- sana bir soru: Topluluğa nasıl bakıyorsun?
- bir kasabaya gittim: burası Allahın hastanesi – bir zorun var mı gidiyorsun çareni aramaya, ama öbür türlü kendi hayatını yaşıyorsun – bir kızkardeie sordular “Neden artı top. Gitmiyorun” - “Neden gideyim: hasta değilim ki!”
- başkaları için: topluluk tok kasasıdır: ayda bir kere gidiyorsun, borcunu ödüyorsun., öbür aya kadar tamamsın. “Pazar günü bir saat geçirecem burada, borcumu öderim. Bir hafta temizim, rahatım”
- bazıları için: topluluk bir kinodur: “Bakalım bugün programda ne var.” - begenirsem haftaya gene gelecem, yoksa başka kinoya gidecem: kinolar çok: Sinema City, Flamingo, Kosmos, Orfey
- ama bu düşünceler hepsi yanlış: topluluk İncilde bazen bir binaya benzetiliyor, bazen bir tarlaya, bazen bir serpmeye, ama en çok: topluluk bir hanedir. İmanlılar da hepsi birbirlerine akrabalar gibi bağlıdırlar:
- Pavlus diyor Timoteyus'a: evladım (bazı yeni imanlılar soruyor: Pavlus evli miydi? Hayır, Timoteyus'a ruhsal bir anlamda baba idi:
1.Kor 4:15
Çünkü Mesihte bin tane mualliminiz olsa da, çok babalarınız yok. Ne de olsa, Mesih İsa'da 'iyi haber'le ben size baba oldum.
1.Tim 5:1-2
Yaşlı birini azarlama, ona öyle akıl ver, sanki babana konuşuyorsun. Genç olanlara, sanki kardeşlere konuşuyorsun. 2 Yaşlı kadınlara, anana konuşurmuş gibi akıl ver. Genç kadınlara, sanki kızkardeşlerin imiş gibi tam temiz bir yürekle konuş.
- bu hane düşünce bütün İncilde en önemli düşüncelerinden biri – hem de mahallede en zor anlaşılan temalarında biri: senin agaların, senin bırçetlerin, senin amcaların, teyzelerin, senin ana baban kim? Kim?
- Madem İsa kendi anasını bile herkesin önünde redetti ve etrafında oturanlara bakınıp dedi: "Te anam, te kardeşlerim! 35 Çünkü her kim Allahın istediğini yerine getirirse, benim kardeşim, benim kızkardeşim ve benim anam odur."
- madem öyle sen nasıl daha senin imansız, İsaya küfür eden akrabalarına daha yakınsın ne kadar toplantıdaki kardeşlere?
- nasıl oluyor da, en uzak akrabasının düğüne yüzlerce leva harcıyorsun, ana Rabbin işine on leva zor buluyorsun?
- Türkiyede bir kardeş: “Kan sudan katıdır” - demek: normal akrabalık bağlantıları (kan) daha önemli ne kadar toplantıdaki ruhsal bağlantılar (vaftiz suyu)
- bugün istiyorum Rabbin sözü senin düşüncelerini değiştirsin, artık iyi gibi anlarsın, senin asıl ailen nerede
Efes 3:14-15
Evet, Baba'nın önünde diz çökerim, 15 (Ne de olsa, göktekiler, hem yerdekiler, bütün hanesi Onun adını taşıyor)
- Önce Adem'i yarattı, onun benzeyişinde bir yaratık olsun – ama baktı eksiklik var: “Ona uygun bir eş yaratayım”
- sonra Havva yaratıldı: şimdi iki kişi bir çift olarak Allahın karakterimi yansıtırdılar ... ama o bile eksik idi
- son olarak Rab dedi ki, “Bereketli olun ve çoğalın” - böylece birinci aile meydana geldi
- olabilirdi, insanı yapsın arılar gibi: dişisi 20-25 yumurtalarını peteklerin içine brakıyor, sonra bütün halk onlara bakıyor
- ama Rab istiyor ki, kızanlar bir anaya, bir babaya bağlı olarak büyüsün onların karakteri kızana geçsin
- ve ruhsal dünyada da aynısıdır: Allahın karakterini öğrenmiyoruz bir organizatsaya, ya da bir kitaptan – ama Allahın hanesinde, yani toplulukta
- İki yol var: doğmakla ya da evlatlığa alınmakla
- not: bugünlerde evlatlğa almak seyrek oluyor, ama Romalı zamanında evlatlığa almak çok yaygındı. 30-40 yaşında olanlar bile evlatlığa alınırdı (mesela: oğlun yaramaz: o zaman başka bir adam mirasçın olarak seçiyorsun)
- İncilde bir kişinin İsa'ya gelmesi bu iki sözle anlatılıyor: doğmak ve evlatlığa alınmak İsa'da aynı şeydir.
Efes 1:5
Önceden sevgiyle kesin karar verdi ki, bizi evlatlık olarak kendine kabul etsin. Bu, İsa Mesih ile oldu. Evet, Onun isteğinin tatlı niyeti buydu.
