- Zekarya = ‘Rab hatırlıyor’ = senin durumunu unutmuyor
- Barahiya’nın oğlu – hem kahin, hem peygamber
- Haggay ile beraber aynı zamanda yaşadı, aynı amacı var
- İ.Ö. 520 senesinde 15. Fevruar’da başlıyor (Kitabı Mukaddes’in tarih tarafı: masal değil, Kuran başka)
- Yahudiler Babil’den döndüler – tek amaç: tapınağı yeniden kursunlar
- bu işe başladılar, ama korku ve birkinlik yüzünden ara verdiler
- Haggay daha fazla azarlıyor (Rabbin evi yıkık iken...), Zek. daha fazla kuraj veriyor
- biz aynı durumdayız: Rabbin tapınağını kaldırmak için bu dünyadan ayrıldık – güzel – ama devamı nerede?
- “Dönün, ben de size dönerim!” – dedeleriniz gibi olmayın
- halk artık anlıyor ki, Rabbin cezasına uğradılar
- Rab bize de diyor: “Eski imanlılar gibi olmayın, eski günlere bakmayın”, Rabbin cezası var, çünkü Rabbin sözüne uymadık
- hepsi bir gecede
- hepsi aynı amaç: Yahudilere cesaret versinler, tapınağı yeniden kurmak için
a. buradaki atlı, Rabbin meleğini gösteriyor = Rabbin yerinde konuşan başmelek
- anlamı: Rab bütün dünyayı araştırıyor
b. Rabbin meleği soruyor: “Ne zamana kadar bize sevgini göstermeyecen?”
- 70 sene geçti: tam Yeremya’nın önceden söylediği gibi
- Rab zamanları biliyor, kendi halkını hep brakmayacak
c. atlı durumu bildiriyor: “Dünya barış içinde”
- ne güzel ! AMA acaba...
- o zaman gerçekten öyle idi: bütün dünya Perslerin kontrolu altında, savaş yok artık !
(1) dünyanın barışı geçici
- bugün iyi anlaşanlar bir sekundada değişebilir
- hem devletler, hem insanlar
- 1. dünya savaşı = bütün savaşlara son verecek olan savaş - 21 sene sonra gene savaş, hem de daha da korkunç
- mahallede: bugün iyi anlaşıyorsun, bir sekundada bozuluyor
- imanlı bunu ararsa, hep aldanacak (dünya ile kompromis)
(2) dünyanın barışı haksızlığa dayanıyor
- barış ‘bilek hakkına’ dayanıyor, doğruluğa değil
(3) dünyanın barışı aldatıcı
- ona güvenen aldanıyor
(4) Rabbin barışı farklı:
Yuhanna 14:27
Size barış brakıyorum, size benim barışımı veriyorum. Dünyanın verdiği barışı size vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın, ne de korkmasın.
Filipililer 4:6-7
Hiç bir şey için fesfese etmeyin. Ama her bir şey için dua ile ve yalvarmakla ve teşekkür etmekle istediğinizi Allaha bildirin. O vakıt Allahın barışı İsa Mesihte sizin yüreklerinizi ve düşüncelerinizi kollayacak; ve o barış her anlayıştan daha yüksektir.
d. Rabbin cevabı:
(1) senin için kıskancım – hem sana ceza veririm, hem de ceza için kullandığım halkları da cezalandırırım
- çünkü kendi güçlerine güveniyorlar (İşa 10:12-16)
(2) tapınak yeniden kurulacak
- onlar: taşlar - biz: insanlar
- Rab bu mahallede yeniden diri taşlardan yapılmış bir tapınak yaomak istiyor
a. dört boynuz = dört krallık
- Asur, Mısır, Babil, Persler
b. dört usta = dört melek
- bu halkları yere yıkıyorlar
- Rab karar veriyor, ne zaman bir halk yükselecek, ne zaman alçalacak
c. bizim için dört düşman bizi yere yıktı
(1) birinci boynuz: düşüncesizlik
- 5 akıllı, 5 akılsız kız: daha uzun ayakta kalmak için hazırlık yapmadık
- sanki 100 metre koşu, ama maraton: 42 km
- topluluklarda: kimse yarını düşünmüyor (kızan desleri, gençleri imanlıya evlentirmek, yeni güdücüler yetiştirmek
(2) ikinci boynuz: mülüslük
- Sül. Mes. 6:9-11
Ne zamana dek yatacaksın, ey tembel kişi?
Ne zaman kalkacaksın uykundan?
"Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım,
Ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım" demeye kalmadan,
Yokluk bir haydut gibi, yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine. \b
- Neşideler Neşidesi 5:2-7
Ben uyuyordum ama yüreğim uyanıktı. Dinleyin! Sevgilim kapıyı vuruyor.
"Aç bana, kızkardeşim, aşkım, eşsiz güvercinim! Sırılsıklam oldu başım çiyden, saçım gecenin neminden."
Entarimi çıkardım, Yine mi giyeyim? Ayaklarımı yıkadım, Yine mi kirleteyim?
Kapı deliğinden uzattı elini sevgilim, Aşk duygularım kabardı onun için.
Kalktım, sevgilime kapıyı açayım diye, Mür elimden damladı, Parmaklarımdan aktı Sürgü tokmakları üzerine. Kapıyı açtım sevgilime, Ama sevgilim yoktu, gitmişti!
Kendimden geçmişim o konuşurken. Aradım onu, ama bulamadım, Seslendim, ama cevap vermedi.
Kasabayı dolaşan bekçiler buldu beni, Dövüp yaraladılar. Sur bekçileri şalımı alıp götürdüler.
