Eskiden İranlılar Greklerle uzun savaşlar yapardılar ve bütün Gırtsıyayı ele geçirmeye kalktılar
İsadan önce 490 senesinde kocaman bir ordu ile Atinaya yaklaştılar: 25.000 asker ve 700 gemiye karşı sadece 7.000 Grek asker vardı
Maraton adında bir kasaba var, Atinadan 42 km uzak. Oraya toplandılar, savaştılar - Grekler de bir mucize gibi, İranlıları yendiler
Grek ordusu Feydipides adında bir askeri yolladılar, Atinadakilere haber göndersin
o da bütün 42 km hiç durmadan koştu - Atinada çarşı meydanına varınca tek bir söz söyledi: “Yendik!” ve hemen arkasından can verdi.
bunun şerefine bugünlerde maraton yarışları yapılıyor
bizim için ne güzel örnek: adama bir iş verdiler, ve o işi bitirmek için sağa sola bakmadan kopuştu, sade kopuştu
biz de öyle bir yarış içindeyiz - ve bugün biraz daha fazla bu imanlının yarışına bakmak istiyoruz
değil başka imanlılarla yarışalım: “Kim daha güzel dua ediyor? Kim daha güzel ilahi çalıyor? Kimin bilgisi daha fazla? Kim daha çok kişi imana getiriyor?
değil Şeytanla yarışalım: onun ihtiyacı yok yarışsın, çünkü zaten biliyor ki, yenildi
ama: - beden tabiyetine karşı yarışıyoruz
1.Kor. 10:24-26
“Yoksa bilmez misiniz ki, bir yarışta hepsi koşuyorlar, ama sade bir kişi madalyayı kazanıyor? Demek, öyle koşun, madalyayı alasınız. 25 Ama kim spor yarışmalarına katılırsa, her şeyde kendini kontrol ediyor. Onlar çürüyen bir taç için yarışıyorlar, biz gene çürümeyen bir taç için yarışıyoruz. 26 Onun için, yolunu şaşırmış biri gibi koşmuyorum. Havaya yumruk atan biri gibi dövüşmüyorum. 27 Hayır, ben bedenime sert davranıyorum, onu kendime köle yapıyorum. Öyle ki, başkalarına haberi getirdikten sonra, ben kendim eksik bulunmayayım.”
eski hayatta: hep kötülüğe çekilirdik - dünyadaki insanları kopya ederdik
ama şimdi: Rab bizi seçti - artık İsayı kopya ediyoruz - onun hayatı bizim hayatımız olsun
eskiden düşüncesiz yaşardık: düşünmeden adetleri devam ederdik, bedenimiz neyi buyurduysa, onu yapardık - BEDEN bizi aydardı
“Ama kim spor yarışmalarına katılırsa, her şeyde kendini kontrol ediyor.” -
KONTROL - sanki kendi hayatının arabasını aydıyorsun - volanı kimseye verme !
1. ne başka kişilere (akrabalar, ahbaplar)
2. ne de materyalno bir şeye (sigara, içki, yemek)
3. ne de başka düşüncelere (adetler, meraklar (araba, toto, futbol, balıkçılık, televizyon ...))
4. ne de kötü ruhlara (bakımcılık, müslümanlık)
- çürümez taç
2.Tim 4:6-8
“Çünkü benim kanım zaten adak şarabı gibi dökülüyor. Vakıt yakınladı artık, ben ayrılayım. 7 Ben iyi muharebede dövüştüm, yarışı bitirdim, imanı kolladım. 8 Artık bundan sonra doğruluğun tacı benim için hazırdır. Doğru hakim olan Rab o tacı bana son günde verecek. Ve değil sade bana versin, ama her kim Onun gelişini severse, ona da verecek.”
Yakup 1:12
“Ne mutlu denemeye dayanan adama. Çünkü tamam bulundu mu, yaşam tacını alacak. Rab o tacı kendisini seven kişilere söz verdi.”
1.Kor 10:25
“Onlar çürüyen bir taç için yarışıyorlar, biz gene çürümeyen bir taç için yarışıyoruz.”
2.Tim 2:5
“Ve birisi spor oyunlarına katılırsa, lazım o sporun sırasına uygun olarak katılsın. Yoksa madalyayı alamayacak.”
kestirme yok - bütün yoldan geçmek lazım
örnek:
- 1896 Atinada birinci olmipyatlar yapıldı ve birinci maraton koşusu
- Spiridon Belokas adında bir Grek koşucu üçüncü yerde kaldı, bronz kazandı
- ama sonra anladılar ki, birkaç kilometre beygir arabasına binmiş
- madalyayı ondan geri aldılar
Matta 22:11-13
“Ama kral ne zaman misafirlere bakmak için içeri girdi, orada düğün rubalarını giyimemiş olan birini görmüş. 12 Ona demiş: 'Arkadaş, nasıl oluyor da, sen düğün rubaları olmadan buraya girdin?' Adamın dili tutulmuş. 13 O zaman kral, hizmetçilere demiş: 'Onu ellerinden ve ayaklarından bağlayın ve dışarı atın, karanlığın en kenarına atın.”
düğün rubaları: tövbe etmeden kiliseye devam etmek
1.Kor 10:25
“Ama kim spor yarışmalarına katılırsa, her şeyde kendini kontrol ediyor.”
İbr. 12:1-2
“Evet gördük ki, etrafımızda o kadar büyük bir kalabalık şahitler var. Madem öyle, bütün yüklerden ve bizi çok çabuk saran günahtan soyunalım. Ve bizim için hazırlanmış olan yarışta sabırla koşalım.”
yarışcılar çok az giyiniyorlar - olamaz adam kalın yake, botuşlar, üç kat kostüm ve şapka takıp da yarışa başlasın - önce herşeyi soyuyor
imanlını hayatında da gereksiz şeyler var:
a. günahtan soyunmak -
b. yüklerden soyunmak - dünya için kaygılar, kahırlar, mal sevgisi
İbr. 12:2
“Gözlerimizi İsa'ya dikelim, imanımızı başlattıran ve tamamlayan Odur.”
her koşucuya bir hedef lazım, yoksa gücü bitecek
koşuların arasında fark var: kısa (100m ve 200m), orta (400m ve 800m) ve uzun (1500m, 5000m, 10000m ve maraton)
kısa koşucular hepsi çok muskullu, çünkü bütün energiyayı bir anda harcıyorlar
ama uzun koşucular hepsi çok zayıf, energiyayı usul usul harcıyorlar
bizim imanlı yarışımız bir maratona benziyor
İbr. 12:1
“Ve bizim için hazırlanmış olan yarışta sabırla koşalım.”
Açık 2:10
“Sen ölüm derecesine kadar sadikan ol. O zaman sana yaşam tacını verecem.”
demek, biz hazırlanıyoruz ki, imanlı hayatımız uzun sürecek - bütün energiyayı bir kerekten harcamıyoruz
değil imana gelirken çok büyük laflar yapıp da hemen sönelim (Petrus gibi hemen vazgeçmeyelim)
Bu imanlı yarışı nasıl bitirebiliriz? - ancak Rabbin gücü ve Ruhu ile
1.Krallar 18:42-46
“Ahav yiyip içmek üzere oradan ayrılınca, İlyas Karmel Dağı'nın tepesine çıktı. Yere kapanarak başını dizlerinin arasına koydu. 43 Sonra uşağına, "Haydi git, denize doğru bak!" dedi. Uşağı gidip denize baktı ve, "Hiçbir şey görmedim" diye karşılık verdi. İlyas, uşağına yedi kez, "Git, bak" dedi.
44 Yedinci kez gidip bakan uşak, "Denizden avuç kadar küçük bir bulut çıkıyor" dedi. İlyas şöyle dedi: "Git, Ahav'a, 'Yağmura yakalanmadan arabanı al ve geri dön de."
45 Tam o sırada gökyüzü bulutlarla karardı, rüzgar çıktı, şiddetli bir yağmur başladı. Ahav hemen arabasına binip Yizreel'e gitti. 46 Üzerine RAB'bin gücü inen İlyas kemerini kuşanıp Yizreel'e kadar Ahav'ın önünde koştu.”
İlyas burada 30 km koştu - hem de beygirlerin önünden
100 m yarışında insan beygirden daha hızlı koşabilir, ama ondan sonra beygirler daha hızlı
ama: “Rabbin gücü İlyasın üxzerine indi” - sen de kendi gücünle Rabbe göre yarışamazsın, onu memnun edemezsin - ama o sana güç verecek