- duydun mu, Allah sana ne kadar büyük bir hak tanıdı
Rom 8:15
Çünkü kölelik ruhu almadınız ki, sizi tekrar korkuya soksun. Ama evlatlık ruhu aldınız. Biz de o Ruhla 'Abba', hani 'Babacığım', diye bağırıyoruz.
- demek kurtuluş değil sadece kuru kuru bir göz yummak, görmemezlikten gelmek, “Haydi iyisin gene!” - ama Allah karar veriyor, uygun olmayan kişileri seçiyor, onlara bütün haklarını veriyor – istiyor onlarla bir ilikisi olsun: onlara baba olsun
- bu hem zakonno bir şey, hem duygusal bir şey: “Abba” diye bağırıyoruz: Babacığım, Tatko – Allah böyle sözlerden utanmıyor, hayır istiyor sen de ona öyle konuşasın
- herkese kolayca 'kardeş' diyoruz: ama Allah bizim babamız olmadan asıl kardeşlik yok
- şimdi: topluluk öyle bir kalabalık ki, ancak kim evlatlığa alındıysa orada bulunuyor. Hepsi hayatlarında bir adım atmışlar – evlatlığa alındılar.
Yuhanna 3:3-8
3 İsa ona cevap verip şöyle dedi: "Sana çok doğru bir şey söyleyeyim: bir kişi yeniden doğmadı mı, Allahın krallığını göremeyecek."
5 İsa şöyle cevap verdi: "Sana çok doğru bir şey söyleyeyim: bir kişi sudan ve ruhtan doğmadı mı, Allahın krallığına giremeyecek. 6 Bedenden ne doğarsa, bedendir. Ve ruhtan ne doğarsa, ruhtur. 7 Sana dedim ya, yeniden doğmalısın; ona şaşma. 8 Rüzgâr nerede isterse, orada esiyor. Sen belki onun sesini işitiyorsun, ama nereden geliyor, nereye gidiyor, onu bilemezsin. İşte, Ruh'tan doğmuş olan her kişi de öyledir."
Yaşamı veren ruhtur, bedenin bunda faydası yok. (Yuh 6:63)
12 Ama kaç kişi Onu kabul ettiyse, hani kim Onun adına iman ediyor, onların hepsine hak verdi, Allah evlatları olsunlar. 13 Öyle kişiler ne kandan, ne bedenin isteğinden, ne de bir erkeğin isteğinden doğmadılar - onlar Allahtan doğdular. (Yuh 1:12-13)
- her imana gelen kişi belli bir yolculuk yapıyor: anlıyor ki, beden onu kurtaramaz: hiç kimse belli bir halktan olduğu içi kurtulamayacak: Yahudilere büyük şok
- hiç kimse belli bir dinden olduğu için kurtulamayacak: Hristiyanlara ve müslümanlara büyük bir şok
- hiç kimse imanlı bir haneden olduğu için kurtulmayacak: imanlılara büyük bir şok
- İsa'nın buyruğu çok kesin: “SEN yeniden doğmalısın!” - demek SEN ruhsal bir değişiklik yaşayaşacan: bir önce ve sonra olacak
1.Timoteyus 3:15
Öyle ki, eger geçe kalırsam, bilesin Allahın evinde kişi nasıl lazım davransın. Bu ev, Allahın topluluğudur. Hakikatın direği ve temeli odur.
- nasıl bir hanede herkesin işi var, herkes de biliyor nasıl davransın, aynı bunun gibi toplulukta herkes başka başka bir iş yapıyor ve onu yapmak için uzun uzun tartısmalar olmayacak
- çamaşır birikti mi, uzun uzun tartışmalar yapılmıyor: kadının işi – çatıda kiremitler düştü mü, uzun uzun tartışmalar yapılmıyor: erkeğin işi – eve misafir geldi mi, kahve lazım alınsın. Uzun uzun tartışmalar yapılmıyor: kızanın işi
- ve toplulukta da aynı: herkes kendi rolunu oynuyor. Herkes işini, vazifesini biliyor – ama değil bir firmada olduğu gibi, bir hanede olduğu gibi
- fark çok büyük: firmada işliyorsun bir amaç düşüncesi ile: aylık almak – hem de bir korku düşüncesiyle: işimi kaybetmemeyim
- ama bir hanede işliyorsun sevgi yüzünden, başka insanları düşünerek seve seve hizmet ediyorsun: erkek neden kednini günde 15-20 leva için öldürüp atıyor: karısını, kızanlarını sevdiği için
- kadın neden kızanlarla o kadar zahmet görüyor, uykusuz kalıyor, ağrılara dayanıyor: onları sevdiği için
- ve Rab de aynısı hazırladı topluluk içinde: herkes hizmet edecek – değil fayda ya da korku yüzünden – ama otomatik olarak, hiç sormadan, hiç ağlaşmadan... çünkü kardeşlerini seviyorsun
1. Petrus 2:1-3
Onun için, her türlü kötülük ve her türlü kurnazlık, ikiyüzlülük, kıskançlık ve her türlü zem yapmak - bunları bir tarafa atın. 2 Allahın sözü temiz süte benziyor. Siz de, yeni doğmuş bebekler gibi, o sütü özleyin. Öyle ki, onunla kurtuluşta büyüyesiniz. 3 Çünkü Rabbin yavaşlığından bir dat aldınız.
