6.nişanlı mucize:
Doğuştan kör adamı iyileştirmek
Yuhanna 9
- seri: Yuhannadaki nişanlar - 1. kana 2. Saray adamın oğlu 3. Betesta'daki sakat adam 4. ekmek ve balık mucizesi 5. suyun üstünde yürümek
- gittikçe daha büyük mucizeler, daha kesin larak İsanın kim olduğunu gösteriyorlar
1 Ve geçerken doğuştan kör olan bir adam gördü. 2 Öğrencileri de Ona şöyle sordular:
"Muallim, acaba kim günah işledi de, bu adam kör olarak dünyaya gelsin - kendisi mi, yoksa anası ve babası mı?"
- O zamanın Yahudi hocaların bir öğretişi vardı: “Suç yapmadan insan ölmez, günah işlemeden hastalanmaz”
- bu gerçekten derin ve önemli bir soru, çünkü bugünlerde de birçok imanlı ne vakıt başlarına bir problem, bir bela gelirse, aynı soruyu soruyorlar: “Bunu hak etmek için ben ne yaptım?”
- bu elbette saçmalık: bir kişi doğuştan kör ise ve o Allahtan bir ceza ise, o zaman soruyoruz: “Adamın ne zaman vaktı oldu günah işlesin?”
- bu teoriye göre, Alah önceden görüyor, insan hayatında ne gibi günahları işleyecek ve ona göre kişiye daha doğuştan bir ceza alıyor. Sanki önce ceza, sonra suç.
- Romalıların prensibi vardı: “Nulla poena sine kulpa”- “Suç olmadan ceza verilmez”. Mahkeme lazım insanın suçunu kesin ispatlasın, ancak o zaman hakı var, ona ceza versin.
- zayıf insan onu anlıyor, sonsuz kutsal olan Allah mı anlamayacak?
- Yaratılış 15:15-16 Sen de esenlik içinde atalarına kavuşacaksın. İleri yaşta ölüp gömüleceksin. Soyunun dördüncü kuşağı buraya geri dönecek. Çünkü Amorlular'ın yaptığı kötülükler henüz doruğa varmadı."
- Rom 2:4 “Allah yavaşlık, dayanmak ve sabırdan yana çok zengindir. Ama sen galiba bu zenginliği hor görüyorsun. Sen galiba bilmiyorsun ki, Allahın yavaşlığı seni tövbeye getirmek istiyor.”
- insanların canları sanki başka bir alemde, başka bir dünyada uzun seneler var olurmuşlar, sanki bir gölde, bir bekleme odasında beklermişler. Ne zaman Allah uygun görürse, onu yeryüzüne bir bedenin içine yollarmış
- ve işte, bazı canlar o alemde günah işlernişler, bazılar gene iyilik işlernişler. Ve Allah sanki ona bakarak karar veriyor, nasıl bir bedenin içine göndersin: sağlıklı insanlaın canları önceden iyilik işlemişler, sakat olanlar gene önceden kötülük işlemişler.
- tabii ki, bu saçmalık:
Eyub 33:4 Beni Tanrı'nın Ruhu yarattı, Her Şeye Gücü Yeten'in soluğu yaşam veriyor bana.
- her insan kendi canını, yani yaşam gücünü Adem ve havvadan alıyor. Ama gene Allah ona ruhunu tek tek veriyor: yaratıyor, yoktan var ediyor
- bu teori bugünlerde çok populer: insan yeryüzünde bir deneme için yaşıyor. Güzel ahlaklı bir yaşam sürdürüdü mü, daha yüksek pozisyonda bulunan bir kişi olarak tekrar yeryüzüne gelirmiş.
- ama kötü yaşadın mı, günahların çok mu, daha düşük bir insan olarak, hata hayvan biçiminde bile yeryüzüne dönermişin.
- bu, tabii ki, insana iyi geliyor: sen yap yaptığını, eğer yeterince iyi değilsen, bir daha dene, yavaş yavaş sen kendi kendini kurtaran... belki 30-40 kuşak sürecek, ama becerecen.
- bu teori bugünlerde o kadar yaygın olmuş. Şörli MacLeyn adında bir aktris onu çok yaymaya başladı. Önceki hayatlarında Maroko'da bir köylü kız olarak yaşarmış ve Brazilya'da zengin bir soylu kadın.
- 2001 senesinde Amerikada: 25% inanırmışlar.
- güzel, ama Allahın sözü bu düşünceye karşı çıkıyor: “İnsanları ne bekliyor: bir kere ölmek, ama ondan sonra davalamak var.” (İbraniler 9:27) - bir kere, tek bir şansın bu hayatta, iş ciddi: bu hayatta sonsuz yaşamı kazanmadın mı, başka hayat yok onu bir daha deneyesin.
- Yakup ve Esav - Yaratılış 25:21-26
21 İshak karısı için RAB'be yakardı, çünkü karısı kısırdı. RAB İshak'ın yakarışını yanıtladı, Rebeka hamile kaldı.
22 Çocuklar karnında itişiyordu. Rebeka, "Nedir bu başıma gelen?" diyerek RAB'be danışmaya gitti. 23 RAB onu şöyle yanıtladı: "Rahminde iki ulus var, Senden iki ayrı halk doğacak, Biri öbüründen güçlü olacak, Büyüğü küçüğüne hizmet edecek."
24 Doğum vakti gelince, Rebeka'nın ikiz oğulları oldu. 25 İlk doğan oğlu kıpkırmızı ve tüylüydü; kırmızı bir cüppeyi andırıyordu. Adını Esav koydular. 26 Sonra kardeşi doğdu. Eliyle Esav'ın topuğunu tutuyordu. Bu yüzden İshak ona Yakup adını verdi.
- sanki Yakup'un karakteri daha ana rahminde iken belli oldu: o sahtekar ve başkalarından faydalanan biri idi. Sanki daha ana rahmindeyken günah işledi.
- güzel, ama bakalım Allah ne diyor: “Nasıl da yazıldı: "Yakub'u sevdim, ama Esav'dan azlaşmadım." (Rom 9:13, Malaki 1:3) - tam ter, değil mi. Yakup daha ana rahminde Esav'ın topuğunu tuttu, yani sahtekarlık yaptı, aldattırdı... ama Allah onu seviyor. Esav henüz hiç bir şey yapmadıydı.
- bütün bu teoriler saçmalıktır. İsa onları desteklemiyor... kaldı tek bir fikir
- madem adamın içinde günahı ispatlayamıyoruz, lazım başkası suçlu olsun: ana ve babası. Ve çok defa işittiyorum: “Ben falanca günahı işedim, sonra kızanım hastaneye düştü, kaza oldu...”
- ama Allah adaletli: “Hezekiel 18 bölümde uzun uzun bu tema hakkında konuşuyor: ayet 20: “Ölecek olan günah işleyen kişidir. Oğul babasının suçundan sorumlu tutulamaz, baba da oğlunun suçundan sorumlu tutulamaz. Doğru kişi doğruluğunun, kötü kişi kötülüğünün karşılığını alacaktır.”
- elbette, Allah işini bilmiyor mu? Ceza veririken tam isabet tutamıyor mu?
- var başka bir hakikat: Ne zaman birinci buyruğu anlatırıyor Rab diyor ki: “Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.”
- Bu hesap sormak nasıl? Burada söz oluyor putperestlik için. Ve kim onu yapıp gerçek Allahtan nefret ederse, kendi, kızanlarını ve torunlarını bir lanet altına sokuyor, hızlı bir lanet gücünü üzerine getiriyor. Ama bu ayetler daha fazla bütün İsrail halkı için konuşuyor, yani bire bir karşılık yok, sen putperestlik yapmakla bütün cinsinin üzerine lanet getirecen.
- ve o lanet nasıl: onların yolu çok daha zor olacak Rabbe gelsinler. Kızanların için öyle bir atmosfera yaratırıyon, çok daha zor olacak kurtulsunlar. Ama bire bir hiç kimse diyemez: “Bu sakatlık, bu hastalık, bu bela oldu, çünkü adamın anası babası günah işlediler.
3 İsa cevap verdi: "Ne bu adam günah işledi, ne de anası ya da babası. Allahın işleri onda belli edilsin diye, o öyle doğdu.”
