İlyas - Rabbin dua savaşçısı
Yakup 4:16-18
Doğru bir adamın canlı duası çok şey değiştiriyor. 17 İlyas da bizim gibi hisseden bir insandı. Ama ciddi olarak dua etti, yağmur yağmasın diye. Ve sonra yeryüzünde üç sene altı ay yağmur yağmadı. 18 Ve bir daha dua etti, ve sonra gök kendi yağmurunu saldı, toprak da yiyenti çıkardı.
- nasıl o kadar büyük bir Allah adamı benim gibi zayıf bir imanlı ile karşılaştırabilir?
- İlyas'ın hayatında bir gezi yapacaz: baştan sona kadar, nasıl Kutsal Kitap'ta yzaıldıysa. Ve onun hayatında beş defa nasıl dua ettiğini görecez Ve o dualar bize dua etmek konusunda ders verecek.
1.Krallar 17:1
Gilat'ın Tişbe Kenti'nden olan İlyas, Ahav'a şöyle dedi: "Hizmet ettiğim İsrail'in Tanrısı yaşayan RAB'bin adıyla derim ki, ben söylemedikçe önümüzdeki yıllarda ne yağmur yağacak, ne de çiy düşecek."
- ilginç: 1.Krallar kitabında dua geçmiyor - Yakup mektubu burada bir detayı açıklıyor
- İlyas lap diye Ahav'ın karşısına çıkıyor - ama uzun sene hazırlık oldu. Uzun sene çölde yaşadı, ara sıra halkın arasına daldı ve böylece kontrastı çok daha büyük gördü
- halk usul usul Rabden uzaklaşmıştı ve kim kasabada yaşarsa, onu iyi fark edemiyor - ama kim kırdan gelirse onu çok temiz görüyor
- halk büsbütün Rabden uzaklaştı: kendilerini Baal ve Astarte putlarına vermişlerdi - bir erkek bir de dişi tanrı - ve onlara taparken her türlü aşırı hareketler yapardılar
- o onlara daha iyi gelirdi: daha normal (bütün milletler öyle yapardılar) - o tapınışta yemek içmek ve kutsal yatılık vardı
- çok büyük tseremonyalar, törenler: o putların tapınakları vardı, kahinler, kurbanlar, ilahiler, mezmurlar, peygamberler, oruçlar, moral - din, religiya istediğin kadar
- ama bütün bunun altında, insan gene kendi benliğini beslerdi, hayatını kendi kafasına göre aydardı
- Rabbin, Yahvenin tapınışı öyle değildi: görünmeyen bir Tanrıya tapıyorsun, ve o da kendi halkına konuşup her gün onun hayatını denetlerdi
- yetmiyor bu: gerçek Yahveye tapanlara baskı yaparlardı: gerçek peygamberleri öldürüdüler
- İlyas buna karşı uzun seneler dua etti: biz sadece onun sonucunu okuyoruz:
- onun adı aslındа ELİ-YAH = benim Tanrım Rabdir, Yahvedir - onun adı sanki bir program, br slogan, nasıl partıler seçimlerde kullanıyorlar - “Ben sadece Yahveye kulluk edecem!” - bu sanki putperestliğe savaşı ilan etmek.
- Rab duaya karşılık veriyor: ben bu halkı ve onun yabancı kralıçesini, İzebel'i davalayacam: yağmur yağmayacak
- ve bu yargıyı, bu davayı benim adamıma, benim peygamberime teslim ediyorum: o duasıyla gökleri bir musluk gibi ya kapatacak, ya açacak
Açıklama 11:6
İkisinde izin var, gökü kapatırsınlar. Öyle ki, peygamberlik günlerinde hiç yağmur yağmasın. Ve onlarda izin var, suyu kana döndürsünler ve ne kadar sık isterlerse, dünyayı her türlü bela ile vurabilirler.
- son günlerde Rab kendi halkına yeniden o gücü ve o vazifeyi verecek: yeniden Musa ve İlyas görevini yapacaklar
- ama şimdi dikkat edelim: İlyasın görevi başka, Musa'nınkisi başka idi: Musa Allahsız bir krala karşı peygamberlik yaptı - ama İlyas Allahın halkına konuştu
- bugün İlyas'ı konuşursak, dünyaya bakmıyoruz, ondan beklemiyoruz Rabbe itaat etsin, İsa gibi yaşasın
- bizim kafamızda daha da bir düşünce var: “Burası Hristiyan devleti” - ama bu artık yavaş yavaş kayboluyor - komunistleri yapamadığını bugünkü devlet yapıyor: halkı Allahsız durumuna getiriyor
- Amerikada birçok yerlerde “İyi Doğuş Bayramı” diyemezsin: lazım diyesin: “İyi Bayramlar” - bu artık bir Mamon ve ticaret bayramı oldu. İsayı yasak ediyorlar. Cezalar veriyorlar
- her yerde korkunç çürüklük görüyoruz: aile bozuluyor: değil sade tek tek, ama aile, hane düşüncesi artık yok oluyor: Almanya, İngiltere gibi yerlerde, evlerin çoğu tek kişiliktir.