- hepimiz İsa’yı seviyoruz, ama mülüslük bize zarar getiriyor
- fırsatı kaçırdıktan sonra, çok gezip lobut yiyoruz
(3) üçüncü boynuz: dünya sevgisi
- eskiden imanlı olmak kolaydı: iş bol, vakıt bol, yemek bol, hastane bedava
- ziyaret kolaydı (1994 Burgas – Elhovo’dan – dükkanı bitirdiler - sonra kriza bastı: herşey zorlaştı
- Matta 13 Toprak benzetmesi – üçüncü toprak: bu hayatın kahırları VE zenginliğin aldatıcılığı – sanki bir
- 7/8 sene önce vaaz etmiştim: açlıktan bolluğa geçecez, bir sene içinde değişecek – öyle de oldu
- cebinde para yokken kolaydır “hepsi yanacak” !!! – tilki bağda “Üzümler zaten ekşi”!
- ama azıcık fırsat geçsin kaçestvo belli olacak
- bize hep yabancı derler. ya size – aynı duygu var mı?
- sen İbrahim gibi vazgeçmeye hazır mısın?
- 2. Tim 4:9-10 Dimas adında bir imanlı
Uğraş, bana daha şevik gelesin. Çünkü Dimas beni terk etti. Bu dünyayı daha fazla sevip, Selaniğe gitti.
- istiyor musun, Rab bir gün bütün insanların, meleklerin önünde aynı şahtlik yapsın senden için?
(4) dördüncü boynuz: insan korkusu
- farklı olmak yasak ! Sakın kanundan kalma sırayı bozma
- Meriçte balık: sade ölü balıklar hep akıntıyla gidiyor, canlı olanlar dönüp karşı gidiyorlar
- çocuklara sünnet yapıyoruz (toplantının içinde), Hıdrellez, Meryemana sofrası ... her türlü adet tutuyoruz
- “Ne diyecekler?” mi yoksa “O ne diyecek” ???
- kızanlarımız ayet: ,,, insan bana ne yapabilir ki?
- insan bize çok şey yapabilir: tükürecek, eğlenecek, kıra atacak, bağıracak...
- Musa ve Harun – gerçek tanrıya ve putlara tapmak
- Rab bütün bu ‘boynuzları’ yok edecek bir usta gönderecek (kişi mi, kitap mı,, melek mi...)
a. ölçmek ne gösteriyor?
- tanımak, kurmak, yeni plan çizmek, yeri hazırlıyoruz
- aynı zamanda: KORUMAK
b. yeni Yeruşalim
- Rabbin kasabası, kralın kasabası gibi
(1) çok kalabalık olacak
- değil Zekarya’nın zamanında
- değil: bin yıllık krallıkta ya da dünyanın sonunda
- ama: şimdiki zamanı gösteriyor
- Rab artık ruhsal bir kasabayı yapıyor
(2) Rab onun duvarı olacak
- eskiden: duvar güvenlik verirdi, ama büyümeye engel
- ateşten duvar: en hızlı savunma, kimse geçemez
- İbrahim: kasabandan çık, kırlıkta yaşa
- ONDAN SONRA: Tek 15:1
“Korkma, İbrahim, ben senin kalkanın ve büyük ödülün”
(3) onun için: Babil’den çıkın
- 2.Kor 6:16-18
Ve Allahın evi putlarla ne birliği olabilir? Ama biz yaşayan Allahın eviyiz. Allahın dediği gibi:
"Ben onların aralarında oturacam ve yürüyecem. Ben onların Allahı olacam, onlar da benim halkım olacaklar."
17 Onun için Rab diyor:
"Onların arasından çıkın, ayrılın! Mundar bir şeye dokunmayın, ve işte, ben sizi kabul edecem.
18 Ben size Baba olacam, siz bana çocuklar ve kızlar olacanız."
Evet, sonsuz kuvvetli Allah öyle diyor.
c. sen benim gözbebeğim: seni koruyacam
- ölçmek = gözbebeğim
- şart: eski kasabadan çıkmak
d. Esinleme 11:1-3
Bana bir ölçmek çubuğu verildi, değneğe benzeyen bir şey. Ve şöyle denildi: "Kalk, Allahın evini ve kurbanyerini, hem de orada tapanları ölç. 2 Ama Allahevinin dış tarafında olan avlusunu dışarıda brak. Onu ölçme, çünkü o, Allahsız milletlere verilmiştir. Onlar kutsal kasabayı kırk iki ay boyunca ayak altında çiğneyecekler.
- dış avlu: burada Yahudi halkı için
- ama bizim için: toplantı YERİ
- en kutsal yere girmek lazım, orada ölçmek var, orada korumak var
- avlu: herkese açık – İsa’nın zamanında; pazara döndü
- ama kutsal yer: sade kahinler için, Allah hizmetçileri için
- sen neredesin?
a. Yeşu kimdi? – o zamanın başkahini, en büyük Allah görevlisi
- Musa’nın zamanındaki Yeşu, (= birinci yerleşme zamanı)
- Babil sürgününden sonraki Yeşu (= ikinci yerş. zamanı)
- son Yeşu = İsa (asıl ruhsal devlete yerleşme)
b. Rabbin meleğinin önünde duruyor
- Rabbin meleği özel bir durumda: Rabbin adında konuşuyor, sanki kendisidir, ama gene de ayrı
- çoğu kişi sanıyor: İsa Mesih’in önceki hali
- aynısı burada: ikinci Yeşu üçüncü Yeşu’nun önünde duruyor
- durması: görev yapmak için hazır duruyor
c. üçüncü kişi: Şeytan
- asıl anlam: düşman, karşı duran
- ama onun da görevi var: kişileri suçlamak (suçlarını meydana çıkarmak, karar & ceza vermek Rabbin işi
- Şeytan üç çalışma metodu var:
(1) şaşırtmak ve aldatmak (yılan)
(2) korkutmak (aslan)
(3) suçlamak (savcı, prokoror)
- biz sade iki tanesini görüyoruz, ama üçüncüsü en korkunç, çünkü hakkı var öyle yapsın
d. suçlama: kirli giysiler
- kahinin giysileri temizlik ve kutsallık için bir semboldü
- bedenin temizliği asıl temizlik için bir göstergedir
- bu bir videnie: insanların önünde Yeşu temiz giysiler giyiyerdi, ama Allahın bakışı başka,
- bir rentgen gibi, iç durumu gösteriyor
- ‘Dışı forma, içi sora!’ – öyle miyiz?
