacak.”
çok az kişi kaldı, İsanın adını duymasınlar
ama çok kişi yanlış şeyler işitti onun hakkında (“İsa Allahın Oğlu değilmiş, haçta ölmemiş, namaz kılmış...” daha neler) - biz lazım hakikaktı yayalım: İsa öldü ve dirildi, O RABdır
“Gökte ve yeryüzünde bütün kuvvet bana verildi. 19 Onun için gidin, bütün milletleri öğrenci olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adında vaftiz edin. 20 Onlara öğretirin, size her ne buyurduysam, onu yerine getirsinler. Ve işte, ben her vakıt sizinle birlikteyim, hem de dünyanın sonuna kadar."
değil sade kişiler iman etsin İsaya, ama onun öğrencileri olsunlar
Rab istemedi yüzlerce milyon kişi imana gelip de, herkes kendisi için uğraşsın
her konuda itaat etmeyi öğrensinler - bu da topluluğun içinde demektir
“Ama İsa onlara dedi: "Ey siz akılsız adamlar! Peygamberlerin söylediklerini yürekten çok zor inanıyorsunuz! Hani Mesih, lazım değil mi idi, bu şeyleri çeksin de öyle şanına girsin?"
Sonra Musa ve bütün peygamberlerden tutup bütün Kutsal Kitap'ta kendisinden için ne kadar şeyler yazılmışsa, onlara açıklamaya başladı.”
bizim imanımız bilgiye dayanıyor, değil duyguya - bilgi olmadan duygu hep değişiyor
Allahı tanımayan kişi bilmiyor nasıl hayatını yaşasın. İmana yeni gelenler de henüz çok şey bilmiyorlar - biz onlara her konuda İsa’ya uymaya öğretiriyoruz
mesela: “Yaşlı kadınlar genç kadınlara ders versinler” (Titus 2:4) - yok mu aramızda imanda daha ilerlemiş kadınlar, yeni ve daha genç kadınlara ders versinler (oku yazmayı, kızan bakmayı...)
“Ama Kutsal Ruh üzerinize geldi mi, kuvvet alacanız. O vakıt benim şahitlerim olacaksınız, hem Yeruşalim kasabasında, hem bütün Yahudiye ve Samiriye sancaklarında, hem de dünyanın en uzak köşelerinde."”
3 adım: Yeruşalim - Yahudiye / Samiriye - dünyanın en uzak köşelerine kadar
Samiriyeliler: hor görülen melezler idi - mümkünse, onların kasabaların ayak bile basmazlardı, yoksa, onların kasabalarından eve dönerken, giysilerindeki tozlarını bile silerdiler, “murdar” olmasınlarmış
İsaya suçlama yaptılar “Sen Samiriyelisin - sende kötü ruh var” (Yuh 8:48) - Yahudiler için bu bir idi: bütün Samiriyeliler cinli sayardılar
ama İsa diyor: “Onlara gideceksiniz, haberi yayacaksınız, onlar da kurtulsun”
‘milletler’ - Yahudiler kendilerini o kadar üstün ve bütün başka milletleri o kadar aşağı sayardılar ki, Ferisiler vali Pilatusun sarayına ayak bile basmadılar, o kıra çıktı (Yuh 18:28-29) - ama Petrus Kornelyusun evine gitti
İsanın müjdesi her zaman yabancılarla bir halka giriyor, sen de birinci ol
Luka 17:7-10
"Diyelim, birinizin tarlada işleyen ya da koyunları güden bir hizmetçisi var. Dışarıdan gelince, ona hemen diyecek mi: 'Hazır gelmişken, sofraya buyur'? 8 Yoksa şöyle demeyecek mi: 'Bana yemek hazırla, peşkir tak, bana hizmet et, yiyeyim, içeyim. Ben bitirdikten sonra, sen de yiyip içecen.' 9 Adam hizmetçisine hiç şükür edecek mi, buyur edilen şeyleri yaptı diye? 10 Aynı onun gibi, size buyrulan herşeyi yerine getirdikten sonra, şöyle konuşacaksınız: 'Biz ancak kıymetsiz kullarız. Ne lazım idi yapalım, sade onu yaptık.'"
biz işlemiyoruz, kurtulalım ya da sevap kazanalım: biz kurtuluşu ve bütün sevapları peşin aldık
değil aacık iyilik yapıyoruz, gökteki hesabımıza biraz sevap yazılıyor - ama sanki milyonlaraca para peşin aldık bir bahşiş olarak
artık teşekür etmek için işliyoruz, yüreğimizde minnetarlık var
Efes 2:8-10
8 Çünkü merhametten ve iman ile kurtuldunuz. O da sizin yaptığınız bir şey değil, Allahın bir bahşişidir. 9 İyi işlerden için de kurtulmadınız; öyle ki hiç kimse övünmesin. 10 Çünkü biz kendimiz Allahın işiyiz. İyi işler için Mesih İsa'da yaratıldık. Allah o iyi işleri önceden hazırladı, hep onlarla uğraşalım diye.