- her yerde sapıklık: homoseksüellik propagandası, milyonlarca abort yapılıyor, yaşlıları öldürmeye başlıyorlar, insanın genetik yapısını bozuyorlar (kadın ya da erkek, tek başına kendine istediği gibi bir bebek porıçka yapıyor) ... ve daha neler
- AMA: bu hepsi imansızların dünyası: İlyas gelmedi onları düzeltirsin - ama kendi halkını, Allahın halkını
- imanlılara bakırsak aynı kaos: sahte öğretişler, açık açık günah işlemek, materyalizm... hristiyan denilen kişiler de İlyasın zamanında gibi putperestlik yapıyorlar, başka tanrıların peşinden giderler
- Rab ona korkunç bir görev verdi: krala konuşsun ki, kendisi sebep olacak kuraklığa ve kıtlığa - bizde o kadar cesurluk var mı?
- önce kargalara buyurdu İlyas'a yiyenti getirsinler
- sonra yabancı, dul bir kadın = en son düşündüğümüz kişi
1.Krallar 17:17-22
Bir süre sonra ev sahibi dul kadının oğlu gittikçe ağırlaşan kötü bir hastalığa yakalandı, sonunda öldü. 18 Kadın İlyas'a, "Ey Tanrı adamı, alıp veremediğimiz nedir?" dedi, "Günahlarımı Tanrı'ya anımsatıp oğlumun ölümüne neden olmak için mi buraya geldin?" 19 İlyas, "Oğlunu bana ver" diyerek çocuğu kadının kucağından aldı, kaldığı yukarı odaya çıkardı ve yatağına yatırdı.
20 Sonra RAB'be şöyle yalvardı: "Ya RAB Tanrım, neden yanında kaldığım dul kadının oğlunu öldürerek ona bu kötülüğü yaptın?" 21 İlyas üç kez çocuğun üzerine kapanıp RAB'be şöyle dua etti: "Ya RAB Tanrım, bu çocuğa yeniden can ver."
22 RAB İlyas'ın yalvarışını duydu. Çocuk dirilip yeniden yaşama döndü.”
- neden sadece dua etmedi, neden 3 defa cocuğun üstünde uzandı? Sank onun nefesi, onun sıcaklığı çocuğa geçecek
- İlyas'ı burada panika içinde görüyoruz: sanki ne yaptığını bilmiyor - İlyas'ın zayıflığını görüyoruz:
- ama Rab bu zayıflığı da seviyor: bütün acızlığıyla, bütün yürekle bağırıyor Rabbe
- hatta sanki Rabbe maana buluyor “Neden onu yaptın?” - bu zayıflık gerçekten duanın gücünü gösteriyor: değil sakin sakin buyursun
1.Krallar 18:30-38
O zaman İlyas bütün halka, "Bana yaklaşın" dedi. Herkes onun çevresinde toplandı. İlyas RAB'bin yıkılan sunağını onarmaya başladı. 31 On iki taş aldı. Bu sayı RAB'bin Yakup'a, "Senin adın İsrail olacak" diye bildirdiği Yakupoğulları oymaklarının sayısı kadardı. 32 İlyas bu taşlarla RAB'bin adına bir sunak yaptırdı. Çevresine de iki sea tohum alacak kadar bir hendek kazdı.
33 Sunağın üzerine odunları dizdi, boğayı parça parça kesip odunların üzerine yerleştirdi. "Dört küp su doldurup yakmalık sunuyla* odunların üzerine dökün" dedi. 34 Sonra, "Bir daha yapın" dedi. Bir daha yaptılar. "Bir kez daha yapın" dedi. Üçüncü kez aynı şeyi yaptılar. 35 O zaman sunağın çevresine akan su hendeği doldurdu.
36 Akşam sunusu saatinde, Peygamber İlyas sunağa yaklaşıp şöyle dua etti: "Ey İbrahim'in, İshak'ın ve İsrail'in Tanrısı olan RAB! Bugün bilinsin ki, sen İsrail'in Tanrısı'sın, ben de senin kulunum ve bütün bunları senin buyruklarınla yaptım. 37 Ya RAB, bana yanıt ver! Yanıt ver ki, bu halk senin Tanrı olduğunu anlasın. Onların yine sana dönmelerini sağla."