- Rab biliyor, ama Şeytan da biliyor, ve hakkı var seni suçlasın, yerden yere vursun
- Rab: saklı işlerin hepsini meydana çıkaracak –
Luka 12:2-3
Bakın, yok birhangi şey şimdi saklı olsun da, sonra açığa çıkmasın. Ya da şimdi örtülü olsun da, sonra bilinmesin. 3 Onun için, siz karanlıkta neler konuşmuşunuz, aydınlıkta anlatılacak, ve kapalı kapılar ardında neler fısıldamışınız, onu çatılardan bağıra bağıra anlatacaklar."
- Yeşu’nun suçu vardı: Ezra 10:18 – kendi çocukları yabancı kadınlarla evlenmişlerdi (= dünya ile kompromis yapmak / Malaki kitabı)
- başka kahinler de öyle yapmıştı, Yeşu da braktı yapsınlar
- gdücü olarak o sorumlu idi, ama kompromis yaptı
e. savunma: Rabbin meleği Şeytanı azarlıyor
- İ.M. görevi için çok güzel bir benzetme
- “Yeruşalim'i seçen RAB seni azarlasın!”
Rabbin kasabası = barış kasabası
(1) Melkizedek
(2) tapınaklar
(3) Mesihin kasabası (ölümü ve dirilişi)
değil: Mekke (putperestlerin merkezi)
- “Bu adam ateşten çıkarılan yarı yanmış odun parçası değil mi?”
- işte İnsanların hali: hepsi zaten yanmak üzere = günah dolu, sonsuz yaşam yok
- “Allah neden bazılarını kurtarıyor, bazılarını kurtarmıyor!
* hepsi suçlu, ölümühak etmişler
* Adem’in suçu herkesi etkiledi
* ölüm + günah bütün Adem’in kızanarına yayıldı
* bir virüs gibi
- Allahın hakkı var istediği kişiyi kurtarsın (2 borçlu, mahpus dolu katiller / prezident yarısını af ediyor)
* “Haksızlık!” – “Hak mı istiyorsun?” – hakkın ölüm
- “RAB seni azarlasın”: Şeytan prokoror, ama İsa advokat
Rom 8:33-34
Allahın seçtiği kişileri kim suçlayacak? Suçsuz çıkaran Allahtır. Onları kim davalayacak? Ölen, hem de dirilen Mesih İsa'dır. O hem de Allahın sağında duruyor ve bizim için aracılık yapıyor.
İbraniler 7:25
Demek, kim İsa'dan geçerek Allaha gelirse, İsa'da var fırsat, o kişileri büsbütün kurtarsın, çünkü onlar için aracılık yapsın diye hep yaşamaktadır.
- bugün de Şeytan suçluyor. İsa da seni haklı çıkarıyor
- kendi ellerini ve böğrünü gösteriyor
f. giysiler değiştiriliyor
(1) bu giysiler dururken Rab seni huzuruna kabul etmeyecek
- onun kutsallığı: en ufak lekeye bakamıyor, ayrılık getiriyor
- imanlıyım deyip geçme - İbraniler 12:14 – ‘kutsallığın peşinde koşun, çünkü o olmadan kimse Rabbi görmeyecek.’
- Mat 21:11-14
Ama kral ne zaman misafirlere bakmak için içeri girdi, orada düğün rubalarını giyimemiş olan birini görmüş. 12 Ona demiş: 'Arkadaş, nasıl oluyor da, sen düğün rubaları olmadan buraya girdin?' Adamın dili tutulmuş. 13 O zaman kral, hizmetçilere demiş: 'Onu ellerinden ve ayaklarından bağlayın ve dışarı atın, karanlığın en kenarına atın. Orada ağlamak ve dişleri gıcırdatırmak olacak. 14 Çünkü davetliler çok, ama seçilenler az."
- düğüne gitmek yeterli değil, ona göre hazırlık, değişmek lazım
- sen Rabbe geldikten sonra ne değişti? o yeni rubalar var mı sende? insanlar bunu görüyor mu?
(2) bunu Yeşu yapamıyor (Rabbin meleği ona veriyor)
- eski elbiseleri çıkarıyor, yeni veriyor
(a) ‘bayramlık elbiseleri’ = imanlı için her gün özeldir. sonsuz Sept günü
(b) ‘başında yeni sarık’ = erkekler için şeref gösterisi
- başkahinin sarığında yazardı: “Rab için kutsaldır” = herkes daha uzaktan görüyor, o adam Rabbin adamıdır, onun görevi onun şerefidir
- sen Rable övünüyor musun? yoksa saklıyor musun?
Titus 3:3-5
Çünkü biz de bir vakıtlar anlayışsız idik: seslemezdik, aldatırılırdık, türlü çeşit isteklere ve zevklere hizmetkârlık ederdik, kötülük ve kıskançlık içinde yaşardık, kin dolu birbirimizden azlaşmayan kişiler idik. 4 Ama Allah kurtarıcımızdır. Onun iyiliği ve insanlara olan sevgisi açıklandı. 5 O, bize acıdığı için bizi kurtardı, değil bizim yaptığımız doğruluk işlerimizle. Yıkanıp yeniden doğduk, Kutsal Ruh bizi yeni kişi yaptı - öyle kurtulduk.
(3) bu elbiseleri korumak lazım
- kimisi onları bir kenara atıyor, unutuyor, bokluğa atıyor
Açıklama 16:15
Bakın, ben bir hırsız gibi geliyorum. Ne mutlu o kişi, hani uyanık duruyor ve rubalarını kolluyor. Öyle ki, onun ayıbını görmesinler diye çıplak gezmesin.
- kimisi onları giyip de lekeliyor
Açıklama 3:14
Ama sende, hani Sardis kasabasında, var kimi kişiler, onlar rubalarını lekelemediler. Onlar benimle birlikte beyaz rubalarla yürüyecekler, çünkü buna layıktırlar.
g. gelecek kurtarıcının işi
(1) bir ‘dal’ olacak, ya da fidan
- kesilmiş ağacın göbeğinden bir daha yaşam çıkıyor
- İsrail halkından gelecek, bunca sene sonra
- küçük başlayacak, herkes onu yok edebilir, ama en sonunda kocaman ağaç olacak
(2) aynı zamanda bir ‘taş’ olacak
- Danıel 2 (altın, gümüş, bakır, demir + çömlek “el değmeden kesilen taş” ayaklara vuruyor, dünya krallığkları yok ediyor – sonsuza kalacak bir krallık kuruyor – taş büyüyüp bütün dünyayı dolduracak)
- Mezmur 118:22-23 (en çok aktarma)
Ustaların bir kenara attıkları kaya, işte, köşe kayası o oldu. Bu iş RAB’dendir, Ve gözümüzde şaşılacak bir şeydir!
- bu taşın ‘yedi gözü’ var = her şeyi görüyor
SON: Bu Yeş senin durumunu da gösteriyor:
- Rab sana görev vermiştir
- sen layık değilsin, ama o seni layık yapıyor
- Yeşu ondan sonra görevine başladı, sıra sende
- 1.Pet 2:4-6
Ona gelin, diri kayaya gelin! O belki insanlar için reddedilmiş bir kayadır, ama Allah için seçili ve kıymetli bir kayadır. 5 Allah ruhça bir ev kaldırıyor. Siz de, o evin içinde diri taşlar olun. Öyle ki, bir kutsal görevliler grubu olasınız ve ruhça kurbanlar getiresiniz. Onlar İsa Mesihin eliyle Allaha makbul oluyorlar. 6 Çünkü Kutsal Kitapta şöyle diyor:
"Bakın, ben Siyon'da seçili ve kıymetli bir köşe kayası koyuyorum.
Ve kim ona iman ederse, hiç utandırılmayacak."
a. - şamdan: hızlı aydınlık (o zamanın standartlarına göre)
- yedi tas – yedişer oluk = fitil, 49 tane ışık
- çok yağ gidiyor, nereden gelecek? Kim yağ dökecek?
- cevap: kimse, herşey kendiliğinden oluyor
- yağ ağaçlardan geliyor, bir tasta toplanıyor, bprulardan lambalara geçiyor, insan ele değmeden çok büyük aydınlık veriyor
- şamdan altındandır = çok kıymetlidir
- Ahit Sandığının kapağı gibi, = Allahın kendisini gösteriyor
- anlamı: = Allahın halkı (İsrail halkı – tek gerçek tanrı tanıtacaktı), ne Grekler, ne Mısırlılar, ne Kitaylılar, ne de Araplar, sade İsrail halkı gerçek tanrının adını bilirdi
- şimdi kilise = İsa’nın kurtuluş müjdesini yayıyor
- İsa’nın sözleri
- 7 tane fitil = bütünlük, Allahın aydınlığı bütün dünyaya yayılıyor – Mat 28:18
- dünyanın aydınlığı benim, dünyanın aydınlığı sizsiniz
tepedeki kasaba = saklanamaz, mümkün değil
- nedir aydınlık? İyi sözler ve iyi İŞLER (Mat 5
b. birinci çıkış: haba kuvvetle, belalarla, Mısır ordusunun boğulmasıyla
ikinci çıkış: değil kuvvetle, değil kudretle ama Allahın ruhuyla
- Rab Perslerin kralına (Kiros) merhamet koyuyor, dönsünler
- Rab Yahudilerin yüreklerine merhamet koyuyor, dönsünler
- yeni merhamet sistemine hazırlık yapıyor, artık aydınlık öyle bütün dünyaya yayılacak, değil kaba kuvvetle ama acı çekmekle ve insanların razılığıyla
c. sen kimsin, ey büyük dağ? Zer. önünde dümdüz olacaksın
- İsa’nın sözü: “İmanınız varsa, şu balkana deyin...”
- işte balkan: senin hayatında problemler, daha doğrusu ENGELLER
fark: problem – engel
zaten olacak bir bela – bir şey yapmak istiyorsun da olmuyor
değil: evde durup dururken başına bir hal gelsin
ama: sen bir iş yapmaya kalkıyorsun ve zorluklar çıkıyor
- Rab demedi: “Sen hayatını yaşa da, ben senin işine bakaım, bütün dertlerini yok edecem.”
- Rab dedi: “önce benim krallığın, sonra verecem...”
“önce SEN kalk, kendi evinin süslemesini brak, BENİM evimi düşün.... SONRA o balkanı ezecem, yok edecem, dümdüz edecem.
d. Zer. başladı, o bitirecek
- iki önemli taş: (1) köşe taşı (2) son taş (kemerin içinde)
- İsa Mesih için örnek: O imanı başlatırdı, o da bitirecek
yeryüzüne 1. gelişinde köşe taşını koydu
2. gelişinde son taşı koyacak
- o zaman herkes bağıracak: ‘Ne güzel!’ aslında “Lütuf ona!”, yani onun merhametidir
- yeni Ahit, yeni sistem = merhamet sistemi, onu anladın mı?