1.Kor 16:58
“Böylelikle, sevgili kardeşlerim, sarsılmadan sağlam durun. Her zaman Rabbin işinde çalışkan olun. Bilesiniz, Rab'teki çalışmalarınız boşa gitmeyecek.”
Bir gün İsa senin adını herkesin önünde yüksek sesle okuyacak ve diyecek: “Aferin, İyi yaptın, sen sadikan ve iyi işçisinz”
Efesliler 4:7-8
“Ama Mesih her birimize merhametinden verip derece derece vergiler dağıtırdı. 8 Onun için şöyle deniliyor :"Ne vakıt yukarıya çıktı, Mapusluğu mapusa attı, Ve insanlara bahşişler dağıtırdı.”
Matta 9:36-38
“Kalabalıkları görünce onlara acıdı, çünkü sıkıntılı ve perişandılar, sanki çobansız bir sürü gibi. 37 O zaman öğrencilerine dedi:
"Harman büyük, ama işçiler az. 38 Onun için, harmanın sahibine yalvarın ki, harmanına işçiler yollasın."
Matta 20:1-7
“Gökün krallığı bir bağ sahibine benziyor. Adam sabah erkenden gitmiş, üzüm bağına işçi tutsun. 2 İşçilerle anlaşmış, gündelikleri bir dinar olsun. Sonra onlara üzüm bağına yollamış. 3 Saat dokuzda çarşıya çıkıp başkalarını görmüş, nasıl boş duruyorlar. 4 Onlara demiş: 'Siz de gidin üzüm bağına. Hakkınız ne kadarsa, size ödeyecem.'
Öylelikle onlar da gitmiş. 5 Sonra saat öğlen onikide, ve gene saat üçte bir daha gitmiş ve gene öyle yapmış. 6 Saat akşam üstü beşte çıkıp gene başkalarını boş dururken bulmuş. Onlara demiş: 'Ne için bütün gün burada boş duruyorsunuz?'
7 Ona demişler: 'Çünkü kimse bizi tutmadı.' Onlara demiş: 'Siz de üzüm bağına gidin.'
Rabbin işinde para bulunabilir, yer bulunabilir, transport bulunabilir... ama işlemek için işçi en zor bulunuyor
sanıyorum şimdiye kadar yüreğimizde Rabbin sesini işitmeye başladık - o çağırıyor bizi, artık ona işlemek daha ciddi bir karar alalım - ama hemen yüreğimizde başka sesler duyuluyor... üç harf: A M A....
biz bahane bulmakta dünya şampionuyuz:
9 erkek kazarmada, starşina onlara birer hafta otpuska veriyor - ertesi Pazartesi sabahı saat yedide hepsi lazım dizilsinler, kimse yok - saat dokuzda geliyorlar
birincisi: “Bak şimdi, bir kıza aşk oldum - onula gezinirken saati unuttum - yetişmek için taksi tuttum - tam yarı yolda benzin bitti - orada bir çiftlik vardı, geç kalmamak için o çiftçiden bir beygir satın aldım - son tempoda aydarken beygir yarı yolda, düştü öldü - böylece son 15 km yayan yürümek zorunda kaldım
hepsi aynı hikayeyi anlattılar - dokuzuncusuna gelince starşina diyor: “Tamam tamam biliyorum... En sonunda takside benzin bitti... beygiri satın aldın...” - “Hayır öyle değil. ama yolda o kadar ölü beygir yatardı, onların arasından çok zor geçtik”
yani lafın kısası: bahaneler bitmez
Çıkış 3:11
Musa, "Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler'i Mısır'dan çıkarayım?" diye karşılık verdi.
Musa kendi gücünden sühe ediyor - geçmiş zamanda gördüğümüz problemler engel oluyor
Musa daha önce denemişti, kendi halkını toplayıp Mısırdan çıkarsın, ama başaramamıştı
onun için şimdi artık kurajı yok onu bir daha denesin
ama büyük bir fark var: önce kendi gücüyüle onu yapmaya kalktı, ama şimdi Rab onu bu işi buyuruyor - demek Rab aynı zaman kuvet de verecek
Rabbin cevabı: “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım" dedi,” (a.12)
Petrus Rabbe ne demişti: “Efendim, bütün gece çok sıkı çalıştık, gene de bir şey yakalayamadık.” bu kendi gücümüzle yaptığımız uğraşmaklar
Petrus gene de en sonunda iman ediyor: “Ama madem sen söylüyorsun, serpmeleri indirecem."
Çıkış 3:13
Musa şöyle karşılık verdi: "İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?"
soracaklar “Seni gönderen kimdir?” - daha doğrusu: “Seni gönderen de kimdir, bizi uğraştırsın?” - yani: Onun gücü yetecek mi bunu yapsın?
Musa burada Allahın gücünden şüphe etmeye başladı
Allahı tanımamak engel oluyor
Rabbin cevabı: YHVH ‘Ben Benim’ - sonsuza kadar aynıyım, değişmem, benim gücüm hiç bir zaman azalmaz, bitmez
Çıkış 4:1
Musa, "Ya bana inanmazlarsa?" dedi, "Sözümü dinlemez, 'RAB sana görünmedi' derlerse, ne olacak?"