- bakın: öğrenciler geçmiş zamana baktılar: “Önceden ne oldu da, şimdi bu sonucu görüyoruz” - ve bu her zaman karanlıkta kalacak. Rab istemiyor, bize bu konuda bilgi versin
- Ah, Allahın anlayışı ve bilgisi ne kadar derin, ne kadar da zengin! Onun kararlarına hiç bir akıl ermez, Onun yollarını kimse araştıramaz. Allahın düşüncelerini kim bildi? (Rom 11:33-34)
- sanki İsa diyor “Siz hep geri bakıyorsunuz. Bunlar boş spekulasyonlar. Hayır, siz ileri bakın. Değil sebep, ama amaç Onu sorun!”
- ve biz bir kere onu anladık mı bize teselli geliyor. Ben biliyorum, ben ne kadar kötü bu durumda bulunursam da, Rabbin bir hedefi var, istiyor beniml bir iş bitirsin. İlerye bakıyorum.
- George adında bir student vardı - 18 yaşında ağır kaza, felç kaldı - depresya neden? neden? neden? - en sonunda anladı ki: “Bu iki bacağımla cendeme kopuşurdum. Rab lazımdı onları kırsın, sakatlasın, yoksa akıl almayacaydım” - sonra tmvbe etti, imana geldi, İncili okumaya başladı, evlendi ve yavaş yavaş yürümeye başladı.
- İsa diyor: Bu zavallı adam 34 sene kör olarak yaşadı tek bir amaç için: Allahın işlerş, mucizesi gösterilsin
4 Ben lazım beni göndermiş Olanın işlerini bitireyim, henüz gündüz iken. Gece yakınlıyor, ve o vakıt kimse işleyemeyecek. 5 Ben dünyada bulunduğum kadar, dünyanın aydınlığıyım."
- İsanın bile acelesi vardı: işlemek için zaman kıt olacak.
6 Bu şeyleri söyledikten sonra, yere tükürdü, tükürükten çamur yaptı, o çamuru da kör adamın gözlerine sürdü. 7 Ve ona dedi: "Git, 'Şiloa' adındaki havuzda yıkan (o da Türkçe 'gönderilmiş' demektir)." Onun için gidip yıkandı ve gözleri açılmış olarak döndü.
- bu mucizenin ne kadar büyük olduğunu anlayalım: o iyileşmiş kör adam sonra diyor ki: “Hiç öyle bir şey duyulmadı, birisi anadan doğma kör olan bir kişinin gözlerini açsın.” (Yuh 9:32)
- ve sahiden de bütün EA'da bir kere olsun öyle bir mucizeye rastlamıyoruz. Neden? Çünkü körlerin gözlerini açmak, ve özellikle anadan doğma körlerin gözlerini açmak sade gelecekteki Mesih'İn işi olacaktı.
Yeşaya 42:7 “Seni halka antlaşma, Uluslara ışık yapacağım. Öyle ki, kör gözleri açasın”
Yeşaya 35:4-5 "İşte Tanrınız geliyor! Öç almaya, karşılık vermeye geliyor. Sizi O kurtaracak. O zaman körlerin gözleri, sağırların kulakları açılacak”
- ne vakıt Yahya mahpusta idi ve depresyay düştü şüphe etmeye başladı İsanın cevabı:
"Döndüğünüzde Yahya'ya anlatırın neleri işittiniz, neleri gördünüz: 5 Körlerin gözleri açılıyor ve sakatlar yürüyor (Matta 11:4-5)
- demek: bu mucize sıradan bir şey değil. Bu adamın gözlerini kim açabilirse, o gerçekten Mesihtir. Ve bu mucize en büyük nişanlardan biridir
- çok eski bir havuz; çak 700 sene ince kral Hezekiya zamanında yapılmıştı. Amaç: yabancı ordular gelip Yeruşalim'i kuşatsalar bile, hep taze su kaynağı olsun.
- aynı zaman o havuzun suyu Allahevi için kullanırdı, özellikle Çardaklar Bayramı'nda. Hatırlıyorsunuz, Çardaklar Bayramı senenin yedinci ayında kutlanılırdı İsrail halkının ıssız yerlerdeki zamanını anmak için.
- ders: “Senin ihtiyaçlarını karşılayan Benim”. O zaman 6 gün arka arkaya kahinler Şiloa havuzundan taze su alırdılar ve kurban yerinin sol tarafında dökerdiler, sağa tarafta gene Barışma kurbanın kanını dökerdiler.