- anladıysan: - övünmek yok, - affetmemezlik yok,
- o zaman: Rab için işlemek var (Kitay’da: hayatını kurtaran adama hayat boyunca köle olursun.
e. zeytin ağaçları: iki meshedilmiş kişi = Yeşu ve Zerubbabel
- başkahin ve kralın soyundan gelen
- bu iki görev aynı kişide bulunamaz: Levinin ve Davudun soyu
- ama Mesihte birleşiyor
3 Ve ben iki şahidime kuvvet verecem. Onlar da çuval giyiyip, bin ikiyüz altmış gün peygamberlik edecekler. 4 O iki zeytin ağacı onlardır, dünyanın Güdücüsünün önünde duran iki mumluk onlardır. 5 Bir kişi kalktı mı, onlara zarar versin, o vakıt onların ağzından ateş çıkacak ve düşmanlarını bitirecek. Evet, onlar lazım öyle ölsünler. 6 İkisinde izin var, gökü kapatırsınlar. Öyle ki, peygamberlik günlerinde hiç yağmur yağmasın. Ve onlarda izin var, suyu kana döndürsünler ve ne kadar sık isterlerse, dünyayı her türlü bela ile vurabilirler.
7 Ama şahitliklerini tamamladılar mı, o vakıt çukurdan çıkan canavar onlarla muharebe edecek, onları yenecek ve öldürecek. 8 Onların bedenleri büyük kasabanın sokağında brakılacak. Ruhça o kasabanın adı 'Sodom ve Mısır'dır. Onların Rabbi de orada haça gerildiydi. 9 Bütün halklardan, cinslerden, dillerden ve milletlerden kişiler üç buçuk gün onların bedenlerine bakacaklar. Ve vermeyecekler, onların bedenleri mezara konulsun. 10 Yeryüzünde oturanlar bunlardan için sevinecekler, bayram edecekler ve birbirlerine bahşiş yollayacaklar. Çünkü o iki peygamber yeryüzünde oturanlara çeki çektirmişlerdi.
11 Ama o üç buçuk günden sonra, Allahtan gelen yaşam ruhu onlara girdi ve ayağa kalktılar. Ve onları gören kişiler çok büyük bir korkuya düştüler. 12 Ben de gökten yüksek bir ses işittim. Onlara dedi: "Buraya binin!". Ve bir bulut içinde göke çıktılar. Düşmanları da onları gördüler.
- kimisi: İlyas ve Henok (ikisi ölmedi); kimisi: İlyas ve Musa (mucize)
ama: bütün imanlılar için benzetme: iki zeytin ağacı = sen de onlardansın
- şahitlik yaparken, koruma var, işleri bitti mi, düşman yenebilir, ama en sonunda Rab kaldırıyor, herkesin önünde
f. küçük başlangıçlarını hor görme
- Zer. tapınağı eskisinden çok daha küçük idi,
- en yaşlılar ağladı, komşular eğlendi
- ama: şimdinin azı, o zamanın Çokundan daha önemli
- bugüne bak: değil... eskiden...,
- Rab hep öyle işliyor: yaşlı bir karıkoca (İbrahim), atılmış bir bebek (Musa), en küçük cinsinin en küçük oğlunu (Davud) ve oniki okumamış balıkçı
1.Kor. 1:26-31
26 Kardeşler, bir bakın nereden çağrıldınız: insanca bakarsan, sizden çok kişi bilgili değildi, çok kişi kuvvetli değildi, çok kişi soylu değildi. 27 Ama Allah bu dünyanın aptal kişilerini seçti, akıllı kişileri utandırsın diye. Ve bu dünyanın zayıf kişilerini seçti, kuvvetli kişileri utandırsın diye. 28 Ve Allah bu dünyanın aşağıladğı ve hor görülen kişilerini, hani en olmayacak kişileri seçti; öyle ki, sayılan kişileri hiçe indirsin. 29 Öyle ki, hiç bir insan Allahın önünde övünmesin. 30 İşte, O sebep oldu, Mesih İsa'dasınız. Mesih bizim için Allahtan gelen bilgilik oldu: doğruluk ve kutsallık ve kurtuluş odur. 31 Nasıl da yazılmıştır: "Kim övünürse, Allah ile övünsün!"
örnek: Amerika’da Filadelya kasabasında bir toplantı – kızan derslerine yüzlerce kızan gelirdi – odalar ufak kalırdı
- o dereceye geldi ki, kimi kızanları çevirdiler
- küçük kız eve gidiyor,
- iki sene sonra kız ölüyor
- eşyaların arasında bir portmone, 57 sent (stotinki) bir de belejka: “Bu parayı veriyorum, kilisemizde kızan dersleri için yeni bina yapılsın”
- pastor bunu bulup topluluğun önünde okuyor, herkes dokunuyor, para vermeye başlıyorlar
- bir emlakçı (nedvijimi imoti agentsiya) bir kocaman toprak verdi, sade 57 sent istedi
- vestniklerde onu yazdılar, bütün devletten para akmaya başladı
- 3000 kişilik yeni bina, yeni kızan dersi binası, hatta kocaman hastane kaldırdılar
- hepsi, çünkü küçük bir kız 57 santim verdi
- biz de 57 santim veriyoruz, ama fark var: o kız 100% verdi, biz bir prozentin çeyreğini vermiyoruz
a. tomarın görünüşü:
- kocaman: 9 x 4,5 m = çok önemli bir ilan var
- tomar = kraldan gelen bir haber, kral ilan ediyor
- ‘uçan’ bir tomar: değil havadan gezen, ama direğe asılmış, açılmış ve rüzgarda dalgalanan bir bayrak gibi
- iki tarafı da yazılıydı, her iki tarafı da açıkça okunuyor
b. açıklanması: “Bütün ülkeye yağacak lanet”
- Allahın halkına bir felaket gelecek, başlarına bir bela gelecek
- sebep: onların günahı, seslememezliği
- bütün günahlar için örnek olarak ika tane seçiyor: yalan ve hırsızlık
- ‘Söz uçar, yazı kalır’ – daha iyi hatırlansın diye, hem Musa’nın kanunu, hem de bu kanuna karşı işlenen günahlar yazılıyor
- değil: liste, списък, ama: ilan, poster, reklam
c. günah lanet getiriyor:
(1) iki tepe: Ebal – Gerizim: Tesniye 27 ve Yeşu 8
- Yordan ırmağını geçtikten sonra, halk ikiye bölünüp iki tepenin üzerinde duracaktı – ortada ahit sandığı
- Ebal: lanet, Gerizim: bereket
- yeni topraklara iyice dağılmadan önce bu anlayışa varsınlar
- biz de: vaftizde söz veriyoruz, kurtuluşu istiyoruz, - ama anladık mı ki, ben günah işlersem, bana lanet gelsin
- 1.Pet 4:17
Çünkü vakıt geldi, davalamak Allahın hanesinden başlasın.
