Barnabas İncili nedir?
İncil'deki Barnabas ile Pavlus |
Gerçek İncil'de geçen Barnabas adında bir adam var. İlk Mesihçilerin arasında önemli bir rol oynadı. Halbuki, kendisi İncil'in hiç bir parçasını yazmadı. İsa Mesih'in hayatını anlatan ve gerçek İncilde yer alan dört biografi var: Matta, Markos, Luka ve Yuhanna. Barnabas onların arasında bulunmuyor.
130 yıllarında 'Barnabas mektubu' adında bir eser çıktı. Tabii ki, asıl Barnabas ondan çok önce ölmüştü. Gerçek İncilin bir parçası olmadığı halde İncilin öğretişini destekleyen bir döküman idi.
Ama son yıllarda müslümanlar arasında sansasyon yaratan 'Barnabas İncili' çok sonra yazılan propaganda amaçlı bir eserdir. 16. ya da 17. yüzyılda İspanya'da yazıldı, ve İtalyanca, hem de İspanyolca versyomları vardır. O da bizi hemen düşündürsün: gerçek Barnabas Grekçe, yani eski Yunanca, konuşuyordu ve gerçek İncilin orijinal metinleri hepsi Grekçedir. Demek 'Barnabas İncili'nin yazarı kesinlikle Barnabas değildir.
Barnabas İncili ilk olarak 1973 yılında, Lonsdale ile Laura Ragg adında iki İngiliz tarafından tercüme edilip yayınladı. Onun metni Viyana'da (Avusturya) İtalyanca olarak duruyor. Bir başka kopya İspanyolca dilindedir ama çok eksiktir.
Kitabın önsözünde bu kitap güya nasıl meydana çıktığını söylüyor: Roma'daki Papalığın kütüphanesinde çalışan bir rahip (Fra Marine adında) bu kitabı bulmuş ve saklı olarak çıkarıp, okuduktan sonra müslüman olmuş. Kitap sonra Mustafa de Aranda adlı bir İspanyol tarafından İspanolca diline tercüme edilmiş.
Kitabın yazarı, İsa'yı sıradan bir peygamber olarak göstermek istiyor. Ayrıca, İsa'yı öyle konuşturuyor ki, Muhammed'in geleceğini önceden bildiriyor. Aynı zamanda Barnabas İncili kendisinin asıl İncil olduğunu söylemiyor, kendini asıl İncil'den ayrı tutuyor (sayfa 9).
Daha fazla otorite kazanmak için yazar, Barnabas'ın adını kullanıyor. Ama gerçek Barnabas olsaydı aşağıdaki yanlışlıkları yapmayacaktı. Barnabas birinci yüzyılda Filistin'de yaşamış olan bir Yahudi idi; ama bu kitabın yazarı belli ki, orta çağlarda İspanya'da yaşayan biri idi:
3) Barnabas İncilinde diyor ki, Marta, Meryem ve Lazar, Mecdel ve Beytanya köylerinin derebeyleri (sahipleri) imiş (s.242). Ama derebeylik sistemi ancak ortaçağda meydana geldi (1000 senesinden sonra).
4) Barnabas İncilinde 'fıçıda duran şaraplar'dan söz ediliyor (s. 196). Ama İsa'nın zamanında henüz fıçılar kullanılmazdı, deri tulumları kullanırdılar.
İsa'nın zamanında şarap tulumlarda saklanırdı | Ancak Ortaçağ zamanında fıçılar kullanılmaya başladılar |
5) Sahte 'Barnabas' Filistin çoğrafyasından da bütün habersiz. Nasıra, Yeruşalim ve Ninive kasabalarını sanki deniz kenarında olup liman kasabaları gibi gösteriyor. "Nasıra'da inip Kefernahum'a bindiler" diyor (s. 23). Tabii ki, tam ters: Kefernahum göl kenarında, ve Nasıra balkandadır. Akdeniz'de bulunan Sur kasabasını da sanki Şeria (Yordan) ırmağının kenarında imiş gibi anlatıyor.