- en baştaki iş: beslenmek ve büyümek - bebeklerden bir şey beklenmiyor: sade duruyorlar ve herkes deli oluyor onlar için
- yeni bebekler henüz altını pisletiyorlar: anlayış gösteriyoruz – bebek imanlılar günaha düştü mü, biz onu anlayışla karşılıyoruz – biliyoruz henüz zayıftırlar
- yeni bebekler henüz her bir şey için başkasına muhtaçtırlar: en ufak bir sıkıntıda kardeşlere danışıyorlar ve biz onu normal karşılıyoruz
- ama onların da bir vazifesini var: lazım beslensinler – Allahın sözünü özleyin: bir bebek birkaç dakka aç kalsın, o evde duramayacan, ağlamaktan kiremitleri kaldıracak
- herşeyden önce: Allahın sözlerini o kadar öğrenmek istiyor musun? Ben yeni imanlıyken günde 4-5 saat okurdum ve yavaş yavaş İncili öğrendim – aşağı yukarı bilirdim nerede ne yazıyor
- her temada öğrenmeye çalışırdım: Allah evlilik hakkında ne düşünüyor, para kazanmak hakkında ne düşünüyor -
Yuhanna 2:12
1Kızanlar, size yazıyorum çünkü günahlarınız Onun adı sayesinde size bağışlandı.
- yeni imana gelmiş bir bebek henüz tek bir şey düşünüyor: “Benim günhalrım bağışlandı” - onun düşüncesinde sadece ben ve Rab – bütün imanlı hayatı bir çizgide, bir liniada geçiyor – etrafinda, sağında solunda ne oluyor ona pek interes değil
- en baştaki iş:
Yuhanna 2:12, 14
Gençler, size yazıyorum çünkü Kötü Olanı artık yendiniz.
Gençler, size yazdım, çünkü kuvvetlisiniz, Allahın sözü içinizde duruyor ve kötü olanı artık yendiniz.
- nasıl bir delikanlının çok kuvveti var, aynı öyle Rabde sağlamlaşmış bir imanlının hayatında en büyük temadir: Rab için işlemek
- Yuhanna: “çünkü kuvvetlisiniz” „kötü olanı yendniz”
Titus 2:6
Aynı onun gibi, genç erkeklere de buyur, akıllı olsunlar.
- genç imanlılar: karar verirken kafanızı kullanıyor musunuz? - yoksa başkaları sizin için mi karar veriyor
1.Yuhanna 3:13-14
13 Babalar, size yazıyorum çünkü en baştan beri var Olanı artık tanıyorsunuz.
Babalar, size yazdım, çünkü en baştan beri var Olanı artık tanıyorsunuz.
- imanda olgun kişiler artık bu hayatla çekişmiyorlar
Titus 2:1-2
Sen gene, sağlam öğretişe yakışan şeyleri söyle: 2 Yaşlı erkekler ağırbaşlı olsunlar. Kendini kontrol eden ve aklı başında olan kişiler olsunlar. İmanda, sevgide ve dayanmakta sağlam olsunlar.
- her bir eski imanlı öyle bir kişi olmalı ki, bütün mahalle onu sayıyor, herkes akıl almak için onu gidiyor, kişiler biliyor i, onda iyi bir karakter var
- İstanbulda: misafir geldi avtogara Toplağı'dan taksi ile geldik, o zamanlarda taksımetr yoktu – şoför ü. Katını istedi, ben vermedim – en sonunda sokakta çay içen yaçlı, beyaz sakıllı bir adam getirdiler: hacıymış – o karar verdi
- sen öyle bir kişi misin, o durumda ne yapacaydın? Bağırmak, sinirlenmek? Yoksa Mesihin olgunluğu var mı sende
- “imanda, sevgide, dyanmakta sağlam olmak” - bizim gençler sana bakarken ne görüyorlar – o 3 kaçestvo var mı sende
Titus 2:3-5
3 Yaşlı kadınlar da aynı onun gibi öyle davransınlar, nasıl kutsal kişilere yakışırsa: zem etmesinler, fazla şaraba esir olmasınlar ve iyiliği öğretiren muallimler olsunlar.
4 Öyle ki, genç kadınlara şunları öğretirsinler:
- kocalarını sevmeyi - kızanlarını sevmeyi,
5 - akıllı olmayı - namuslu olmayı,
- evciman olmayı - iyi yürekli olmayı,
- kocalarını seslemeyi.
Öyle ki, Allahın sözüne karşı konuşulmasın.
- imanda daha ilerlemiş kadınlar: size bir vazife var: muallim olasınız
- sen daha da bu dünyanın işleriyle mi meşgulsun – senin kafan daha da mahalle düşüncelerinde
- yeni imanlıları yetiştirmek pastorun işi değil, toplantıdaki kardeşlerindir
Son: