Gercek tanri kimdir?"

email:
mektup@incilbg.com

Önsöz: GERÇEKÇİ OLMAK

Bu elektronik kitabın amacı, islamiyetin temellerini araştırmak ve değerlendirmektir: A-P-K - "Allah, Peygamber, Kuran" ...
- "Kuran'da konuşan Allah gerçek tanrı mıdır?"
- "Muhammed gerçek tanrının peygamberi midir?"
- "Kuran gerçek tanrının sözü müdür?"
İşte, kendi kendimize bu 3 soru soracağız. Ve cevapları, hem Kuran ve hadisler gibi, islamiyetin öz kaynaklarından, hem de Kutsal Kitap denilen Tevrat, Zebur ve İncili içeren kitaptan alacağız.

Neden mi? Muhammed, İsa'dan 600 sene sonra ortaya çıkıp son peygamber olduğunu, son din ve son kitap getirdiğini iddia etti. Büyük bir özgüvenle 'Peygamberlerin Mührü' olduğunu söyledi.

Bir malın 'son modeli' çıktığı zaman, onun daha önceki modellerden daha iyi olduğunu bekliyoruz. Yoksa yeni bir modeli çıkartmanın amacı ne olabilir ki? Windows 7 varken, müşteriler onunla memnun iken, Bill Gates 2012'de Windows 8'i çıkarttı. O yıl herkesin tek bir sorusu vardı: Windows 8 daha iyi mi olacak?

Bir malın daha yeni versyonunu öncekisiyle karşılaştırıyoruz ve daha iyi olmasını bekliyoruz

Muhammed de, İsa Mesih'ten yüzlerce sene sonra meydana çıkarken ve daha iyi, son ve geçerli olan bir sistem getirdiğini söylerken, biz de onu sorgusuz sualsiz kabul etmeyeceğiz, onun gerçekten öyle olup olmadığını araştıracağız. Ve seni de, değerli okuyucu, bu araştırmaya davet etmek istiyoruz.

Bu kitap, sadece düşünmeyi seven ve gerçekleri araştıran kişiler için yazıldı. Kim kulaktan dolma bilgilerle yetinirse ve başkalarının fikirlerini hiç düşünmeden tekrarlarsa, lütfen bu kitabı okumasın.

Okumaktan yararlanmak isteyen, en evvela gerçekçi olmalı. Gerçeğe karşı sevgimiz yoksa, hayatta bir şey öğrenemeyeceğiz. Ama gerçekçi olmanın şartları var (bu düşünceler için Bay M. Günay'a minnettarım, onun "Gerçeği bilelim" adlı kitabından alınmıştır):

1. İçtenlik

Ben hakikatı bütün yürekten mi arıyorum? Acaba, hakikatı seven mi, yoksa keyfi, rahatlığı, alışkanlığı seven bir kişi miyim? Yani, gerçeği anladıktan sonra, hayatımı değiştirecek kadar ciddi miyim? Allah bize kesin söz veriyor: "Bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız. Kendimi size buldurtacağım". Ama burada aynı zaman bir şart var: "bütün yüreğinizle". Hakikat arayışımız candan olmalı.

2. Gerçekleri kantarlamak

İyi bir hakem gibi, iki tarafın sözlerine ve ispatlarına kulak veriyor muyum? Bir konuda birbirlerine ters düşen fikirler varsa, ben hepsini gözden geçirdim mi? Yoksa kulağıma hoş giden bir düşünce bulduğum zaman onunla yetiniyor muyum?

3. Tarafsız olmak

Hakikatı ararken ben kime benziyorum: soğukkanlılıkla karar veren bir hakeme mi, yoksa kendi takımını tutan bir futbol meraklısına mı? Ne yazık ki, çoğu kişi 'bizim kitap', ya da 'bizim dinimiz' gibi sözler kullanıyor. Öyle düşünen bir kişi gerçekleri araştırmakta zorluk çekecek, çünkü tarafsız değildir. 'Kitaplar' herkesindir, 'dinler' herkes tarafından araştırılmalı.

4. Araştırmak

"Gerçeği ararken, gerekirse Çin'e kadar git!" diyen bir arap atasözü var. Ben her konu için karşılaştığım bütün delilleri gözden geçirmeye hazır mıyım, yoksa bazı konulara biraz meraklanıp, bir iki satır okumak bana yeter mi?

5. Alçakgönüllü olmak

Gurur insanın gözlerini kör eder. Gururlu kişiler, asla hakikatı seçmezlerç Onlarda bir korku var, daha önce gerçek olarak kabul ettiklerinin yanlışlığı ortaya çıkmasın. Özellikle Allahla ilgili konuları araştırırken, bize alçakgönüllü olmak yakışıyor. Çünkü, yazıldığı gibi, "Allah yüksek kişilere karşı durur, ama düşkünlere merhamet eder." Gururlu bir kişi belki dindar olabilir, ama Allahtan her zaman uzak kalacaktır.

6. Fayda düşüncesinden uzak olmak

Diyelim, şimdi inandığın bir şeyden sana bir fayda geliyor - para, saygı, bağlantılar, önemli kişilerle arkadaş olmak, övgü. Sonra anlıyorsun, gerçek olarak kabul ettiğin şey yanlıştır. O zaman gerçeği kabul edebilmek için, bütün faydalardan vazgeçmeye hazır mısın? Aç, saygısız ve arkadaşsız kalmaya hazır mısın? Eğer hazır değilsen, sende daha yeterince hakikat sevgisi yoktur.

7. İnsan korkusundan uzak olmak

Son olarak, gerçeği arayan kişinin karakteri sağlam ve cesur olmalı. Ve zaten hakikatı aramakta en büyük engel budur. Çoğu insanlar 'sürü düşüncesi'ne sahiptirler: "Kalabalık nerede, ben de oradayım!", "Aman, komşular ne düşünecek?", "Rezil olacağım!" - bir kişi böyle düşündü mü, hiç gerçeği aramak için yola çıkmasın. Gerçeği bulsa bile, ona fayda getirmez, çünkü yeni anladığı hakikatlara göre yaşamaya hazır değildir.

Bütün bunların dışında gerçeği aramak isteyenlere başka bir engel daha var: o da Şeytandır. O senin gözlerin açılmasını istemez, seni karanlıkta tutmak, onun işine yarıyor. Hakikatla karşılaşırken bile, senin gözlerini ve kulaklarını öyle yapacak ki, hiç bir şey anlamayacaksın. Onun için, Allahtan yardım isteyelim. Okumaya devam etmeden ciddilikle şu duayı oku:

Ey yüce Allahım,

şu anda hakikatı arama yoluna çıkmış bulunuyorum.
- Kalbimi öyle temizle ki, içinde hakikat sevgisinden başka bir şey bulunmasın.
- Beni alçalt, gururdan uzak tut.
- Delilleri doğru kantarlamak istiyorum.
- Taraf tutmayayım diye, düşüncelerimi temizle, öyle ki, ne faydaları kaybetmekten korkayım, ne de insanların baskısından yılayım.
- Kutsal Ruhunla beni aydınlat, gözlerim görsün, kulaklarım işitsin.
- Şeytanın hilelerinden koru beni. Onun bütün ordusu bana saldırsa bile, sen benim iyi çobanımsın.
Senin sözün bana gelsin, içimde yaşasın. O sözün adında dua ettim.

AMİN


Sayfanın başına dön Sonraki konu