38 O anda gökten RAB'bin ateşi düştü. Düşen ateş yakmalık sunuyu, odunları, taşları ve toprağı yakıp hendekteki suyu kuruttu.
- dikkatsızlık yüzünden o sunak (kurbanyeri) yıkılmıştı - kimse ona dikkat çevirmezdi artık - ama İlyas'ın birinci işi “Rabbi hatırlayın” demek
- kurbanyeri = sade orada kurban edilebilir, kendi kafana göre değil
- sen de acaba Rabbi unuttun mu?
- 12 taş seçti: İsraelin cinsleri için birer tane: krallık bölünmüştü *- aslında İlyas sadece kuzey, sever tarafına gönderildi: ama burada gösteriyor ki, Rab bu ayrılığı hiç bir zaman kabul etmemişti
- gerçek dua sade “Hep bana, hep bana” demiyor: Mesihin bedenini bir bütün olarak görmek lazım
- emin olmak istedi ki, insanca bir trik olmasın
- sadece iki ayet, çok az sürüyor
- Baal peygamberleri saatlerce dua ettiler, büyük nağara yaptılar, kendilerini yaraladılar, büyük şov
- burada mülüslük meselesi olmuyor, ama yakınlık: sen büyük bir kasabanın kmetine gidiyorsun, bir iş bitirsin
- aylarca, belki senelerce yalvarıyon, çünkü adama yakın değilsin. Ama ona yakın olan bir kişi sadece bir telefon kaldırıyor, on sekunda konuşuyor ve iş hazır
- sen Rable nasılsın? Yakın mı, yoksa çok uzak mı?
1.Krallar 18:43-46
Sonra uşağına, "Haydi git, denize doğru bak!" dedi. Uşağı gidip denize baktı ve, "Hiçbir şey görmedim" diye karşılık verdi. İlyas, uşağına yedi kez, "Git, bak" dedi. 44 Yedinci kez gidip bakan uşak, "Denizden avuç kadar küçük bir bulut çıkıyor" dedi. İlyas şöyle dedi: "Git, Ahav'a, 'Yağmura yakalanmadan arabanı al ve geri dön de."
45 Tam o sırada gökyüzü bulutlarla karardı, rüzgar çıktı, şiddetli bir yağmur başladı. Ahav hemen arabasına binip Yizreel'e gitti. 46 Üzerine RAB'bin gücü inen İlyas kemerini kuşanıp Yizreel'e kadar Ahav'ın önünde koştu.
- İlyas 7 defa dua etti – demek çok byüyk sabırla devam ett
- önce öyle göründü, saki Rab duasına cevap vermeyecek. Tekrar ve tekrar dua etti. Duada sabır, hatta arsızlık lazım
- biz bir şey almayınca hemen vazgeçiyoruz. - İsa dul bir kadının arsızlığını bize örnek gösteriyor: “Siz de öyle olun!”
1.Krallar 19:9-15
9 Geceyi orada bulunan bir mağarada geçirdi. RAB, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" diye sordu. 10 İlyas, "RAB'be, Her Şeye Egemen Tanrı'ya büyük bir istekle kulluk ettim" diye karşılık verdi, "Ama İsrail halkı senin antlaşmanı reddetti, sunaklarını yıktı ve peygamberlerini kılıçtan geçirdi. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar."
11 RAB, "Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim" dedi. RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi. 12 Depremden sonra bir ateş çıktı, ancak RAB ateşin içinde de değildi. Ateşten sonra ince, yumuşak bir ses duyuldu.
13 İlyas bu sesi duyunca, cüppesiyle yüzünü örttü, çıkıp mağaranın girişinde durdu. O sırada bir ses, "Burada ne yapıyorsun, İlyas?" dedi. 14 İlyas, "RAB'be, Her Şeye Egemen Tanrı'ya büyük bir istekle kulluk ettim" diye karşılık verdi, "Ama İsrail halkı senin antlaşmanı reddetti, sunaklarını yıktı ve peygamberlerini kılıçtan geçirdi. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar."
15 RAB, "Geldiğin yoldan geri dön, Şam yakınındaki kırlara git" dedi, "Oraya vardığında, Hazael'i Aram Kralı olarak, Nimşi oğlu Yehu'yu İsrail Kralı olarak, Avel-Meholalı Şafat'ın oğlu Elişa'yı da kendi yerine peygamber olarak meshedeceksin*.
- teselli veren şey, ruhsal işimizi yapmaktır
- Rab İlyas'a ne kötü durumunun sebeplerini göstermedi, ne de yumuşak, psihatır sözlerle onu teselli etmedi - hayır, “Git işimi yap!” O zaman aradığın teselliyi bulacan.
- yeni sene için hep kararlar alınıyor: bizim toplantı için 2015 senesi dua senesi olsun