“Ama beni seslemezlerse ne olacak?” daha hiç bir şey olmadan en kötü varyantı düşünüyor - bir çeşit imansızlık
kafamzıdaki hayaller engel oluyor
Rab cevap olarak Musaya 3 ispat gösteriyor:
(1) değneği yılan oluyor, sonra gene eski haline dönüyor,
(2) eli önce lepralı oluyor, sonra iyileşiyor,
(3) Nil ırmağından su alıp kana çevirmek
Rab bize de kuvet verecek, her zaman mucize ile değil
kadınlar İsa’nın mezarına gidince kafalarında bir soru vardı: "Mezarın ağzındaki kayayı bizim için kim yuvarlayacak?" (Markos 16:3) - ama oraya varınca gördüler kaya zaten kaldırılmıştı
aynı onun gibi Rabbin işini yapmazdan önce kafalarımızda kayalar duruyor, ama bir kere başladık mı işlemeye, görecez ki, Rab zaten o kayaları kaldırmış
bir de bakalım: Rab bu mucizeleri yapmak için ne materyal kullandı? - sade Musanın elinde ne varsaydı - Musa lazımdı onu Rabbin işine teslim etsinler, o zaman Rab o kuvvetli işi yaptı
sen de bekleme, başkası sana fırsat versin, para versin, görev versin - elindeki fırsatları kullan: kendi paranla, kendi boş zamanında, kendi çevrende başla Rabbin işini yapmaya
Çıkış 4:10
Musa RAB'be, "Aman, ya Rab!" dedi, "Ben kulun ne geçmişte, ne de benimle konuşmaya başladığından bu yana iyi bir konuşmacı oldum. Çünkü dili ağır, tutuk biriyim."
bu düedüz bir yalan idi: Musa aslında çok güzel konuşabilirdi:
“Musa, Mısırlıların bütün bilgisinde yetiştirilmiş bir adamdı. Hem sözde, hem işte çok kuvvetli bir adamdı.” (Apo 7:22)
buradaki problem: Allaha bakmıyoruz, kendi halimize bakıyoruz
nasıl Petrus önce İsaya baktı ve suyun üstünde yürüdü, ama sonra kendi haline baktı ve battı
Rabbin cevabı:
"Kim ağız verdi insana? İnsanı sağır, dilsiz, görür ya da görmez yapan kim? Ben değil miyim? Şimdi git! Ben konuşmana yardımcı olacağım. Ne söylemen gerektiğini sana öğreteceğim." (Çıkış 4:11-12)
Rab bizim halimizden habersiz değildir, o anda bize akıl ve sözler verecek
Luka 21:15
“Çünkü size konuşacak sözler ve anlayışı veren benim. Düşmanlarınız ona karşı duramayacaklar, bir söz söyleyemeyecekler.”
Rab söz veriyor: “Ben sana öğretirecem” - sen hele işe git, oradaki usta sana herşeyi gösterecek nasıl lazımsa - ama evde kalırsan, hiç bir şey öğrenemeyecen
burada artık hiç bir sebep gösterilmiyor - “Prosto istemiyorum”
sanki asıl temaya geldik: “Bende jelanie yok, istek yok”
şimdi iyice anlıyoruz, daha önceki laflar da sade bahane idi, asıl sebep değil
Rabbin cevabı: “RAB Musa'ya öfkelendi” (a.14)
bunu iyice anlayalım: Rab bir dereceye kadar boş laflarımıza, boş bahanelerimze dayanıyor, ama en sonunda o bile bıkıyor ve kzımaya başlıyor
Rab son bir kompromis yapıyor: “Ağabeyin Levili Harun var ya!... Onunla konuş, ne söylemesi gerektiğini anlat. İkinizin konuşmasına da yardımcı olacak, ne yapacağınızı size öğreteceğim.” (a.14-15)
evet, Rab sana da bu kompromisi yapıyor: madem sen tek başına beceremiyorsun, al yanına başka bir kardeş, o zaman gidin benim işimi bitirin.
İsa öğrencilerini ikişer olarak köylere yolladı - Pavlusun Barnabası vardı - Akvila’nın Priskilası vardı (karı koca olarak Rabbin işini yapmak)
Rabbin bir planı var, bir işi var - o kendi işini yapacak - prosto sana fırsat vermek istiyor onun işine katılasın,o işin şerefine ve şanına ortak olasın
Pariste meşhur Ayfel kulesi duruyor - 1889 senesinde tamamlandı - 300m yüksek - tamamen demirden yapıldı
onu yapan arhitekt : Gustav Ayfel - büyük riske girdi, herkes ona deli dedi - ama gene de onun adı anılıyor bugüne kadar
belki o senenin prezidenti unuttuk, ama Gustav Ayfel adını bugün herr kızan biliyor
aynı onun gibi, Rabbin işinde çalışkan olduk mu, bizim adımız da anılacak, hatta Yaşam kitabına yazılacak