Muhammed ve kılıç
Eleştirenlere ölüm !
Muhammed hayat boyunca 42 kişinin şahsen öldürülmesini buyurmuştur ya da tasvip etmiştir. Bunların bir kısmı kendisine tehlike oluşturabilecek kişilerdi, oysa aşağıda sıraladığımız 13 kişi kesinlikle tehlike olmamıştı, tek suçları Muhammed eleştirmek idi:
1) Fartana
Abdullah ibn Hatal'ın kölesi olan bu kız, Muhammed hakkında alay edici maniler söyledi. O yüzden Muhammed onun öldürülmesini buyurdu.
2) Kurayba
O da Fartana gibi, Abdullah ibn Hatal'ın bir kölesi idi ve Fartana ile birlikte Muhammed'le alay ederdi. Muhammed onun da öldürülmesini buyururken demiş: "O kızları (o kutsal yere sığınarak) Kabe'nin perdelerine tutunmakta bulursanız bile, ikisini öldürün". Fartana'yı acımasızca öldürdüler. Kurayba müslümanlığı kabul ettiği için af edildi.
3) Sara
Muhammed zaferli olarak Mekke'ye dönünce o kadının katledilmesini buyurdu, çünkü ona hicretten önce 'küfür etmiş'.
4) el-Asved el-Ansi
Bu adam Yemen'de yaşayıp Muhammed'e göre yalancı ve sahte peygamberdi, çünkü ona islamiyeti kabul etmek için verilen ültimatomu aldırmayıp kabul etmemiş. Muhammed ölüm yatağındayken bile bir haberci gönderip el-Esved'i başka Yemenlilerin elleriyle öldürttü... kendi ölümünden bir gün önce.
5) Ka'b ibn Züheyr ibn Abi Sulama
Ka'b Mekke'de tanınmış bir şairdi. Muhammed hakkında alay edici şiirler yazdığı için önce onun kafasının kesilmesini buyurdu. Ka'b Muhammed'i öven şiirler yazdıktan sonra onu serbest braktı.
6) Al-Harit bin al-Talatil
O da Mekke'de Muhammed hakkında alaycı şiirler yazan biriydi. Muhammed'in güveyi Ali onu öldürdü.
7) Abdullah ibn Zibara
Muhammed'le alay eden üçüncü bir şair. Muhammed onun da öldürülmesini buyurdu. Abdullah ibn Zibara, Resulullah'ın Mekke'de kendisini eleştirenleri öldürdüğünü işitince, korkudan kaçıp müslüman olmuş ve ancak öyle hayatta kalabilmiş.
8) Hübeyra
Abdullah ibn Zibara'nın kuzeni. Abdullah'a katıldığı için o da Muhammed'den idam kararını yedi. Ancak kaçarak hayatını kurtarabilmiş.
9) Dumet-ül Cendel emiri
Kuzey Arabistan'da bulunan o küçük beylik, Muhammed'in dikkatini çekti. O da en tecrübeli subayı, Halid ibn Al-Valid'i gönderip beyliğin emirini yakaladı. Cizyeyi ödemek karşılığıyla serbest brakıldı.
10) Bir müslümanın karısı
Adı bilinmeyen kör bir müslümanın eşi Muhammed'e küfür ettiği için, kocası tarafından öldürüldü. Muhammed olaydan haberdar olunca onu tasvip edip kan parasının ödenmesi gerekli olmadığını söyledi.
11) Abdallah ibn Sa'd ibn Abi Sarh
'Kuran nasıl yazıldı' sayfasında gösterdiğimiz gibi, Abdullah Abi Sarh Muhammed'in yazarıydı ve istediği gibi Kuran ayetleri uydurdu - Muhammed de onu kabul etti. Muhammed'in peygamber olmadığını, Kuran'ın da sadece insan sözü olduğunu anlayınca islamiyeti reddedip Mekke'ye kaçtı.