Bunu Türkiye'nin çoğrafyasına transfer etsek, şöyle bir manzara karşımıza çıkıyor: diyelim, bir kitap elinize geçiyor ve kitabın yazarı kendisinin söylediğine göre 1800 yıllarında yaşayan bir Türk imiş. Sonra okuyorsun, nasıl kişiler gemi ile Annkara'ya varıp İstanbul'a binermiş (!). Bunu okurken, bu kişinin Türkiye çoğrafyasından bütün habersiz olduğunu, onun kitabı da sahte olduğunu hemen anlarsınız.
6) Bu sahte 'Barnabas'ın İsrail tarihinden de haberi yok. Pontuslu Pilatus hem İsa'nın doğuşunda, hem de onun ölümünde vali imiş (s.4). Ama Pilatus ancak İ.S. 27 senesinde vali oldu.
Çok büyük fantazi ile yazıyor ki, 'bütün Yahudiler silahlanıp, İsa'nın gerçek kişiliği üzerine birbirlerine savaş yapmak istemişler. 600.000 asker toplanmış. Her 200.000 'İsa Allahtır', 'İsa Allahın Oğludur' ve 'İsa bir peygamberdir' diye savaşa çıktılar. Yahudilerin o kadar askerleri olsaydı, hemen birleşip bütün Romalıları defedeceklerdi. Bütün dünyada zaten 300.000'den daha az Romalı asker vardı.
Hem de yazıyor, Hirodes, Kayafa ve Pilatus (!) bu savaşı önlemeye çalışırmışlar. Tabii ki, Romalı Pilatus öyle bir savaşa sevinecekti.
7) O kitap, İspanya'da yazıldığını belli ediyor. S.71'de diyor ki, 'bir altın parçası 60 mita imiş', öyle bir para sade İspanya'da kullanılırdı.
8) Barnabas İncili, birçok yerlerde Kuran'ı da yalanlıyor:- İsa'ya 'Hristos' diyor, ama İsa'nın Mesih olduğunu inkâr ediyor (s.54, 104). Tabii ki, bu iki söz ('Hristos' ve 'Mesih') aynı anlama geliyor. Üstelik, sahte Barnabas yazıyor ki, Muhammed 'Mesih' imiş. Ama Kuran'ın kendisi bile 'Mesih' adını sadece İsa için kullanıyor (Al-i İmran suresi 3:45).
- İsa'nın doğumunu anlatırken diyor: "Bakireyi aşırı aydınlık bir ışık sardı ve çocuğunu hiç acı duymadan dünyaya getirdi' (s.5). O inanç orta çağdaki Katolik kilisesinden çıktı, ve tabii ki, hem İncil'e hem de Kuran'a ters düşüyor. Meryem doğum sancılarını hissetti (Meryem suresi 19:23).
Sonuç olarak Barnabas İncili hakkında şöyle bir değerlendirme yapabiliriz: 14. yüzyılda İspanya'da Fra Marino adında bir katolik rahip müslümanlığı kabul ediyor. Yeni inancını daha etkili bir biçimde savunmaya çalışıyor. Kuran'da daha önceki kitapların Muhammed'in geleceğini müjdelediğini yazıyor; oysa İncil'de öyle bir şey yazmiyor. Bu eksikliği gidermek için Fra Marino sahte bir incil yazmaya karar veriyor. İsa'nın ağzına Muhammed'i öven ve onun geleceğini bildiren sözler koyuyor. Meğerse, bunu yaparken her türlü tarihsel ve öğretiş hatası yapıyor.
Son yıllarda Barnabas İncili'nin müslümanlar arasında çok daha az rağbet gördüğünü fark ediyoruz. Birçok İslam Ansiklopedyalarında onun sahte olduğunu açık açık yazıyor.