- ama yedinci gün, yani son gün, onu yapmazdılar. O son gün İsa ayağa kalkıp...
7:37 Ve bayramın son gününde, ki en büyük gün odur, İsa kalkıp yüksek sesle şöyle konuştu: "Bir kişi susadı mı, bana gelsin ve içsin. 38 Kim bana iman ederse, onun içinden diri su ırmakları akacak. Tıpkı Kutsal Kitabın yazdığı gibi."
- burada İsa Kutsal Ruhu kastetti. Yani sanki diyor: “Şimdi altı gün arka arkaya güzel bir tören, güzel bir tseremonya yaptınız. Ama bu sade sembol idi. Aslısı BENİM. Asıl Şiloam havuzu ben, benden su değil, ama ruhsal güç alın!”
- bir gün sonra o kör adamın gözlerini çamur sürüyor ve buyuruyor Şiloa havuzuna gitsin, ve orada yazıyor: “Şiloa 'gönderilmiş' demektir.” - yani, okuyucunun dikkatini o söze çekiyor. Sanki orada önemli bir hakikat var.
- İsa diyor: “Şiloa benim adımdır. Göderilmiş olan benim kendim. Oraya gittin mi, iyileşecen”
- "Allahın işi şudur: Onun göndermiş olduğu Kişiye iman edesiniz." (Yuhanna 6:29)
- çamur: sanki İsa burada ikinci bir yaratılış yapıyor:
Gen 2:7 RAB Tanrı Adem'i topraktan Yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.
Eyub 10:8-9 "Senin ellerin bana biçim verdi, beni yarattı... Lütfen anımsa, balçık gibi bana sen biçim verdin,
- İsa burada kendini sanki yaratıcı Allah olarak gösteriyor.
35 İsa işitti, hani onu dışarı atmışlar diye. Onu bulduktan sonra adama dedi: "Sen Allahın Oğluna iman ediyor musun?" 36 Adam cevap verip dedi: "Efendim, o kimdir. Söyleyin de, ona iman edeyim."
37 İsa ona dedi: "Onu sen hem görmüşsün, hem de seninle konuşan kişi Odur." 38 Adam da dedi: "Ya Rab, iman ediyorum." Ve Ona secde kıldı.
39 İsa da şöyle dedi: "Ben davalamak için bu dünyaya geldim. Öyle ki, görmeyenler görsün, görenler gene kör olsun."
40 Ve İsa'nın yanında Ferisilerden kimi kişiler bunu işitince dediler: "Yoksa biz de mi körüz?"
41 İsa onlara dedi: "Siz kör olsaydınız, günahınız olmayacaydı. Ama madem 'Biz görüyoruz' diyorsunuz, sizin günahınız duruyor."
- İsa burada Ferisilerin körlüğünü gösteriyor. Daha önce bu kör adamla konuştular. “Senden mi akıl alacaz? Sen bütün günah içinde doğdun”. Kendileri gene sanırdılar, her ruhsal temayı anlıyorlar
- ama İsa kişilerin rollerini değiştiriyor: körler görecek, görenler kör olacak. Ve O körler sizsiniz, diyor İsa
- 60 sene sona apostol Yuhanna ona benzer sözler imanlılara söylüyor.
Açıklama 3:15-18 - Laodikya
15 "Ben senin işlerini biliyorum. Biliyorum, sen ne soğuksun, ne de sıcaksın. Keşke ya soğuk, ya da sıcak olaydın. 16 Ama madem ne soğuk ne de sıcak sade ılıksın, ben seni ağzımdan atacam. 17 Madem diyorsun, 'Zenginim, zenginleştim, artık bir şeye ihtiyacım yok', ve madem bilmiyorsun, ziyan ve zavallı ve fukarasın, 18 madem öyle, ben sana yol göstereyim: Benden altın satın al, hani ateşten geçmiş bir altın, öyle ki, asıl zengin olasın. Benden beyaz rubalar satın al, öyle ki, giyinmiş olasın ve ayıp olan çıplaklığın gözükmesin. Ve benden göz meylemi satın al, gözlerine süresin, öyle ki, gözlerin görsün.
- ruhsal körlük en korkunç hastalık: insan kör iken Allahı göremiyor, kardeşini göremiyor ve en kötüsü kendi halini göremiyor.