Muhammed Mekke'yi ele geçirince, hemen Abdullah'ın öldürülmesini buyurdu. O da ancak bir yanlışlık sonucu hayatta kaldı. Onu Muhammed'in önüne getirdiler, Abdullah da Muhammed'e sadık kalacağına yemin ederek hayatı esirgensin diye yalvardı. Muhammed eliyele bir işaret yaparak 'yalvarışını kabul etmem' demek istedi. Askerleri ise onu af ettiği anlamına geldiğini sanıp adamı braktılar.
12) İbn an-Navaha
Muhammed, Arabistan'da Allahın peygamberi olduğunu iddia eden tek kişi değildi. Müseylime adında biri, Yemame şehrinde ona güçlü bir rakip çıktı. Müseylime de büyük bir kalabalık öğrenci etrafına topladı. Epey zaman için Arabistan'da hükümdar kim olacak belli değildi. Bu dönem içinde Muhammed ve Müseylime birbirlerine elçi gönderip haberleştiler.
Muhammed bir gün İbn an-Navaha'ya dedi: "Elçilerin özel koruma statüsü olmasaydı, senin kafanı keserdim". Muhammed'in başhafızı ve Kuran katipçisi Abdullah İbn-Mesud, İbn an-Navaha'nın elçilik görevi bittikten sonra, onu öldürdü.
13) Kinana ibn al-Rabi ibn Abu al-Hukayk
Kinana, Yahudi olan ve Medine'de yaşayan Banu Nadir kabilesinden idi. 628 yılında Muhammed bu halka savaş açtı. Banu Nadirlerin gizli hazinesi olduğunu düşünen Muhammed, Kinana'ya işkence yapılmasını buyurdu. Göğsünde ateş yakarak onu konuşturmak, hazineninn nerede gömüldüğünü öğrenmek istediler. Kinana konuşmayınca onun kafasını kestiler.
Aşırı gaddarlık
Ukl kabilesinden sekiz kişilik bir topluluk Medine'ye, Peygamber'in huzuruna geldiler. Tutuldukları karın rahatsızlığından dolayı Medine'de ikamet etmek istemediler de:
- "Ya Rasulallah, bize süt ara", dediler. Peygamber (S):
- "Ben size (müslümânların haznesine ait) sütlü develerin bulunduğu yere gitmenizden başka çare bulmuyorum" buyurdu.
Onlar oraya gittiler, develerin sidiklerinden ve sütlerinden içtiler. Sonunda sağlık kazandılar ve semizlendiler. Bu kere de develerin çobanını öldürdüler, develeri önlerine katıp götürdüler ve İslâm'a girmelerinin ardından kâfir oldular... Peygamber arkalarından arayıcılar yolladı. Gün yükselince o adamlar yakalanıp getirildiler.
Peygamber (kısas olarak) bu canilerin ellerini ve ayaklarını kestirdi. Sonra demir çubuklar getirilmesini emretti. Bu demir çubuklar ateşte kızdırıldı. Bu kızgın demirlerle onların gözlerine sürme çektirdi ve onları Harre mevkiine attı. Onlar orada su istiyorlardı, fakat ölünceye kadar onlara su verilmedi. (Sahih Buhari - Cihad 222)
Bu olaya dayanarak, bir Kuran ayetin 'inmiş', bütün zamanlar için geçerli bir kanun olmuş:
"Allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. Bu onlara dünyada bir rezilliktir. Onlara ahirette büyük azab vardır."
(Kuran - Maide suresi 5:33 ve Abu Davud, no. 4357)
İslamiyeti terk etmek ölüm getiriyor
Dünya dinlerinin arasında kendi üyelerine o dini terk etme hakkını tanımayan tek dindir. Her din sonsuz gerçeğe sahip olduğunu sanıyor ve o yüzden dini terk edenlerin sonsuz yaşamı olmadığını ve cezalanacaklarını söylüyor. Oysa bu cezayı veren hep tanrıdır, zaman da ahrettir; kişi dünyanın sonunda ceza görecek. Sadece islam, şiddete kullanan bir ideoloji olduğu için, ahreti beklemeyip dini terk edenleri daha şimdiden cezalandırıyor... hem de ölümle.