- örnek: "'Komşusunun sınırını değiştirene lanet olsun!'
"Bütün halk, 'Amin!' diyecek.
d. Rab Zekarya’ya en yaygın iki günah gösteriyor: hırsızlık ve yalan
- biz bunları küçük sayıyoruz, değil zina, değil katillik
(1) hırsızlık:
- bize normal geliyor, komunizmada herşey devletin idi, “benim de payım var” düşüncesi
- müslüman düşüncesi: ‘el kesmek cezası’
- ama sadece: kapalı bir yerden saklıdan kaldırmak
- demek: açık yerden aldım mı günah değil
- ya da: başka yoldan hakkımı olmayan bir şey kaldırırsam, hırsızlık sayılmaz
- ama EA: hepsi aynı restorantta ödemeden kaçıyorsun – ya da saklıdan kasadan para alıyorsun, günün sonunda aynı
- örnekler: tok çalmak, otobüs biletleri ikinci defa satmak
- hanenin içinde çalmak (bizce – o daha küçük, zaten polisi çağırmayacaklar, anne/babaya bakmamak “pensiya”)
Sül. 28:24 Annesini ya da babasını soymayı günah saymayan,
Haydutla birdir.
- en büyük hırsızlık: Allahtan çalmak (para, vakıt)
- Malaki 3:8
8 "İnsan Tanrı'dan çalar mı? Oysa siz benden çalıyorsunuz.
"'Senden nasıl çalıyoruz?' diye soruyorsunuz.
"Ondalıkları, sunuları çalıyorsunuz.
9 Siz lanete uğradınız. Çünkü bütün ulus benden çalıyorsunuz.
(2) yalan
- ‘yalan yere ant içmek’ vallahi billa, bizimce: “Allahın önünde!”, “inan bana”
- yani: belki yemin yok, ama soğukanlılıkla, bile bile yanlışı söylemek
- belki de hareketlerle, susmakla, soruya karşı soru
- “Sen bunu yaptın mı?” – “Ben öyle bir şey yapayım? Yau senden bunu beklemezdim!”
- Esin 21:8 yalancılar, katillerle bir yerde: ateş gölü
- İsa: “Hiç yemin etmeyin” – bir sebep: imanlılar doğru kişi olarak tanınmalı, herkes lazım bilsin: “O Allah adamı, Protestan, Bir kere söyledi mi, mutlaka doğrudur.”
e. bu günahlar KALICI lanet getiriyor
5:4 Ve lanet o evin üzerinde kalacak; kerestesiyle, taşlarıyla birlikte evin tümünü yok edecek.
- en sağlam evi yıkacak: yaptıklarımız hem bizi, hem de altımızdakilerini etkiliyor (hane, iş yeri, dükkan, topluluk v.s.)
f. sonuç: değil azarlama, değil ceza, ama uzaklaştırmak, yok etmek
a. neyi gördü:
- bir ölçü kabı – büyük bir saksı gibi, tahtadan, 30 litre
- bir kadın
- kurşundan kapak
- iki kadın, leylek kanatlarıyla
b. ne demek:
(1) kadın = halkın kötülüğü, değil sade bir iki günah, ama yürekten, kökten bozukluğu, bütün sistem çürük
(2) ölçü kabı = Rab kendi halkını ölçüyor
- Yeş. 21:10
Ey halkım, harman yerinde Buğday gibi dövülmüş olan halkım!
- ancak böyle herçek taneler ortaya çıkacak
(3) kurşun kapağı = Rab kadını davalıyor ve kapatıyor: oradan çıkmasın
(4) iki kadın = iki melek, Allahın hizmetçileri gibi, halkı toprağından uzaklaştıracak, başka devlete getirecek
- yer: Şinar = Babil (İrak)
- artık halk orada hep kalacak, değil sade 70 sene
- önceki lanetin devamı: eğer siz günahı aranızdan kaldırmazsanız, ben sizi kaldıracam, bir daha dağıtıracam, ama bu sefer dönmeyeceksiniz
- Esin 2:5 Efes topluluğuna:
Onun için hatırla nereden düştün, tövbe et ve en birinci yaptığın işleri yerine getir. Öbür türlü, eger sen tövbe etmesen, ben sana tezlerde gelecem ve senin mumluğunu yerinden kaldıracam.
(5) Rab iki yer hazırlıyor
- sadikan kalmayan halkı için, ve asıl halkı için
- Esin 12 - kadın ıssız yerlere kaçıyor
- çölün ortasında saklanılıyor, Rab bizi ayakta tutuyor
- ama öbürü rahatta, Şİnarda
a. birinci görüme benziyor, ama
- orada beygirler dururdu, burada koşuyorlar
- orada hazırlanmak vardı, burada yerine geitrmek
b. beygir arabası = o zamanın en korkunç silahı
- Rab onları gönderiyor, düşmanlarını yok etmek için
- 4 renk (kırmızı, kara, beyaz ve benekli, 4 rüzgar, 4 tarafı
- nereden çıkıyorlar: iki tunç balkanın ortasından
- iki sarsılmaz yerden = Rabbin kesin sözü
- “yer demir, gök bakır” = davalama sözü (Tes 28:23)
c. Rab düşmanlarını hep yendi, yenecek de
- kimi defa çok korkunç gözüküyorlar
- 1789 Fransız devrimi, Ateist, kiliseler kapatıldı, ‘Akıl Tanrısı’
Volter “100 sene sonra kimse bu inanca inanmayacak” – onun matbaası imanlı kitaplar için kullanıldı
- komunizm: Albania’da Enver Hoca – 1967 ‘dünyanın ilk ateist devleti’ – bugün her kasabada imanlı topluluklar var
- Radio Tirana: komunist ve ateist propaganda yaymak için yapıldı, şimdi jaftada 80 saat müjde yayınlıyor.
