GİRİŞ:
İki kardeş eski bir evde yaşıyorlar. Ama ev çok eski, 1910 senesinden kalma ve çökmek üzere. Obştinadan geldiler ev yıkılsın diye buyruk verdiler. Hatta, polis trotoarı bile kapadı, oradan geçenlerin kafasına kiremit düşmesin. Aynı zamanda ev eski eşyalarla dolu: birinci adam diyor ki: “Haydi bu evi yıkalım, yepyeni bir ev yapalım. İçeride olan bütün eski eşyaları değiştirelim”
Ama ikinci adam istiyor eski evini bir de içindeki eşyaları kurtarsın ve kardeşi ile bu temada hep çekişiyor.
Agası onu uyarıyor: “Şimdi evi yıkmasak, bir gün yıkılıp kafamıza düşecek. Bu eski eşyalardan da kurtulalım. Bak, buzdolabı güzel işlemiyor, sade tok dartıyor ama soğuturmuyor. Perdeler hepsi delikli, küfe kokuyor.”
Ama kardeşi diyor: Hayır, brak onları bunlar bana miras dedemden, babamdan kalma. Onları atamayız. Evi remont yapalım.”
SOR: Peki sizce hangi kardeş haklı - o evi yıksınlar mı, yoksa remont mu yapsınlar?
Birçok kişi aynı durumda bulunuyorlar: Kutsal Ruh bu olaydaki agası gibi konuşuyor. İstiyor, bütün hayatımız kökten değişsin, yepyeni şeyler olsun. - AMa içimizde başka bir ses var: küçük kardeş gibi yalvarıyoruz: “Aman, sakın bunu benden alma. Ben hep böyle idim, değişmem!”
İncil bu içimizdeki kavgayı şöyle anlatırıyor:
Galatyalılar 5:16-26
16 Ama ben diyorum ki, Ruhla yaşayın. O vakıt beden tabiyetinin istediklerini yerine getirmeyeceniz. 17 Çünkü beden tabiyeti ruha karşı uğraşıyor; ruh da beden tabiyetine karşı uğraşıyor. Onlar birbirlerine düşmandır; öyle ki, istediğiniz şeyleri yapmayasınız. 18 Ama eger Ruh sizi güderse, kanun altında değilsiniz.
19 Bedenin işleri de açıktır: zina, mundarlık, rezillik, 20 putlara tapmak, büyücülük, düşmanlık, kıskançlık, öfkelenmek, kavga, çekişme, ayrılık, 21 çekememezlik, sarfoşluk, geceleri gezmek ve buna benzer şeyler. Size önceden dikkat edin diyorum: bu tür işleri yapanlar, Allahın krallığını miras almayacaklar.
22 Ama Ruhun yemişi şöyle: sevgi, sevinç, barış, sabır, yavaşlık, iyilik, sadikan olmak, 23 yumuşaklık ve kendini zaptettirmek. Yok bir kanun, bu şeyleri yasak etsin. 24 Mesih İsa'nın insanları beden tabiyetlerini haça germişler. O tabiyetin sevdalarını ve isteklerini de haça germişler. 25 Madem yaşıyoruz Ruh'la, tutalım Ruh'un yolunu da. 26 Kabarıklı olmayalım, hem de birbirimizi kızdırmayalım, birbirimizi kıskanmayalım.
Yıkılması gereken ev, senin beden tabiyetindir, senin özün. Onun için umut yok, remont olmuyor.
Romalılar 7:18
“Çünkü biliyorum, bende, hani benim tabiyetimde, hiç iyi bir şey bulunmuyor. İyi olanı istemek var bende, ama onu yerine getirmek yok.”
Başka dinlerde öyle bir düşünce var: insan aslında iyidir - bazı ufak tefek zayıflıklar varımız var - o dine bağlandık mı, Allah da yavaş yavaş seni ‘terbiye edecek’ - sanki senin hayatını remont yapacak.
Ama burada bir spisık var: ona baktık mı, aslında hayatımız remonta yapmaya gelmez diye anlıyoruz: “düşmanlık, kıskançlık, öfkelenmek, kavga, çekişme, ayrılık, 21 çekememezlik”
burada zina ve içkicilik için de konuşuyor ama bizim ‘içimizde’ olan günahları aynı o kadar ciddi sayıyor:
KISKANÇLIK - (1) komşun yeni bir mal aldı - (2) Rabbin işinde bile
ÖFKELENMEK - araba aydarken
ÇEKEMEMEZLİK - toplantının içinde
Bunca sene uğraşıyorsun, bu temalarda daha iyi olasın, ama hep gene aynı işlerde bulunuyorsun, değil mi? - o zaman anla ki, bu ev lazım yıkılsın, insanın beden tabiyeti terbiye edilemez, lazım ölsün, YOK OLSUN
Gal 2:20
“Mesihle beraber haça gerildim. Artık ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor.”
Herkes kendi hayatında şoför olmak istiyor: “BEN aydayacam, BEN yaparım, abi!” - Ama gün geliyor ki, hayatının volanını İsaya brakıyorsun, o aydasın senin hayatını.
“Bana Rab, Rab diye bağıran herkes değil, ama ben babamın istediğini yerine getirenler kurtulacak.”
çok kişi İsa’yı kurtarıcı olarak kabul etmeye hazırdırlar, ama istemiyorlar, onu EFENDİ ve RAB olarak kabul etsinler
Apo 8:18-23
18 Ama Simun gördü, nasıl Kutsal Ruh verildi, hani apostolların el koymalarıyla. O vakıt onlara para vermeye kalktı. 19 Dedi ki, "Bana da aynı kuvveti verin. Öyle ki, ben her kimin üzerine ellerimi koyarsam, o da Kutsal Ruhu alsın."
20 Ama Petrus ona şöyle konuştu: "Paran seninle birlikte yok olsun!”
belki korkuyoruz, hayatımızı TAM OLARAK İsaya teslim edelim: önce biz karar verirdik, hayatımızın yolculuğu nereye gidiyor, ama bir kere volanı İsaya braktık mı, belli değil artık yolculuk nereye gidiyor.
Yuh 3:8
Rüzgâr nerede isterse, orada esiyor. Sen belki onun sesini işitiyorsun, ama nereden geliyor, nereye gidiyor, onu bilemezsin. İşte, Ruh'tan doğmuş olan her kişi de öyledir."
Gal 5:24
“Mesih İsa'nın insanları beden tabiyetlerini haça germişler. O tabiyetin sevdalarını ve isteklerini de haça germişler.”
“sevdaları ve istekleri” - sevda = akılsız bir sevgi, biliyorsun sonu kötü olacak, ama kendini zaptettiremiyorsun, lazım onun peşinden gidesin
mallara sevdalanıyorsun, büyük düğünlere...
kızlara sevdalanıyorsun (çok imanlı kızlar, sevdalanıp bile bile imansız kocalara gidiyorlar)