- Doğu Almanya prezidenti Honeker – 1989 Berlin duvarında: “Bu duvar daha 100 sene duracak” – bir ay içinde yok olsu.
Zekarya 6:
-----------------------------------------------
Yeşu'ya Verilen Taç
9 RAB bana şöyle seslendi:
10 "Armağanları sürgünden dönenlerden - Babil'den gelen Helday, Toviya ve Yedaya'dan - al ve aynı gün Sefanya oğlu Yoşiya'nın evine git.
11 Aldığın gümüşle altından bir taç yaparak Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'nun başına tak.
12 Ona Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor de: "İşte Dal diye adlandırılan adam! Bulunduğu yerde filizlenecek ve RAB'bin Tapınağı'nı kuracak.
13 Evet, RAB'bin Tapınağı'nı kuracak olan O'dur. Görkemle kuşanacak, tahtında oturup egemenlik sürecek. Tahtında oturan kâhin olacak. İkisi arasında tam bir uyum olacak."
14 Helday'ın, Toviya'nın, Yedaya'nın, Sefanya oğlu Yoşiya'nın anısına taç RAB'bin Tapınağı'na konulacak.
15 Uzaktakiler de gelip RAB'bin Tapınağı'nın yapımında çalışacak. Böylece beni size Her Şeye Egemen RAB'bin gönderdiğini anlayacaksınız. Tanrınız RAB'bin sözüne özenle uyarsanız bütün bunlar gerçekleşecektir."
-----------------------------------------------
- gelecek için bir peygamberlik
- mümkün olmayan bir şey: kahinler, Harun'un soyundan (Levi cinsi); kralar Davud'un soyundan (Yahuda cinsi)
1. Allahın krallığı yakınladı
- krallık için üç şart: kral, vatandaşlar ve toprak
- neden toprak? haberleşmek için yakın bulunsunar
- bir deneme: herkesin kulağına bir GSM, kral buyurdu herkes duyuyacak
- İsa'nın krallığı farklı: bu dünyaDAN değil = toprağa bağlı değil
- onun için benimkiler kılıç çekmiyorlar
- onun için imanlılar öldürüldükçe büyüyor
2. Biz de onun yanında krallık sürecez
2.Tim 2:12 - Eger dayanırsak, Onunla birlikte krallık sürecez.
C. Kahin olacak
1. kahinlik sistemi
2. yeni bir başkahin kalkacak, o da Melki-zedek sırasından
Mezmur 110
(sanki İsa'nın dirilişinden sonra, Babası ona konuşuyor)
1 RAB Rabbime şöyle dedi:
“Sağımda otur, düşmanlarını ayaklarına basamak yapacam.
2 RAB Sion’dan uzatacaktır, senin kudretinin deyneğini;
Hükmedecen düşmanlarının ortasında!
3 Kudretini gösterdiğin gün, krallık senindir.
Kutsal şan içinde, gönüllü gidecek askerlerin.
Sabahın bağrından doğan kırağı gibi,
sana gelecek gençlerin.”
4 RAB yemin etti ve caymayacaktır:
“Sonsuzca Allah görevlisisin, Melkisedek’in sırasından!”
5 Rab senin sağındadır:
ezecektir kralları öfke gününde.
6 Davalayacak milletleri; her taraf ceset dolacak;
bütün dünyada başları ezecektir.
7 Yolda dereden içecek,
onun için başını kaldıracak. (alçalmak ve yücelmek)
Biz zaten Ona sığındık, önümüze koyulan umuda sıkı tutunalım diye. 19 Bu umut, bizim canımıza bir gemi demiri gibidir: sağlam ve sarsılmaz, perdenin iç tarafına atılmış bir demir. 20 Bizim önümüzden koşan İsa da, Melki-Zedek'in sırasından bir başgörevli kılındı ve oraya girdi.
Bölüm 7
Allahın başgörevlisi Melki-Zedek
1 Bu Melki-Zedek, Salem kasabasının kralı ve En Yüksek Allahın görevlisi idi. Ne vakıt İbrahim krallar muharebesinden döndü, Melki-Zedek onunla karşılaştı ve onu mubarekledi. 2 İbrahim de ona herşeyin onda birini verdi. 'Melki-Zedek' sözünün türkçesi, en birinci 'Doğruluk Kralı'dır, daha sonra da 'Salem Kralı', hani 'Barış Kralı'dır. 3 Onun soyu Kitap'ta yazmıyor, sanki babasız ve anasızdır. Ne günlerinin başı, ne de hayatının sonu geçmiyor. Allahın Oğlu gibi o da sonsuza kadar bir Allah görevlisi kalıyor.
4 Bir bakın, bu adam ne kadar büyük birisi idi: dedemiz İbrahim bile kazandığı mallarından onda birini ona verdi.
14 Ve apaçık, Rabbimiz Yahuda cinsindendir. Ama o cinsten için Musa, Allah görevliliği temasında bir şey söylemedi. 15 Bu daha da açıktır, ne vakıt deniliyor ki, Melki-Zedek'in sırasından başka bir Allah görevlisi kalkacak. 16 O görevli olmadı, bedence bir şarta dayanarak, ama sonsuz bir yaşamın kuvvetine dayanarak. 17 Çünkü şöyle yazılıyor:
"Sen Melki-Zedek'in sırasından sonsuzlara kadar bir görevlisin."
- iki bakış var: aşağıdan ve yukarıdan
7 Nereye gideyim, senin soluğundan uzak olmak için?
Nereye kaçayım, senin yüzünden uzak olmak için?
8 Göklere tırmansam, işte oradasın!
Ölüler devletine insem, gene oradasın!
9 Sabahın kanatlarını alsam,
gidip denizlerin ötesinde otursam,
10 orada da, elin bana yol gösterir,
ve sağ elin beni tutar!
11 Desem ki: “Örtsün beni karanlıklar,
gece olsun beni kuşatan tek aydınlık!”
12 Karanlıklar bile karanlık değildir senin için:
Gece ışıldar gündüz gibi,
ve karanlık ışık gibi!
15 Yüce ve görkemli olan,
Sonsuzlukta yaşayan, adı Kutsal olan diyor ki:
'Yüksek ve kutsal yerde yaşadığım halde,
Alçakgönüllülerle, ezilenlerle birlikteyim.
Yüreklerini sevindirmek için ezilenlerin yanındayım.
- gururlu, kendini beğenmiş insanların yanında kalmaz
- sade orada kendini açıklıyor
- sade orada onu tanıyabiliriz
- yüceliği: Şekina bulutunda
- putlar her yerde, gerçek tanrı Yahve
- her yerde tapınma var
- Arabistan'da Mekke
- İndia'da Allahabad: Kumbh Mela, juggernaut
- Meryem tapınması: Fransa'da Lurt, Fatima, Medyugore
- Filipinlerde: her sene kendini kamçılamak, haça germek
- ama asıl tapınma: Ruhta ve hakikatta
- değil bedenin bir başka tarafa gitsin
- hakikatta: (a) doğru inanç (b) doğru hayat
- eskiden: tek kurban yeri (başka kurbanlar kesiliebilirdi, ama her sene Yom Kippur günü = günahları af etme günü, saece Yeruşalimde
- bugün: günahın affı sadece Mesihte, sadece kilisede
- sadece İsa'ya iman edenler kurban getirebilirler, katılmak, rituallara katılmak yeterli değil
- kişi en büyük konuşmacı, ama yüreği boş = tapınması geçerli değil
- Rabbin sofrası: birisi kırık yürekle ve imanla, öbürü 'batıl inanç'la = bugün yersem bir hafta için ragatım, günahlarım af olacak
- vaftiz: biri gerçek tövbe ve imanla, öbürü bebek
- tek kurbanyeri var: biz hizmet ediyoruz
- ama: Eli'nin oğulları
- yerdeki ölçüler Musa'dan kalma, ama yüksekliği belli değildi
- ama İsa gerçek tanrı olduğu için, planını biliyor
- denominatsiyalar: hepsi İsa'nın planında yer alıyorlar
- yeni kaya İsa'nın kendisi: Petrus = Petrus'n sözleri = Mesih sensin
- İsa da onu genişletirdi: imanlılar Mesih2in bedeninin parçaları
1.Kor 6:15 - Yoksa bilmez misiniz ki, bedenleriniz Mesihin parçalarıdır? Madem öyle, kalkıp Mesihin parçalarını bir yolsuzun bedenine parça yapayım mı? Olamaz öyle şey!
- uzaktan Lübnan'dan getirdi (ağaçlar, kayalar)
- Mesih de bütün dünyadan getiriyor, değil sade İsrailden
- materyal hazırlamak hep acı verici:
- ağaçlar kesilir, biçilir, düzeltilir
- kayalar yontulur, dümdüz yapılır
- metaller eritilir
- hiç nağara olmadan, çekiç bıçkı sesi yoktu
- Rab bizi burada asıl gökte olan tapınak için hazırlıyor, orada hiç değişme olmayacak
- Mesih de bizi yüceltecek, şanlayacak
- bu et ve kan - 1.Kor 15:50-53
50 Kardeşler, size şu kadarını söyleyeyim: et ve kan Allahın krallığını miras alamaz, çürüklük de çürümezliği miras alamaz. 51 Bakın, size saklı bir şey anlatıracam: Hepimiz uykuya dalmayacaz, ama hepimiz değiştirilecez. 52 Bir an içinde, bir göz kıpmasında, son boru çalınınca, (çünkü boru sahiden de çalınacak, ölüler de çürümez olarak dirilecek), işte o zaman değiştirilecez. 53 Çünkü bu çürüyen beden lazım, çürümezliği giyisin.
- Mesihin kanı temizlik getiriyor
Yeremya 2:22 Çamaşır sodasıyla yıkansan,
Bol kül suyu kullansan bile,
Suçun önümde yine leke gibi duruyor" Diyor Rab Yahve.
Yeremya 4:14 - 14 Ey Yeruşalim, yüreğini kötülükten arındır ki,
Kurtulasın. Ne zamana dek yüreğinde kötü düşünceler barındıracaksın?
O da bana dedi: "Bunlar, büyük sıkıntıdan geçmiş olan kişilerdir. Rubalarını Kuzu'nun kanında yıkayıp bembeyaz ettiler. 15 İşte, ondan için Allahın kral iskemlesinin önündedirler. Ve Onun evinde gece gündüz Ona hizmet ediyorlar.
- Mesihin kanı: sen onu anladın mı? Sen onu kendine sürdün mü?
- Reis Baba'da: ufak kızanlara sürülür
- "Benim günahımı o taşıdı, Onun hayatı benim hayatım oldu"
- hem MESİH yapacak, hem başkaları yardım edecek
- Sofyada 'Orlov Most': herkes dedesi orada çalışmış
- filmin arkasında: çalışanlar listesi = şoförlere kadar